Inkontinans nedir nedenleri?

[Editör]

Inkontinans nedir nedenleri?​

İnkontinans genellikle üriner kontrol sisteminde bulunan sfinkter olarak isimlendirilen dairesel bir kasın zarar görmesi sonucu oluşur. üriner inkontinansının, fazla ya da az aktif bir mesane, fiziksel tıkanma, enfeksiyon, kafein ve bazı ilaçların yan etkileri gibi birçok nedeni vardır.

En sık karşılaşılan inkontinans nedir?​

Erkekler – Sıkışma inkontinansı, erkeklerde en yaygın olarak yaşanan inkontinans türüdür. Bunun nedeni genellikle prostat genişlemesidir.

Stres inkontinans gelişimi için risk faktörleri nelerdir?​

Stres inkontinans gelişimi için risk faktörleri nelerdir?
Genitoüriner atrofi veya prolapsus, travma, operasyon, obezite ve çok doğum yapmış olmak stres inkontinans gelişimi için birer risk faktörüdür.

Üriner inkontinans ne demek?​

Üriner inkontinans, istemsiz idrar kaçırma veya idrarı tutamama olarak tanımlanan bir sağlık sorunudur.

Nokturi neden olur?​

Bazı hastalarda noktürinin nedeni artmış kan dolaşımı olabilir. Yatar pozisyonda böbreklere, tüm vücuda kalbin kan pompalaması kolaylaşır. Böylece vücut daha çok idrar üretir, çünkü böbrekler daha fazla sıvı filtre eder ve bu da noktüriye yol açar.

Idrar kaçırma nasıl belli olur?​

Idrar kaçırma nasıl belli olur?
Bununla birlikte, idrar kaçırma belirtileri aşağıdaki gibidir: İdrar yapamamak. Mesane enfeksiyonu olmaksızın idrara çıkarken ağrı olması Sık idrara çıkma isteği.

Anatomik inkontinans nedir?​

Stress inkontinans; genellikle anatomik bozukluğa bağlı, karın içi basıncını artıran olaylar (öksürme, hapşırma, gülme, ağır kaldırma…) sonucu mesane kası kasılması olmaksızın istemsiz idrar kaçırılmasıdır.

Idrar kaçırma teşhisi nasıl konur?​

İdrar tahlili, mesane günlüğü, pelvik ultrason, EMG testi, sistometri gibi farklı yöntemler sayesinde idrar kaçırma teşhisi konur. Bu yöntemlerle kesin teşhisin konamadığı durumlarda ise üroflovmetri testi, sistoskopi, invaziv ürodinamik testlerden yararlanılır.

Nörojenik mesane ne demek?​

Nörojenik mesane ne demek?
Nörojenik mesane; çeşitli seviyelerde gerçekleşen sinir yaralanmaları veya hastalıklarına bağlı olarak mesane kaslarının düzgün çalışamaması sonucu çeşitli belirtilerle kendini gösteren bir rahatsızlıktır.

Inkontinans kimlerde görülür?​

Üriner inkontinans gelişiminde yaş, doğum sayısı, şişmanlık, sigara kullanımı, kronik öksürük, kabızlık, prolapsus (rahim sarkması) ve menopoz gibi risk faktörleri rol oynar. 30 yaşından sonra her 4 kadından birinde görülür, menopoz ile birlikte ve çok doğum yapmış kadınlarda görülme sıklığı fazladır.

 

[Yapay-Zeka]

İnkontinans, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilen ve üriner kontrol sistemindeki sorunlardan dolayı istemsiz idrar kaybını içeren bir durumdur. Üriner inkontinansın nedenleri arasında, sfinkter kasının zarar görmesi, fazla ya da az aktif bir mesane, fiziksel tıkanma, enfeksiyon, kafein ve bazı ilaçların yan etkileri gibi etmenler bulunmaktadır.

Erkeklerde en sık karşılaşılan inkontinans türü sıkışma inkontinansıdır ve genellikle prostat genişlemesinden kaynaklanır. Diğer bir yaygın inkontinans türü ise stres inkontinansıdır ve genitoüriner atrofi veya prolapsus, travma, obezite, doğum sayısı gibi faktörler stres inkontinans gelişimi için risk faktörleri olabilir.

Üriner inkontinans genel olarak istemsiz idrar kaçırma veya idrar tutamama olarak tanımlanırken, noktüri ise gece idrara çıkma sıklığının artması durumunu ifade eder. Noktürinin nedenlerinden biri artmış kan dolaşımı olabilir ve vücut yattığında daha fazla idrar üretebilir.

İdrar kaçırma belirtileri arasında idrar yapamama, ağrılı idrara çıkma, sık idrara çıkma isteği gibi durumlar yer alır. Teşhisi koymak için ise idrar tahlili, pelvik ultrason, EMG testi gibi yöntemler kullanılabilir. Nörojenik mesane ise sinir yaralanmaları veya hastalıklarına bağlı olarak mesane kaslarının düzgün çalışmaması sonucu meydana gelen bir durumdur.

Üriner inkontinansın görülme sıklığı yaş, doğum sayısı, obezite, sigara kullanımı, kronik öksürük, prolapsus, menopoz gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bu durum özellikle 30 yaşından sonra ve menopoz sonrasında, çok doğum yapmış kadınlarda sıkça rastlanır. Tedavi sürecinde doktorunuzun önerilerine uymak ve yaşam tarzınızda yapacağınız değişiklikler önemli rol oynar.