SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü İle İlgili Şiirler
12 Mart İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü Şiirleri
Her yıl 12 Mart tarihinde kutlanan İstiklal Marşının kabulu günü ile ilgili şiirler:
BAYRAĞIM
Atalarım, gökten yere
İndirmişler ay yıldızı,
Bir buluta sarmışlar ki
Rengi şafaktan kırmızı
Onun ateş kırmızısı
Ne gelincik, ne de gülden.
Türk oğlunun öz kanıdır
Ona bu al rengi veren.
Ay yıldızı, gökyüzünün
Ayla yıldızdan yüksek
Türk'ün alın yazısıdır;
Türk'tür onu yükseltecek.
Vazifemdir bayrağımı
Üstün tutmak her bayraktan.
Can veririm, kan dökerim
Vazgeçemem ben bu haktan.
Hasan Âli YÜCEL
KABUL EDİLDİ İSTİKLAL MARŞI
Çarpışıyordu yurdun dört yanında Mehmetçikler
Can veriyordu milleti için birer birer
Nice ocaklar söndü yaşandı nice keder
Kanlarımızla başardık bizimdir bu zafer
Almıştık milletçe bu yurdu memleketi
Anlatılmalıydı bu zafer bu ulu sevgi
Toplandı şairler yazmak için İstiklali
Bütün vatandan yüzlerce şiir geldi
Mehmet Akif yazmıştı en güzelini
Ama istemiyordu o ödülü hediyeyi
Para için mi yazmıştı bu şiiri
Sadece vermek istiyordu millete en iyisini
Ama Mehmet Akif kararından emindi
Bu marşa ödül verilmesi ona uygun değildi
İşe koyuldu sonunda mecburen Hasan Basri
İkna edecekti, şiiri vermekte Mehmet Akif'i
TBMM'de okunurken Akif'in şiiri
Heycanlandırdı dinleyen bütün Meclisi
Ayakta alkışladı bütün milletvekilleri
Anlatıyordu bu şiir kazanılan zaferi
Mehmet Akif'in şiiri coşkuyla karşılandı
Bu yüce Türk Milletinin artık bir marşı vardı
Yankılanacaktı buzafer, unutturmayacaktı savaşı
İnletecekti tüm yurdu, inletecekti Türk Halkını
Sahiplenmedi Akif bu şiiri, yüce marşı
Millete hediye ettiğini nasıl kendine alırdı
Kitabınada koymadı, istesede yapamazdı
Çünkü yüce milletin kalbine gömdü bu marşı
Yoktu bestesi marşın,ama istiyordu Türk Halkı
Kemal Paşa duymuştu Üngör'ü, Ankara'ya çağırdı
Ulu marşa güzel bir beste yazdı
Sevmişti Türk Halkı, besteyi bağrına bastı
En sonunda marşımız, bestesiyle hazırdı
Yıllarca ulusumuzun göğsünü kabarttı
Zor günlerde millete oldu moral kaynağı
Her mısrasında milleti, coşkuyla ayağa kaldırdı
BAYRAK
Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kızkardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver!
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.
Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
Arif Nihat ASYA
İSTİKLÂL MARŞI'MIZ
Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı.
Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.
Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona.
Küçümsemem ama, benzetirim şişirilmiş bir balona.
Marşımız kahramanlar destanı. Gönülden oku, benimse!
İstiklali, hürriyeti, ruhu anlatır bu marş benimse.
Milletin tarih ve ülküsünü bu nesle yansıtan değer.
Dillerin, kalplerin coştuğu bu dizeler her şeye değer.
Bir sestir o, Hakkı; istiklâli, direnci haykıran bir ses.
Bütün zaferlerimizi, mısra mısra soluklayan nefes.
Şahlandırır Milli Mücadele ruhunu, ortaya döker.
Vatanıma saldıran köpeğin dişlerini kökünden söker.
Bedir aslanına denk Mehmetin, Fatihin, Yavuzun sesi.
Bu gönülden kükremeyi duyan hainin kaçar neşesi.
