AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

İslam Dininin Temel Özellikleri Nelerdir?

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
350.999
Çözümler
1
Tepkime puanı
17
Puan
308
Yaş
36
Hocam İslam dininde temel özellikler nelerdir? Bu konuda maddeler halinde bilgiler verir misini?

Cevap:
Yüce İslam dinimizin temel özelliklerini bir başlık altında açıklaya bilmek gerçekten mümkün değil. Biz bu konuda İslam dininin temel özellikleri hakkında özet bilgiler vereceğiz. Sizin için hazırlamış olduğumuz bu bilgileri şöyle sıralayabiliriz.

1-İslam dini Tevhit Dinidir
Allah katında mümin iyi bir kul olabilmek için yalnızca Allah’ın var olduğunu kabul etmek yeterli olmamaktadır, rabbimizin bir ilah olduğuna da inanmamız gerekmektedir. Bu sebepten ötürü cemi tüm peygamberlerin cemaatlerine ilk sözleri: “Ey kavmim! Allah’tan başkasına kulluk etmeyin.” olmuştur. Tevhidin anlamı “birlemek, bir şeyin bir olduğunu anlamak” demektir. Tevhit, kelimesi rabbimiz için kullanıldığı zaman “eşi, ortağı ve benzeri olmayan bir ve tek varlık” anlamına gelmektedir. “Sizin ilahınız bir tek İlah’tır.” (Bakara suresi, 163. ayet.) ayetinde “vahid” ile “De ki: O Allah bir tektir” (İhlas suresi, 1. ayet.) “ehad” tevhit kelimesiyle aynı kökten gelir.

2- İslam dini Akla Önem Verir
Akıl, duyu organları ile kendisine gelen bilgileri değerlendirerek olaylar ve fikirler arasında mukayeseler yapan, çirkin ile güzeli, iyi ile kötüyü, faydalı ve faydasız olanı birbirinden ayırt edebilen zihni kuvvettir. Akıl, farklı fikirleri sınıflara ayırma gücüne sahip olan, değerlendirici ve birleştirici bir özellik taşımaktadır. Kuran’ı kerime göre, aklını iyi faydalı kullanmayan insanlar kınanmaktadır.

İslam’da, dini vazifelerin temel şartı da akıldır. Aklını kullanamayacak yaşta olan çocuklar, aklını kaybetmiş yaşlılar ve zihinsel engelli olan insanlar dinimizin emir ve yasaklarından mesul değildirler.

3- İslam dini Evrensel Bir Dindir
Âdem’ babamızdan Hz. Muhammed’e kadar rabbimizden gelen ilahî vahyin muhatabı insanoğludur. Fakat önceki peygamberlerin her biri yalnızca kendi toplumlarına gönderilmiştir. Hazreti Peygamber efendimiz şöyle buyurmaktadır: “Önceki peygamberlerden hiçbirisine verilmeyen beş şey bana verildi:“Benden önceki peygamberler sadece kendi kavimlerine gönderildikleri hâlde, ben bütün insanlığa gönderildim.

Misal Tevrat’ın dili, İsrailoğullarıyla sınırlanmıştır. Hazreti Peygamber efendimizin ise mesajı tüm insanoğlunu kuşatmıştır.

Yüce kitabımız Kur’ana göre Kuran’ı tebliğ eden resul Hazreti Muhammed efendimiz bütün insanlar için uyarıcı olarak gelmiştir. Bu yönden Hz. Peygamber efendimizin risaleti; evrensellik ve süreklilik yönünden diğerlerinden ayrılır. Bu durumu, gerek Kuran’da gerekse başta hadisler olmak üzere, özellikle de Veda Hutbesi’nde: “Ey insanlar, Ey âdemoğulları…” şeklindeki sözlerinde görebiliriz.

4- İslam Dini Kolaylıklar Sunan Bir Dinidir
İslam, kolaylık dinidir. İslam da aşırılık, ölçüsüzlük ve zorluğun yeri yoktur. Dinlerin en sonuncusu ve olgunu olan İslam dini, insanoğlunu dünya ve ahirette ebedi huzura götürmek için gönderilmiştir. İslam dini, insanları zorda bırakmak için sorumluluklar getirmemiş, insanları güçlerinin yettiği şeylerden vazifeli tutmuştur. Kur’an-ı Kerim’de bu konu için geçen ayetler şöyledir:

“Allah, insanı ancak gücünün yeteceği işle mükellef tutar…” (Bakara suresi, 285. ayet)
5- İslam Dini Barış Dinidir

İslam dini, barış isteyen bir dindir. İnsanlarla konuşmamızda da barışa doğruya yönelmemizi ister. Kur’an-ı Kerim’de“Size Müslüman (es-selam) olduğunu bildirene, dünya hayatının geçici menfaatine (ganimete) göz dikerek: ‘Sen mü’min değilsin’ demeyin.”Çünkü bir insanı inancı sebebiyle dışlamak, Müslümanlığını sorgulamak müminler kullar arasında barışı bozar. İnsanların inançlarını dinlerini sorgulayacak olan makam biz insanların makamı değildir.

