AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

İstanbulda Görulmesi Gereken Yerler

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
istanbulda gezilmesi gereken yerler
istanbulda gorulecek yerler
istanbulda gezilip görülebilecek yerler
SÜLEYMANİYE CAMİİ
İstanbul ’un siluetini minareler ve kubbeler süsler Şehrin en büyük ve ihtişamlı camii Süleymaniye Camiidir Dış ve iç estetiği, fevkalade muntazam, göz okşayıcı proporsiyonları seyredeni büyüler Süleymaniye Camii bir mimari şaheserdir 16 yy, Türk Osmanlı İmparatorluğunun her bakımdan gelişmiş ve ilerlemiş olduğu bir devirdir 36 Osmanlı Sultanı arasında 47 sene ile en uzun hüküm süreni Kanuni Sultan Süleyman ’dır Bu büyük meşhur Sultan, kendi adına yaptırtacağı camii Koca Mimar Sinan ’a havale etmişti Mimarlık dünyasının bir dehası olan Mimar Sinan, camii ve etrafını saran büyük kompleksi 15501557 yılları arasında tamamlamıştır
KAPALI ÇARŞI
Dünyanın en eski ve büyük kapalı çarşısı İstanbul şehrinin merkezinde yer alır Dev ölçülü bir labirent gibi, 60 değin sokağı, üç binden pozitif dükkânı ile Kapalı çarşı, İstanbul ’un görülmesi gereken, benzersiz bir merkezidir
Deniz Müzesi
Büyük Türk Amirali (16 yy) Barbaros Hayrettin Paşanın türbesi ve heykelinin bulunduğu Beşiktaş semtindedir Müzenin varlıklı koleksiyonları 2 binada ve bahçede sergilenmektedir Büyük binada eski kayıklar sergilenirken, 3 katlı başlıca binada eski gemilerin aletleri ve eşyaları, maketler, modeller ve Atatürk ’ün özel yatından bölmeler ufak odalarda ve salonlarda sergilenmektedir Değişik deniz olaylarını resimleyen tablolar duvarları süslerler Üstteki katta sancaklar ve eski toplar, değişik çağlara ait silahlar yer alır Bahriye kıyafetleri mankenler üstünde görülür Bodrum katı Türk Deniz Kuvvetlerine hizmet etmiş gemilerin parça ve kısımlarına ayrılmıştır Burada torpidolarda bulunur Eski kayıklar galerisine kıyıdan ulaşılır çok iyi korunmuş 18 yy – 20 yy saray ya da kayda değer şahısların hoş kayıkları, yelkenliler, kürekli tekneler, maketler, gemi parçaları ve öteki hatıralar geniş salonda sergilenmektedir
Yıldız Sarayı
Boğaziçi ’ne baskın tepeler ve vadileri kaplayan geniş bölge üzerine serpiştirilmiş, yüksek duvarların çevrelediği avlular içerisinde köşkler, bahçeler kompleksidir İstanbul ’un bu ikinci büyük sarayı günümüze değişik hizmetlere bölünmüş, ayrılmış durumu ile gelmiştir Her Zaman saray kullanımında olan 500 bin metre karelik koruda 19 yy başlarında yapılan ilk köşkü diğerleri takip etmiş ve Sultan II Abdülhamit ’in kuşkucu şahsiyeti buraları daha emniyetli kabul edince, şimdiki halinde gelişmiştir Sultan 33 yıllık saltanatında, büyük kasaba içinde şehir halkı gibi olan bu korunaklı sarayı resmi dairesi ve haremi olarak kullanmıştı Geçit ve kapılarla ayrılmış avlularda köşkler, havuzlar, seralar, kuşhaneler, atölyeler ve hizmetli binaları yer alırdı İki asıl girişi yanında birer ufak ve sevimli camii bulunur Süre içerisinde Harp Akademileri için kullanılan binalar boşaltılmış, kuzey sınırındaki askeri tesisler halen aynı maksatla kullanılmakta, öteki bölümler ise Yıldız Teknik Üniversitesi, Belediye, Milli Saraylar idaresi, İslam Tarihi Sanatları ve Kültürleri Araştırması Organizasyonuna tahsislidirler