Başka İstiklal Marşını Allah, bu millete yazdırmasın.
Vatanımda düşmanlara kendi mezarını kazdırmasın.
Necmi Ünsal
İSTİKLÂL MARŞI'NI DİNLERKEN
Borazanbaşı, borazanbaşı,
Akşamları batan güne karşı
Alışılmış bir ibadet gibi
Çaldığınız o İstiklâl Marşı
Yıllardır her kulakta yer etmiş
Gür nağmeleriyle tutarken arşı,
Az rastlanır bir huşu içinde
Ayakta dinleriz bütün çarşı.
Hayal gibi, vehim gibi bir şey
Sanki memleketin dağı taşı
En sadık bekçisi tarihimin
Kesilir ansızın naşı.
Bu meçhul askerlere mahşeriyle
Hatırlatır o yaman savaşı.
Yanık türkülerinden biliriz
Yemen çölünü, Sarıkamış'ı.
Kurduna, kuşuna sor söylesin,
Neydi Türk'ün o günü, telâşı.
Karalar giymişti Anadolu,
Kan bir yandan, bir yandan gözyaşı…
Sürmedi çok şükür o kıyamet,
Gecenin birinde fecre karşı
Güneşten evvel doğdu ufukta
Mustafa Kemal'in altın başı.
Cahit Sıtkı TARANCI
MEHMET AKİF
(Marşın) okunurken vatanın her bir ucunda,
Bin meşale yanmakta, ilahı avucunda.
(Marşında) bir umman kesilen devreye girdin!
Mehmetçiğin imanını (hep vecde getirdin!
Yükseldiğin iklim, bulut ermez tepelerdir,
Ruhundaki yıldız, güneşlerden eserdir!
Duydukça coşar, vecde gelir (marşını) her yer!
Gök kubbenin altında, kefensiz yatan erler!
Ali Ulvi KURUCU
İstiklal Marşı
Yirmi Üç Nisan günü
Yeni meclis açıldı
Egemenlik hakları
Tüm ulusa verildi.
Ay yıldızlı Bayrağım
Göklerin süsü oldu
Tüm yolumuz aydınlık
Bahtımız açık oldu
Yeni Türk Devletinin
İstiklâl Marşı yoktu
Marş yazacak olaylar
Bu ulusta pek çoktu
Eğitim bakanımız
Sayın Hamdullah Suphi
Ulusun özlediği
Yarattı ortak ruhu
Marş güzel olsun diye
Yarışma düzenlendi
Seçilen tüm şiirler
Dikkatle incelendi
Ödüllü bir yarışa
Âkif katılmamıştı
Böyle kutsal bir işten
Para istememişti
Kurulan komisyona
Yüzlerce şiir geldi
Bunların içeriği
Bekleneni vermedi
Bunun için Âkif'ten
Marş yazması istendi
Bu ulusun ruhunu
O da iyi bilendi
Türk'ün inanç gücünü
Bu marş getirdi dile
Ölümü yendi Âkif
İstiklâl Marşı ile
Meclisin kürsüsünden
Tam üç defa okundu
Bütün vekillerimiz
Kalktı ayakta durdu
O günkü bakanımız
Hamdullah Suphi idi
Marşımızı okurken
Ne de görkemli idi
Gür sesiyle okudu
İstiklâl Marşımızı
Dik tutmaya başladık
O günden başımızı
Bin dokuz yüz yirmi bir
Mart ayının birinde
Alkışlar kopuyordu
Ulusun Maclisinde
Marşımızı dinlerken
Tüm ruhlar doldu taştı
Âkif'le Tanrıöver
Saygınlığa ulaştı
Yüce Büyük sanatçı
Mehmet Âkif Ersoy'la
Türklük ayağa kalktı
Yazdığı kutsal marşla
Bayrağım al bayrağım
Türk dünyası bayrağım
Önünde boyun büktü
Dost ve düşman bayrağım
Bizlere güneş oldun
Aydınlandı dünyamız
Helal olsun hep sana
Dökülen kanlarımız!
