SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
İslamiyetten Once Arap Yarımadasının Sosyal Durumu
İslamiyet Oncesi Arap Yarımadasında Sosyal Yapı
İslamiyet oncesi yani cahiliye doneminde Arap Yarımadasında iki tur hayat tarzı yaşanıyorduvahalarda yaşayan yerleşiklerle (hadari), kirsal kesimde yaşayan gocebeler (bedevi), Cahiliye donemi Arap toplumunun belli başlı iki temel unsurunu oluşturmuştur
Araplar her ne kadar hayat tarzı bakımından bedevi ve yerleşik olarak tasnif edilseler de mensup oldukları kol itibariyle de iki ana grupta ele alınırlar Arabı Baideolarak isimlendirilen birinci kol, İslam'dan onceki asırlarda yaşamış olup, nesilleri tukenmiş ve diğer kabilelere karışarak isimleri unutulmuş olan Arap kabileleridir Arabı Bakıyeolarak isimlendirilen ve İslam'ın doğuşu sırasında hala soyları devam eden ve yarımada halkını teşkil eden ikinci kol ise, kendi icinde iki ana gruba ayrılmıştır
Babası İbrahim tarafından Mekke'ye getirilen ve Kahtaniler'den Curhum kabilesine mensup bir kadınla evlenen Hz İsmail'in neslini kapsayan bu kol, Hz Peygamber'in ataşı Adnan'a nispetle Adnanilerdiye isimlendirildiği gibi, Mudariler, Meaddiler, Nizariler gibi adlarla da anılmıştır
En buyuk kollarından biri Hz Peygamber'in mensubu olduğu Kureyş kabilesi olan bu boya mensup kabilelerin coğu, Mekke ve cevresinde yoğunlaşmış olup, bolgenin hakim toplumsal kesimini oluşturmuştur
Gecim Kaynakları
Ana gecim kaynağı hayvancılık olan bedeviler, zorlu hayat şartlarının bir sonucu olarak sık sık komşu şehir ve koylerle bolgeden gecen kervanlara duzenledikleri baskınları da bir gecim aracı olarak goruyorlardı Tarihin oldukca erken donemlerinden itibaren ticaret yollarının colden gecmeye başlaması, bedevi Arapları kervan saldırıları ve onların mallarına el konulması konuşunda oldukca ustalaştırmıştı
Arap yarımadasında ekonomik hayat, iklim şartları ve toplumsal yapıya bağlı olarak değişmekle birlikte, umumi olarak hayvancılık, tarım ve ticarete dayanmaktaydı Hakim sınıfı oluşturan bedeviler, ciftcilik, sanat ve zanaat alanındaki faaliyetleri hakir gorup, gecimlerini buyuk olcude hayvancılık, avcılık ve ticaret gibi yollardan temin ederlerken, yerleşikler daha ziyade tarım ve ticarete dayalı bir hayat surdurmekteydi Uc tarafından denizlerle kaplı olmasına rağmen, yarımadada balıkcılık oldukca sınırlı bir alanda yapılmaktaydı
Zorunlu ihtiyaclarını mubadele yoluyla şehirlilerden temin eden bedeviler icin ticaretin de onemli bir gecim kaynağı olduğunu vurgulamamız gerekir Zira hububat, hurma, elbise ve kapkacak gibi temel ihtiyac maddelerini; yağ, yun, deve ve keci kilından mamul kumaşlar, halı, deriden imal edilmiş kirba ve tulum, cuval, ip ve hasır gibi urunleri satmak suretiyle temin ediyorlardı
Bedevilerin dolaylı yoldan katıldığı bu ticarette, Mekke'nin yerleşik halkını oluşturan şehirli sınıfın aktif bir şekilde yer aldığını goruruz En onemli ticaret gelirlerini hac icin bolgeye gelen hacı adaylarından sağlayan Mekke halkı, her yıl haram aylarda (bilgi yelpazesinet) Taif yakınında kurulan buyuk panayırlara buyuk rağbet gosterir; hurma ağaclarının golgesinde kurulan cadırlarda ticaretin yanı sıra bircok etkinlik gercekleştirirdi
