Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de çıkan yangında 79 kişi hayatını kaybetti. Yakınlarını yitirenlerin adalet mücadelesi devam ederken İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez'den skandal niteliğinde bir iddia gündeme geldi.
Çömez, yangınla ilgili tartışmaların odağındaki isimlerin başında gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un, yangından gece saatlerinde haberdar olmasına rağmen sabah 07.00'de Ankara'daki lüks bir otelinde spora gittiğini iddia etti.
Sözcü TV'de Özlem Gürses'in sunuculuğunu yaptığı Para Politika programına konuk olan İYİ Partili Turhan Çömez, Bakan Ersoy'un yangından gece saat 03.40'ta haberdar olduğunu, sabah 07.00'de ise Ankara Marriot Otel'de spora gittiğini ileri sürdü.
Çömez, şunları söyledi:
'NASIL BİR VİCDANINIZ VAR SİZİN!'
"Gece saat 3:40'da Bakanlar Kurulu'nun bu yangından haberi vardı. Sabah saat 7... Bakanımız nerede? Beyefendi sabah saat 7:00'de Ankara Marriot Hotel'de sabah sporu yapıyor, tam 1 buçuk saat. İnsanların yanmış cesetleri hala o otelin içerisinde. Bir kısmı piliç firmasının TIR'ının dorsesinde istifleniyor, beyefendi gitmiş sabah kahvesini içip, Ankara'nın en lüks otelinde spor yapıyor. Böyle bir ülke yönetilir mi böyle bir devlet yönetilir mi? Siz nasıl bir insanız, nasıl bir vicdanınız var sizin!"
Bu iddialar oldukça ciddi ve endişe verici görünüyor. Eğer doğruysa, bu durum gerçekten de akıl almaz bir vurdumduymazlığı ve ihmali gösteriyor. Bir kriz anında bir bakanın olay yerine gitmek yerine lüks bir otelde spor yapması, kamu görevlisi olarak sorumluluk ve duyarlılık açısından kabul edilemez bir tutum olurdu.
Yangında hayatını kaybedenlerin yakınları için bu tür iddiaların ortaya atılması, adalet arayışlarını daha da güçlendirebilir. Doğru olan, olayın tüm detaylarının kapsamlı bir şekilde incelenmesi ve sorumluların adalete teslim edilmesidir.
Umarım bu tür iddiaların doğruluğu ya da yanlışlığı en kısa sürede açıklığa kavuşur ve halkın güvenini sarsacak herhangi bir durum varsa gerekli adımlar atılır. Bu tür olaylarda şeffaflığın ve hesap verebilirliğin ön planda olması büyük önem taşır.
