- Konu Yazar
- #1
Semud Kavmi ve Salih Peygamber
Hz Salih'in Kavminin Dişi Deve İle Denenmesi
Hz Salih (as)'den bir mucize getirmesini kavmi istedi Gosterdikleri bir kayadan kendilerine bir devenin cıkarılmasını, teklif etmişlerdi Bu kaya, Hicr taraflarında, tek başına duran ve elKatibe denilen bir kaya idi Bu kayadan, kendileri icin, on aylık gebe ve karnı ac bir deve cıkarılmasını istemişlerdi Eğer Allah'u Teala, onların bu isteklerine icabet ederse; kendisine iman edip uyacaklarına dair, Hz Salih(as), kendilerinden soz ve yeminler aldı Bu hususta yemin edip, Hz Salih(as)'e soz verdiklerinde; Salih(as), namaza kalkıp Allah'a dua etti Kaya hareket edip yarıldı ve icinden onların istediği gibi, iki yanında cenini hareket eden, tuylu, karnı boş bir deve cıktı
İşte o sırada, kavmin başkanı Cunda İbn Amr ve onun emri ile yanındakiler, iman etti Semud Kavmi'nin eşrafından olanlar, iman etmek istediklerinde; Zuab İbn Amr, putlarının sahibi Hubab ve Sam'ar İbn Celhes, onları engellemişti Cunda İbn Amr'ın, Şihab İbn Halife adında amcaoğlu vardı Semud Kavmi'nin eşrafından ve seckinlerinden biriydi O da iman etmek istemiş ve bu grup kendisini men'edince, o da kendilerine itaat etmişti
Deve ile doğurmuş olduğu yavrusu; onların arasında bir muddet kaldı Bir gun kuyularının suyunu iciyor, bir gunde onlara bırakıyordu Devenin sularını ictiği gun, onlar onun sutunu sağıp iciyorlardı
Deve o vadilerde dolaşıyor, bir dağ yolundan giriyor ve rahatlamak icin bir diğerinden cıkıyordu Cunku o, suya doymuş oluyordu Anlatıldığına gore, korkunc bir yaratılışı ve goz alıcı bir gorunuşu varmış Onların hayvanlarına uğradığı zaman, hayvanları ondan kacarmış Boylece onların uzerine zaman uzayıp, Peygamber Hz Salih (as)'i yalanlamaları şiddetlenince; su her gun kendilerine kalsın diye, onu oldurmeye karar vermişler Oldurmek uzere hepsinin ittifak ettikleri de soylenir
Katade der ki: Bana ulaştığına gore; deveyi olduren, razı olup olmadıklarını oğrenmek uzere; hepsini dolaşmıştı Hatta evlerinde bulunan kadınları ve cocukları dahi dolaşmıştı
Kavimleri icinde reis durumunda olan kafirler, kabileyi tam anlamıyla saptırmışlar ve onlar da kendilerine uymuştu Gidip deve'nin sudan donmesi zamanında, onu gozetlemeye başladılar Kudar, onun yolu uzerindeki bir kayanın altına gizlendi Deve once Masda'a uğradı Masda, ona ok atıp bacağının etli yerine isabet ettirdi Kudar, devenin uzerine kılıcla atılıp dizini kırdı ve deve yere yıkıldı Deve, yavrusunu sakındırmak uzere bir kere boğurdu Sonra Kudar, onun goğsune vurup onu boğazladı Yavrusu kacıp yuksek bir dağa vardı Oradaki en yuksek kayaya tırmanıp boğurdu Abdurrezzak'ın,Hasan elBasri'den rivayetine gore; o,ey Rabb'im, nerede annem?demiş Onun uc kere boğurduğu ve sonra bir kayaya girip icinde kaybolduğu soylenir En doğrusunu Allah bilir
Maksadlarını gercekleştirip deveyi boğazlayınca, Hz Salih (as), durumdan haberdar olmuş, toplu halde bulunurken yanlarına gelmişti (Salih), deve'yi gorunce ağlamış ve :
Yurdunuzdan, uc gun daha yararlanın Bu, yalanlanmayacak bir vaattir
