AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Kamu gorevlilerinin kisisel kusurlari nelerdir?

Editör

Yeni Üye
Katılım
7 Mart 2024
Mesajlar
131.384
Çözümler
1
Tepkime puanı
1
Puan
36

Kamu görevlilerinin kişisel kusurları nelerdir?​

Kamu görevlisinin hizmette iken ya da hizmetle ilgili olarak kusurlu tutum ve davranışının suç oluşturması ya da hizmeti yürütmesi sırasında ağır bir kusur işlemesi veya düşmanlık, siyasal kin gibi kötü niyetle zarara neden olması genel olarak kişisel kusur sayılmaktadır.

Risk ilkesi gereğince sorumluluk halleri nelerdir?​

Bunlardan biri olan risk ilkesi, risk sorumluluğu olarak da bilinir. Bu ilkeye göre, idarenin herhangi bir kusuru olmasa da, yürütmüş olduğu faaliyetler ya da kullanmış olduğu araçlar nedeni ile meydana gelen zararı tazminat şeklinde ödemek zorundadır. Bu sayede bireylerin zararları giderilir.

Tam yargı davasının özellikleri nelerdir?​

Tam yargı davasının özellikleri nelerdir?
Tam yargı davası; idarenin herhangi bir işlemi, eylemi veya ihmali nedeniyle zarara uğrayan kişinin maddi ve manevi zararının tazmini amacıyla açtığı bir idari dava türüdür. Tam yargı davası, idare aleyhine açılan özel hukuktaki tazminat veya alacak davasına benzer bir idari dava olarak nitelenebilir.

Idarenin sorumluluğu şartları nelerdir?​

Idarenin sorumluluğu şartları nelerdir?
İdarenin Sorumluluğu
- Ortada idarenin eylem ve işlemlerinden kaynaklanan bir fiil olmalıdır.
- Bu fiil kusurlu olmalıdır.
- Bir zarar meydana gelmiş olmalıdır.
- Zarar ile zarar veren olay (idarenin eylem ve işlemi) arasında bir illiyet bağı olmalıdır.

Idarenin cezai sorumluluğu nedir?​

Yani idare, ağır bir hizmet kusuru olmasa bile verdiği zararlardan sorumludur. İdarenin tutum ve davranışlarından, kusurlu olmasa da sorumlu tutulmasına ”kusursuz sorumluluk” denir. Kusursuz sorumluluk ilkesini daha iyi anlayabilmek için ülkelerin anayasalarına bakmak yeterli olacaktır.

Risk ilkesi gereğince idarenin kusursuz sorumluluğu nedir?​

Risk ilkesi; idarenin hiçbir kusuru olmasa bile, yürüttüğü tehlikeli faaliyetler veya kullandığı tehlikeli araçlar nedeniyle ortaya çıkan zararı tazmin etmekle yükümlü olmasıdır.

Tam yargı davasının ön koşulları nelerdir?​

Tam yargı davasının ön koşulları nelerdir?
Tam yargı davası açılabilmesi için idarenin eylem ya da işlemi ile oluşan zarar arasında bir illiyet bağı olmalıdır. Tam yargı davasının bir idari işlemden doğan zararın tazmini amacıyla açılması durumunda dava, iptal davası ile birlikte açılabileceği gibi iptal davasının kesinleşmesinin ardından da açılabilir.

Tam yargı davasında idareye başvuru zorunluluğu var mı?​

Tam yargı davasında idareye başvuru zorunluluğu var mı?
Tam Yargı Davasında İdareye Başvuru Zorunluluğu 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu madde 13 düzenlemesine göre idari eylemlerden doğan zararlardan ötürü tam yargı davası açılacağı zaman önce eylemi yapan idareye başvurmak zorunludur. Yani idari eylemi yapan idareye başvurularak zararın giderilmesi talep edilir.

Idarenin yükümlülükleri nelerdir?​

İdarenin sorumluluğu, idarenin işlem ve eylemleri ile kişilere verdiği zararın, idarece tazmin edilmesidir. Söz konusu tazminat sorumluluğu, hizmet kusuru ve kusursuz sorumluluk esaslarına dayanmaktadır.

Idarenin kusurlu sorumluluğu nelerdir?​

İdarenin kusurlu ya da kusurlu sorumluluğundan bahsedebilmek için mutlaka şu üç şartın varlığı aranır:
- İdari faaliyet,
- Zarar,
- Nedensellik (illiyet) bağı (idari faaliyet ile zarar arasında)
 
Kamu görevlilerinin kişisel kusurları genellikle hizmette iken ya da hizmetle ilgili olarak kusurlu tutum ve davranış sergilemeleri sonucunda ortaya çıkar. Bu kusurlar, suç oluşturabilecek davranışlar sergilemeleri, ağır kusurlu hareketlerde bulunmaları veya düşmanlık, siyasal kin gibi kötü niyetlerle zarara neden olmalarıyla tanımlanabilir.

Risk ilkesi gereğince sorumluluk halleri arasında idarenin zarardan sorumlu tutulması öne çıkar. Bu ilkeye göre, idare herhangi bir kusuru olmasa da faaliyetlerinden veya kullandığı araçlardan kaynaklanan zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Böylece, bireylerin idare kaynaklı zararları giderilmiş olur.

Tam yargı davası ise idarenin eylem, işlem veya ihmali sonucunda zarara uğrayan kişinin tazminat talebiyle açtığı bir dava türüdür. Bu davada idarenin maddi ve manevi zararı tazmin etmesi hedeflenir. Idarenin sorumluluğu için belirli şartların varlığı gereklidir: idare eyleminde kusur olmalı, zarar meydana gelmiş olmalı, zarar ile idarenin eylemi arasında illiyet bağı olmalıdır.

İdarenin cezai sorumluluğu kavramı ise, idarenin ağır bir hizmet kusuru olmasa bile verdiği zararlardan sorumlu tutulması ilkesine denir. Bu durumda idarenin tutum ve davranışlarından kaynaklanan zararlardan kusursuz bir şekilde sorumlu tutulabilir.

Risk ilkesi gereğince idarenin kusursuz sorumluluğu ise, idarenin herhangi bir kusuru olmaksızın yürüttüğü tehlikeli faaliyetler veya kullandığı tehlikeli araçlar nedeniyle ortaya çıkan zararları tazmin etmekle yükümlü olduğu ilkesini ifade eder.

Tam yargı davasının ön koşulları arasında idarenin eylemi veya işlemi ile meydana gelen zarar arasında bir illiyet bağının bulunması önemlidir. Bu dava, idari işlemden kaynaklanan zararın tazmini amacıyla açılabildiği gibi, iptal davası ile birlikte veya iptal davasının kesinleşmesinin ardından da açılabilir.

Tam yargı davasında idareye başvuru zorunluluğu, idari eylemlerden kaynaklanan zararlardan ötürü tam yargı davasının açılacağı durumlarda öncelikle zarar veren idareye başvurmanın gerekliliğini belirler.

İdarenin yükümlülükleri arasında, idarenin işlem ve eylemleri sonucu kişilere verdiği zararların tazmin edilmesi yer alır. Bu tazminat sorumluluğu, hizmet kusuru ve kusursuz sorumluluk esaslarına dayanır.

İdarenin kusurlu sorumluluğundan bahsedebilmek için idari faaliyetin varlığı, zararın mevcudiyeti ve bu ikisi arasındaki nedensellik (illiyet) bağının bulunması gereklidir. Bu şartlar karşılandığında idarenin kusurlu sorumluluğundan söz edilebilir.
 
Geri
Üst