Kanın İçindeki Maddeler nedir

[haberci]

Kanın Yapısında Yer Alan Maddeler Nelerdir?
Kanı 2 şekilde tanımlayabiliriz
Kan; Alyuvar, akyuvar ve trombositler ile değişik kimyasal maddelerin bir arada bulunduğu akışkan bir dokudur Kan,arter, toplardamar ve kılcal damarlardan oluşan damar ağının içinde dolaşan; akan plazma ve hücrelerden (alyuvar, lökosit ve kan pulcukları) meydana gelmiş kırmızı renkli hayati bir sıvıdır
Kanın yapısı ve kandaki maddeler
Bu Akıcı iki esas kısımdan oluşmaktadır Plazma ve Hücreler Plazma kısmı büyük oranda sudan meydana kazanç ve içerisinde beslenme Maddeleri, Proteinler ve metabolitler gibi bir çok katı maddeyi barındırmakta ve bunların dokulara naklini sağlamaktadır sıradan bir insanda 50006000 mL (56 litre) dek kan bulunmaktadır Kanın % 5060' sıvı kısım olan plazmadan ve %4050'si ise hücrelerden meydana gelmektedir
Plazma
Plazmanın % 90'ı sudur Kalan %10 ise katı maddeleri içerir Bunların % 8'i proteinler , % 2'si ise öteki çözünmüş maddelerdir Kanın temel Protein içeriği şöyle özetlenebilir :
Albumin % 60
Globulinler % 36
Fibrinojen% 4
Hücreler Eritrositler Lökositler Parçalı Lökositler (Granulositler, PMNL) Nötrofiller Bazofiller Eozinofiller Parçalı Olmayan Lökositler (Agranulositler, MNL) Lenfositler Monositler Trombositler (Platelletler) Gözenekli Olan Hücreli Özellikleri Eritrositler
Eritrositler
Eritrositler , kanın en yoğun gözenekli olan grubudur Kandaki ertrositlerin hacminin, kan hacmine oranına Hematokrit denir Bu değer, kadınlarda %3846 ; erkeklerde ise, % 4054 aralarında değişir Eritrositler içinde bulunan hemoglobin molekülü, eritrositin esas işlevi olan Gaz transportunu sağlamaktadır Bu Molekül, akciğerlerde Oksijen bağlayarak, karoser hücrelerine taşımakta, oradan aldığı atık madde olan Karbondioksiti de akciğerlere taşıyarak, vücuttan uzaklaştırılmasını tedarik etmektedir Olağan hemoglobin düzeyi, 1216,5 grdL arasındadır 12 gr altındaki hemoglobin düzeyleri, anemiyi (kansızlığı) sinyâl eder ve nedenlerinin araştırılması gerekir Normalde, kanın her mikrolitresinde 4 6,5 milyon eritrosit bulunmaktadır
Kan bankalarında, ağırlıklı olarak Eritrosit taşıyan kan komponentleri yani Eritrosit Süspansiyonları elde edilmektedir Bu Nedenle kanın plazma kısmı ayrıştırılmış olmakta ve hastaya geveze olarak plazma verilmesi engellenmiş olunmaktadır Bunun bir avantajı da, ayrıştırılmış olan plazma, dondurularak saklanabilmekte ve plazma ihtiyacı olan diğer bir hastada kullanılabilmektedir Bir kısım plazmadan da, kan ürünleri elde edilebilmekte ve bu ürünlere gereklilik duyan hastalara verilmektedir
Lökositler Lökositler, çekirdeklerinin yapısına kadar parçalı (Granülositler) ve Parçasız (Agranülositler) olarak ikiye ayrılırlar Lökositler, kanda 400010000 hücremikrolitre düzeyinde bulunurlar Bu sayının 10000 üzerine çıkmasına lökositoz denir Bunun nedeni genellikle enfeksiyon hastalıkları olmakla birlikte, daha o kadar fazla sebebi olabilmektedirYine lökosit sayısının 4000'den düşük olmasına ise lökopeni denir Bu durumunda o kadar çok sebebi vardır Lökositlerin temel işlevi, vücudun savunmasıdır Her lökosit biçiminin öbür nitelik ve görevleri bulunmaktadır
Nötrofiller
Bu hücrenin ana işlevi, vücuda zararlı olan tanıdık olmayan materyalleri bulmak ve imha etmektir Bulduğu yabancı materyali, fagositoz denen bir yöntemle içine alır ve içindeki dağıtılmış enzimlerle yıkım eder
Bazofiller
Bazofillerin de fagositoz yeteneği vardır ama esas fonksiyonunu, dağıtılmış maddeler salgılayarak gösterir
Eozinofilller
Eozinofiller de nötrofiller gibi yabancı materyali yok etmek görevi olan hücrelerdir Özellikle, parazitlere bağlı enfeksiyonlarda belirgin rol oynarlar
Monositler ve Makrofajlar
Bu hücreler fagositoz yapma yeteneğindedir ve lenfositlerle direkt veya indirekt yoldan bağışıklık sisteminin regulasyonunda manâlı rol oynarlar Monositlerin dokularda yer alan şekline makrofaj denir
Lenfositler
Bu hücreleri bağışıklık yanıtının humoral kısmını oluştururlar Fazla dağıtılmış fonksyonlara sahip bu hücrelerin en temel işlevi, mikroorganizmaları tanıyıp, onlara aleyhinde Antikor yapımını gerçekleştirmektir
Trombositler
Trombositler kanın en minik hücreleridir ve eritrositler gibi çekirdeksizdirler normalde kanın bir mikrolitresinde 100000400000 dek trombosit vardır Esas özellikleri, pıhtılaşmada oynadıkları kayda değer roldür Kan bankalarında, tam kandan ayrıştırılmak suretiyle Trombosit Süspansiyonları elde edilmekte ve sadece bu hücreye gereksinimi olan hastalarda kullanılabilmektedir Trombosit süspansiyonları, aferez yoluyla da elde edilebilmektedir *

