AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

İstiklal Marşının Kabulu Ve Anlamı

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.379
Tepkime puanı
1
Puan
1
İstiklal Marşının Kabulu 12 Mart
İstiklal Marşının anlamı
İstiklal Marşı ve acıklaması
İstiklal Marşının Kabulu:
1921 yılında, Şanlı Bayrağımızın ve Kahraman Turk Milletinin simgesi olacak milli bir marş yazılması icin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir yarışma acılmış ve kazanana para odulu verileceği acıklanmıştır Ulkenin her tarafından pek cok şair, duygu ve heyecanlarını anlatan mısralarla bu katıldığı halde, Mehmet Akifin bu yarışmaya katılmadığı goruldu Nedeni sorulduğunda: Milli marş para ile yazılmaz cevabını verdi Arkadaşlarının ısrarları uzerine ve kazanırsa odul verilmemesi şartı ile yarışmaya katıldı ve hepimizin yureğinde yer eden İstiklal Marşını yazdı
Turk Milletinin zaferini, yuceliğini ve bayrağımızın kutsallığını en guzel duygularla anlatan İstiklal Marşı, yarışmaya katılan 724 şiir arasından secilerek zamanın Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıover tarafından Buyuk Millet Meclisinde okundu Butun milletvekillerince buyuk bir coşku ve heyecan icerisinde, iki defa ayakta dinlenen İstiklal Marşı, 21 Mart 1921 tarihinde Turkiye Buyuk Millet Meclisi tarafından Milli Marş olarak kabul edildi Unlu bestecilerimizden Osman Zeki Ungor tarafından bestelendi
Mehmet Akif, İstiklal Marşını Turk Milletinin eseri olarak kabul ettiği icin Safahata koymamış ve Kahraman Ordumuza hediye etmiştir
İstiklal Marşının Acıklaması:
Korkma! Sonmez bu şafaklarda yuzen al sancak;
Sonmeden yurdumun ustunde tuten en son ocak
O, benim milletimin yıldızıdır, parlayacak
O, benimdir; o, benim milletimindir ancak!
Bu kıtada Mehmet Akif Turk Milletine sesleniyor Umit ve guven iceren sozlerinde:
Ey Milletimi Yurdumuzun duşmanlar tarafından kuşatılmış olmasına bakarak bayrağımız icin endişe etme, korkma Cunku bu topraklar uzerindeki en son ocak sonmeden, en son Turk bu uğurda canını vermeden bayrağımıza kimse el uzatamaz
Rengini şehitlerimizin kanından alan ve şafaklarda bir alev gibi dalgalanan bayrağımız milletimin yıldızı ve bağımsızlık semboludur Gokteki yıldıza el surulemediği gibi, milletimizin yıldızı olan bayrağıma da duşmanlar dokunamaz O Turk Milletinindir ve daima oyle kalacaktır
Catma, kurban olayım, cehreni nazlı hilal,
Kahraman ırkıma bir gul! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz, dokulen kanlarımız sonra helal
Hakkıdır, Hakka tapan milletimin istiklali
Bu dortlukte şair bayrağımıza sesleniyor:
Uğruna canımı vereyim, ne olur kaşlarını catma ey hilal kaşlı guzel bayrağım Neden bize dargın ve azarlar gibi bakıyorsun? Seni, o nazlı nazlı dalgalandığın goklerimizden indirmelerine izin vereceğimizi mi sandın? Kahraman milletim hur yaşamak ve seni hur yaşatmak icin cok kan doktu, şu anda da dokmektedir Sen bize kaş catarak, uğrunda yapılan bu fedakarlıkları hice sayarsan, dokulen kanlarımız sana helal olmaz Doğruluk ve adalet icin calışan, Allaha inanarak ona kulluk eden İstiklal uğruna canını veren milletimin hakkı bağımsızlıktır, hurriyettir
Ben ezelden beridir hur yaşadım, hur yaşarım
Hangi cılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kukremiş sel gibiyim, bendimi ciğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam taşarım
Mehmet Akif bu kıtada hurriyet kavramını işliyor Ben kelimesi ile Turk Milletini kastediyor ve:
Ben, yaratıldığı gunden beri hur yaşamış bir milletim, bundan sonra da hur olarak yaşayacağım Beni esir edeceğini duşunenler ancak aklını kacırmış olanlardır Onların bu cılgınca duşuncelerine şaşarım Cunku ben,Şimdiye kadar hic esir olmadım Hurriyeti elimden almak isteyen olursa kukremiş bir sel gibi coşar, onume cıkan engelleri ciğner gecerim Bu uğurda dağları parcalar, ucsuz bucaksız denizlere bire sığmam, yine taşarım
Garbı afakını sarmışsa celik zırhlı duvar;
Benim iman dolu goğsum gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl boyle bir imanı boğar,
Medeniyyet! dediğin tek dişi kalmış canavar!
