Fransız din reformcusu, Kalvenizmin kurucusu (Noyan 1509-Cenevre 1564). Luther'in fikirlerini açıkça benimsediği için Paris'ten ayrılmak zorunda kaldı (1534) ve bir süre Strasbourg ve Basel'de kaldıktan sonra 1541'de Cenevre'ye yerleşti. Başlıca eseri olan "Hristiyan Dinin Kurumları"(1536), Tanrı'nın mutlak hakimiyetini tebliğ eder ve insanın cennete gidip gitmeyeceğini hareketlerinden çok Tanrı'nın iradesi demek olan yazgısının tayin edeceğini bildirir.
John Calvin (1509-1564)10 Temmuz 1509’da tipik bir Fransız ailesinin bireyi olarak dünyaya geldi. 1528 de Orleans’ta 1529 da Bourges’da hukuk öğrenimi gördü. 1533’te reform hareketlerine katılması Luther ve Erasmus'un yapıtlarına duyduğu hayranlıktan ileri geliyordu. 1533’te Paris Üniversitesi'nden atıldığı sıralarda Savoy Dükü'ne isyan eden Cenevre'nin Katolik Kardinalliği'ni feshetmesiyle kilisede beliren boşluğu doldurmak için Cenevre'ye davet edildi. 1536 da 'Hıristiyan Dininin Kuruluşu' isimli eserini kaleme aldı. 1537’de ise Forel ile 'İnanç Bildirgesi'ni yayınladı ve halkı bu bildirgeyi imzalamaya davet etti. Amacı,halk arasında papadan yana olanlarla İncil'den yana olanları ayırabilmekti; zira Calvin'e göre tek inanç kaynağı Kitab-ı Mukaddes idi. Bu olaydan sonra kentte ortaya çıkan çatışmalar yüzünden Strasbourg'a sürgüne gitti (1538). 1541 yılında tekrar Cenevre'ye döndüğünde katı bir teokratik yönetim kurdu.18 Mayıs 1564’te 'Cenevre Diktatörü' olarak öldü.
DOKTRİNLERİ
'Hidayet Doktrinleri' veya 'Kalvenizmin Beş Noktası' olarak bilinen temel görüşleri ise 1618-1619 Dordecht Sinodunda reformdan geçmiş Hollanda kilisesi tarafından Calvin'in eserleri ve vaazları baz alınarak oluşturulmuştur. Bu beş noktayı şöyle sıralayabiliriz: 1)MUTLAK YOZLAŞMA VE MUTLAK YETERSİZLİK: Kurtuluşa ermek için imanlı olmak yetmez, insanlara verilen iman tanrı tarafından lütfedilmiştir. 2)KOŞULSUZ SEÇİM VE ÇİFTE KADER: Tanrı dünyayı yaratmadan önce bazı kişileri kurtuluş için seçmiştir. 3)KİŞİSEL KURTULUŞ VEYA SINIRLI KEFARET: İsa bütün insanlığı kurtarmak için değil de sadece seçilmişleri kurtarmak için kendini feda etmiştir. 4)RUH-ÜL KUDÜS'ÜN ETKİN ÇAĞRISI VEYA KARŞI KONULMAZ İNAYET: Tanrı insanlara iki tür çağrı yapmıştır. Birincisi dış çağrı olup reddedilebilir bir çağrıdır, ikincisi ise iç çağrı olup yalnızca seçilmişlere yapılmıştır ve reddedilemez niteliktedir. 5)AZİZLERİN SEBATI; İsa'nın uğurlarına kendisini feda ettiği seçilmiş kimseler Ruh-ül Kudüs tarafından imanla donatılmıştır ve ruhları kurtulmuştur. Calvin'in kader anlayışı ise yukarıda belirttiklerimizi destekler niteliktedir. Calvin'e göre insanlar eşit şartlarda yaratılmamıştır, bazı insanlar için sonsuz yaşam öngörülürken bazıları için sonsuz lanetlenme söz konusudur. Diğer taraftan Calvincilik ile Avrupa'nın iktisadi gelişimi arasındaki ilişki de tartışılan bir konudur. Bu konuda toplumsal bilimcileri iki gruba ayrılır. Birinci grup bu düşünceyi ilk defa ortaya atan Max Weber'in takipçileridir. Bu grup Kalvinizm ile birlikte Avrupa'nın Kalvinizmi kabul etmiş veya en azından azınlık dini olarak kabul etmiş bölgelerinde ekonominin hızla geliştiğini savunur. Buna neden olarak da keşiş Protestanlığının iç disipline ve ağır çalışmaya önem verişiyle 'modern kapitalizm ruhu’nun doğuşu gösterilir. Ayrıca Kalvinizm'e göre servet sahibi olmak ortaçağdaki gibi utanç verici olmamakla birlikte, para kazanmak, iş ahlakını ve kutsal güveni yerine getirmenin bir yolu olarak kabul edilir ve elde edilen gelirle fakirlere yardım etmek, diğer toplumsal gereklilikleri yerine getirmek tanrı adına bir kardeşlik ve dindarlık ifadesi olarak görülür. İkinci grup toplumsal bilimcilerin yani Avrupa'nın iktisadi gelişimi ile Kalvinizm arasındaki paralelliği reddeden grubun düşüncesi, Kalvinizmin kapitalizmin gelişmesine yardımcı olmak bir yana, ona aykırı bir yapıya sahip olduğu ve Kalvinist kiliselerin kapitalizmi hiç de tasvip etmediği yönündedir. Calvin'in görüşleri Almanya, İskoçya, İngiltere, Hollanda ve Fransa'da kabul görmüştür. Hatta 'Hacı Babalar' denilen ilk Püriten göçmenlerle Kalvinizm Amerika'da da yayılma olanağı bulmuştur. 1875 yılında Calvin'in takipçileri Dünya Birliği'ni kurdular. 2003 yılı itibariyle bu kuruluşa bağlı kişi sayısı 75 milyonu bulmuştur.
