SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
Işık Hızı Nedir?
Işık hızı nedir? Işığın boşluktaki hızı saniyede 299.792.458 metredir. Bunu bilim insanları bize söyledi
Peki biz ne oldu da bu rakamı kabul ettik? Bizim için neden önemli?
Çocukken, Süpermen’in bir mermiden daha hızlı gidebildiğini görünce şaşırırdık. Hatta bir silahtan ateş eden bir mermiyi, sağ koluyla uzanmış, dalgalanan pelerinin arkasında hayal edebiliyorduk.
Eğer Süpermen, mermi hızının yarısında uçabilseydi , merminin Süpermen’den uzaklaşma oranı yarı yarıya düşecekti. Ama mermiden daha hızlı uçarsa, onu geçebilecek ve hatta mermiye “gel kardeşim birazda bu yönden git” diyerek ona yol gösterebilecekti. Başka bir deyişle, Süpermen’in mermi ile olan bu macerası, Newton’un uzay ve zaman görüşlerine uyuyordu. Newton, uzaydaki nesnelerin konumları ve hareketlerini mutlak, hareket etmeyen bir referans çerçevesine göre ölçülebilir olması gerektiğini söylüyordu.
Bilim adamları, 1900’lerin başına kadar bu görüşe bağlı kaldılar. Sonra “Tatar Ramazan” edasıyla, “ben bu oyunu bozarım !” diyen Albert Einstein ortaya çıktı, geldi ve her şeyi değiştirdi.
1905’te Einstein, şaşırtıcı bir fikir ortaya koyarak,özel görelilik teorisini yayınladı. Newton’un aksine, tercih edilen bir referans çerçevesi olmadığını, her şeyin, hatta zamanın bile göreceli olduğunu söyledi. Daha sonra iki önemli ilke onun teorisini destekledi. Bu iki ilke:
Fizik yasaları, sürekli hareket eden tüm referans çerçevelerinde eşit olarak uygulanır.
Işık hızı saniyede 300.000.000 metre olarak sabittir ve gözlemcinin hareketinden veya ışık kaynağından bağımsız bir şekilde hareket eder.
Einstein’a göre, eğer Süpermen bir ışık huzmesini, ışık hızının yarısında kovalarsa, ışık ondan aynı hızda uzaklaşmaya devam edecekti.
Süpermen metaforumuzdan sonra ışık hızı, aldatıcı bir şekilde basit görünebilir. Fakat zihnin sınırlarını zorlayan büyük etkileri vardır. Bu etkilerden en büyüğü: Einstein’ın E = mc² formülü. Burada E enerji, m kütle ve c ise ışık hızı.
Einstein kütle ve enerjiyi ikiz kardeşler olarak görmüş, aynı fiziksel varlıklar olduğunu birbirlerine dönüştürebildiğini söylemiştir.Bu denklikten dolayı, bir nesne hareket ederse, sahip olduğu enerji, kütlesini artıracaktır. Başka bir deyişle, ne kadar hızlı hareket ederseniz kütleniz o kadar büyük olur. Eğer, ışık hızının yüzde 10’unda hareket ederseniz, kütleniz normalden sadece yüzde 0,5 daha fazla olur. Ama ışık hızının yüzde 90’ında hareket ederseniz o zaman kütleniz iki katına çıkacaktır.
Işık Hızı Geçilebilir mi?
Işık hızı geçilebilir mi? Sorusuna Albert Einstein gönül rahatlığıyla “geçilemez” cevabını vermiştir. Çünkü, siz ışığın hızına yaklaştıkça kütleniz de hızla artar. Eğer saniyede 300.000.000 metre hızla yolculuk yapmaya çalışırsanız, kütleniz sonsuz olur ve onu taşımak için sahip olmanız gereken enerji de sonsuz olur. Bu nedenle, hiçbir şekilde ışık hızı geçilemez.
Işık Hızında Yolculuk Yaparsak Ne Olur?
Işık hızında yolculuk yaparsanız eğer, ilginç bir sonuç ile karşı karşıya kalırsınız.Bu ilginç sonuç fizikçilerin “zaman genişlemesi” olarak adlandırdığı, çok hızlı hareket eden nesneler için, zamanın çok yavaş aktığını söyleyen teoridir. Diyelim ki, ışık hızının yüzde 90’ı hızında Bilim Gemisi ile yolculuk yapıyorsunuz; bu durumda zaman sizin için yarı yarıya düşecektir. Saatiniz sadece 5 dakika ilerlerken, Dünya’ki herhangi bir gözlemci için 10 dakika geçecektir.
