AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Kadın Hakları

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
52.415
Tepkime puanı
1
Puan
1
Kadına yönelik şiddet
, her şeyden önce bir
insan hakları ihlalidir.
Tüm Dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadına yönelik şiddet, mücadele edilmesi gereken ciddi bir
halk sağlığı
sorunu olarak nitelendirilmektedir.
Yaratılıştan bu yana yeryüzünde insanlığın varlığını sağlayan ana unsur
kadınlardır
. İnsanların yaklaşık yarısını oluşturan ve insanlığa ilk eğitimini veren bu ana unsur, tarihi çağlardan bu yana toplumsal yaşamda hak ettiği yeri alamamıştır.
Her toplumun kadın algısı; kendi inançları, gelenekleri ve yaşam biçimi doğrultusunda şekil almıştır.
Zamanla kökleşen bu algı, toplumların diline, yapıtlarına, tutum ve davranışlarına yansımıştır.
Olumsuz cinsiyet algısı
nedeniyle
bazı toplumlarda, kız çocukları ile kadınlara ayrımcılık ve şiddetin her türlüsü uygulanmıştır.
Bireysel, ailesel ve toplumsal alanda birçok zararlı etkilere neden olan bu
ayrımcılık
ve
şiddet
; az veya çok her toplumda kadını
ötekileştirip
, toplumsal yaşamdan uzaklaştırmıştır.
Dünyada son asırlarda meydana gelen sosyal, siyasal, askerî ve ekonomik gelişmeler neticesinde ortaya çıkan yeni ihtiyaçları gidermek amacıyla kadın hakları, kamuoyunun gündemine girmiştir.
Bu çalışmada önce, bazı toplumların geçmişte
kız çocukları
ile
kadınlara
karşı takındıkları tutum ve davranışlara değinilmiştir. Müteakiben kadın hakları konusunda bazı uluslararası
kuruluşlar
tarafından alınan önemli
kararlar
ve çalışmalar ele alınmıştır. Bu bağlamda özellikle Cumhuriyet döneminde
kadınlara
sağlanan
temel haklar
ile
kadına karşı şiddetle ilgili önemli yasal çalışmalar ve bazı istatistiksel veriler değerlendirilmeye çalışılmıştır.
 
Kadına yönelik şiddet konusunda kaleme aldığınız bu metin oldukça önemli ve bilinçlendirici. Kadına yönelik şiddet, insan hakları ihlali olmasının yanı sıra bir halk sağlığı sorunu olarak da ele alınmalıdır. Toplumun ana unsuru olan kadınlar, tarihsel süreçte maalesef hak ettikleri değeri görememişlerdir. Kadın algısı, toplumların kültürü, gelenekleri ve yaşam biçimine göre şekillenmiş ve bazı durumlarda ayrımcılığa ve şiddete sebep olmuştur.

Kız çocukları ve kadınlara yönelik ayrımcılık ve şiddet, bireysel, ailesel ve toplumsal düzeyde zararlı etkilere yol açmaktadır. Bu durum, kadınları toplumdan uzaklaştırıp ötekileştirmekte ve haklarını kullanmalarını engellemektedir. Son yüzyılda yaşanan gelişmelerle birlikte kadın hakları konusu daha fazla önem kazanmış ve uluslararası platformlarda da tartışılmaya başlanmıştır.

Özellikle Cumhuriyet döneminde kadınlara sağlanan temel haklar ve kadına karşı şiddetle ilgili yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bu çalışmalarla kadınların toplumsal yaşamda daha aktif rol alması ve haklarını koruması amaçlanmıştır. Kadına yönelik şiddetle mücadelede yasal düzenlemeler önemli bir adım olmakla birlikte toplumsal farkındalık ve eğitim çalışmaları da büyük önem taşımaktadır. Toplum olarak kadın haklarına saygı duymalı ve kadına yönelik şiddeti önlemek adına hep birlikte hareket etmeliyiz.
 
Geri
Üst