- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 121.151
- Çözümler
- 15
- Tepkime puanı
- 1
- Puan
- 38
- Web sitesi
- forumsitesi.com.tr
İcmâ, İslam hukukunda, ümmetin veya din alimlerinin belirli bir konuda ortak görüş bildirmesi veya toplu bir şekilde karar vermesi anlamına gelir. İcmâ, İslam'da hüküm verme ve dinî meselelerdeki belirsizlikleri çözme noktasında önemli bir kaynaktır.
İcmâ’nın Anlamı:
- Toplu Görüş Birliği: İcmâ, bir konuda bütün İslam alimlerinin veya ümmetin büyük kısmının aynı görüşü benimsemesi durumudur. İcmâ, İslam’da, özellikle şeriat hükümleri konusunda, ferdî düşüncelerin ötesinde, bir toplum olarak alınan kararları ifade eder.
- Fıkıh Kaynağı: İcmâ, İslam fıkhında, Kur’an ve Hadisten sonra, üçüncü sırada delil kaynağı olarak kabul edilir. Eğer bir konuda Kur’an ve Hadisten doğrudan bir hüküm bulunamıyorsa, alimler o konuda görüş birliğine vararak icmâ oluşturabilirler.
İcmâ’nın Türleri:
- İcmâ-ı Ümmet: Tüm Müslümanların veya İslam toplumunun bir konuda ortak görüş bildirmesidir. Bu, genellikle daha geniş ve evrensel bir konuyu kapsar. Örneğin, İslam’da Allah’ın birliği (tevhid) gibi temel inançlar üzerinde Müslümanların icmâya varması.
- İcmâ-ı Ahlâm: Din alimlerinin belirli bir konuda görüş birliğine varmalarıdır. Bu, fıkıh alimlerinin bir mesele hakkında ortak bir karar verdikleri durumdur.
- İcmâ-ı Sahâbe: Sahabe (Peygamber Efendimizin arkadaşları) arasında bir konuda görüş birliği oluşmasıdır. Sahabe, İslam’ın ilk nesli olduğu için, onların icmâsı, özellikle dinî meselelerde oldukça büyük bir otoriteye sahiptir.
İcmâ’nın Önemi:
- Yeni Sorunlara Çözüm: İcmâ, İslam toplumunun zamanla karşılaştığı yeni dini sorunlara veya güncel meselelerine çözüm getirmekte yardımcı olur. Eğer bir mesele Kur’an ve Hadisle açıklığa kavuşturulamıyorsa, alimler bu konuda icmâ yaparak ortak bir karar alabilirler.
- Birlik ve Beraberlik: İcmâ, İslam toplumunun birlik ve beraberliğini sağlamak için önemli bir araçtır. Toplu bir görüş birliği, farklı görüşlerin oluşturacağı kargaşayı engelleyebilir.
- Hukuki Dayanak: İcmâ, İslam hukuku (şeriat) açısından, Kur’an ve Hadisten sonra gelen önemli bir kaynaktır. Bu nedenle fıkıh alimlerinin, icmâ’ya dayalı fetvaları büyük bir otorite taşır.
İcmâ’nın Koşulları:
İcmâ’nın geçerli olabilmesi için belirli şartlar vardır:- İslam Alimlerinin Görüş Birliği: İcmâ yalnızca İslam alimlerinin görüş birliğiyle oluşturulur. Bu nedenle, dinî bilgisizlikten dolayı yanlış veya eksik bir görüş, icmâ kabul edilmez.
- Kur’an ve Hadisle Çelişmemesi: İcmâ, Kur’an ve Hadis ile çelişmemelidir. Eğer bir konuda Kur’an ve Hadis açık bir hüküm veriyorsa, icmâ o hükme aykırı olamaz.
- Zaman ve Mekân: İcmâ, belirli bir zamana ve mekâna dayalı olabileceği gibi, zamanla değişebilecek bir şeydir. Yani, çağdaş meselelerde alimlerin farklı icmâları olabilir.
İcmâ ve Fıkıh:
İcmâ, İslam fıkhında da önemli bir yer tutar. İslam hukukçuları, fıkhi meselelerde, Kur’an ve Hadisten sonra, en önemli kaynak olarak icmâyı kabul ederler. Eğer bir konuda Kur’an ve Hadiste doğrudan bir açıklama yoksa, alimler bu konuda görüş birliği yaparak bir icmâ oluştururlar.İcmâ’nın Tarihî Örnekleri:
- Sahabe Dönemi: Sahabe, birçok dini meselede icmâ yapmışlardır. Örneğin, Kur’an’ın kitap haline getirilmesi veya bazı ibadetlerin doğru bir şekilde yerine getirilmesi gibi konular, sahabe tarafından icmâ ile belirlenmiştir.
- Emevi ve Abbâsî Dönemleri: Bu dönemlerde, fıkıh alimleri, daha sonra icmâ ile kabul edilen birçok hukuki düzenleme yapmışlardır. İslam toplumu, zamanla karşılaştığı yeni sorunlara çözüm bulmak için icmâ’yı kullanmıştır.