Hazreti Muhammed efendimiz, müminler arasında olan küskünlükleri dargınlıkları gidermek için selamı tavsiye etmiştir: “İnsanların Allah katında en değerlisi ve ona en yakın olanı, önce selamı verendir.”Selam, Müslümanlar arasında kardeşliğin geliştirilmesinin anahtarıdır. İnsanlar arasında anlaşmazlıkların önüne ancak barışa değer vermekle geçilebilir. İlk adımlardan biri de insanlara güler yüzlü bir şekilde selam vermektir.

İslam dini barışa değer verir. Barışı bozan olayların karşısındadır. Ayette şöyle ifade edilmektedir:

“…Kim bir kişiyi, haksız yere öldürürse muhakkak ki o bütün insanları öldür¬müş gibidir. Kim de (bir kişinin hayatını kurtarmak suretiyle) yaşa¬tırsa bütün insanları yaşatmış gibi olur.” (Mâide suresi, 32.
6- İslam Dini Sevgi ve Muhabbet Dinidir
Efendimiz Hazreti Muhammed, insanların birbirlerini sevmelerinin yollarını da göstermiştir:

“Siz, iman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de gerçekten iman etmiş olamazsınız. Size yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız.”
(Müslim “İman” 93)
Müslüman kulun hayatı içinde tüm yaratılmışlara karşı sevgi, olması gerekmektedir Bu sebepten dolayı Yunus Emre “Yaratılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü” demiştir. Bu nedenle tarih boyunca tüm Müslüman kullar Allah’a, Hazreti Peygambere, akrabalarına karşı sevgi duydukları gibi; çevreye, Yaradan’a olan sevginin bir yansıması olarak merhametle bakmışlardır. O kulların dünyalarında olan merhamet ahlakı, aileden, bitkiler âleminden hayvanlar âlemine gelinceye kadar kendini göstermiştir. Tarihten bu güne Müslümanlar, insanların dil, köken ve din farklılıklarına göre değil, Allah’ın yarattığı bir kul olarak baktıklarından insanlara karşı adil olmaktan ve merhametten ayrılmamışlardır.

7- İslam Dini Aşırılıklardan Uzak Bir Dindir
Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’de Müslümanlar “denge toplumu” olarak adlandırılmıştır. Her bir Müslüman bu “ölçülü” yaşayışı inancından ibadetine varıncaya kadar hayatının her alanına yansıtmalıdır. İslam dini, her türlü aşırılıktan beri yani uzak kalarak dengeli ve de insanın yaratılışına uygun inanç ve ibadet hayatı ortaya koymuştur. Kur’an-ı Kerim’de dini hususlarda aşırılığa giden kullar kınanmıştır:

“Ey ehl-i kitap! Dininizde haksız yere aşırılığa dalmayın…”(Mâide suresi, 77. ayet.)
8- İslam Dini Hem Dünya Hemde Ahiret Hayatı Dinidir
Dünya, ahret hayatının tarlasıdır. Bu sebepten dolayı İslam, dini biz insanlara dünya hayatını güzel değerlendirmemizi tavsiye etmektedir. İyilikler yapmayı kötü şeylerden uzak durmamızı emreder. Örneğin Anne-babaya iyilikte bulunmak; akraba, fakir ve yolda kalanlara yardım etmek; çocukları anne karnındayken aldırmamak, zina işlememek, edepsizlik yapmamak, adam öldürmemek, yetimlerin mallarını almamak, sözünde durmak, tartıda hile yapmamak gibi olan emir ve tavsiyeler bu dünyada yaşanacaktır. İnsanlara, ahiret âleminde, dünyada iken yaptığı iyilik ve kötülük, sevap ve günah olarak yaptıklarının karşılığı tam olarak kendisine verilecektir.

İslam hem dünya hemde ahiret dinidir; İslam dininde din ve dünya ayrımı olmamaktadır. Allah yeryüzünde olan her şeyi biz insanlar için var etmiştir. İnsan her iki dünyasının da iyi olmasını ister. Bu konu hakkında bu dua öğretilir:

“Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver.”(Bakara suresi, 201)
9- İslam Dini Fıtrata Uygun Bir Dinidir
Fıtrat, demek insanda hakkı, yani doğruyu, gerçeği kabul etme yeteneğinin potansiyel varlığıdır. Bu nedenle İslam dini ile fıtrat arasında yakın ilişki bulunmaktadır:

“Yüzünü doğru bir din olarak İslam’a, insanların fıtratına uygun olan dine çevir.”(Rûm suresi, 45. ayet)
Ayetten, insanların yaradılışında Allah’a inanma duygusunun var olduğu anlaşılır. İnsanoğlu bir musibetle belayla karşılaştığı an Yüce bir varlığa sığınma ihtiyacı duyar. Kur’an’da “Onları (insanları) bir dalga gölgelikler gibi kapladığında, dini Allah’a has kılarak ona yalvarırlar. Allah onları karaya çıkarıp kurtarınca; onlardan bir kısmı orta yolu tutar. Bizim ayetlerimizi ise, ancak son derece kaypak ve nankörlükte ileri gidenler inkâr ederler.”(Lokman suresi, 32. ayet.) Peygamber efendimizden gelen bir rivayette “fıtrat”ın Allah’ı kabul etme yeteneği olduğunu anlamaktayız: “Her insan fıtrat üzere (Allah’ın varlığını ve birliğini kabule eğilimli olarak) dünyaya gelir. Bundan sonra ebeveyni onu Yahudi, Hristiyan ve Mecusi yapar.
 
Geri
Üst