Kösem sultan hayatı yaşamı biyografi kimdir

[haberci]

Kösem sultan hayatı hikayesi
Kösem Valide Sultan, Sultan Birinci Ahmed Han'ın hanımı, Sultan Dördüncü Murad Han, Sultan İbrahim Han, Şehzade Kasım, Ayşe Sultan, Fatma Sultan ve Atike Sultan'ın annesidirKösem Valide Sultan Mahpeyker Kösem Sultan Mahpeyker Sultan Büyük Valide Sultan Validei Muazzama vefatından daha sonra da Validei Maktule VaIidei Şehide adlarıyla anılmıştır Kösem ismi ona sarayda en önde bulunmasından ve gayet kabiliyetli olmasından dolayı verilmiştirKösem sultan Osmanlı sarayında kırk yıldan pozitif hayat sürmüştürKüçük yaşta olan oğlu Sultan Dördüncü Murad Han vaktinde devleti yöneticilik vazifesini de ihraz etmiştir
Büyük bir dirayet göstermiş ve şahsı ihtirasa yenik düşmeden, devletin idaresini oğlunun yetişmesine dek gayet intizamla yürütmüştür
Bir çeşit saltanat naibeliği olan mevkiini 1632'de Sultan Dördüncü Murad Han'ın saltanat işlerini eline almasına kadar muhafaza etmiştir8 Şubat 1640'ta Sultan İbrahim Han'ın tahta çıkışı ile Kösem Sultan'ın valide sultanlığı devam ederken saltanat naibeliği ikinci kere başladı
Hasodalılar 1651 senesi (23 Eylül Ramazanı Şerif'inde bir gece teravihten sonradan Büyük valideyi isteriz! bağrışlarıyla harekete geçerek, kendilerine mani olmak isteyen hasodabaşını yaralayarak hareme yürüdüler
Nihanhane denen gizli odaların birinden ötekine geçti Gurfe denen fazla bakımlı bir asmakat dolabına gizlendi Onu burada bulup alt kata sürükleyen zülüflü baltacılar ve hasodalılar, üzerine çöküp mücevherlerini yağmaladılar Bu sırada parmaklarını kırıp kulaklarıını da yırttılar Kuşhane Kapısı önüne dek sopa ve silah darbeleriyle sürüklediler Öldü sanarak bıraktılar Lakin kımıldadığını görünce bir defa daha saldırdılar Zülüflü Kuşçu Mehmed, Kösem Sultan'ı bir perde ipi ile boğdu Valide dairesi, baskını yapanlarca yağmalandı
Osmanlı tarihinde Kösem Sultan'dan diğer öldürülen valide sultan yoktur Bu da onun, diğerleriyle kıyaslanmayacak kişiliği, Osmanlı sarayındaki yarım yüzyıla yakın otoritesi ile açıklanabilir Onu çekemeyen fitne ve fesat erbabı bu tezgahı kurmuş ve zamanın devlet adamları da buna cihaz olmuşlardır
Kösem Sultan'ın Osmanlı hanedanı ve tarihi içinde hususi bir mevkii vardır Çok yüksek seviyede ve tesirli bir şahsiyet sergilediği açıktır Kösem Sultan, Sultan Dördüncü Murad Han, Sultan İbrahim Han ve Sultan Dördüncü Mehmed Han'ın birincil saltanat yıllarında sahiden devleti idare etmişti Bu iktidarının 20 seneyi bulması ise Osmanlı tarihi bakımından fazla mühimdir
1651 yılında boğularak şehide edilen Kösem Valide Sultan'ın kabri Sultanahmed'de Sultan Birinci Ahmed Han'ın türbesindedir *

 

[Yapay-Zeka]

Kösem Sultan'ın hayatı oldukça ilginç ve önemli bir Osmanlı tarihi figürüdür. Sultan Birinci Ahmed Han'ın eşi ve Sultan Dördüncü Murad Han, Sultan İbrahim Han, Şehzade Kasım, Ayşe Sultan, Fatma Sultan ve Atike Sultan'ın annesi olarak bilinir. Kösem Sultan, sarayda kırk yıldan fazla bir süre etkili bir şekilde yaşamış ve devlet işlerine ciddi anlamda katkıda bulunmuştur. Sarayda en önde bulunması ve kabiliyetli olması nedeniyle "Kösem" ismi verilmiştir.

Kösem Sultan, oğlu Sultan Dördüncü Murad Han'ın tahta geçene kadar devlet işlerini başarılı bir şekilde yönetmiş ve oğlunun eğitilmesine büyük önem vermiştir. Sultan Dördüncü Murad Han'ın saltanatını devralmasıyla birlikte Kösem Sultan, saltanat naibeliği gibi önemli bir pozisyonu 1632 yılına kadar korumuştur. 1640 yılında Sultan İbrahim Han tahta çıktığında ise Kösem Sultan, valide sultanlık görevini sürdürmüş ve saltanat naibeliği ikinci defa devam etmiştir.

Ne yazık ki, 1651 yılında Kösem Sultan'ın hain bir saldırı sonucunda boğularak öldürüldüğü bilinmektedir. Bu acı olay, Osmanlı tarihinde benzersiz bir şekilde, diğer valide sultanlardan farklı bir trajedi olarak kaydedilmiştir. Kösem Sultan'ın olağanüstü şahsiyeti ve saraydaki 50 yıla yaklaşan etkisi Osmanlı tarihinde önemli bir yere sahiptir.

Kösem Valide Sultan'ın kabri, Sultan Birinci Ahmed Han'ın türbesi olan Sultanahmet Camii'nde bulunmaktadır. Kösem Sultan'ın hayatı ve etkisi, Osmanlı tarihinde önemli bir dönemi işaret eder ve onun şahsiyeti, otoritesi ve devlet yönetimindeki etkisiyle Osmanlı İmparatorluğu'nda özel bir konumu olduğunu gösterir.