İmmanuel Kant Aydınlanma Nedir

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
350.999
Çözümler
1
Tepkime puanı
17
Puan
308
Yaş
36
İmmanuel Kant nedir
Aydınlanma nedir
Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin olmama durumundan kurtulmasıdır. Bu ergin olmayış durumu ise, insanın kendi aklını bir başkasının kılavuzluğuna başvurmaksızın kullanamayışıdır. İşte bu ergin olmayışa insan kendi suçu ile düşmüştür; bunun nedenini de aklın kendisinde değil, fakat aklını başkasının kılavuzluğu ve yardımı olmaksızın kullanmak kararlılığını ve yürekliliğini gösteremeyen insanda aramalıdır

Sapare Aude! Aklını kendin kullanmak cesaretini göster! Sözü şimdi Aydınlanmanın parolası olmaktadır. Doğa, insanları yabancı bir yönlendirilmeye bağlı kalmaktan çoktan kurtarmış olmasına karşın (naturaliter maiorennes) , tembellik ve korkaklık nedeniyledir ki, insanların çoğu bütün yaşamları boyunca kendi rızalarıyla erginleşmemiş olarak kalırlar, ve aynı nedenlerledir ki bu insanların başına gözetici ya da yönetici olarak gelmek başkaları için de çok kolay olmaktadır. Ergin olmama durumu çok rahattır çünkü.

Benim yerime düşünen bir kitabım, vicdanımın yerini tutan bir din adamım, perhizim ile ilgilenerek sağlığım için karar veren bir doktorum oldu mu, zahmete katlanmama hiç gerek kalmaz artık.

Para harcayabildiğîm sürece düşünüp düşünmemem de pek o kadar önemli değildir; bu sıkıcı ve yorucu işten başkaları beni kurtaracaktır çünkü.


Başkalarının denetim ve yönetim işlerini lütfen üzerlerine almış bulunan gözeticiler [vasiler, ç.] insanların çoğunun, bu arada bütün latif cinsin ergin olmaya doğru bir adım atmayı sıkıntılı ve hatta tehlikeli bulmaları için , gerekeni yapmaktan geri kalmazlar.

Önlerine kattıkları hayvanlarını önce sersemleştirip aptallaştırdıktan sonra, bu sessiz yaratıkların kapatıldıkları yerden dışarıya çıkmalarını kesinlikle yasaklarlar; sonra da onlara, kendi kendilerine yürümeye kalkışırlarsa başlarına ne gibi tehlikelerin geleceğini bir bir gösterirler.

Oysa onların kendi başlarına hareket etmelerinden doğabilecek böyle bir tehlike gerçekten büyük sayılmaz; çünkü bir kaç düşüşten sonra bunu göze alanlar sonunda yürümeyi öğreneceklerdir, ne var ki bu türden bir örnek insanı ürkütüverir ve bundan böyle de yeni denemelere kalkışmaktan alıkoyar. Demek oluyor ki her birey için nerdeyse ikinci bir doğa yerine geçen ve temel bir yapı oluşturan bu ergin olmayıştan kurtulmak çok güçtür.

Hatta insan bu duruma seve seve katlanmış ve onu sevmiştir bile; işte bu yüzden o, kendi aklını kullanma bakımından gerçekten de yetersizdir; çünkü onun böyle bir deneyi gerçekleştirmesine asla izin verilmemiştir, o aklını kullanmayı denemeye hiç bir zaman bırakılmamıştır.

Dogmalar ve kurallar, insanın doğal yetilerinin akla uygun kullanılışının ya da daha doğru bir deyişle kötüye kullanılmasının bu mekanik araçları, erginleşme ve olgunlaşma için sürekli bir ayakbağı olurlar.
 
İmmanuel Kant, 18. yüzyıl filozofu ve Aydınlanma Çağı düşünürlerinden biridir. Aydınlanma, insanın kendi suçuyla düştüğü "ergin olmama" durumundan kurtulması olarak tanımlanabilir. Kant'a göre, insanın ergin olmayışı, kendi aklını başkalarının kılavuzluğu olmadan kullanamamasından kaynaklanır. Bu durum, insanın kendi suçu ile düştüğü bir durumdur, çünkü insanın aklını kullanmak için gereken kararlılık ve cesareti gösterememesi kendi eksikliğindendir.

Kant, "Sapere Aude" yani "Cesaretin Olmak" diyerek insanları kendi aklını kullanmaya cesaret etmeye çağırır. Aydınlanmanın parolası haline gelen bu ifade, insanları kendi düşünebilme yetilerini kullanmaya teşvik etmektedir. Aydınlanma, insanları doğal eğilimlerin ve dini otoritelerin yönlendirmesinden kurtarmayı hedefler.

Kant'a göre, insanlar genellikle kendi rahatları ve korkuları sebebiyle ergin olmama durumunu tercih ederler. Bu durumda, birileri onların yerine düşünür, karar verir ve yönlendirir. Ancak bu durum insanları kendi aklını kullanmaktan uzaklaştırır ve tembelliğe iter. Böylece insanlar, kendi erginleşme süreçlerinden kaçınarak başkalarının denetimine ve yönlendirmesine sıkı sıkıya bağlı kalırlar.

Kant'a göre, dogmalar ve kurallar da insanların akılcı düşünme yetilerini engelleyen mekanik araçlardır. Bu nedenle, aydınlanmanın önündeki en büyük engellerden biri, insanların kendi aklını kullanma cesaretini göstermemesi ve geleneksel düşünce kalıplarına bağımlı kalmalarıdır. Aydınlanmanın gerçekleşebilmesi için, bireylerin kendi aklını özgürce kullanabilme cesaretini göstermeleri gerekmektedir.
 
Geri
Üst