İslamiyet Oncesi Arap Yarımadasında Sosyal Yapı
İslamiyet oncesi yani cahiliye doneminde Arap Yarımadasında iki tur hayat tarzı yaşanıyorduvahalarda yaşayan yerleşiklerle (hadari), kirsal kesimde yaşayan gocebeler (bedevi), Cahiliye donemi Arap toplumunun belli başlı iki temel unsurunu oluşturmuştur
Araplar her ne kadar hayat tarzı bakımından bedevi ve yerleşik olarak tasnif edilseler de mensup oldukları kol itibariyle de iki ana grupta ele alınırlar Arabı Baideolarak isimlendirilen birinci kol, İslam'dan onceki asırlarda yaşamış olup, nesilleri tukenmiş ve diğer kabilelere karışarak isimleri unutulmuş olan Arap kabileleridir Arabı Bakıyeolarak isimlendirilen ve İslam'ın doğuşu sırasında hala soyları devam eden ve yarımada halkını teşkil eden ikinci kol ise, kendi icinde iki ana gruba ayrılmıştır
Babası İbrahim tarafından Mekke'ye getirilen ve Kahtaniler'den Curhum kabilesine mensup bir kadınla evlenen Hz İsmail'in neslini kapsayan bu kol, Hz Peygamber'in ataşı Adnan'a nispetle Adnanilerdiye isimlendirildiği gibi, Mudariler, Meaddiler, Nizariler gibi adlarla da anılmıştır
En buyuk kollarından biri Hz Peygamber'in mensubu olduğu Kureyş kabilesi olan bu boya mensup kabilelerin coğu, Mekke ve cevresinde yoğunlaşmış olup, bolgenin hakim toplumsal kesimini oluşturmuştur
Gecim Kaynakları
Ana gecim kaynağı hayvancılık olan bedeviler, zorlu hayat şartlarının bir sonucu olarak sık sık komşu şehir ve koylerle bolgeden gecen kervanlara duzenledikleri baskınları da bir gecim aracı olarak goruyorlardı Tarihin oldukca erken donemlerinden itibaren ticaret yollarının colden gecmeye başlaması, bedevi Arapları kervan saldırıları ve onların mallarına el konulması konuşunda oldukca ustalaştırmıştı
Arap yarımadasında ekonomik hayat, iklim şartları ve toplumsal yapıya bağlı olarak değişmekle birlikte, umumi olarak hayvancılık, tarım ve ticarete dayanmaktaydı Hakim sınıfı oluşturan bedeviler, ciftcilik, sanat ve zanaat alanındaki faaliyetleri hakir gorup, gecimlerini buyuk olcude hayvancılık, avcılık ve ticaret gibi yollardan temin ederlerken, yerleşikler daha ziyade tarım ve ticarete dayalı bir hayat surdurmekteydi Uc tarafından denizlerle kaplı olmasına rağmen, yarımadada balıkcılık oldukca sınırlı bir alanda yapılmaktaydı
Zorunlu ihtiyaclarını mubadele yoluyla şehirlilerden temin eden bedeviler icin ticaretin de onemli bir gecim kaynağı olduğunu vurgulamamız gerekir Zira hububat, hurma, elbise ve kapkacak gibi temel ihtiyac maddelerini; yağ, yun, deve ve keci kilından mamul kumaşlar, halı, deriden imal edilmiş kirba ve tulum, cuval, ip ve hasır gibi urunleri satmak suretiyle temin ediyorlardı
Bedevilerin dolaylı yoldan katıldığı bu ticarette, Mekke'nin yerleşik halkını oluşturan şehirli sınıfın aktif bir şekilde yer aldığını goruruz En onemli ticaret gelirlerini hac icin bolgeye gelen hacı adaylarından sağlayan Mekke halkı, her yıl haram aylarda (bilgi yelpazesinet) Taif yakınında kurulan buyuk panayırlara buyuk rağbet gosterir; hurma ağaclarının golgesinde kurulan cadırlarda ticaretin yanı sıra bircok etkinlik gercekleştirirdi