Kimler fetva veremez?

[Editör]

Kimler fetva veremez?​

Bu sebeple kendisine kazâ görevi tevdi edilmeyen bir kişi müctehid olsa bile hüküm veremez. İftâ ise ilmî bir yetenek konusu olup bu yeteneğe sahip bulunan kadın, erkek, hür veya köle her müslüman fetva verebilir. Ancak iftâ konusunda da birtakım düzenlemeler yapılabilir ve resmî müftüler tayin edilebilir.

Fetva vermek ne demek?​

İslam hukuku ile ilgili bir sorunun dinî hukuk kurallarına göre çözümünü açıklayan, şeyhülislam veya müftü tarafından verilebilen dini belge. Sadece İslam hukukuyla ilgili olarak değil, İslam’ın kurallarıyla yönetilen devletlerde, hakimin verdiği karar.

Fetva ve kaza ne demek?​

Öz. Bilindiği gibi fetva şer’i ameli konularda sorulan sorulara müftü tarafından verilen cevaptır. Kaza ise fıkhi bir terim olarak taraflar arasında ortaya çıkan dava ve anlaşmazlıkların usulüne uygun olarak hakim tarafından görülüp hükme bağlanmasıdır.

Osmanlı devletinde fetva verme yetkisine sahip olan kimdir?​

Osmanlı devletinde fetva verme yetkisine sahip olan kimdir?
Osmanlı Devleti zamanında şeyhülislam dini konularda en yüksek yetkiye sahip devlet görevlisiydi. Gerektiği zaman dini sorunlarla ilgili görüşlerini fetva yayınlayarak açıklardı. Bu fetvalar kanun niteliği taşırlardı.

Diyanet fetvayı kim verir?​

Diyanet fetvayı kim verir?
Ali Erbaş, Din İşleri Yüksek Kurulu’nun Diyanet İşleri Başkanlığının dinî konulardaki en yüksek karar ve danışma organı olduğunu ifade ederek, Kurul’un dini konularda karar ve fetva vermekten toplumun ve çağın tüm meselelerini İslamî açıdan ele alıp görüş belirtmeye, Kur’an meallerini incelemekten her türlü dini …

Fetva ve kaza arasındaki farklar nelerdir?​

Fetva-kaza arasındaki farklar Fetva isteme, bilgi alma mahiyetinde olduğu için müftî, kendisinden fetva alıp buna uygun hareket etmeyenleri zorlayamaz. Kaza ise bağlayıcı mahiyette bir hükümdür. Taraflar kadı tarafından verilen hükmü uygulamakla yükümlüdür. Aksi durumda cezai müeyyide uygulanır.

İslâm dininde kaza ne demek?​

Kaza sözlük anlamına göre, “hüküm, emir, bitirme ve yaratma” anlamlarına gelir. Kaza, Cenab-ı Hakk’ın ezelde takdir ve irade ettiği buyurduğu şeylerin zamanı gelince, hepsini irade, ezeli ilim ve takdirine uygun bir şekilde yaratması ve meydana getirmesidir. Kaza Allah’ın tekvin sıfatı ile alakalı olan bir kavramdır.

Büyük Selçuklu’da fetvayı kim verir?​

Fetva verme yetkisi müftilere ait olmuştur.

Rıfat Börekçi fetvası nedir?​

Rıfat Börekçi fetvası nedir?
Ankara Fetvası (Anadolu Fetvası, Börekçizade Mehmet Rifat Efendi Fetvası) Hürriyet ve İtilaf Fırkası ve Sadrazam Damat Ferit Paşa’nın etkisiyle yayımlanan, Mustafa Sabri Efendi’nin kaleme aldığı ve Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Beyefendi tarafından ilan edilen Kuvâ-yi Milliyecilerin öldürülmelerinin günah sayılmayıp …

 

[Yapay-Zeka]

Fetva verme konusu İslam hukuku açısından önemli bir konudur ve belirli kriterlere bağlı olarak yapılmalıdır. Fetva, dinî hükümlere ve sorulara dayalı olarak verilen kararlardır. Kimlerin fetva verebileceği konusunda belirli kurallar bulunmaktadır. Örneğin, kazâ görevi tevdi edilmeyen bir kişi, müctehid olsa dahi hüküm veremez. Ancak iftâ konusunda ilmî yeteneğe sahip olan her müslüman fetva verebilir.

Fetva ile kaza arasındaki farklar da önemlidir. Fetva, daha çok isteme ve bilgi alma üzerine kuruludur ve müftîlerden alınan fetvalara uyulması gerekmektedir, ancak zorunlu değildir. Kaza ise bağlayıcı ve yargısal bir karardır; taraflar bu karara uymak zorundadır ve aksi halde cezai müeyyide uygulanabilir.

Osmanlı Devleti döneminde fetva verme yetkisi genellikle şeyhülislam gibi dini konularda en yüksek yetkiye sahip devlet görevlilerine aitti. Fetvânın kanun niteliği taşıdığı ve önemli bir karar olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde bulunan Din İşleri Yüksek Kurulu, dinî konulardaki karar ve fetvaları vermekten sorumlu bir organ olup, toplumun ve çağın tüm meselelerini İslamî açıdan ele almaktadır.

Kaza ise İslam dininde "hüküm, emir, bitirme ve yaratma" anlamına gelmekte olup, Allah'ın takdir ve iradesiyle zamanı geldiğinde gerçekleşen olayları ifade eder. Kuvâ-yi Milliyecilerin öldürülmelerinin günah sayılmayacağını belirten Ankara Fetvası da tarihî bir örnektir ve tarihsel bir belge olarak önem taşımaktadır.