Çırağan Sarayı
Haliç ve Boğaziçi ’nin en güzel yerleri sultanlar ve manâlı kişilere saray ve köşkleri için tahsis edilmişti Süre içinde bunların bir çoğu değil olmuştur Büyük bir saray olan Çırağan ’da 1910 yılında yanmıştı Önceki bir ahşap sarayın yerinde 1871 yılında Sultan Abdülaziz göre Saray Mimarı Serkis Balyan ’a yaptırılmıştı
Beylerbeyi Sarayı
Boğaziçi köprüsü Asya kulesinin dikili olduğu Beylerbeyi Bizans ’tan beri saraylara atama edilmiş hoş bir semttir Beylerbeyi sahil sarayı 18611865 yıllarında, eski ahşap bir sahil sarayının uygun Sultan Abdülmecit kadar yaptırılmıştı Cephe ve iç dekorasyonda Doğu ve Türk motifleri, Batı süs öğeleri ile birlikte kullanılmıştır 3 katlı inşa harem ve selamlık bölümlerini ihtiva eden 26 oda ve 6 salondan ibarettir Otantik mobilyalar, halılar, perdeler ve öteki eşyalar olduğu gibi korunmuşlardır Denize bakan cephe süsleri, rahat bahçe ve orta bölümdeki havuzlu salon ile spiral merenler uyarı çeken yerlerdir Arkadaki yamaçta bir büyük havuz, teraslar ve türünün hoş örneği beygir ahırları yer almıştır 1970 li yıllara değin kullanılan eski asıl yol bir tünel iler saray bahçesinin altından geçerdi Sahilde iki küçük seyir köşkü yer alan sarayda devlet misafirleri de ağırlanırdı Müze saray yıl boyu ziyarete açıktır
Kız Kulesi
Boğaz girişindeki kayalık üstüne sabit küçük, sevimli bir kuledir İstanbul ’un sembollerinden birisidir Tarih içinde gözetleme kulesi, deniz feneri olarak kullanılmış, Boğaz girişini belirten bir mihenk noktasıdır Geçen yydaki görüntüsünü koruyan kule turizme tayin edilmiş lokanta ve seyir balkonu ile servis vermektedir
Rumeli Hisarı
İstanbul 1453 ’te Fatih Sultan Mehmet ’in şehri kuşatmasından önce de çoğu kuşatmaya uğramıştıŞehri çevreleyen Roma devri surları tüm önceki kuşatmaları durdurabilmişti Fazla uzun süren kuşatmalarda şehrin ihtiyaçları deniz yolu ile destek edilirdiRumelihisarı, aleyhinde kıyıdaki daha erken tarihli bir Türk kalesinin aleyhinde, İstanbul ’u abluka sırasında Karadeniz ’den gelebilecek takviye ve takviyeleri durdurmak amacı ile, büyük kasaba kuşatmasından önce inşa edilmişti Bu askeri inşa 1452 ’de 4 ay gibi şahane kısa bir sürede tamamlanmıştıBütün Orta Çağın bu en büyük ve adaleli hisarı 1453 ’te İstanbul ’un Türkler kadar fethini takiben stratejik önemini yitirmiştir Alışılmış Türk kale mimarisinin bu hoş örneği bütün heybeti ile Boğaziçi'ni süsler 1950 ’li yıllarda yapılan onarımları takiben müzeye çevrilmiştir Her yıl yapılan İstanbul festivallerinde Hisar içi bir açık hava tiyatrosu olarak kullanılmaktadır Hisar bütünü ile, en hoş şekilde Boğazın karşı Asya sahillerinden ya da Boğazda sefer yapan vapurlardan seyredilebilir