John Calvin (1509-1564)10 Temmuz 1509’da tipik bir Fransız ailesinin bireyi olarak dünyaya geldi. 1528 de Orleans’ta 1529 da Bourges’da hukuk öğrenimi gördü. 1533’te reform hareketlerine katılması Luther ve Erasmus'un yapıtlarına duyduğu hayranlıktan ileri geliyordu. 1533’te Paris Üniversitesi'nden atıldığı sıralarda Savoy Dükü'ne isyan eden Cenevre'nin Katolik Kardinalliği'ni feshetmesiyle kilisede beliren boşluğu doldurmak için Cenevre'ye davet edildi. 1536 da 'Hıristiyan Dininin Kuruluşu' isimli eserini kaleme aldı. 1537’de ise Forel ile 'İnanç Bildirgesi'ni yayınladı ve halkı bu bildirgeyi imzalamaya davet etti. Amacı,halk arasında papadan yana olanlarla İncil'den yana olanları ayırabilmekti; zira Calvin'e göre tek inanç kaynağı Kitab-ı Mukaddes idi. Bu olaydan sonra kentte ortaya çıkan çatışmalar yüzünden Strasbourg'a sürgüne gitti (1538). 1541 yılında tekrar Cenevre'ye döndüğünde katı bir teokratik yönetim kurdu.18 Mayıs 1564’te 'Cenevre Diktatörü' olarak öldü.
DOKTRİNLERİ
'Hidayet Doktrinleri' veya 'Kalvenizmin Beş Noktası' olarak bilinen temel görüşleri ise 1618-1619 Dordecht Sinodunda reformdan geçmiş Hollanda kilisesi tarafından Calvin'in eserleri ve vaazları baz alınarak oluşturulmuştur. Bu beş noktayı şöyle sıralayabiliriz: 1)MUTLAK YOZLAŞMA VE MUTLAK YETERSİZLİK: Kurtuluşa ermek için imanlı olmak yetmez, insanlara verilen iman tanrı tarafından lütfedilmiştir. 2)KOŞULSUZ SEÇİM VE ÇİFTE KADER: Tanrı dünyayı yaratmadan önce bazı kişileri kurtuluş için seçmiştir. 3)KİŞİSEL KURTULUŞ VEYA SINIRLI KEFARET: İsa bütün insanlığı kurtarmak için değil de sadece seçilmişleri kurtarmak için kendini feda etmiştir. 4)RUH-ÜL KUDÜS'ÜN ETKİN ÇAĞRISI VEYA KARŞI KONULMAZ İNAYET: Tanrı insanlara iki tür çağrı yapmıştır. Birincisi dış çağrı olup reddedilebilir bir çağrıdır, ikincisi ise iç çağrı olup yalnızca seçilmişlere yapılmıştır ve reddedilemez niteliktedir. 5)AZİZLERİN SEBATI; İsa'nın uğurlarına kendisini feda ettiği seçilmiş kimseler Ruh-ül Kudüs tarafından imanla donatılmıştır ve ruhları kurtulmuştur. Calvin'in kader anlayışı ise yukarıda belirttiklerimizi destekler niteliktedir. Calvin'e göre insanlar eşit şartlarda yaratılmamıştır, bazı insanlar için sonsuz yaşam öngörülürken bazıları için sonsuz lanetlenme söz konusudur. Diğer taraftan Calvincilik ile Avrupa'nın iktisadi gelişimi arasındaki ilişki de tartışılan bir konudur. Bu konuda toplumsal bilimcileri iki gruba ayrılır. Birinci grup bu düşünceyi ilk defa ortaya atan Max Weber'in takipçileridir. Bu grup Kalvinizm ile birlikte Avrupa'nın Kalvinizmi kabul etmiş veya en azından azınlık dini olarak kabul etmiş bölgelerinde ekonominin hızla geliştiğini savunur. Buna neden olarak da keşiş Protestanlığının iç disipline ve ağır çalışmaya önem verişiyle 'modern kapitalizm ruhu’nun doğuşu gösterilir. Ayrıca Kalvinizm'e göre servet sahibi olmak ortaçağdaki gibi utanç verici olmamakla birlikte, para kazanmak, iş ahlakını ve kutsal güveni yerine getirmenin bir yolu olarak kabul edilir ve elde edilen gelirle fakirlere yardım etmek, diğer toplumsal gereklilikleri yerine getirmek tanrı adına bir kardeşlik ve dindarlık ifadesi olarak görülür. İkinci grup toplumsal bilimcilerin yani Avrupa'nın iktisadi gelişimi ile Kalvinizm arasındaki paralelliği reddeden grubun düşüncesi, Kalvinizmin kapitalizmin gelişmesine yardımcı olmak bir yana, ona aykırı bir yapıya sahip olduğu ve Kalvinist kiliselerin kapitalizmi hiç de tasvip etmediği yönündedir. Calvin'in görüşleri Almanya, İskoçya, İngiltere, Hollanda ve Fransa'da kabul görmüştür. Hatta 'Hacı Babalar' denilen ilk Püriten göçmenlerle Kalvinizm Amerika'da da yayılma olanağı bulmuştur. 1875 yılında Calvin'in takipçileri Dünya Birliği'ni kurdular. 2003 yılı itibariyle bu kuruluşa bağlı kişi sayısı 75 milyonu bulmuştur.