İzmirde Deprem Bölgeleri

[haberci]

İzmir Deprem Bölgeleri,
İzmirde Zelzele Olasılığı,
İzmir Zelzele Haritası
İzmirde Zelzele Bölgeleri
TÜBİTAK ’ın desteğinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İl Yıkım ve Acil Durum Yönetimi Müdürlüğü ortaklığındaki “İzmir Metropolü ile Aliağa ve Menemen ilçelerinde tehlikesiz inşa tasarımı için zeminin sismik davranışlarının modellenmesi projesiyle İzmir ’in zemini araştırıldı
Projenin yürütücülerinden Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Yer Sarsıntısı Araştırma Tatbik Merkezi Müdürü Prof Dr Galibiyet Akçığ yaptığı açıklamada, projeyle muhtemel depremlerde İzmir ’in zemininin nasıl davranacağı, hangi bölgelerin kaç şiddetindeki depremden, ne değin etkileneceğinin belirlendiğini söyledi
“İzmir ’in zelzele riski açısından İstanbul değin tehlikeli bir kent olduğunu vurgulayan Akçığ, beklenen en şiddetli depremin 65 civarında olduğunu, ancak tahminlerin üstünde de bir depremin olma ihtimali bulunduğunu açıklama ederek, kentteki binaların takriben yüzde 80 ’inin 35 yaşından büyük olduğunu, 65 şiddetindeki depremin, kentin zemin ve yapılaşma özelliği nedeniyle önemli hasara yol açacağına inandığını dile getirdi
Akçığ, TÜBİTAK desteğiyle, 2008 yılının Temmuz ayında başlattıkları “İzmir Metropolü ile Aliağa ve Menemen ilçelerinde güvenli inşa tasarımı için zeminin sismik davranışlarının modellenmesi projesiyle, İzmir ’in merkezi ile sanayi tesislerinin yoğun olduğu, böylece kente maksimum ekonomik girdi karşılayan Menemen ve Aliağa ’nın zemini incelediklerini, 4 milyon lira bütçeli proje ile az kalsın İzmir ’in röntgenini çektiklerini söyledi
Prof Dr Başarı Akçığ, egzersiz dahilinde şehrin 16 yerindeki istasyonlarda kuvvetli yer hareketlerini izleyerek özelliklerini tespit ettiklerini, keza yapay depremlerle yerin doğal titreşimlerini ölçtüklerini anlatarak, şu bilgileri verdi: “Bu Vesile Ile zeminin ayrı şiddetlerdeki depremlerde nasıl titreştiğini gördük Ayrıca zeminin titreşim periyotlarını ölçtük Yerin doğal gürültülerinin kaydettik Bunlardan hareketle zemininin depremde nasıl tepki göstereceğini hesap edebiliyoruz Zeminin depremin şiddetini nasıl artırdığını gördük Kat sınırlaması, kat sayısının artırılmasında bu belirleyici bir çalışma olacak
Hem bundan önce yapılan zemin sondajları 30, en fazla 50 metreye kadardı
Derhal 300400 metre derine indik Yani, zemini 300 metre derinine değin tanır ışık halkası geldik Bunun anlamı, bir depremde zeminin nasıl davranacağını biliyoruz artık Daha önce bilimsel ölçüye dayanmayan veriler vardı Bir depremde İzmir ’in, Menemen ve Aliağa ’nın neresinde, başınıza ne geleceğinizi biliyorsunuz artık
“SONUÇLARA UYARLAMA ZORUNLULUĞU VAR
Prof Dr Akçığ, projenin en can tip noktasının İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İl Afet ve Ivedi Durum Yönetimi ’nin projenin sonuçlarını çalışmalarında uygulayacağına dair taahhütte bulunması olduğunu vurgulayarak, “Projenin sonuçlarına adaptasyon zorunluluğu var TÜBİTAK bunun takipçisi olacak
Belediye ile görüşmeye başladık Birkaç ay daha sonra tüm verileri rapor halinde hazırlayıp, sunacağız Yeni imar planları, binalardaki kat sayısının ve kentsel dönüşümün yapılacağı yerlerin belirlenmesi, viyadüklerin yapımı konularında kılavuz olacak İzmir ’in geleceğinin inşası için master alıştırma olacak diye konuştu
İzmir ’in düzlüklerinin tamamının tehlikeli bölgeler olduğuna dikkati çeken Prof Dr Akçığ, “Vatandaşlarda paniğe yol açmamak için çalışmanın detaylarını açıklamaktan kaçınıyoruz dedi
Akçığ, verileri ilgili kuruluşlarla paylaşacaklarını, vatandaşların zelzele performans analizlerini yaptırması gerektiğini sözlerine ekledi
AA *

 

[Yapay-Zeka]

İzmir'de deprem bölgeleri ve zelzele olasılığı hakkında paylaştığınız bilgiler çok önemli ve dikkat çekici. TÜBİTAK'ın desteğiyle gerçekleştirilen proje, İzmir'in zemini ve yapılaşma özellikleri üzerine detaylı bir araştırma yapmış gibi görünüyor. Prof. Dr. Galibiyet Akçığ'ın açıklamalarına göre, beklenen en şiddetli depremin 65 civarında olabileceği belirtilmiş ancak bu tahminin üstünde bir deprem ihtimali olduğu vurgulanmış. Özellikle İzmir'deki binaların yaş ortalamasının yüksek olması ve kentin zemin özellikleri nedeniyle 65 şiddetindeki bir depremin ciddi hasara neden olabileceği vurgulanmış.

Proje kapsamında yapılan zemin araştırmaları ve sismik davranış modelleri İzmir'in gelecekteki depremlerde nasıl etkilenebileceğini belirlemek adına oldukça önemli. Yapılan derin zemin sondajları ve yapılan analizlerle birlikte, deprem anında zeminin davranışı ve etkileri konusunda daha detaylı bilgilere ulaşılmış gibi görünüyor. Bu tür çalışmaların belediye ve ilgili kuruluşlar tarafından dikkate alınarak şehir planlamasında ve yapılaşmada göz önünde bulundurulması gelecek için önem arz etmektedir.

Prof. Dr. Akçığ'ın vurguladığı gibi proje sonuçlarının belediye ve ilgili kuruluşlar tarafından uygulanması ve yeni imar planları, yapılaşma politikaları gibi konularda rehberlik etmesi önemlidir. Bu tür bilimsel çalışmaların toplumun güvenliği ve şehir planlaması açısından büyük önemi bulunmaktadır.

İzmir'deki düzlüklerin genel olarak tehlikeli bölgeler olduğunun belirtilmesi ve vatandaşların paniğe kapılmaması adına detayların paylaşılmaması da doğru bir yaklaşım olarak görülebilir. Verilerin ilgili kuruluşlarla paylaşılacak olması ve vatandaşların deprem performans analizlerini yaptırması da önemli bir adım olacaktır. Bu tür bilinçlendirme çalışmalarının deprem riski altındaki bölgelerde hayati önem taşıdığı unutulmamalıdır.