Anadolu Hisarı
Karadeniz'in tek çıkışı Boğaziçi'nin Asya kıyılarında, 139091 yıllarında Sultan Beyazıt kadar yaptırılmıştırYanında denize ulaşan bir çay vardır Karşısında kıyıdaki Rumelihisarı ile birlikte Boğaziçi transit geçişinin bütün kontrol altında tutulması sağlanmıştıBu minik kale, burçlarına yaslanan eski ahşap evler ve civarı ile pitoresk bir görünüm oluştururHisardan sonra, Fatih Köprüsünün Asya kulesinin bulunduğu Kanlıca semti sahil kahveleri ve yoğurdu ile meşhurdur
TEKFUR MÜZESİ
Roma ve erken ödev Bizans sarayları , şehrin merkezinde Hipodrom civarında bulunurdu 78 yy itibaren Haliç kıyılarından tepeye devam eden surlara bitişik bölümde, geniş bir alana yayılmış Blakhernai saray kompleksi, fethe dek kullanıldı Sarayın günümüze gelen tek pavyonu, surlara bitişik inşa edilmiş Tekfur sarayıdır Çatısı olmayan 3 katlı inşa 12yy da inşa edilmişti Önünde küçük bir avlunun bulunduğu renkli cephe, taş ve tuğla sıraları ile dekorludur Pencere üstlerinde süs kemerleri sıralıdır Pavyonun giriş katı, şehir surlarına bitişik olup 4 büyük kemerler avluya açılır 18yy ’da bir vakit çini atölyesi olarak kullanılmıştı
SURLAR
Üçgeni hatırlatan eski İstanbul yarım adasının etrafı surlarla çevrilidir 22km ’yi bulan surlar 5yy, Roma devrine aittir Byzantion büyük kasaba sitesi, kurulmasından itibaren batı yönüne doğru genişleyerek 4 kere yeni surla çevrilmişti Yarımada kolay savunulurdu Balkanlardan öteye az zorlu bölgeler geçilince, kara tarafı devasal surları müthiş bir koruma sağlardı Marmara denizi ve Haliç kıyıları da tek sıra fakat enerjik surlarla cepheli idi Şehrin akropol isini çevreleyen surlardan, 3yy ’da üretilmiş imparator Septimus Severius ve 320 de büyük Kostantin ’in yaptırdığı 3 surdan eser yoktur Kara surları deniz kıyısından başlayarak tepeleri ve vadileri geçerek Haliç surlarına iner Öbür atama kitabeleri surlarda yapılan tamiratları belirtir Kara surları 6492 metre uzunluğundadır En önde yer alan hendek arkasındaki birincil sıra surlar ve kuleler, bununda arkasında, daha yüksek 96 kuleli sur bulunur Orijinal kapıların çoğu günümüze gelmiştir 1980 ’li yıllarda başlayan ve devam edecek olan koruma ve tamir çabaları neticesinde, surların etrafı temizlenmiş yer, yer tamiratlar yapılmış, parklar etrafı süslemiştir
YEDİKULE
Surlardaki en ihtişamlı kapı, Marmara denizine yakın olan “Altın Kapı idi Bu İmparator merasim kapısı, iki mermer kule aralarında başarı takı gibi yerleştirilmişti Zaferden dönen ordular, İmp ve erkanı şehre bu kapıdan girerdi Burayı çevreleyen Türk devri eseri 5 kule ilavesi ile 7 kule, bir iç kale haline sokulmuştu Süre içerisinde hazine, ambar ve elçi hapishanesi olarak kullanılmış iken, günümüzde enkaz girişi ve “Altın Kapı kuleleri ile şehrin bir diğer müzesidir Yaz aylarında dağıtılmış etkinlikler ve konserler yapılmaktadır