HUD (11)65
demişti Deveyi oldurmeleri, carşamba gunu olmuştu O gunun akşamında, bu dokuz kişi, Hz Salih'i oldurmeyi kararlaştırmışlar ve şoyle demişlerdi: Şayet Salih doğru sozlu ise; biz ondan once davranalım Eğer yalancıysa, onu da devesinin yanına gonderelim
Onlar kararlaştırıp sozleşerek, Allah'ın Rasulu Salih'i oldurmek uzere, geceleyin geldiklerinde: AllahTeala, onların uzerine bir taş gonderdi, bu taş onların başlarını ezdi
Bekleme gunlerinden ilki olan perşembe gunu; Semud'un yuzleri, Salih (as)'in kendilerine vadettiği gibi sapsarı oldu İkinci gun olan cuma gunu; yuzleri kıpkırmızı oldu Faydalanma gunleri olan ucuncu gun Cumartesi idi, yuzleri karardı Pazar gunune cıktıklarında, hareketsiz kaldılar ve Allah'ın intikamını ve azabını bekleyerek, oturdular Kendilerine ne yapılacağını, azabın nasıl geleceğini bilmiyorlardı Guneş doğdu ve gokten uzerlerine bir sayha, altlarından da şiddetli bir sarsıntı geldi Canları cıktı ve bir saat icinde hepsi helak oldu
Soylediklerine gore; ismi Kelbe bint es selk olan bir cariye mustesna, onlardan ne kucuk, ne buyuk, ne erkek, ne de dişi hic kimse kurtulamadı O, Hz Salih(as)'e şiddetle duşman olan bir kafir idi Azabın vuku bulduğunu gorur gormez, ayakkabılarını cıkararak, suratle koşmaya başlamış, bir kabileye varıp gorduklerini ve kavminin başına gelenleri, onlara haber vermiş Sonra onlardan su istemiş ve ictiğinde de olmuş
Salih (as) ve ona tabi olanlar dışında, Semud zurriyetinden, Ebu Rigal denilen adam dışında hic kimse kalmamış Azap geldiğinde o, Mekke'de ikamet etmekteymiş ve ona bu musibetten hicbir şey isabet etmemiş Gunlerden birinde, Harem'den cıktığında, gokten bir taş duşup onu oldurmuş Bu husustaki Cabir ibn Abdullah hadisi, kıssanın başında gecmişti Taif 'de oturan Sakif'in babasının, işte bu Ebu Rigal olduğunu soylerler
Hz Peygamber (sav)Ebu Rigal'in kabrine uğramış ve; bu kimdir biliyor musunuz?diye sormuş Allah ve Rasulu en iyi bilendirdemişler Bu,Ebu Rigal'in kabridir Semud'dan birisidir Allah'ın Harem'inde idi Allah'ın Haremi,O'nu Allah 'ın azabıdan korumuştu Oradan cıkınca, kavminin başına gelen onun da başına geldi ve burada defnolundu Onunla birlikte altın bir dal da gomulmuştu, buyurdu Halk onun kabrini kılıclarıyla cabucak kazarak altını aramaya koyuldular ve dalı cıkardılar
İbn Omer'den rivayete gore; o, şoyle demiştir: Allah Rasulu (sav) ile beraber Taif 'e cıkıp, bir kabre uğradığımızda, O'nun şoyle buyurduğunu işittim: Bu, Ebu Rigal'in kabridir O, Sakif'in babasıdır Semud'dan idi Harem'i Şerif'te idi de, azabdan kurtulmuştu Harem'den cıktığında, kavmine isabet eden azap, ona da isabet etti ve buraya gomuldu Onun alameti, onunla birlikte altın bir dalın gomulmuş olmasıdır Eğer kazarsanız onu bulacaksınız İnsanlar, acele ile orayı kazdılar ve dalı cıkardılar Hadisi, Ebu Davud'da, Yahya İbn Main kanalıyla İbn İshak'dan rivayet etmiştir
Mufessirlerden bazısının zikrettiğine gore; ummeti helak olan her peygamber, Mekke'nin Haremi'ne gider ve orada ikamet edermiş En doğrusunu Allah bilir
