AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

İnsanın Doğa Üzerindeki Etkileri

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
İnsanın Doğa Üzerindeki Etkileri
İnsanın Doğa Üzerindeki Etkileri Nelerdir
İnsanın Doğa Üzerindeki Etkileri
*İnsanoğlunun doğal çevresini değiştirmeye başlaması, ateş yakmayı öğrendiği tarihöncesi çağlara kadar uzanır Mesela Afrika'nın savan denen geniş çayırlıkları bundan 50 bin yıl önce bu kıtadaki ormanların yanmasıyla oluşmuştu Fakat, insanoğlunun doğaya verdiği zararlar özellikle son yüzyılda mucizevi boyutlara ulaştı
Bunun nedeni teknolojinin inanılmaz bir şipşak ilerlemesidir Tekerleğin bulunması ile otomobilin yapımı arasında 10 bin sene gibi fazla uzun bir zaman geçmişti; oysa insanoğlunun hava ve uzay yolculuklarına başlaması, yerçekimsiz ortamda yaşamayı başarması ve Ay'da yürüyebilmesi için otomobilin yapımından bu yanlamasına yalnızca 80 sene geçmesi yeterli oldu Teknoloji baştan sona insan yeryüzündeki en uzaktan mesafelere fazla kısa zamanda ulaşmayı, akarsuların yönünü değiştirmeyi, elektrik üretimi için su gücünden ve nükleer enerjiden yararlanmayı başardı
Teknolojinin sağladığı olanaklar kuşkusuz birçok yönden insanın yaşam koşullarını fazla olumlu etkiledi; ama bir yanlamasına da olağanüstü boyutlarda bir nüfus patlamasına yol açtı Ilk insanın yeryüzünde belirmesinden yaklaşık yarım milyon yıl daha sonra, 1850'lerde dünya nüfusu fakat 1 milyara ulaşmıştı Fakat o tarihten daha sonra fantastik bir hızla büyüyen nüfus 1986'da 5 milyara yaklaşmış ve bu artışın 1 milyarı son 15 yıl içinde gerçekleşmiştir
Bugün yeryüzünün tüm zenginliklerinden olabildiğince yararlanmayı isteyen milyarlarca insan geleceği düşünmeden doğal kaynakları zorlamaktadır Mesela insanların bir sene içinde tükettiği tüm içme ve kullanım suları bir yere toplansa, Dünya'nın merkezine kadar olan uzaklığın yarısı (asgari 3000 km) derinliğinde ve Avrupa kıtası büyüklüğünde bir göl oluşur Nüfus ve tüketim aynı tez artarsa yeryüzünün bütün kaynakları kısa sürede insanın gereksinimlerini karşılayamaz duruma gelebilir Insanlar binlerce yıldır uçsuz bucaksız denizlerdeki balıkların hiçbir vakit tükenmeyeceğine inanıyorlardı
Oysa 1970'lerden başlayarak Atlas Okyanusu'nun kuzeyinde morina ve ringa balıkları, 1960'lardan sonra Marmara Denizi'nde ilk kez uskumru edinmek üzere çoğu balık türü azalmaya başladı; Peru açıklarındaki ançuez avcılığında da yüzde 75'lik bir düşüş görüldü Bir yaşam ortamındaki herhangi bir canlı türünün azalması başka canlıların yaşamını da tehlikeye atar Mesela Atlas Okyanusu'ndaki ringaların sayısı azalınca bu balıklarla beslenen deniz kuşları da yok olma tehlikesiyle karşısında karşıya kaldı Norveç'e emrindeki Rost Adası'nda, 1970'ten 1980'lerin ortalarına kadar yaklaşık yarım milyon denizpapağanı açlıktan öldü
Sanayi alanındaki çabuk gelişmenin en olumsuz yanlanndan biri, bugün tüm doğal kaynakları ve canlıları korkutma eden çevre kirliliğidir Motorlu taşıtlarda, evlerde, fabrikalarda ve enerji santrallarında kullanılan petrol türevleri ile kömür gibi fosil yakıtlardan kaynaklanan hava kirliijğ: bazı kentlerde insan yaşamını tehlikeye atacak düzeydedir Mesela çok eskiden Londra'da bu sorun öylesine ciddi boyutlara ulaşmıştı oysa, 1952'de beş gün baştan başa kentin üzerine çöken zehirli gaz bulutları yüzünden 4000 kişi ölmüştü
Kullanılacak yakacak türlerinin yasalarla belirlenip sıkı denetleme altına alınmasıyla Londra'nın havası büyük ölçüde temizlendi Fakat günümüzde Kalküta gibi topluluk kentlerdeki hava kirliliği Londra'dakinden çok daha önemli boyutlara varmış, Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa gibi büyük kentlerimizde tehlike sınırına dayanmıştır 1986 sonlarında bu sorunun üstesinden gelmek için Ankara'da kalorifer ve fabrika bacalarına filtre takılması, bazı kalorifer yakıtlarının, özellikle linyit kömürünün yasaklanması gibi *
 
İnsanın doğa üzerindeki etkileri oldukça geniş kapsamlı ve derin bir konudur. İnsanoğlunun doğal çevreyi değiştirmeye başlaması, insanoğlunun varoluşundan beri süregelen bir durumdur. Teknolojinin ilerlemesiyle bu etkiler daha da artmış ve bazı sorunlara yol açmıştır.

Öncelikle, teknolojinin ilerlemesiyle insanın doğaya verdiği zararlar artmıştır. Endüstrileşme süreciyle birlikte çevre kirliliği de artmıştır. Fosil yakıtların kullanımı sonucu ortaya çıkan hava kirliliği, su kirliliği ve toprak kirliliği gibi sorunlar doğanın dengesini bozmaktadır. Özellikle büyük şehirlerde yaşanan hava kirliliği insan sağlığını olumsuz etkilemektedir.

Doğal kaynakların bilinçsizce tüketilmesi de doğaya olan etkimizi artıran bir diğer faktördür. Ormanların yok edilmesi, su kaynaklarının aşırı kullanımı, tarım ilaçlarının yaygın kullanımı gibi uygulamalar doğal dengeyi bozmakta ve biyoçeşitlilik kaybına yol açmaktadır. Ayrıca, aşırı avlanma ve balıkçılık faaliyetleri deniz ekosistemlerini tehdit etmektedir.

Nüfus artışı da doğa üzerindeki etkilerimizi artıran bir faktördür. Hızla büyüyen dünya nüfusu, doğal kaynakların daha fazla tüketilmesine ve çevrenin daha fazla kirletilmesine yol açmaktadır. Bu durum doğal yaşam alanlarının daralmasına ve türlerin yok olmasına neden olabilmektedir.

Ancak, bu olumsuz etkilerin farkında olan insanlar çeşitli çözümler üretmekte ve sürdürülebilir yaşam pratikleri geliştirmektedir. Geri dönüşüm, enerji verimliliği, çevreye duyarlı tarım uygulamaları gibi yöntemlerle doğa üzerindeki olumsuz etkiler azaltılmaya çalışılmaktadır.

Sonuç olarak, insanın doğa üzerindeki etkileri oldukça çeşitli ve karmaşıktır. Ancak, doğaya saygı göstererek ve sürdürülebilir yaşam prensiplerine uygun hareket ederek bu olumsuz etkilerin azaltılması mümkündür. Gelecek nesillerin de sağlıklı ve dengeli bir doğada yaşamaları için her bireyin sorumluluk alması ve doğayı koruma bilincine sahip olması önemlidir.
 
Geri
Üst