AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Kolesterol Düşürücü Tedavinizi Magazinsel Haberler Değil, Kalp ve Damar Hastalığı Riskiniz Karar Versin

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
350.999
Çözümler
1
Tepkime puanı
17
Puan
308
Yaş
36
Kalp ve damar hastalıkları tüm toplumlarda en sık görülen başlıca ölüm nedenlerinden biridir. Kalp ve damar hastalılarının gelişiminde genetik yatkınlığın yanı sıra şeker hastalığı, hipertansiyon, hiperlipidemi, sigara kullanımı ve çevresel faktörler etkilidir. Yukarıda belirtilen bazı faktörlerin tedavisi yaşam tarzı değişiklikleri ile (düzenli egzersiz, stresten uzak durma, sigaranın bırakılması, uygun diyet gibi) mümkün olmakla birlikte bazı durumlarda yaşam tarzı değişikliklerine ilaveten ilaç tedavisi gerekmektedir.Bu noktada günümüz güncel tartışmalarından olan hiperlipidemi tedavisi ve bu amaçla kullanılan kolesterol düşürücü ilaçları ayrıntılı olarak gözden geçirmenin faydalı olacağını düşünmekteyim.

Hiperlipidemi ile kardiyovasküler hastalıklar arasındaki ilişki uzun yıllardır yapılan pek çok bilimsel çalışma ile gösterilmiştir. İlgili çalışmalarda gerek kalp ve damar hastalığı olanlar gerekse ilgili hastalığın gelişme riski yüksek olan hasta grupları incelenmiştir. Çalışmaların sonucu göstermiştir ki; Kan lipid seviyesindeki yükseklikler(özellikle LDL kolesterol yüksekliği) kalp - damar hastalığı gelişmesi ve buna bağlı oluşabilecek olumsuz klinik tabloların( kalp krizi, felç, ayak damarlarında tıkanıklık) sıklığını artırmaktadır. Bunun yanı sıra verilecek olan lipid düşürücü tedaviler, ilgili klinik tabloları ve kalp damar hastalıklarına bağlı ölümü azaltmaktadır. Kolesterol düşürücü tedaviler kan yağlarını azaltmanın yanı sıra damar duvarı yapısında olumlu etkilere neden olur.Bu etkiler sonucunda kalp ve damar hastalıklarının önlenmesinde ilave katkılar sağlar..Kolesterol ilaçlarının yukarıda belirtilen etkileri özellikle kalp ve damar hastalığı gelişimi bakımından yüksek riskli olan hastalarda daha belirgin olarak ortaya çıkmaktadır.

Günümüzde kolesterol ilçaları ile ilgili yapılan magazinsel bazı tartışmalarda kolesterol ilaçlarının faydalı olmadığı , LDL kolesterolu düşürmenin kalp ve damar hastalığı riskini azaltmadığı ve sonuç olarak ilgili ilaçları kullanmaya gerek olmadığı söylenmektedir.Ne yazık ki bu iddalara istinaden kanıtlanmış kalp ve damar hastalığı olan bireyler takip eden hekimlere danışmadan kolesterol düşürücü ilaçlarını bırakmaktadırlar.Kendi günlük pratiğimde de bu tür durumlarla karşılaşırken, bu uygulamaların kötü klinik sonuçlara neden olduğuna bizzat şahit olmaktayım.