Kemal KAHRAMANOĞLU
12 Mart İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü Şiirleri
Her yıl 12 Mart tarihinde kutlanan İstiklal Marşının kabulu günü ile ilgili şiirler:
BAYRAĞIM
Atalarım, gökten yere
İndirmişler ay yıldızı,
Bir buluta sarmışlar ki
Rengi şafaktan kırmızı
Onun ateş kırmızısı
Ne gelincik, ne de gülden.
Türk oğlunun öz kanıdır
Ona bu al rengi veren.
Ay yıldızı, gökyüzünün
Ayla yıldızdan yüksek
Türk'ün alın yazısıdır;
Türk'tür onu yükseltecek.
Vazifemdir bayrağımı
Üstün tutmak her bayraktan.
Can veririm, kan dökerim
Vazgeçemem ben bu haktan.
Hasan Âli YÜCEL
KABUL EDİLDİ İSTİKLAL MARŞI
Çarpışıyordu yurdun dört yanında Mehmetçikler
Can veriyordu milleti için birer birer
Nice ocaklar söndü yaşandı nice keder
Kanlarımızla başardık bizimdir bu zafer
Almıştık milletçe bu yurdu memleketi
Anlatılmalıydı bu zafer bu ulu sevgi
Toplandı şairler yazmak için İstiklali
Bütün vatandan yüzlerce şiir geldi
Mehmet Akif yazmıştı en güzelini
Ama istemiyordu o ödülü hediyeyi
Para için mi yazmıştı bu şiiri
Sadece vermek istiyordu millete en iyisini
Ama Mehmet Akif kararından emindi
Bu marşa ödül verilmesi ona uygun değildi
İşe koyuldu sonunda mecburen Hasan Basri
İkna edecekti, şiiri vermekte Mehmet Akif'i
TBMM'de okunurken Akif'in şiiri
Heycanlandırdı dinleyen bütün Meclisi
Ayakta alkışladı bütün milletvekilleri
Anlatıyordu bu şiir kazanılan zaferi
Mehmet Akif'in şiiri coşkuyla karşılandı
Bu yüce Türk Milletinin artık bir marşı vardı
Yankılanacaktı buzafer, unutturmayacaktı savaşı
İnletecekti tüm yurdu, inletecekti Türk Halkını
Sahiplenmedi Akif bu şiiri, yüce marşı
Millete hediye ettiğini nasıl kendine alırdı
Kitabınada koymadı, istesede yapamazdı
Çünkü yüce milletin kalbine gömdü bu marşı
Yoktu bestesi marşın,ama istiyordu Türk Halkı
Kemal Paşa duymuştu Üngör'ü, Ankara'ya çağırdı
Ulu marşa güzel bir beste yazdı
Sevmişti Türk Halkı, besteyi bağrına bastı
En sonunda marşımız, bestesiyle hazırdı
Yıllarca ulusumuzun göğsünü kabarttı
Zor günlerde millete oldu moral kaynağı
Her mısrasında milleti, coşkuyla ayağa kaldırdı
BAYRAK
Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kızkardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver!
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.
Ey, şimdi süzgün, rüzgarlarda dalgalan;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
Arif Nihat ASYA
İSTİKLÂL MARŞI'MIZ
Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı.
Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.
Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona.
Küçümsemem ama, benzetirim şişirilmiş bir balona.
Marşımız kahramanlar destanı. Gönülden oku, benimse!
İstiklali, hürriyeti, ruhu anlatır bu marş benimse.
Milletin tarih ve ülküsünü bu nesle yansıtan değer.
Dillerin, kalplerin coştuğu bu dizeler her şeye değer.
Bir sestir o, Hakkı; istiklâli, direnci haykıran bir ses.
Bütün zaferlerimizi, mısra mısra soluklayan nefes.
Şahlandırır Milli Mücadele ruhunu, ortaya döker.
Vatanıma saldıran köpeğin dişlerini kökünden söker.
Bedir aslanına denk Mehmetin, Fatihin, Yavuzun sesi.
Bu gönülden kükremeyi duyan hainin kaçar neşesi.
