AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

İstiklal Marşının Anlamı

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.379
Tepkime puanı
1
Puan
1
İstiklal Marşının Kıta Kıta Anlamı
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!
İstiklal bağımsızlık demektir Bayrak da bir milletin bağımsızlığının sembolüdür Şair Türk milletine sesleniyor Onun korkmaması gerektiğini söyleyerek, Türk milletinin hangi zor şartlar altında olursa olsun Türk bayrağını dalgalandıracağını söylüyor Şair bu topraklar üzerinde Türk ulusunun varlığına işaret eden bir ev, ocak yaşayan tek Türk bulundukça İstiklalin sembolü sancağımızın sonsuza kadar var olacağını ve göklerde dalgalanacağını belirtiyor Çünkü o bayrak, milletimizin hür olduğunu ispatlayan bir simgedir ve bize aittir Ayrıca bu dörtlükte bir benzetme yapılmıştır Bayrak bir yıldıza benzetilmiştir Yine bu dörtlükte şafak, sancak ve ocak arasında hapsinin kırmızı olması açısından bir renk ilgisi vardır Har insanın gökte bir yıldızı vardır Eğer o yıldız parlarsa o insanın şanslı ve talihli olacağı eğer donuksa hasta olacağı anlaşılır Eğer o yıldız kayarsa o insanda ölür Bayrağımız da milletimizin yıldızıdır İst Marşının yazıldığı sırada her ne kadar donuk idiyse sonra yine parlamaya devam edecektir Şairin buna güveni vardır Hiç kimse nasıl gökteki yıldıza erişemezse; hiçbir düşman da bayrağımıza el süremez Milletimiz kahraman, güçlü, onurlu ve çalışkandır Böyle bir milletin bayrağı da asla sönmeyecektir
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal
Burada bayrağa sesleniyor Bayrak bir insan gibi düşünülmüştür Kaşlarını çatan bir sevgiliye benzetilmiştir İst Marşının yazıldığı zamanlarda yurt düşman işgalindeydi Bağımsızlığımızın sembolü olan bayrak bu durumdan hoşnut olmadığı için kaşlarını çatıyor Ezelden beri hür yaşamış ve bayrağını daima göklerde dalgalandırmış olan bu Türk milletine bayrağımın eğer gülmezse yani dalgalanmazsa, onun için döktüğümüz kanlar helal olmaz Çünkü Hakka tapan milletimizin bağımsızlık hakkıdır
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım
Şair, bu kıtada Türk milletinin adına konuşuyor Ben tarih boyunca hür yaşadım, hür yaşıyorum Bunu ancak çılgın bir kişiliğe sahip olanlar(Bize saldıracak olan düşmanlar) engellemeye çalışır Önümdeki engelleri aşar yok ederim Türk ulusunun en önemli özelliği olan hürriyetine bağlılığını vurguluyor Bağımsızlığın milletimizin hakkı olduğunu söylüyor Türk milletini kükremiş bir sele benzetiyor ve önüne çıkan herkesi ezip geçeceğini söylüyor
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Bu dörtlükte şair bir karşılaştırma yapmıştır Batının ufuklarını en modern savaş araç ve gereçleriyle donatan ordularına karşı, bizim silahları olmasa da tek silahı göğsündeki iman gücü olan askerlerimiz vardır Şair kazanma hırsının ve inançlı olmanın daha önemli olduğunu vurguluyor
Yine bu dörtlükte medeniyet bir canavara benzetiliyor Ulusun diyerek işgalcileri, medeniyet iddiasında bulunanları vahşi canavara benzetiyor Bu canavarın ulumasından korkmamak gerektiğini dile getiriyor ( O Türk milletini yıldırmak, savaş gücünü yok etmek için bağırıp dursun Böyle güçlü bir imanı tek dişli bir canavara benzeyen ve kendilerini medeniyetin temsilcisi sayan batı ülkeleri yok edemez)
Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın
Göğsünü düşmana siper eden kahraman askere hitap eden şair geleceğe büyük bir ümit ve inançla bakıyor Şair, arkadaş sözüyle Türk milletinin gençliğine ve bütün fertlerine sesleniyor Eğer bir gün ülkemize düşmanlar saldırırsa kendi gövdeni siper ederek onların utanmasızca saldırılarını durdur Vatan sevgisi imandandır Bu yüzden Hakk (Allah) vatanını savunanlara zaferi vaat etmiştir Bu zafer çok yakındadır Sen yeter ki fedakarca savaş
