- Konu Yazar
- #1
Ebu Said’in (ra) rivayetine göre Resulullah (asm):
“Surun sahibi (İsrafil), sur denen borusunu ağzına dayamış, yüzünü çevirmiş, kulağını dikmiş, üfleme emrini beklerken ben nasıl tereffühle (dünya nimetlerinden) istifade edebilirim? buyurmuşlardı (Tirmizi)
Rivayetlerde geçtiği üzere; İsrafil (as) kıyametin kopacağı vakte kadar elinde surla beklemektedir Fakat melekler nurani oldukları için kendilerine ait hususi vazifelerini yaparken, aynı zamanda yine birçok vazifeleri hiç birini birbirine karıştırmadan yapabilmektedirler
İsrafil’in (as) sura üflemek vazifesi yanında diğer vazifeleri de şunlardır:
İsrafil (as) Allah’ın (cc) “Muhyi ismi ile “hayat vermesindeki emirleri uygular
Allah’ın (cc) varlıklara “hayat vermesi ile ilgili emir ve iradesini uygular Özellikle bahar aylarında görülen dirilişte “Muhyi isminin tecellisinde İsrafil (as) vazifelidir
İsrafil (as) Levhi Mahfuz’a bakarak meleklere vazifelerini söyler
İsrafil’in (as) bir diğer vazifesi; önünde bulunun Levhi Mahfuz’a bakarak meleklere vazifelerini söylemektir Ayrıca Levhi Mahfuz’da görevli melekler de onun emri altındadır
Beyhakî, İsrafil’in (as) Levhi Mahfuzdaki vazifesini “Şuabu’lİman’ın da İbn Abbas’ın (ra) şöyle rivayet ettiğini anlatmıştır:
“Resulullah (asm) bir yerde bulunuyordu; yanında da Cebrail (as) vardı Birden semanın ufku yarıldı; Cebrail (as) sinmeye ve küçülmeye başlayarak, iyice yere yapıştı Derken, Hz Peygamber’in (asm) önünde bir melek belirerek, şöyle dedi:
—Ey Muhammed, Rabb’in sana selâm ediyor ve seni, melîk, yani hükümdar bir peygamber olmak ile insan bir peygamber olman arasında muhayyer bırakıyor Cebrail (as) eliyle, Peygamber’e (asm) mütevazılığı işaret ederek:
“Anladım ki o, bana nasihat ediyor Bunun üzerine ben de, “kul olan bir peygamber olmayı tercih ederim dedim Bunun üzerine melek göğe yükseldi
—Ey Cebrail, bu hususta sana sormak istedim, fakat senin, sana bunu sormaktan beni alıkoyan o halini gördüm Ey Cebrail, O kimdi? Dedim Cebrail (as) :
“O İsrafil idi; Allah (cc) onu yarattığı gün o Allah’ın (cc) huzurunda idi O, bakışlarını yerden kaldıramaz Çünkü onunla âlemlerin Rabb’i arasında yetmiş nur bulunmaktadır O nurların her biri, kendisine yaklaşan her şeyi yakar
İsrafil’in (as) önünde Levhi Mahfuz bulunmaktadır Cenâbı Allah, gökteki veya yerdeki herhangi bir şey hakkında O’na izin verdiğinde, bu Levh, onun alnının hizasına kadar yükselir O da Levh’e bakar; eğer bu benimle alakalı bir iş ise, onu bana emreder; Mikail (as) ile ilgili bir şey ise, ona emreder; eğer ölüm meleğinin işi ise, ona emreder dedi
İsrafil (as), Şaban’ın on beşinci gecesinde bir senede meydana gelecek amellerin yazıldığı sayfayı alıp, uygulamaya koyar
İbni Abbas (ra) der ki: “Cenabı Hakk’ın bütün kazaları Şaban’ın nısıf gecesinde (on beşinci gecesinde) memur meleklere teslim edilir Bazılarına göre “Beraat gecesi, emirlerin Levhi Mahfuz'dan istinsahına (kopyalanmasına) başlanır Kâtipler bu geceden, gelecek sene aynı geceye kadar olan vakıaları yazar ve bu “Kadir gecesi bitirilir
Rızıklara ait nüsha Mikail’e (as), harplere, zelzelelere, sâikalara, çöküntülere ait nüsha Cebrail’e (as), amellere müteallik nüsha dünya göğünün sahibi ve büyük melek olan İsrafil'e (as), musibetlere ait nüsha da Azrail'e (as) teslim olunur (Kütübi Sitte)
İsrafil (as) Bedir savaşında müminlere yardım etmiştir
Bedir savaşında Cenabı Hak müminlere meleklerden ordularla yardım etmiştir Bu ordulardan birinin de komutanı İsrafil (as) idi Resulullah’ın (asm) solunda idi
Hz Ali’den (ra) Bedir savaşıyla ilgili şu rivayet edilmiştir: “Şiddetli bir rüzgâr esti, böylesini hiç görmemiştim Sonra şiddetli bir rüzgâr daha esti “Ravi der ki: “Zannederim bir üçüncü esintiden daha bahsetmişti Birincisi Cebrail (as) idi İkincisi Mikâil(as) idi, üçüncüsü de İsrafil (as) idi Mikail (as) Resulullah’ın (asm) sağında idi Orada Ebu Bekir (ra) de vardı İsrafil (as) de solunda idi Ben de orada idim (Kütübi Sitte)
