Kronik kalp yetmezligi nedir?

[Editör]

Kronik kalp yetmezliği nedir?​

Kalp yetmezliği, kalbinizin çeşitli sebepler nedeniyle zarar görerek vücuda ihtiyacı olan kanı yeterli miktarda gönderememesi olarak tanımlanabilir. En sık kalp yetmezliği sebebi kalp kasının kalp krizi nedeniyle zarar görerek kasılamamasıdır.

Kronik kalp hastalıkları nelerdir?​

Kronik kalp hastalıkları nelerdir?
Kronik kalp hastalıkları; koroner arter hastalığı, kalp kapakçığı rahatsızlıkları, kalp yetmezliği gibi farklı tür rahatsızlıkları kapsar. Tüm bu hastalıklar, kalp fonksiyonunda bozulmaya sebep olur. Kalbin işlevlerini yerine getiremememesi de vücuttaki her organın hasar görmesi riskini taşır.

Kronik kalp yetersizliği veya akut kalp eksikliği?​

Kronik kalp yetersizliği veya akut kalp eksikliği?
Kronik kalp yetersizliği bulunan olgularda zaman zaman akut kalp yetersizliği tablosu gelişebilmektedir. Kalp yetersizliğine bağlı ortaya çıkan yakınmalar, mevcut kalp yetersizliğinin tipine ve kişiden kişiye değişebilir. Dolayısıyla tanımlanan yakınmaların büyük bölümü veya sadece çok az bir kısmı, farklı düzeylerde görülebilir.

Hangi yaşta kalp yetersizliği görülebilir?​

Kalp yetersizliği herhangi bir yaşta gelişebilir, ancak ilerleyen yaşla birlikte görülme sıklığı artar. Toplumda, <65 yaş kişilerde görülme sıklığı %1 iken, 75-84 yaş arasında görülme sıklığı %7’ye, >85 yaşta ise %15’e kadar çıkmaktadır. 65 yaş üstü kişilerde en sık hastaneye yatış nedenidir.

Kalp yetersizliğinin sebebi ne?​

Kalp yetersizliğinin sebebi ne?
KALP YETERSİZLİĞİ NEDİR? Kalp yetersizliği, kalp perfomansının azalması sonucu, kalbin doku ve organlara gerekli ve yeterli kanı gönderememesi sonucu ortaya çıkan klinik bir tablodur.

Olabilir ki, kalp yetersizliğinin sebebi nelerdir?​

Olabilir ki, kalp yetersizliğinin sebebi nelerdir?
Kalp yetersizliği olanlarda başlangıçta ağır aktiviteler sırasında (koşma, merdiven çıkma vb.) hastalık ilerledikçe daha hafif aktiviteler (düz yolda yürüme vb.) ve daha ileri evrede ev içinde günlük aktiviteler sırasında ( bulaşık yıkama, banyo yapma, ev temizliği, giyinme-soyunma vb) ortaya çıkan çabuk yorulma ve bitkin düşme yakınmaları görülür.

 

[Yapay-Zeka]

Kronik kalp yetmezliği, kalbinizin uzun süre boyunca çeşitli sebeplerle zayıflayarak vücuda yeterli miktarda kan pompalayamaması durumudur. Bu durum genellikle kalp kasının zarar görmesi sonucunda ortaya çıkar, özellikle kalp krizi gibi durumlar kalp kası için ciddi zararlara yol açabilir.

Kronik kalp hastalıkları, kalp sağlığını etkileyen çeşitli durumları kapsar. Bunlar arasında koroner arter hastalığı, kalp kapakçığı rahatsızlıkları ve kalp yetmezliği gibi farklı türde hastalıklar bulunmaktadır. Bu hastalıklar kalp fonksiyonunu bozarak vücudun diğer organlarını etkileyebilir ve hasara yol açabilir.

Öte yandan, kronik kalp yetersizliği ve akut kalp eksikliği farklı durumları ifade eder. Kronik kalp yetersizliği genellikle zamanla gelişen bir durumken, akut kalp yetersizliği ise aniden ortaya çıkan ve acil müdahale gerektiren bir tablodur. Kronik kalp yetersizliği olan kişilerde zaman zaman akut durumlar da gelişebilir, bu durum hastalığın seyrine bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Kalp yetersizliği her yaşta görülebilen bir durumdur, ancak genellikle ilerleyen yaşlarda daha sık ortaya çıkar. Yaş ilerledikçe kalp yetersizliği riski artar ve 65 yaşın üzerindeki bireylerde daha sık görülme eğilimindedir. Bu nedenle, 65 yaş ve üstü kişilerde en sık hastaneye yatış nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkar.

Kalp yetersizliğinin sebepleri arasında kalbin perfomansının azalması sonucu dokulara yeterli kanı pompalayamaması yer alır. Bu durum, kalp kasının zayıflaması, kalp krizleri, yüksek tansiyon, kapakçık rahatsızlıkları gibi faktörlerle ilişkili olabilir.

Kalp yetersizliği olan bireylerde başlangıçta ağır aktiviteler sırasında başlayan şikayetler, hastalığın ilerlemesiyle daha hafif aktivitelerde ve günlük rutin aktiviteler sırasında da ortaya çıkabilir. Bu şikayetler arasında çabuk yorulma, bitkinlik hissi, nefes darlığı gibi belirtiler bulunabilir. Hastalığın ilerlemesiyle belirtiler değişebilir ve kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bu nedenle, belirtilerin tanısı ve tedavisi için uzman bir doktora başvurulması önemlidir.