EYÜP SULTAN CAMİİ
Kara surları ile Haliç surlarının birleştiği yerin açık havada bulunan Eyüp Camii ve Türbesi İslam dünyasının kutsal yerlerinden kabul edilir Eyüpel Ensari Hz Muhammet'in bayraktarlığını yapmış bir şahıstı, 7 yy Arap kuşatması esnasında burada ölmüş, İstanbul'un Türk kuşatması sırasında mezarı keşfedilmiş, sonradan türbe ve şehrin birincil camii buraya yapılmıştı Ilk camii zelzeleden ötürü yıkılınca 1800 de bu günkü inşa edilmişti İslam'ın kutsal Cuma günleri inançlı kalabalıklar türbeyi ziyaret ederler
HALİÇ
Tarih boyunca İstanbul un gelişmesine coğrafi konumu dek, doğal ve fazla belirli bir liman olan Haliç'te etkin olmuştur Liman Avrupa yakasını ikiye ayırır Takriben 8 km uzunluğunda olup en geniş yeri Boğaz tarafındaki girişidir; dip tarafta iki dere sularını Halice boşaltır Gelgit olayı ve akış yoktur Etraftaki bereketi topraklar, bol balık, tatlı su dereleri ve şeklinden nedeniyle Altın Boynuzismi bereket sembolü anlamında verilmişti Bizans devrinde girişe gerilen zincir düşman donanmaları kuşatmasını önlerdi Haliç kıyıları vakit, vakit bazıları askeri amaçlı olan köprüler ile bağlanmıştı Halen 5 köprü metro için planlanmaktadır
MISIR ÇARŞISI
Eminönü'nde Yeni Cami'nin ardından ve Çiçek Pazarı'nın yanındadırİstanbul'un en eski kapalı çarşılarından olan Darı Çarşısı 1660 yılında Turhan Sultan tarafından yaptırılmıştırMimarı Kazım Ağa'dırÇarşı son olarak 19401943 yılları aralarında İstanbul Belediyesi tarafından restore edilmiştiraktarlarıyla meşhur bu çarşıda halen natürel ilaçlar,baharat,çiçek tohumları,nadirbitki kök ve kabukları gibi eski geleneğine yerinde ürünlerin yanısıra,kuruyemiş,şarküteri ürünleri, değişik gıda maddeleri yer satılmaktadırPazar günleri kapalıdır
GALATA KULESİ
Kule 1349'da Cenovalılarca Galata'yı çevreleyen surların başkulesi olarak yapı edilmiştir Yapılışı hakkında çeşitli söylentiler vardır Ilk Olarak isa Kulesi olarak adlandırılan kule, Osmanlılar döneminde zindan ve gözlemevi olarak kullanılmıştır Yangın ve fırtınalardan daha sonra sık sık restore edilen bina, son olarak 1964'de onarım görmüş ve 1967'de baştan kullanıma açımıştır Galata semti, her gün baştan keşfedilmeyi, yapraklarının daha sık karıştırılmasını bekleyen bir tarih kitabı gibidir
Dolmabahçe Sarayı
Dolmabahçe Sarayı, Avrupa sanatı üslûplarının bir karışımı olarak 18431856 yılları aralarında inşa edilmiştir Sultan Abdülmecit ’in mimarı Karabet Balyan ’ın eseridir Osmanlı Sultanlarının her devirde birçok sarayı bulunurdu Ama esas saray Topkapı, Dolmabahçe Sarayının tamamlanmasından sonradan terk edilmiştir Dolmabahçe Sarayı 3 katlı, simetrik planlıdır 285 odası ve 43 salonu vardır Denizden 600 metrelik bir rıhtımı, kara tarafında ise birisi çok süslü 2 abidevi kapısı vardır Dar ve hoş bir bahçenin çevrelediği bu sahil sarayının ortasında, diğer bölümlerden daha yüksek olan merasim ve balo salonu yer alır