Hz Salih'in Kavminin Dişi Deve İle Denenmesi
Hz Salih (as)'den bir mucize getirmesini kavmi istedi Gosterdikleri bir kayadan kendilerine bir devenin cıkarılmasını, teklif etmişlerdi Bu kaya, Hicr taraflarında, tek başına duran ve elKatibe denilen bir kaya idi Bu kayadan, kendileri icin, on aylık gebe ve karnı ac bir deve cıkarılmasını istemişlerdi Eğer Allah'u Teala, onların bu isteklerine icabet ederse; kendisine iman edip uyacaklarına dair, Hz Salih(as), kendilerinden soz ve yeminler aldı Bu hususta yemin edip, Hz Salih(as)'e soz verdiklerinde; Salih(as), namaza kalkıp Allah'a dua etti Kaya hareket edip yarıldı ve icinden onların istediği gibi, iki yanında cenini hareket eden, tuylu, karnı boş bir deve cıktı
İşte o sırada, kavmin başkanı Cunda İbn Amr ve onun emri ile yanındakiler, iman etti Semud Kavmi'nin eşrafından olanlar, iman etmek istediklerinde; Zuab İbn Amr, putlarının sahibi Hubab ve Sam'ar İbn Celhes, onları engellemişti Cunda İbn Amr'ın, Şihab İbn Halife adında amcaoğlu vardı Semud Kavmi'nin eşrafından ve seckinlerinden biriydi O da iman etmek istemiş ve bu grup kendisini men'edince, o da kendilerine itaat etmişti
Deve ile doğurmuş olduğu yavrusu; onların arasında bir muddet kaldı Bir gun kuyularının suyunu iciyor, bir gunde onlara bırakıyordu Devenin sularını ictiği gun, onlar onun sutunu sağıp iciyorlardı
Deve o vadilerde dolaşıyor, bir dağ yolundan giriyor ve rahatlamak icin bir diğerinden cıkıyordu Cunku o, suya doymuş oluyordu Anlatıldığına gore, korkunc bir yaratılışı ve goz alıcı bir gorunuşu varmış Onların hayvanlarına uğradığı zaman, hayvanları ondan kacarmış Boylece onların uzerine zaman uzayıp, Peygamber Hz Salih (as)'i yalanlamaları şiddetlenince; su her gun kendilerine kalsın diye, onu oldurmeye karar vermişler Oldurmek uzere hepsinin ittifak ettikleri de soylenir
Katade der ki: Bana ulaştığına gore; deveyi olduren, razı olup olmadıklarını oğrenmek uzere; hepsini dolaşmıştı Hatta evlerinde bulunan kadınları ve cocukları dahi dolaşmıştı
Kavimleri icinde reis durumunda olan kafirler, kabileyi tam anlamıyla saptırmışlar ve onlar da kendilerine uymuştu Gidip deve'nin sudan donmesi zamanında, onu gozetlemeye başladılar Kudar, onun yolu uzerindeki bir kayanın altına gizlendi Deve once Masda'a uğradı Masda, ona ok atıp bacağının etli yerine isabet ettirdi Kudar, devenin uzerine kılıcla atılıp dizini kırdı ve deve yere yıkıldı Deve, yavrusunu sakındırmak uzere bir kere boğurdu Sonra Kudar, onun goğsune vurup onu boğazladı Yavrusu kacıp yuksek bir dağa vardı Oradaki en yuksek kayaya tırmanıp boğurdu Abdurrezzak'ın,Hasan elBasri'den rivayetine gore; o,ey Rabb'im, nerede annem?demiş Onun uc kere boğurduğu ve sonra bir kayaya girip icinde kaybolduğu soylenir En doğrusunu Allah bilir
Maksadlarını gercekleştirip deveyi boğazlayınca, Hz Salih (as), durumdan haberdar olmuş, toplu halde bulunurken yanlarına gelmişti (Salih), deve'yi gorunce ağlamış ve :
Yurdunuzdan, uc gun daha yararlanın Bu, yalanlanmayacak bir vaattir
