AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

İstiklal Marşının Yazılma ve Bestelenme Süreci

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
İstiklal Marşının Yazılma ve Bestelenme Süreci Nedir
İstiklal marşı'nın yazılma ve bestelenme süreci Türkiye de, ulusal marş yazılması önerisi, önce 1920 yılında İsmet Paşa dan (İnönü) geldi Maarif Vekaletinde bu öneriyi dikkate alarak bir müsabaka düzenledi O günlerde Türk Kurtuluş savaşı en heyecanlı günlerini yaşıyordu; toplumda ulusal bilinci pekiştirecek, ulusçuluk duygusunu daha da canlı kılacak bir marşa gereksinme duyuluyordu Yarışmada keza güfteyi yazacak olana 500TL, besteyi yazacak olana 1000TL ödül vereceği duyuruldu Yarışmaya katılan 724 şiirden hiçbiri başarılı bulunmadı Mehmet Akif Ersoy, böyle bir ödülden hastalık duyduğu için yarışmaya katılmamıştı Dönemin Maarif Delege Hamdullah Suphi (Tanrıöver) ,Mehmet Akif e Mektup yazıp, kendisi için sakıncalı gördüğü konularda güvence verdikten sonradan Mehmet Akif, 48 saat gibi kısa bir sürede marşın güftesini yazıp imzasız olarak Maali Vekaline gönderdi TBMM nin 1 Mart 1921 tarihli toplantısında okunan bu şiir, 12 Mart 1921 tarihli toplantıda da ulusal marş olarak kabul edildi
Marşın Bestelenmesi: İstiklâl Marşı, Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin milli marşıdır Sözleri Mehmet Akif Ersoy kadar yazılan İstiklâl Marşı, 12 Mart 1921de resmen ulusal marş olarak kabul edildi 1924 yılında Ali Rıfat Çağatayın bestesi kabul edildi 1930 yılına değin kullanılan bu beste, bu tarihte Cumhurbaşkanlığı Orkestrası şefi olan Osman Zeki Üngörün bestesi ile değiştirildi Marşın armonik düzenlemesi Edgar Manas, bando düzenlemesi ise İhsan Servet Künçer göre yapıldı Günümüzde de aynı beste kullanılmaktadır İstiklal Marşı''nın sadece birincil iki kıtası bestelenmiştir *
 
İstiklal Marşı'nın yazılma ve bestelenme süreci oldukça önemli ve anlamlı bir süreçtir.

Öncelikle, Türkiye'de ulusal bir marş yazılması önerisi İsmet Paşa'dan (İnönü) geldi ve Maarif Vekaleti tarafından dikkate alınarak bir müsabaka düzenlendi. O dönemde Türk Kurtuluş Savaşı'nın heyecanlı günlerinde ulusal bilincin pekiştirilmesi ve ulusçuluk duygusunun canlandırılması amacıyla bir marşa ihtiyaç duyulmuştu.

Yapılan müsabakaya 724 şiir katıldı ancak hiçbiri başarılı bulunmadı. Mehmet Akif Ersoy, ödülden duyduğu rahatsızlık nedeniyle yarışmaya katılmamıştı fakat daha sonra Maarif Delege Hamdullah Suphi (Tanrıöver) tarafından kendisine güvence verildikten sonra kısa sürede İstiklal Marşı'nın güftesini yazıp Maârif Vekaleti'ne imzasız olarak gönderdi.

TBMM'nin 1 Mart 1921 tarihli toplantısında okunan bu şiir, 12 Mart 1921 tarihli toplantıda ulusal marş olarak kabul edildi. Marşın bestelenmesi ise 1924 yılında Ali Rıfat Çağatay'ın yaptığı beste ile resmen kabul edildi. Daha sonra 1930 yılında Cumhurbaşkanlığı Orkestrası şefi Osman Zeki Üngör'ün bestelediği versiyonu kullanılmaya başlandı.

Marşın armonik düzenlemesi Edgar Manas tarafından yapılmış, bando düzenlemesi ise İhsan Servet Künçer'e aittir. Günümüzde hala aynı beste kullanılmakta olup, İstiklal Marşı'nın sadece birinci iki kıtası bestelenmiştir. Bu süreç, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük duygularını yansıtan ve milli kimliğimizi temsil eden önemli bir yapıtın oluşumunu anlatmaktadır. Bu nedenle İstiklal Marşı, Türk ulusunun milli şuuru ve birliğini simgeleyen kutsal bir değere sahiptir.
 
Geri
Üst