Bu kıtada Mehmet Akif somurgeci, saldırgan batıya catmakta, medeniyet adı altındaki saldırgan tutumunu kınamaktadır:
Bat ordularının en modern silahlarla, tank ve toplarla,tıpkı celikten bir duvar gibi uzerimize yurumesi bizim icin onemli değildirTurk Milletinin oyle bir iman gucu, şehitlik inancı vardır ki, o imanlı goğuslerin her biri bir kale gibidir Bu imanlı goğusler karşısında en modern silahlar etkisiz kalır, hepsi yok olur, parcalanır
Onların homurtuları, ulumaları da seni korkutmasın Medeniyet maskesi takarak etrafa saldıran, zayıfları ezen ve somuren bir canavar, bizim imanlı goğsumuze en ufak bir korku veremez Zaten Medeniyet adı altında yapılan bu vahşiliklerden sonra onun gercek canavar yuzu ortaya cıkmıştır O canavarın tek dişi kalmıştır, bize asla zarar veremez
Arkadaş! Yurdumu alcaklara uğratma sakın;
Siper et govdeni, dursun bu hayasızca akın
Doğacaktır sana vadettiği gunler Hakkın
Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın
Bu kıtada Mehmet Akif Turk Milletine, onun kahraman askerlerine umit ve kararlılık aşılıyor ve:
Arkadaş! Alcakların yurduma girmesine kesinlikle izin verme! Yurduna saldıran duşmana govdeni siper et! Onlarla olunceye kadar savaş! Onların utanmazca saldırılarına karşı dur! Cenabı Hak mutlaka sana yardım edecektir Cunku Allah, sabreden ve korkmadan, Hak yolunda savaşan muminlere zafer vereceğini Kuranı Kerimde vad etmiştir Allahın bu yardımı belki yarın, belki yarından da kısa zamanda ortaya cıkacaktır ve duşman perişan edilecektir
Bastığın yerleri toprak! diyerek gecme, tanı!
Duşun altındaki binlerce kefensiz yatanı
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır atanı
Verme, dunyaları alsan da, bu cennet vatanı
6kıtada kutsal vatan ve vatan toprağı ele alınmakta, Mehmet Akif genclere, uzerinde yaşadıkları toprakların değerini ve ozelliğini iyi bilmeleri gerektiğini anlatmaktadır:
Bastığın yerleri (toprak) deyip gecme! Gecmişini iyi oğren! Cunku bu vatan toprakları, uğruna şehit duşenlerin kefensiz olarak gomuldukleri, her karışında bir şehit kanı olan kutsal topraklardır Sen ki; dini, vatanı uğruna canını vererek, Allah katında makamların en yucesi olan şehitlik mertebesine ulaşmış bir babanın oğlusun Vatanına gereken değeri vermez, onu atalarının koruduğu gibi korumazsan, ataların incinir, uzulur Bu cennet vatanı her ne pahasına olursa olsun korumalı, dunyaları da alsan bu yurdun bir karış toprağını bile vermemelisin
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, butun varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dunyada cuda
İstiklal Marşının 7kıtasında Mehmet Akif vatan sevgisini, vatan toprağının ozelliğini ve Turk Vatanının yuceliğini, şoyle anlatmaktadır:
Bu cennet vatan uğruna canını vermeyecek olan kim var? İşte herkes vatanı uğruna canını vermek icin hazır bekliyor Şimdiye kadar bu uğurda o kadar cok yiğit canını verdi ki: bir karış toprakta bir şehit yatmaktadır Toprağı sıksan, şehitlerin kanı fışkıracak kadar cok şehit verilmiştir Allah canımı, canım kadar sevdiğim şeyleri, butun varımı, yoğumu alsın; yeter ki beni bu vatanımdan ayrı ve uzak bırakmasın
Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin goğsune namahrem eli;
Bu ezanlarki şahadetleri dinin temeli