HUD (11)65
demişti Deveyi oldurmeleri, carşamba gunu olmuştu O gunun akşamında, bu dokuz kişi, Hz Salih'i oldurmeyi kararlaştırmışlar ve şoyle demişlerdi: Şayet Salih doğru sozlu ise; biz ondan once davranalım Eğer yalancıysa, onu da devesinin yanına gonderelim
Onlar kararlaştırıp sozleşerek, Allah'ın Rasulu Salih'i oldurmek uzere, geceleyin geldiklerinde: AllahTeala, onların uzerine bir taş gonderdi, bu taş onların başlarını ezdi
Bekleme gunlerinden ilki olan perşembe gunu; Semud'un yuzleri, Salih (as)'in kendilerine vadettiği gibi sapsarı oldu İkinci gun olan cuma gunu; yuzleri kıpkırmızı oldu Faydalanma gunleri olan ucuncu gun Cumartesi idi, yuzleri karardı Pazar gunune cıktıklarında, hareketsiz kaldılar ve Allah'ın intikamını ve azabını bekleyerek, oturdular Kendilerine ne yapılacağını, azabın nasıl geleceğini bilmiyorlardı Guneş doğdu ve gokten uzerlerine bir sayha, altlarından da şiddetli bir sarsıntı geldi Canları cıktı ve bir saat icinde hepsi helak oldu
Soylediklerine gore; ismi Kelbe bint es selk olan bir cariye mustesna, onlardan ne kucuk, ne buyuk, ne erkek, ne de dişi hic kimse kurtulamadı O, Hz Salih(as)'e şiddetle duşman olan bir kafir idi Azabın vuku bulduğunu gorur gormez, ayakkabılarını cıkararak, suratle koşmaya başlamış, bir kabileye varıp gorduklerini ve kavminin başına gelenleri, onlara haber vermiş Sonra onlardan su istemiş ve ictiğinde de olmuş
Salih (as) ve ona tabi olanlar dışında, Semud zurriyetinden, Ebu Rigal denilen adam dışında hic kimse kalmamış Azap geldiğinde o, Mekke'de ikamet etmekteymiş ve ona bu musibetten hicbir şey isabet etmemiş Gunlerden birinde, Harem'den cıktığında, gokten bir taş duşup onu oldurmuş Bu husustaki Cabir ibn Abdullah hadisi, kıssanın başında gecmişti Taif 'de oturan Sakif'in babasının, işte bu Ebu Rigal olduğunu soylerler
Hz Peygamber (sav)Ebu Rigal'in kabrine uğramış ve; bu kimdir biliyor musunuz?diye sormuş Allah ve Rasulu en iyi bilendirdemişler Bu,Ebu Rigal'in kabridir Semud'dan birisidir Allah'ın Harem'inde idi Allah'ın Haremi,O'nu Allah 'ın azabıdan korumuştu Oradan cıkınca, kavminin başına gelen onun da başına geldi ve burada defnolundu Onunla birlikte altın bir dal da gomulmuştu, buyurdu Halk onun kabrini kılıclarıyla cabucak kazarak altını aramaya koyuldular ve dalı cıkardılar
İbn Omer'den rivayete gore; o, şoyle demiştir: Allah Rasulu (sav) ile beraber Taif 'e cıkıp, bir kabre uğradığımızda, O'nun şoyle buyurduğunu işittim: Bu, Ebu Rigal'in kabridir O, Sakif'in babasıdır Semud'dan idi Harem'i Şerif'te idi de, azabdan kurtulmuştu Harem'den cıktığında, kavmine isabet eden azap, ona da isabet etti ve buraya gomuldu Onun alameti, onunla birlikte altın bir dalın gomulmuş olmasıdır Eğer kazarsanız onu bulacaksınız İnsanlar, acele ile orayı kazdılar ve dalı cıkardılar Hadisi, Ebu Davud'da, Yahya İbn Main kanalıyla İbn İshak'dan rivayet etmiştir
Mufessirlerden bazısının zikrettiğine gore; ummeti helak olan her peygamber, Mekke'nin Haremi'ne gider ve orada ikamet edermiş En doğrusunu Allah bilir