SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
Hz Muhammedin muhammedul emin denilmesinin nedeni,
Hz Muhammedin muhammedul emin denilmesinin sebebi nedir,
Neden Hz Muhammede muhammedul emin denilirdi,
imageshzmuhammedinmuhammedulemindenilmesininnedeni5ad29aa865e3d
Peygamberimizin hayatını anlatan ve İslam literaturunde “siyer ya da “siyeri Nebi olarak tanımlanan eserlerde, risalet, yani peygamberlik gorevine başlamadan onceki hayatında da Rasulu’nun yaşayışı ornek teşkil eder Risalet gorevine başladığı 40 yaşına kadarki hayatını “Muhammedul emin nitelendirmesi bir bakıma ozetler
“Muhammedul emin nitelendirmesi, O’nun soz ve davranış, ozu ve sozu yonuyle guvenilir bir şahsiyet olduğunu anlatıyordu Demek oluyor ki, farzımuhal Rasulu, Peygamberlik goreviyle onurlandırılmamış olsaydı bile, sozkonusu guvenilir şahsiyetiyle yine de icinde yaşadığı toplumca boyle kabul edildiği icin oyle de hayatını surdurecek ve tamamlayacaktı, denebilir
Bu muemmen, yani guvenilir şahsiyetine delalet eden bazı olaylar ve tanıklıklar icinde en dikkate değeri, bilindiği uzere “Beytullahın ortusunun değiştirilmesi olayıdır Beytullah, yani Kabe’nin ortusunun belli donemlerde değiştirilmesi gerektiğinde, bu değiştirme hizmetini ustlenmek başlı başına toplumsal bir itibar ifade ediyordu Kabile asabiyetinin ustunluk, itibar, soyluluk gostergesi sayıldığı bir kulturde Kabe’ye hizmetin ayrı bir yeri ve onemi vardı Bu aynı zamanda kabileler arası rekabet, mucadele, hatta duşmanlığın da nedeni olabiliyordu
İşte Kabe’nin ortusunun yenilenmesi esnasında kabileler arasında anlaşmazlık ortaya cıkar Her kabile yeni ortunun kendisi tarafından Kabe’ye takılmasını ister ve mesele catışmaya ramak kalır Rasulu (ki henuz risalet gorevi verilmemiştir) oradan gecerken, anlaşmazlığı, catışmayı onleyici bir tedbirin uygulanması icin hakem secilir Baş vurduğu tedbir, ortunun orada bulunan ve iddia sahibi olan kabile temsilcilerinin hep birlikte ortunun bir yerinden tutarak değiştirilmesi olur Asıl olan Rasulu’nun, guvenilir şahsiyeti dolayısıyla hakem secilmesi ve uyguladığı tedbirin, yani cozumun itirazsız kabul edilmesidir Bir başka soyleyişle Rasulu’nun ahlaki kişiliğinin tam olarak gorulmesi, benimsenmesi ve onaylanmasıdır Erdemliliği uzerinde tam ve acık bir oybirliğinin gercekleşmesidirBu husus o kadar onemlidir ki, daha sonra risalet gorevi tevdi edilerek İslam’ı tebliğ etmeye başladığında, aynı toplum ve bireyleri hemen bunu kabul etmeyecekler, bir kısmı acık bir mucadeleye de başlayacaklardır Yani tebliğ edilen yeni inanc ilkelerini reddedeceklerdir, ama “Muhammedul emin, guvenilir şahsiyeti, ahlaki guvenilirliğini bu reddedişlerin konusu bile olmayacaktır Şoyle de soylenebilir: Tebliğ edilen yeni din ve inanc ilkelerini reddedenler, Rasulu’nun muemmen, guvenilir şahsiyetini, ahlakını hicbir zaman tartışma konusu yapmayacaklar, yapamayacaklardır Sozgelimi Peygambere ahlaki şahsiyeti dolayısıyla yalancılık, vefasızlık, iffetsizlik vb ithamda bulunamayacaklardır Cunku boyle bir itham O’nun ahlaki şahsiyetiyle bağdaştırılamıyacağı gibi, ithamda bulunanı tohmet altında bırakacaktı
Elbette Yuce , hakikatini, emanetini insanlara tebliğ etsin diye sececeği kimseyi her turlu kotulukten, erdemsizlikten, tehlikeden koruma kudretindedir Her mu’min, her Musluman bunu bir imanın gereği olarak anlar Dikkat cekmek istediğimiz husus bu değildir Ahlaktır Ahlaki kişiliktir Oyleyse yapmamız, gozetmemiz gereken, Rasulu’nun bir “siyeri olarak muemmen, guvenilir bir kişiliği hayatımızda gercekleştirmektir Şoyle de diyebiliriz: Musluman, kendisinden emin olunan, ona guvenilen; “elinden, belinden, dilinden kotuluk hasıl olmayan, olmayacak olan kimsedir
Aynaya tutalım bir kere, bizzat kendimiz kendimizden emin miyiz?
