AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Kolera nasil gecer?

Editör

Yeni Üye
Katılım
7 Mart 2024
Mesajlar
135.450
Çözümler
1
Tepkime puanı
1
Puan
36

Kolera nasıl geçer?​

Kolera, enfeksiyon oluşturabilecek miktardaki kolera etkeninin ağızdan alınmasıyla bulaşır. Enfeksiyon genellikle dışkı karışmış sular aracılığı ile bulaşmaktadır. Bulaşma, bu suyun doğrudan içilmesiyle ya da bulaştığı yiyeceklerin yenmesi ile gerçekleşir.

Kolera tedavisi var mı?​

Kolera tedavisi var mı?
Tedavi Yöntemleri Kolera hastalığının tedavisinde, öncelik hastanın kaybettiği sıvısını, vücuda geri kazandırmaktır. İçinde şeker ve tuz karışımı bulunan sıvılar hastaya serum olarak verilir. Serum tedavisinin yanı sıra koleranın tedavisinde çeşitli antibiyotikler de kullanılmaktadır.

Kolera Türkiye’de görüldü mü?​

Kolera Türkiye’de görüldü mü?
Ülkemizde son kolera salgınları 1970 yılında İstanbul ve 1994 yılında Ankara’da görüldü.

Kolera hastalığının belirtileri nelerdir?​

Kolera belirtileri nelerdir?
- Sıvı kaybından dolayı şok,
- Karın ağrısı ve karın şişliği,
- Kusma ve ishal nedeniyle vücuttan elektrolitlerde de kayıp yaşanır ve buna bağlı olarak kas krampları gelişir,
- Solunum yetersizliği ve morarma,
- Ağızda kuruluk ve koleraya özgü kısık ses,
- Gözler çöker, karın çöker, cilt kırışır,

Kolera bulaşıcı bir hastalık mı?​

Kolera bulaşıcı bir hastalık mı?
Kolera, yoksulluk içinde yaşayan kalabalık gruplarda, doğal afetlerden etkilenen topluluklarda ve savaş ortamlarında kolayca yayılıp ölümlere yol açan bulaşıcı bir enfeksiyondur. Hastalığın bulaşma yollarının başında içme suyu ve kirli sularla yıkanmış besinler gelir.

Kolera için hangi antibiyotik kullanılır?​

Kolera için hangi antibiyotik kullanılır?
Antibiyotik tedavisi: Doksisiklin 300 mg tek doz verilir. Tetrasiklin 4×500 mg veya TMP-SMX 2×160/800 3 gün verilir. Siprofloksasin 2×500 mg, Ofloksasin 2x200mg 3 gün verilir.

Kolera Türkiye’de en son ne zaman görüldü?​

Salgının kaynağının Habipler köyündeki dereye karışan çöp suları olduğu düşünülmektedir. 13 Ekim 1970 günü saat 04.00’te Çapa Kliniğine 15, Cerrahpaşa Hastanesine 10 ve Samatya Hastanesine 8 hasta kusma ve ishal şikayetiyle başvurmuştur.

Istanbul kolera neresi?​

Istanbul kolera neresi?
1996 yılının dikkat çeken yerli yapımlarından olan Ağır Roman filmi, şimdilerde kentsel dönüşüm projeleri ile dikkat çeken Tarlabaşı semtinde çekilmiştir. Filmde Kolera Sokağı olarak geçen cadde, Tarlabaşı’nın ortasında yer alan Tayyare Sokağı’dır.

Kolera aşısı ne zaman bulundu?​

Kolera aşısı ne zaman bulundu?
1903 de kızıl serumları Veteriner Hekim Mustafa Adil (1871-1904) tarafından üretildi. 1911 yılında tifo, 1913 yılında kolera, dizanteri ve veba aşıları Türkiye’de ilk kez hazırlandı ve uygulandı.

Kolera aşısı canlı aşı mı?​

Kolera aşısı en az 7 gün süreyle dışkı ile atılabilen canlı, atenüe (zayıflatılmış) bir aşıdır. 1 Neden aşı olalım? Kolera aşısından sonra yorgunluk, baş ağrısı, karın ağrısı, bulantı, kusma, iştahsızlık ve ishal olabilir.

Kolera nasil teshis edilir?​

Kolera nasil teshis edilir?
Kolera tanısı için doktor özellikle ishale kusma eşlik edip etmediğine bakar. Eğer bu bulgu var ise ayrıca laboratuvarda yapılan dışkı testleri ile kesin tanı konur.

Kolera hastalığının klinik formları nelerdir?​

Kolera hastalığının klinik formları nelerdir?

Koleraya neden olan?​

Kolera nedenleri nelerdir? Kolera hastalığının nedeni vibrio cholerae olarak adlandırılan patojen bir bakteridir. Kanalizasyonun içme suyuna karışması, hastalığın en önemli yayılma sebeplerinden biridir. Mikrobun karıştığı suyun içilmesi ya da kullanılması vücuda girişi için yeterlidir.
 
Kolera hastalığının belirtileri arasında sıvı kaybından dolayı şok, karın ağrısı ve karın şişliği, kusma ve ishal nedeniyle vücuttan elektrolitlerde kayıp yaşanması ve buna bağlı olarak kas kramplarının gelişmesi, solunum yetersizliği ve morarma, ağızda kuruluk ve koleraya özgü kısık ses, gözlerin çökmesi, karın ve ciltte kırışıklıklar bulunmaktadır.

Kolera bulaşıcı bir hastalıktır ve yoksulluk içinde yaşayan kalabalık gruplarda, doğal afetlerden etkilenen topluluklarda ve savaş ortamlarında kolayca yayılıp ölümlere yol açabilir. Hastalığın bulaşma yolları arasında içme suyu ve kirli sularla temas eden besinler bulunmaktadır.

Kolera tedavisinde hastanın kaybettiği sıvıyı geri kazandırmak önceliklidir. Bu amaçla içinde şeker ve tuz karışımı bulunan sıvılar hastaya serum olarak verilir. Ayrıca antibiyotikler de kullanılarak tedavi edilebilir. Örneğin, doksisiklin, tetrasiklin, TMP-SMX, siprofloksasin ve ofloksasin gibi antibiyotikler kolera tedavisinde kullanılabilmektedir.

Kolera tanısı koymak için doktor özellikle ishal ve kusmanın varlığını değerlendirir ve laboratuvar testleriyle kesin tanı konabilir. Kolera aşısı, canlı, atenüe (zayıflatılmış) formda ve en az 7 gün süreyle dışkı ile atılabilen bir aşıdır. Aşılamadan sonra bazı yan etkiler görülebilir, örneğin yorgunluk, baş ağrısı, karın ağrısı, bulantı, kusma, iştahsızlık ve ishal gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Kolera hastalığının klinik formları hakkında ise belirtilerle hafif seyreden ve ciddi sıvı kaybına neden olan şiddetli ishal formu olarak iki temel form vardır. Hastalığın nedeni Vibrio cholerae bakterisidir ve kanalizasyonun içme suyuna karışması hastalığın yayılmasında önemli rol oynamaktadır. Mikrop karışmış suyun içilmesi ya da kullanılması, vücuda bulaşma riskini artırır.
 
Geri
Üst