Başka İstiklal Marşını Allah, bu millete yazdırmasın.
Vatanımda düşmanlara kendi mezarını kazdırmasın.
Necmi Ünsal
İSTİKLÂL MARŞI'NI DİNLERKEN
Borazanbaşı, borazanbaşı,
Akşamları batan güne karşı
Alışılmış bir ibadet gibi
Çaldığınız o İstiklâl Marşı
Yıllardır her kulakta yer etmiş
Gür nağmeleriyle tutarken arşı,
Az rastlanır bir huşu içinde
Ayakta dinleriz bütün çarşı.
Hayal gibi, vehim gibi bir şey
Sanki memleketin dağı taşı
En sadık bekçisi tarihimin
Kesilir ansızın naşı.
Bu meçhul askerlere mahşeriyle
Hatırlatır o yaman savaşı.
Yanık türkülerinden biliriz
Yemen çölünü, Sarıkamış'ı.
Kurduna, kuşuna sor söylesin,
Neydi Türk'ün o günü, telâşı.
Karalar giymişti Anadolu,
Kan bir yandan, bir yandan gözyaşı…
Sürmedi çok şükür o kıyamet,
Gecenin birinde fecre karşı
Güneşten evvel doğdu ufukta
Mustafa Kemal'in altın başı.
Cahit Sıtkı TARANCI
MEHMET AKİF
(Marşın) okunurken vatanın her bir ucunda,
Bin meşale yanmakta, ilahı avucunda.
(Marşında) bir umman kesilen devreye girdin!
Mehmetçiğin imanını (hep vecde getirdin!
Yükseldiğin iklim, bulut ermez tepelerdir,
Ruhundaki yıldız, güneşlerden eserdir!
Duydukça coşar, vecde gelir (marşını) her yer!
Gök kubbenin altında, kefensiz yatan erler!
Ali Ulvi KURUCU
İstiklal Marşı
Yirmi Üç Nisan günü
Yeni meclis açıldı
Egemenlik hakları
Tüm ulusa verildi.
Ay yıldızlı Bayrağım
Göklerin süsü oldu
Tüm yolumuz aydınlık
Bahtımız açık oldu
Yeni Türk Devletinin
İstiklâl Marşı yoktu
Marş yazacak olaylar
Bu ulusta pek çoktu
Eğitim bakanımız
Sayın Hamdullah Suphi
Ulusun özlediği
Yarattı ortak ruhu
Marş güzel olsun diye
Yarışma düzenlendi
Seçilen tüm şiirler
Dikkatle incelendi
Ödüllü bir yarışa
Âkif katılmamıştı
Böyle kutsal bir işten
Para istememişti
Kurulan komisyona
Yüzlerce şiir geldi
Bunların içeriği
Bekleneni vermedi
Bunun için Âkif'ten
Marş yazması istendi
Bu ulusun ruhunu
O da iyi bilendi
Türk'ün inanç gücünü
Bu marş getirdi dile
Ölümü yendi Âkif
İstiklâl Marşı ile
Meclisin kürsüsünden
Tam üç defa okundu
Bütün vekillerimiz
Kalktı ayakta durdu
O günkü bakanımız
Hamdullah Suphi idi
Marşımızı okurken
Ne de görkemli idi
Gür sesiyle okudu
İstiklâl Marşımızı
Dik tutmaya başladık
O günden başımızı
Bin dokuz yüz yirmi bir
Mart ayının birinde
Alkışlar kopuyordu
Ulusun Maclisinde
Marşımızı dinlerken
Tüm ruhlar doldu taştı
Âkif'le Tanrıöver
Saygınlığa ulaştı
Yüce Büyük sanatçı
Mehmet Âkif Ersoy'la
Türklük ayağa kalktı
Yazdığı kutsal marşla
Bayrağım al bayrağım
Türk dünyası bayrağım
Önünde boyun büktü
Dost ve düşman bayrağım
Bizlere güneş oldun
Aydınlandı dünyamız
Helal olsun hep sana
Dökülen kanlarımız!
Kemal KAHRAMANOĞLU