Hz Muhammedin muhammedul emin denilmesinin sebebi nedir,
Neden Hz Muhammede muhammedul emin denilirdi,
imageshzmuhammedinmuhammedulemindenilmesininnedeni5ad29aa865e3d
Peygamberimizin hayatını anlatan ve İslam literaturunde “siyer ya da “siyeri Nebi olarak tanımlanan eserlerde, risalet, yani peygamberlik gorevine başlamadan onceki hayatında da Rasulu’nun yaşayışı ornek teşkil eder Risalet gorevine başladığı 40 yaşına kadarki hayatını “Muhammedul emin nitelendirmesi bir bakıma ozetler
“Muhammedul emin nitelendirmesi, O’nun soz ve davranış, ozu ve sozu yonuyle guvenilir bir şahsiyet olduğunu anlatıyordu Demek oluyor ki, farzımuhal Rasulu, Peygamberlik goreviyle onurlandırılmamış olsaydı bile, sozkonusu guvenilir şahsiyetiyle yine de icinde yaşadığı toplumca boyle kabul edildiği icin oyle de hayatını surdurecek ve tamamlayacaktı, denebilir
Bu muemmen, yani guvenilir şahsiyetine delalet eden bazı olaylar ve tanıklıklar icinde en dikkate değeri, bilindiği uzere “Beytullahın ortusunun değiştirilmesi olayıdır Beytullah, yani Kabe’nin ortusunun belli donemlerde değiştirilmesi gerektiğinde, bu değiştirme hizmetini ustlenmek başlı başına toplumsal bir itibar ifade ediyordu Kabile asabiyetinin ustunluk, itibar, soyluluk gostergesi sayıldığı bir kulturde Kabe’ye hizmetin ayrı bir yeri ve onemi vardı Bu aynı zamanda kabileler arası rekabet, mucadele, hatta duşmanlığın da nedeni olabiliyordu
İşte Kabe’nin ortusunun yenilenmesi esnasında kabileler arasında anlaşmazlık ortaya cıkar Her kabile yeni ortunun kendisi tarafından Kabe’ye takılmasını ister ve mesele catışmaya ramak kalır Rasulu (ki henuz risalet gorevi verilmemiştir) oradan gecerken, anlaşmazlığı, catışmayı onleyici bir tedbirin uygulanması icin hakem secilir Baş vurduğu tedbir, ortunun orada bulunan ve iddia sahibi olan kabile temsilcilerinin hep birlikte ortunun bir yerinden tutarak değiştirilmesi olur Asıl olan Rasulu’nun, guvenilir şahsiyeti dolayısıyla hakem secilmesi ve uyguladığı tedbirin, yani cozumun itirazsız kabul edilmesidir Bir başka soyleyişle Rasulu’nun ahlaki kişiliğinin tam olarak gorulmesi, benimsenmesi ve onaylanmasıdır Erdemliliği uzerinde tam ve acık bir oybirliğinin gercekleşmesidirBu husus o kadar onemlidir ki, daha sonra risalet gorevi tevdi edilerek İslam’ı tebliğ etmeye başladığında, aynı toplum ve bireyleri hemen bunu kabul etmeyecekler, bir kısmı acık bir mucadeleye de başlayacaklardır Yani tebliğ edilen yeni inanc ilkelerini reddedeceklerdir, ama “Muhammedul emin, guvenilir şahsiyeti, ahlaki guvenilirliğini bu reddedişlerin konusu bile olmayacaktır Şoyle de soylenebilir: Tebliğ edilen yeni din ve inanc ilkelerini reddedenler, Rasulu’nun muemmen, guvenilir şahsiyetini, ahlakını hicbir zaman tartışma konusu yapmayacaklar, yapamayacaklardır Sozgelimi Peygambere ahlaki şahsiyeti dolayısıyla yalancılık, vefasızlık, iffetsizlik vb ithamda bulunamayacaklardır Cunku boyle bir itham O’nun ahlaki şahsiyetiyle bağdaştırılamıyacağı gibi, ithamda bulunanı tohmet altında bırakacaktı
Elbette Yuce , hakikatini, emanetini insanlara tebliğ etsin diye sececeği kimseyi her turlu kotulukten, erdemsizlikten, tehlikeden koruma kudretindedir Her mu’min, her Musluman bunu bir imanın gereği olarak anlar Dikkat cekmek istediğimiz husus bu değildir Ahlaktır Ahlaki kişiliktir Oyleyse yapmamız, gozetmemiz gereken, Rasulu’nun bir “siyeri olarak muemmen, guvenilir bir kişiliği hayatımızda gercekleştirmektir Şoyle de diyebiliriz: Musluman, kendisinden emin olunan, ona guvenilen; “elinden, belinden, dilinden kotuluk hasıl olmayan, olmayacak olan kimsedir
Aynaya tutalım bir kere, bizzat kendimiz kendimizden emin miyiz?