Ebedi yurdumun ustunde benim inlemeli
8kıtada Mehmet Akif, din ve vatan uğruna şehit olanların ruhlarına tercuman olmakta, onların:
Yuce Allahım! Ruhumun senden dileği şudur: Uğruna canımızı verdiğimiz yurdumuza duşmanlar girmesin, camilerime yabancılar el surmesin! Bu mabetlerde okunan ezanlardaki şahadetler ki:
Eşhedu enla ilahe illallah,
Eşhedu enne Muhammeden resulullah
Kelimeleri Turk Milletinin muslumanlığının ve bağımsızlığının ilk şartı ve temelidir Hurriyet sembolu olan bu ezanlar yurdumun her koşesinde okunsun Milletim kıyamete kadar hur yaşasın
O zaman vecd ile bin secde eder, varsa taşım;
Her cerihamda, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruhi mucerred gibi terden naşım!
O zaman yukselerek Arşa değer, belki başım
O zaman (camilere duşman ayağının basmadığı, ezan seslerinin yurdun her koşesinde duyulduğu zaman) yeryuzunde bir mezar taşım varsa, sevinc ve mutluluktan mezar taşım bile coşkunlukla secdeye kapanacaktır
Milletimin hur olduğunu gormenin ve şehitlik makamına ermenin kıvancı ile sevinc goz yaşlarım, savaşta aldığım yaralardan boşanır Cesedim, cisimsiz bir ruh gibi goklere cıkar ve o kadar yukselir ki, belki goğun en yuksek katı olan Arşa (Allahın yuce katına) ulaşır
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dokulen kanlarımın hepsi helal
Edebiyyen sana yok, ırkıma yaok izmihlal
Hakkıdır, hur yaşamış bayrağımın hurriyet;
Hakkıdır, Hakka tapan, Milletimin istiklal
Buyuk vatan şairi Mehmet Akif İstiklal Marşının son kıtasında tekrar şanlı bayrağamıza hitap etmekte ve:
Şanlı bayrağım! Sen de artık şafaklar gibi al renginle, goklerimde hur ve mesut olarak dalgalan Sabah şafağının ardından gorulen aydınlık gibi, Turk Milleti de bu sıkıntılı ve karanlık gunlerden sonra aydınlığa kavuşacaktır Uğruna dokulen kanlarımızın hepsi sana helal olsun
Artık Turk Milletinin yok olması, dağılması diye bir şey abediyyen soz konusu olamaz Cunku; daima hur yaşamış olan, daima tek olan Allaha inanan ve ona kulluk eden, daima vatanı uğruna calışan ve carpışan milletimin hurriyet ve istiklal her zaman hakkıdır
İstiklal Marşının Kısaca Anlamı İstiklal Marşı'nın Acıklaması
Korkma, sonmez bu şafaklarda yuzen al sancak;
Sonmeden yurdumun ustunde tuten en son ocak
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak
Mehmet Akif Turk milletine cesaret,ve tahammul aşılamak icin ve onda bulunan duyguları harekete gecirmek icin şiirine korkma sozuyle başlıyor Bayrak bir milletin bir milletin geleceğinin ve bağımsızlığının semboludur Bayrağın sonmesi turk milletinin istiklalini kaybetmesidir Şair ulkemizde tek bir insan kalana kadar bu vatanı savunacağımızı belirtiyor O halde en son Turk bireyi son nefesini vermeden turk istiklal ve bağımsızlığını yok etmek, Turk bayrağını sondurmek mumkun değildir Zira bayrağımız milletimizin yıldızıdır Bayrağın kaderi ile milletimizin kaderi birbirine bağlıdır Bayrak bizimdir, biz yaşadıkca onu elimizden kimse alamaz
Turk milletinin butun fertlerini oldurmedikce bağımsızlığını kimse yok edemez
Catma, kurban olayım cehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gul! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dokulen kanlarımız sonra helal
Hakkıdır, Hakka tapan milletimin istiklal!