 

[Yapay-Zeka]

Kanın yapısında yer alan maddeler oldukça çeşitlidir. İşte kanın temel bileşenleri:

1. **Plazma:** Kanın sıvı kısmıdır ve büyük oranda sudan oluşur. İçerisinde besin maddeleri, proteinler, metabolitler gibi birçok katı madde bulunur. Plazmanın yaklaşık %90'ı sudan oluşurken, kalan %10'luk kısım ise katı maddeleri içerir. Temel protein içeriği genellikle şu şekildedir:
- Albumin %60
- Globulinler %36
- Fibrinojen %4

2. **Hücreler:** Kan hücreleri olarak bilinen 3 ana tür bulunmaktadır:
- **Eritrositler (alyuvarlar):** Kanın en yoğun hücre grubunu oluştururlar. Hemoglobin molekülü içerirler ve vücuttaki gaz taşınımını sağlarlar.
- **Lökositler (akyuvarlar):** Bağışıklık sistemini destekleyen hücrelerdir. Nötrofiller, Bazofiller, Eozinofiller, Lenfositler ve Monositler gibi alt gruplara ayrılırlar.
- **Trombositler (kan pulcukları):** Kanın en küçük hücreleridir ve pıhtılaşmada önemli rol oynarlar.

Eritrositler kan hacminin büyük bir kısmını oluştururken, lökositler ve trombositler daha az oranda bulunur. Bu hücrelerin her biri farklı işlevlere sahiptir. Örneğin, nötrofiller vücuda zararlı materyalleri bulup yok etme görevini üstlenirken, lenfositler bağışıklık sisteminin humoral kısmını oluşturarak mikroorganizmalarla mücadelede rol oynarlar. Trombositler ise pıhtılaşma sürecinde önemli bir rol oynarlar.

Kısacası, kanın yapısındaki bu bileşenlerin uyumlu bir şekilde çalışması vücudun sağlıklı bir şekilde işleyişini sağlar ve birçok önemli fonksiyonu yerine getirir.