67: vatanın kutsallığından söz edilmektedir Dış görünüş itibarıyla vatan bir toprak parçası gibi düşünülebilir Ancak bu toprak parçasını kutsal kılan vatan haline getiren binlerce şahidin onda gömülü olmasıdır
Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı
Vatanın kutsallığından bahsediyor Bu topraklar için binlerce şehit verdiğimizi, bu toprağın alelade bir toprak olmadığını her karışının şehit kanlarıyla sulandığını bu cennet vatanı hiçbir şeye değişmemek gerektiğini anlatıyor Yoksa atalarımızın kemikleri sızlayacaktır (Sen o şehitlerin evladı olarak geçmişlini ve tarihini öğren ve ona göre hareket et ki ataların rahat uyusunlar Eğer canın pahasına olsa bu cennet kadar güzel vatanı korursan onlara layık bir evlat olduğunu ispat etmiş olursun)
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ
Cennet vatan benzetmesi tekrarlanmış Bu vatan uğruna canını feda etmeyecek Türk yoktur Bir karış toprakta bile binlerce şehit vardır Toprağı sıksan belki şehit kanları fışkıracaktır Ben de bu kadar güzel ve değerli bir vatandan ayrı kalmamak için canımı sevdiklerimi ve bütün varlığımı vermeye hazırım Yeter ki Hüda vatanımdan ayrı bırakmasın ( Vatan toprakları şehit kanlarıyla sulanmıştır Şair canını, sevdiklerini ve tüm varlığını kaybetmeye razıdır Yalnızca Allah!tan istediği vatanından ayrı düşmemektir)
89: Türk tarihinde vatan, millet, din, istiklal kavramları bir arada söylene gelmiştir
Rûhumun senden İlahi, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâmahrem eli!
Bu ezanlarki şehâdetleri dinin temeli
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli
Şair şehitlerin adına konuşuyor Son isteğinin topraklarımıza düşmanların girmemesi olduğunu söylüyor Vatanımız üzerinde okunan ezanlar, İslamiyetin yaşandığına ve Allahın varlığının bir olduğuna şahitlik eder Bu durumun sürdürülebilmesi için ezanların sonsuza kadar vatanın toprakları üzerinde okunması gerekir İlahi (Ey Allahım) seslenişi var Dini motiflerden söz edilmektedir Camilere düşmanlar saldırmasın, ezanlar hiçbir zaman susmasın diyor
O zaman vecd ile bin secde eder varsa taşım
Her cerihamdan, İlâhi, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûhı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!
Şehitlerin adına konuşuyor Şair vatanı için şehit olduğunu düşlemiştir O zaman ifadesiyle anlatılmak istenen zaferin kazanıldığı gündür Düşman yurttan atılıp hürriyetimize kavuştuğumuzda şair eğer öldüyse ve mezar taşı varsa onun yerine coşkuyla (duyduğu mutlulukta dolayı kendinden geçercesine) şükür secdesi edecektir (Allaha şükürlerini sunar) secde etmek şükür ifadesidir Savaşta aldığı yaralardan boşanan kanlar mutluluk gözyaşlarına karışır Şairin mutluluk gözyaşları gibi yaralarından kanlar boşalacaktır ve yine zaferin kazanıldığı gün, ruhu serbest kalacak ve göklere yükselecektir ve başı arşa deyecektir Bir mutluluğu ifade etmek için mutluluktan uçmak ifadesini kullanırız Burada böyle bir paralellik var (Vatan hürriyetine kavuştuğu gün rahatlayan ruhu bedeninden ayrılarak gökyüzünün en yüksek katına ulaşır ve Allaha kavuşur) coşku ile şükür secdesi yapmak anlatılıyor
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
Burada bayrağa bir sesleniş var Artık savaşı kazandığımız için sende hürriyetin sana verdiği eski şanını aldın Şimdi önünde güzel günler var ve hür olarak gönlünce dalgalanabilirsin Bundan sonra ne sana ne milletimize aşağılanma ve yok olma tehlikesi olmayacaktır Zaten bu güne kadar hür yaşayan bir milletin ve Allaha inanan bir topluluğun esir yaşaması mümkün değildirŞafak kelimesi son bölümde de kullanılmıştır ve güneşin doğuşunu kastetmektedir Artık karanlık günler bitmiş aydınlık günler gelmiştir Sonsuza dek Türk milletine izmihlal yoktur Her zaman hür yaşamış bayrağımın hürriyet hakkıdır
(Son bölümde anlatılan zafer günleridir Şair milletimize izmihlal yok diyor Yani Türk milleti her zaman hür ve bağımsız yaşayacaktır)
 
Geri
Üst