“Surun sahibi (İsrafil), sur denen borusunu ağzına dayamış, yüzünü çevirmiş, kulağını dikmiş, üfleme emrini beklerken ben nasıl tereffühle (dünya nimetlerinden) istifade edebilirim? buyurmuşlardı (Tirmizi)
Rivayetlerde geçtiği üzere; İsrafil (as) kıyametin kopacağı vakte kadar elinde surla beklemektedir Fakat melekler nurani oldukları için kendilerine ait hususi vazifelerini yaparken, aynı zamanda yine birçok vazifeleri hiç birini birbirine karıştırmadan yapabilmektedirler
İsrafil’in (as) sura üflemek vazifesi yanında diğer vazifeleri de şunlardır:
İsrafil (as) Allah’ın (cc) “Muhyi ismi ile “hayat vermesindeki emirleri uygular
Allah’ın (cc) varlıklara “hayat vermesi ile ilgili emir ve iradesini uygular Özellikle bahar aylarında görülen dirilişte “Muhyi isminin tecellisinde İsrafil (as) vazifelidir
İsrafil (as) Levhi Mahfuz’a bakarak meleklere vazifelerini söyler
İsrafil’in (as) bir diğer vazifesi; önünde bulunun Levhi Mahfuz’a bakarak meleklere vazifelerini söylemektir Ayrıca Levhi Mahfuz’da görevli melekler de onun emri altındadır
Beyhakî, İsrafil’in (as) Levhi Mahfuzdaki vazifesini “Şuabu’lİman’ın da İbn Abbas’ın (ra) şöyle rivayet ettiğini anlatmıştır:
“Resulullah (asm) bir yerde bulunuyordu; yanında da Cebrail (as) vardı Birden semanın ufku yarıldı; Cebrail (as) sinmeye ve küçülmeye başlayarak, iyice yere yapıştı Derken, Hz Peygamber’in (asm) önünde bir melek belirerek, şöyle dedi:
—Ey Muhammed, Rabb’in sana selâm ediyor ve seni, melîk, yani hükümdar bir peygamber olmak ile insan bir peygamber olman arasında muhayyer bırakıyor Cebrail (as) eliyle, Peygamber’e (asm) mütevazılığı işaret ederek:
“Anladım ki o, bana nasihat ediyor Bunun üzerine ben de, “kul olan bir peygamber olmayı tercih ederim dedim Bunun üzerine melek göğe yükseldi
—Ey Cebrail, bu hususta sana sormak istedim, fakat senin, sana bunu sormaktan beni alıkoyan o halini gördüm Ey Cebrail, O kimdi? Dedim Cebrail (as) :
“O İsrafil idi; Allah (cc) onu yarattığı gün o Allah’ın (cc) huzurunda idi O, bakışlarını yerden kaldıramaz Çünkü onunla âlemlerin Rabb’i arasında yetmiş nur bulunmaktadır O nurların her biri, kendisine yaklaşan her şeyi yakar
İsrafil’in (as) önünde Levhi Mahfuz bulunmaktadır Cenâbı Allah, gökteki veya yerdeki herhangi bir şey hakkında O’na izin verdiğinde, bu Levh, onun alnının hizasına kadar yükselir O da Levh’e bakar; eğer bu benimle alakalı bir iş ise, onu bana emreder; Mikail (as) ile ilgili bir şey ise, ona emreder; eğer ölüm meleğinin işi ise, ona emreder dedi
İsrafil (as), Şaban’ın on beşinci gecesinde bir senede meydana gelecek amellerin yazıldığı sayfayı alıp, uygulamaya koyar
İbni Abbas (ra) der ki: “Cenabı Hakk’ın bütün kazaları Şaban’ın nısıf gecesinde (on beşinci gecesinde) memur meleklere teslim edilir Bazılarına göre “Beraat gecesi, emirlerin Levhi Mahfuz'dan istinsahına (kopyalanmasına) başlanır Kâtipler bu geceden, gelecek sene aynı geceye kadar olan vakıaları yazar ve bu “Kadir gecesi bitirilir
Rızıklara ait nüsha Mikail’e (as), harplere, zelzelelere, sâikalara, çöküntülere ait nüsha Cebrail’e (as), amellere müteallik nüsha dünya göğünün sahibi ve büyük melek olan İsrafil'e (as), musibetlere ait nüsha da Azrail'e (as) teslim olunur (Kütübi Sitte)
İsrafil (as) Bedir savaşında müminlere yardım etmiştir
Bedir savaşında Cenabı Hak müminlere meleklerden ordularla yardım etmiştir Bu ordulardan birinin de komutanı İsrafil (as) idi Resulullah’ın (asm) solunda idi
Hz Ali’den (ra) Bedir savaşıyla ilgili şu rivayet edilmiştir: “Şiddetli bir rüzgâr esti, böylesini hiç görmemiştim Sonra şiddetli bir rüzgâr daha esti “Ravi der ki: “Zannederim bir üçüncü esintiden daha bahsetmişti Birincisi Cebrail (as) idi İkincisi Mikâil(as) idi, üçüncüsü de İsrafil (as) idi Mikail (as) Resulullah’ın (asm) sağında idi Orada Ebu Bekir (ra) de vardı İsrafil (as) de solunda idi Ben de orada idim (Kütübi Sitte)