Eğer ışık hızına ulaşırsanız, Dünya’daki herhangi bir gözlemcinin perspektifine göre zaman sizin için durur. Fakat size göre zamanın akış hızı aynıdır. Yani siz bu değişimi hissedemezsiniz.
Işık hızına ulaşmak için günümüz teknolojisinden çok daha fazlasına ihtiyacımız vardır ve bu imkansıza yakındır. Ama siz yine de ışık hızına ulaşayım derseniz; Süpermen gibi, mavi tayt üzerine kırmızı bir pelerin çekmek, o kadar da kötü bir fikir değildir.
Işık Hızı Geçilirse Ne Olur?
Işık Hızı Geçilirse Ne Olur?sorusu “sıfıra bölünebilir miyim?” sorusuna benzerdir. Çünkü ışık hızına ulaştığımızda zaman bizim için duruyordu. Işık hızını geçmeye çalışmak, zaman durduktan sonra onu daha da yavaşlatmaya çalışmak anlamına gelir. Bu durum arabanızla seyahat ederken, arabanızı yavaşlatıp tamamen durdurduktan sonra arabanızı daha da yavaşlatmaya çalışmaya benzer. Farz edelim ki imkansızı başardık ve ışık hızını geçebildiniz, bu senaryoda ışık hızından daha hızlı olan siz, zamandan geriye doğru yolculuk yapar.
Bu yüzden Albert Einstein’a göre ışık hızını geçmeknedensellik ilkesinin ihlal edilmesi anlamına geliyordu. Ama fizik, kağıt üzerinde ışıktan daha hızlı hareket edebilecek “ Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol. ” gibi varsayımsal parçacıkların var olabileceğini söylüyor. Eğer takyonlar gerçekten varsa fiziğe bakış açımız ve sebep-sonuç hakkındaki düşüncelerimizi tamamen değiştirecek.
Işık hızı nedir? Işığın boşluktaki hızı saniyede 299.792.458 metredir. Bunu bilim insanları bize söyledi
Peki biz ne oldu da bu rakamı kabul ettik? Bizim için neden önemli?
Çocukken, Süpermen’in bir mermiden daha hızlı gidebildiğini görünce şaşırırdık. Hatta bir silahtan ateş eden bir mermiyi, sağ koluyla uzanmış, dalgalanan pelerinin arkasında hayal edebiliyorduk.
Eğer Süpermen, mermi hızının yarısında uçabilseydi , merminin Süpermen’den uzaklaşma oranı yarı yarıya düşecekti. Ama mermiden daha hızlı uçarsa, onu geçebilecek ve hatta mermiye “gel kardeşim birazda bu yönden git” diyerek ona yol gösterebilecekti. Başka bir deyişle, Süpermen’in mermi ile olan bu macerası, Newton’un uzay ve zaman görüşlerine uyuyordu. Newton, uzaydaki nesnelerin konumları ve hareketlerini mutlak, hareket etmeyen bir referans çerçevesine göre ölçülebilir olması gerektiğini söylüyordu.
Bilim adamları, 1900’lerin başına kadar bu görüşe bağlı kaldılar. Sonra “Tatar Ramazan” edasıyla, “ben bu oyunu bozarım !” diyen Albert Einstein ortaya çıktı, geldi ve her şeyi değiştirdi.
1905’te Einstein, şaşırtıcı bir fikir ortaya koyarak,özel görelilik teorisini yayınladı. Newton’un aksine, tercih edilen bir referans çerçevesi olmadığını, her şeyin, hatta zamanın bile göreceli olduğunu söyledi. Daha sonra iki önemli ilke onun teorisini destekledi. Bu iki ilke:
Fizik yasaları, sürekli hareket eden tüm referans çerçevelerinde eşit olarak uygulanır.
Işık hızı saniyede 300.000.000 metre olarak sabittir ve gözlemcinin hareketinden veya ışık kaynağından bağımsız bir şekilde hareket eder.