Şair ikinci kıtada bayrağımızın o zaman ki kırgın, kuskun, ofkeli halini dile getiriyor Turk vatanının bazı parcaları, işgal edilmiştir Bu yuzden bazı bolgelerde bayraklarımız indirilmiş yerine duşman bayrakları asılmıştır Kaş catmak ofke halini ifade eder Kaş ayrıca edebiyatımızda hilale benzetilir Sevgilinin kaşları daima hilal şeklinde gosterilmiştir Bayraktaki hilal de tıpkı nazlı bir sevgilinin kaşı gibi catılmıştır Kahraman turk milletini uzmektedir Turkun beklediği, ozlediği gulen bir bayraktır
Turk bayrağının gulmesi goklerde dalgalanmasıdır Bir aşığın sevgilisinden guler yuz beklemesi gibi bağımsızlığa aşık Turk milletide ozgurluğun sembolu olan bayraktan gulmesini beklemektedir Bu milletimizin en doğal hakkıdır Cunku turkler bağımsızlıkları ve bayrakları uğruna pek cok kan dokmuşlerdir Bu kanları bayrağa helal etmeleri icin onun da nazlanmayı bırakıp goklerde dalgalanması gerekir Turk milleti daima Allaha inandığı ve taptığı icin ozgurluk onun hakkıdır
Ben ezelden beridir hur yaşadım, hur yaşarım
Hangi cılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kukremiş sel gibiyim, bendimi ciğner, aşarım
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım
Şair ben diyor(Ancak kast ettiği mana aslında bizdir turk milleti adına konuşmaktadır) Turk milleti ezelden beri hur yaşamıştır,hur yaşayacaktır Onun ozgurluğunu elinden almak isteyen ancak cıldırmış olmalı,zira boyle bir harekete kalkışanlar ağır bir şekilde cezalandırılır Turk milleti bağımsızlığı uğrunda onune cıkacak her engeli aşacak guctedir O; boylesine yuce bir amac icin dağları delecek, enginlere sığmayıp,denizleri taşıracaktır guctedir
Garbın afakını sarmışsa celik zırhlı duvar,
Benim iman dolu goğsum gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl boyle bir imanı boğar,
Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?
Bu kıtada şair vatanımızı istilaya kalkışan avrupalılara meydan okuyor 20 asrın başında avrupa medeniyeti 19yy deki gorkeminden oldukca uzaktır O sebeple şair bayıyı tek dişi kalmış canavara benzetiyor Ancak avrupa mevcut teknik imkanlarını seferber ederek topuyla, tufeğiyle, tankıyla bizi yok etmeye calışmaktadır Mehmetcik ise bu guce topla, tufekle, mızrakla, kılıcla cevap vermeye calışmaktadır Avrupalı kendini celik zırhla korurken mehmetcik ona iman dolu altın goğsuyle karşılık vermektedir
Arkadaş! Yurdumu alcakları uğratma, sakın
Siper et govdeni, dursun bu hayasızca akın
Doğacaktır sana vadettiği gunler Hakkın
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın
Şair kahraman Turk askerine hitap ediyor Turk yurdunu alcakları uğratmaması icin gerekirse canını feda etmesini oneriyor Şehit govdelerinin meydana getireceği siperler duşmana mani olacaktır Mehmet Akif duşmanın cok kısa bir sure icinde bu hayasızca akına son vereceği Allahın Turk milletine KuranKerimde vaad ettiği zafer gununun yarından bile daha yakın bir zamanda doğacağına inanmaktadır
Bastığın yerleri toprak! diyerek gecme, tanı:
Duşun altındaki binlerce kefensiz yatanı
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dunyaları alsan da, bu cennet vatanı