Kolesterol düşürücü ilaçların faydalı olmadığı konusunda yapılan tartışmalarda göz ardı edilen veya üstünde pek durulmayan çok önemli bir nokta olduğunu düşünmekteyim. Kolesterol düşürücü ilaç tedavileri verilirken veya tedavi sonrası fayda değerlendirilirken ilk yapılması gereken bireyin kalp ve damar hastalığına bağlı önümüzdeki 10 yıl içinde olumsuz bir olay yaşama riskinin belirlenmesi önemlidir. İlgili riskin belirlenmesi için çeşitli skorlama sistemleri mevcuttur.Bireysel riskini merak eden okuyucularımız Türk Kardiyoloji Derneği’nin resmi web sayfasında bulunan HeartScore başlıklı linke tıklayarak hesaplayabilirler.Günlük uygulamalarımızda hangi hastaların LDL kolestrol düşürücü tedaviden fayda göreceği kimlere ilaç verilmesi gerektiğini belirlerken hastalarımızın bireysel risklerini dikkate almaktayız.Kolesterol düşürücü tedavilerde ilk hedef LDL kolesterolü düşürmektir. Bilinen bir kalp ve damar hastalığı olanlarda hedef LDL kolesterolü 70 mg/dl’nin altına indirmektir. Şeker hastalığı olan , kalp ve damar hastalığı gelişimi için yüksek riskli olan hastalarda ise 100 mg/dl’nin altına düşürmektir.Eğer ki bu hedeflere ulaşılamıyorsa tedaviye başlandığı dönemdekine göre LDL kolesterolü yarı yarıya azaltmak tedavinin başarılı olduğunun bir göstergesidir.

Yukarıdaki çerçeveden baktığımızda birkaç küçük örnekle olayın daha anlaşılır olabileceğini düşünmekteyim. Örneğin 40 yaşında düzenli spor yapan, sigara içmeyen, kan basıncı yüksekliği ,şeker hastalığı, ailesinde erken yaşta kalp ve damar hastalığı hikayesi olmayan bireyin rutin kan tahlili kontrolunde LDL kolesterol değeri:180 mg/dl tespit edilmiş, genel olarak hastamızın profiline baktığımızda kardiyovasküler hastalık gelişimi bakımından düşük riskli grupta yer almaktatır.Dolayısıyla LDL kolesterol düşürücü tedaviye şu aşamada gerek olmayabilir. Uygun bir diyetle, ilgili kolesterol değeri düşürülebilir.

50 yaşında bayan hasta hipertansiyon, şeker hastalığı ve ailesinde genç yaşta kalp ve damar hastalığına bağlı ölümler mevcut.Yapılan kan tahlilinde LDL kolesterol değeri 145 mg/dl bulunmuş. Hastamızda şuan için kanıtlanmış bir kardiyovasküler hastalık hikayesi olmamakla birlikte ilgili hastalığın gelişmesi bakımından yüksek riskli grupta yer almaktadır.Bir önceki hastamıza göre kolesterol değeri %25 daha düşük olmasına rağmen daha riskli olması sebebiyle bu hastamızın kolesterol düşürücü tedaviye ihtiyacı olduğu nettir.

Yukarıda belirtilen örneklerin yanı sıra kalp krizi geçirmiş, kalp damarlarına stent takılmış, by-pass operasyonu geçiren hastalar çok yüksek riskli sınıfta yer aldıkları için bu hastaların tekrarlayan kardiyovasküler olay risklerini azlatmak amacıyla ömür boyu kolesterol düşürücü tedavi almalarında fayda vardır. Benzer şekilde şeker hastalığı olanlar, felç geçirenler, aort damarından ve bacak atar damarlarından operasyon geçiren hastalarda yüksek riskli grupta yer aldıkları için kolesterol düşürücü tedavi almalıdırlar.

Kolesterol düşürücü tedaviler kalp ve damar hastalığı geçirmiş veya geçirme riski yüksek olan hastalarda kötü klinik sonuçları( ölüm, kalp krizi, felç vb) azaltmaktadır. Bunun yanı sıra aynı kolesterol değerine sahip 2 farklı kişinin kalp ve damar hastalığı riski aynı olmayabilir.Bu nedenle ilaç tedavisine başlama kararı sadece LDL kolesterol düzeyine göre değil bireyin toplam kardiyovasküler hastalık yaşama riskine göre belirlenmektedir.

Birkez daha vurgulamak isterim ki; Kalp ve Damar hastalığı olanlar veya olma riski yüksek olan hastalar hekimlerinin önerileri doğrultusunda kendilerine önerilen kolesterol düşürücü tedavileri düzenli olarak mutlaka almalıdırlar. Kolesterol düşürücü tedavi ile ilgili olası kaygılarını magazinsel tartışmalarla değil, hekimleriyle fikir alış verişi yaparak gidermelidirler.
 
Geri
Üst