Einstein’a göre, eğer Süpermen bir ışık huzmesini, ışık hızının yarısında kovalarsa, ışık ondan aynı hızda uzaklaşmaya devam edecekti.
Süpermen metaforumuzdan sonra ışık hızı, aldatıcı bir şekilde basit görünebilir. Fakat zihnin sınırlarını zorlayan büyük etkileri vardır. Bu etkilerden en büyüğü: Einstein’ın E = mc² formülü. Burada E enerji, m kütle ve c ise ışık hızı.
Einstein kütle ve enerjiyi ikiz kardeşler olarak görmüş, aynı fiziksel varlıklar olduğunu birbirlerine dönüştürebildiğini söylemiştir.Bu denklikten dolayı, bir nesne hareket ederse, sahip olduğu enerji, kütlesini artıracaktır. Başka bir deyişle, ne kadar hızlı hareket ederseniz kütleniz o kadar büyük olur. Eğer, ışık hızının yüzde 10’unda hareket ederseniz, kütleniz normalden sadece yüzde 0,5 daha fazla olur. Ama ışık hızının yüzde 90’ında hareket ederseniz o zaman kütleniz iki katına çıkacaktır.
Işık Hızı Geçilebilir mi?
Işık hızı geçilebilir mi? Sorusuna Albert Einstein gönül rahatlığıyla “geçilemez” cevabını vermiştir. Çünkü, siz ışığın hızına yaklaştıkça kütleniz de hızla artar. Eğer saniyede 300.000.000 metre hızla yolculuk yapmaya çalışırsanız, kütleniz sonsuz olur ve onu taşımak için sahip olmanız gereken enerji de sonsuz olur. Bu nedenle, hiçbir şekilde ışık hızı geçilemez.
Işık Hızında Yolculuk Yaparsak Ne Olur?
Işık hızında yolculuk yaparsanız eğer, ilginç bir sonuç ile karşı karşıya kalırsınız.Bu ilginç sonuç fizikçilerin “zaman genişlemesi” olarak adlandırdığı, çok hızlı hareket eden nesneler için, zamanın çok yavaş aktığını söyleyen teoridir. Diyelim ki, ışık hızının yüzde 90’ı hızında Bilim Gemisi ile yolculuk yapıyorsunuz; bu durumda zaman sizin için yarı yarıya düşecektir. Saatiniz sadece 5 dakika ilerlerken, Dünya’ki herhangi bir gözlemci için 10 dakika geçecektir.
Eğer ışık hızına ulaşırsanız, Dünya’daki herhangi bir gözlemcinin perspektifine göre zaman sizin için durur. Fakat size göre zamanın akış hızı aynıdır. Yani siz bu değişimi hissedemezsiniz.
Işık hızına ulaşmak için günümüz teknolojisinden çok daha fazlasına ihtiyacımız vardır ve bu imkansıza yakındır. Ama siz yine de ışık hızına ulaşayım derseniz; Süpermen gibi, mavi tayt üzerine kırmızı bir pelerin çekmek, o kadar da kötü bir fikir değildir.
Işık Hızı Geçilirse Ne Olur?
Işık Hızı Geçilirse Ne Olur?sorusu “sıfıra bölünebilir miyim?” sorusuna benzerdir. Çünkü ışık hızına ulaştığımızda zaman bizim için duruyordu. Işık hızını geçmeye çalışmak, zaman durduktan sonra onu daha da yavaşlatmaya çalışmak anlamına gelir. Bu durum arabanızla seyahat ederken, arabanızı yavaşlatıp tamamen durdurduktan sonra arabanızı daha da yavaşlatmaya çalışmaya benzer. Farz edelim ki imkansızı başardık ve ışık hızını geçebildiniz, bu senaryoda ışık hızından daha hızlı olan siz, zamandan geriye doğru yolculuk yapar.
Bu yüzden Albert Einstein’a göre ışık hızını geçmeknedensellik ilkesinin ihlal edilmesi anlamına geliyordu. Ama fizik, kağıt üzerinde ışıktan daha hızlı hareket edebilecek “ Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için Giriş yap veya üye ol. ” gibi varsayımsal parçacıkların var olabileceğini söylüyor. Eğer takyonlar gerçekten varsa fiziğe bakış açımız ve sebep-sonuç hakkındaki düşüncelerimizi tamamen değiştirecek.