ÇEMBERLİTAŞ
MS 330 ’da Başkentin Roma ’dan İstanbul ’a nakli sebebi ile şehrin ikinci tepesindeki büyük oval bir meydanın ortasına, Konstantin in şerefine dikilmişti Form Konstantin diye bilinen meydanın etrafı sütunlu galeriler ile çevriliydi Çemberli taş, yanık sütun olarak ta bilinir Orijinalinden daha kısa hali ile günümüze gelebilmiştir Eskiden üstünde Büyük Konstantin ’in güneş tanrısı pozundaki heykeli bulunurdu Sütunun porfir blokları zamanla ve yangınlardan çatladığı için demir çemberlerle çevrilmiştir Bilye başlık 12 yy, dipteki örme takviye kısmı 18 yy aittir Sütunun dibindeki ufak bir odada erken Hıristiyanlığa ait tanrısal emanetler odası olduğuna inanılırdı Buradan geçen asıl yol Büyük Konstantin devrinden beri benzer güzergâhtadır
BEYAZIT MEYDANI
İmparator Teodosyus devrinde MS 393 yılında şehrin en büyük meydanı olarak inşa edilmişti Ortasındaki dev boyutlu başarı takının üzerinde yer alan bronz boğa başlarında dolayı buraya “Form Tauri meydanı denilmişti Üzerinde İmparatorunda heykeli yükselen başarı takından birkaç misket blok ve sütun kalıntıları bulunmuşken, kuzeydeki abidevi çeşmeden eser kalmamıştır Şehrin bu en büyük çeşmesini Valens su kemeri beslerdi Kuzeyde, Fatih ’in yaptırdığı birincil sarayın yerinde İstanbul Üniversitesi bulunmaktadır Üniversite girişi abidevi kapı ve bahçedeki yangın kulesi 19 yy yapılarıdır Meydanı süsleyen ve adını veren 15 yy Beyazıt camii topluluk ve hareketli kapalı çarşının komşusu olup, buraya ait külliyeden günümüze medrese, hamam ve dükkanlar kalmıştır *
 
İstanbul'da gezilmesi gereken yerler hakkında detaylı bilgi vermişsiniz, bu liste oldukça kapsamlı ve zengin. İstanbul'un tarihi ve kültürel dokusunu yansıtan birçok önemli mekanı içeriyor.

Süleymaniye Camii'nin ihtişamı ve Mimar Sinan'ın dehası, Kapalı Çarşı'nın tarihi atmosferi, Deniz Müzesi'nin zengin koleksiyonları, Yıldız Sarayı ve tarihi bilgileri, Çırağan Sarayı'nın görkemi, Beylerbeyi Sarayı'nın mimarisi, Kız Kulesi'nin sembolik önemi, Rumeli Hisarı ve Anadolu Hisarı'nın stratejik konumu, Tekfur Müzesi'nin Bizans dönemine ait eserleri, İstanbul surlarının tarihi önemi, Yedikule'nin eski kale ve hapishane izleri, Eyüp Sultan Camii'nin dini değeri, Haliç'in coğrafi ve tarihi önemi, Mısır Çarşısı'nın renkliliği, Galata Kulesi'nin tarihi ve manzarası, Dolmabahçe Sarayı'nın mimarisi ve Çemberlitaş'ın Roma döneminden günümüze uzanan izleri İstanbul'un zengin mirasını yansıtan önemli noktalar olarak öne çıkıyor.

Bu mekanlar hem yerli hem de yabancı turistler için İstanbul'u keşfetmek ve tarihi dokusunu hissetmek için harika seçenekler sunuyor. Her biri kendi içinde birçok hikaye ve detay barındırıyor ve İstanbul'un tarihini, kültürünü ve mimarisini anlamak için büyük bir öneme sahipler. Bu mekanları ziyaret ederek İstanbul'un zengin mirasını yakından keşfedebilir ve unutulmaz anılar biriktirebilirsiniz.
 
Geri
Üst