Şair Turk ordusuna vatanın kutsallığını hatırlatıyor Toprak ile vatan arasında buyuk bir fark vardır Toprağı vatan haline getiren onu elde etmek ve korumak icin savaşan fertlerin varlığıdır Kısacası sıradan bir toprak buyuk bir değer taşımaz; ama vatan toprağı uğrunda şehit olan atalarımızın o topraktaki mezarlarıdır Bu kutsal vatanı dunyalara değişmeyiz Toprak dunyanın dunyanın her yerinde bulunur Ancak atalarımızın kanlarıyla sulanan topraklar vatanımız uzerindedir
Kim bu cennet vatanının uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, butun varımı alsında Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dunyada cuda
Bu vatan cennet kadar kıymetlidir Şehit olanların ruhu dini inanışımıza gore doğrudan doğruya cennete gider Şehitlerimiz bu vatan toprağında yattığı icin cennetten farksızdır Bir avuc toprağı sıksak şehitler fışkıracak sanırız Canımızdan cok sevdiğimiz insanları varımızı yoğumuzu Allah alsında yalnız yaşadığımız surece bizi vatanımızdan ayrı duşurmesin
Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin goğsune namahrem eli
Bu ezanlarki şahadetleri dinin temeli
Ebedi yurdumun ustunde benim inlemeli
Allaha şair hitap ediyor Mehmet Akifin Allahtan tek dileği ibadet yerlerinin goğsune duşman elinin değmemesidir Camilerimizden okunan ezanlar sonsuza kadar turk yurdunun ustunde inlemelidir Cunku bu ezanlar dinimizin temelidir
O zaman vecd ile bin secde edervarsataşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruhı mucerred gibi yerden naşım;
O zaman yukselerek arşa değer belki başım
Ezan sesleri yurdumuzun ustunde inledikce şehitlerimizinde ruhları şaad olacaktır Ezan sesi sadece yaşayanlara değil, olulere hatta onların mezar taşlarına bile tesir eden yuce bir anlam taşır Şehit atalarımızın her şeyden arınmış ruhları yerden fışkıracak, ezan sesiyle ayağa kalkacak ve dışa yukselecektir
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dokulen kanlarımın hepsi helal
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hur yaşamış, bayrağımın hurriyet;
Hakkıdır, Hakka tapan, milletimin istiklal!
Şair zafer gununun heyecanını yaşıyor Şanlı bayrağımız dalgalandıkca gokyuzunu şafakla yarış edercesine gokyuzunu kızıl renge boyamaktadır Turk milleti yeniden bağımsızlığına kavuşmuştur Atrık onun icin yok olma korkusu kalmamıştır Bayrağımız şehitleri mizin kanlarını hak etmiştir Bağımsızlık Allaha tapan ve doğruluktan ayırmayan Turk milletinin en doğal hakkıdır
Alıntı
 
İstiklal Marşı'nın kabulü ve anlamıyla ilgili detaylı bilgiler vermişsiniz, teşekkür ederiz. Mehmet Akif Ersoy'un bu büyük eseri, Türk milletinin bağımsızlık, vatan sevgisi, şehitlerin yüceliği ve inancı üzerine derin duygularla yazılmıştır. İstiklal Marşı, Türk milletinin mücadele azmini, vatan sevgisini ve inancını yansıtan önemli bir semboldür. Şairin de ifade ettiği gibi, bayrak milletin bağımsızlığının sembolüdür ve milletin son nefesine kadar bu bayrağı koruyacağı vurgulanmaktadır. Şehitlerin ruhları için yazılmış olan marş, Türk milletinin asil ve inançlı yapısını ifade ederek vatan sevgisinin ne kadar yüce bir değer olduğunu göstermektedir. İstiklal Marşı'nın kabul edilmesi ve bestelenmesi, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde milli değerlerine sahip çıkmasının anısını canlı tutmaktadır. Bu değerlerle dolu olan İstiklal Marşı, her zaman Türk milletinin gurur kaynağı olmaya devam edecektir.
 
Geri
Üst