AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Hukuka Gore Suçluların Geri Verilmesi

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.379
Tepkime puanı
1
Puan
1
1 Çoğunlukla
Suçluların geri verilmesi, bulunduğu ülkede suç işledikten sonra, cezadan kurtulmak için, kaçarak diğer bir ülkede yaşamını sürdürmek isteyen kişilerin, işledikleri suçların yanlarına kalmaması düşüncesinden doğmuştur Suç nerede ve kim tarafından işlenirse işlensin uygar toplumun zararına olan bir davranıştır Bundan ötürü, suçlunun geri verilmesi, “ya ver ya cezalandır esasına dayanmaktadır
Suçluların geri verilmesinde üç sistem bulunmaktadır Suçlunun geri verilmesine, hükümet yetkili kılınmış olabilir, adalet yetkili kılınmış olabilir ya da bir takım işlemleri adalet ve bir takım işlemleri hükümet yapabilir Geri vermede sadece hükümeti yetkili kılan sistemler teminatsız görülmüşlerdir Yalnızca yargıyı yetkili kılmak isteyen sistemler, teminatlı görülmekle birlikte, geri vermenin niteliğine aykırı bulunmak yanında, sistemin ağır işlediği düşünülmüştür Suçlunun geri verilmesinde en iyi sistemin karma sistem olduğu kabul edilmektedir Bu sistemde failin ve fiilin niteliğini duruşma belirlemekte, geri vermeye hükümet karar vermektedir
Suçlunun geri verilmesi ne tek başına adli, ne tek başına idari bir faaliyettir Suçlunun geri verilmesi keza Devletler arasındaki bir ilişkidir Hukuk düzenimiz karma sistemi kabul etmiştir
Vatandaş ve siyasi suçlu geri verilemez
Köklerini ortaçağ İtalyasında bulmuş olmakla birlikte, yurttaş ve siyasi suçlunun geri verilmemesinin evrensel bir kural haline gelmesi Aydınlanma döneminin eseridir Tabii hukuk düşüncesinde, toplumu, beşeri karşılıklı irade oluşturmaktadır İradesi ile toplumu oluşturan birey vatandaştır Bir suç isnadına muhatap olan vatandaşın teminatlı bir biçimde yargılanabileceği tek yer kendi ülkesidir bu nedenle yurttaş iade edilmez, ülkesinde yargılanır Siyasi suçluya gelince, 1789 Fransız Devrimi döneminde, o günün kralcı feodal düzenlerine karşısında oldukları düşünüldüğünden, bunların, kabahat işlemiş olmalarına rağmen, ülkelerine zararlı yok, tam aksine yararlı insanlar olarak değerlendirilmişlerdir Bu kimseler, ülkelerinden kaçıp Fransaya sığındıklarında korunmuşlardır
Bugün, dünyada ve uygar ülkelerde, tedhiş ve terörizmin, dayanıklılık sınırlarını aşmış olması, siyasi kabahat ve siyasi suçlu üstünde yoğun düşünmeyi zorunlu kılmıştır
Öyleyse, suçluyu geri vermenin konusu, yabancının yabancı ülkede işlediği niteliksiz, yani alışılagelmiş suçlardır
Oysa, Devletlerin, bu suçlar bakımından, mutlak geri verme zorunluluğu bulunmamaktadır Kendisinden suçlunun geri verilmesi istenen Devletin, isteyen Devlet bakımından, istem dışında kalan suçlarından da yargılamaya kalkışacağı ya da fena muamelede bulunacağı kuşkusu varsa, suçluyu vermekten kaçınabilir Bu defa, suçluyu, kendisi yargılar Vermeme suçlunun hür kalması nedeni olamaz
2 Kanunun düzenlemesi
Kanun suçluların geri verilmesini “ Geri verme madde başlığı aşağıda 18 maddede düzenlemiştir Kanun, tanıdık olmayan ülkede suç işlemiş olan ve suç işlemiş olma isnadı altında yer alan kişinin, Türk Hükümetinden istenmesini düzenlemiştir
Ülkede kabahat işledikten sonra, yargılanmadan veya cezasını çekmeden, yabancı ülkeye kaçıp dışarı giden şahısların, yargılanmalarının veya cezalarını çekmelerinin sağlanmasını için Hükümetin tanıdık olmayan ülkeden suçluyu istemesi, Türkiyenin taraf olduğu uluslar arası anlaşmalarla düzenlenmiştir
Bu her iki halde, geri vermenin temel koşulu, birey hakkında bir canice kovuşturmasının başlatılmış olması veya mahkumiyet kararının verilmiş bulunmasıdır ( m 181 )
Ceza kovuşturması, CMK ’ un 2f maddesinin tanımladığı kovuşturma anlamındadır Suçun işlendiği ülkede kişi hakkında yapılan işlem bu nitelikte değilse istenen kişi geri verilemez Sahiden, geri verilmesi istenen kişi hakkında suçu işlediği ülkede “soruşturma başlatılmış olması ( CMK, m 23 ) geri verme için yeterli değildir öte yandan, Mahkum geri isteniyorsa, mahkumiyet kararı, CMK ’ un anladığı anlamda olmalıdır
Geri vermenin amacı, kovuşturmanın yapılabilmesinin ya da hükmedilen cezanın yerine getirilmesinin sağlanması olmalıdır Amaç, çoğaltılamaz, tahdididir
Kanun, koşullar gerçekleşirse, birey, isteyen ülkeye geri verilebilir demektedir ( m 181) Bu, geri vermenin, Hükümetin takdirinde olması demektir Geri verme, salt yönetimsel bir operasyon değildir, karma bir işlem de değildir, Hükümetin de katıldığı tamamen adlî bir işlemdir Bundan ötürü, Hükümetin geri vermeme kararı, idarî yargının denetimine alt işlerden (Ay, m 125 ) değildir
Kanun geri verme işlemine konu fiilin keza TCK ’ una tarafından olmaması gereken niteliklerini belirlemiştir ( m 18 1, a,b,c,d,e ) Kanun ifadesiyle geri verme işlemine “bağlı fiil;
Türk kanunlarına göre suç değilse,
Düşünce suçu, veya siyasi veya askeri kabahat niteliğindeyse
Türkiye Devletinin güvenliğine aleyhinde, Türkiye devletinin veya Türk vatandaşının ya da Türk kanunlarına kadar sabit bir tüzel kişinin zararına işlenmişse,
Türkiyenin yargılama yetkisine giren bir suç ise,
zamanaşımı veya affa uğramış ise,
“ geri verme talebi1 kabul edilemez “
Muhakkak, Türk canice mevzuatında kabahat olmayan bir fiil ve faili hakkında, Anayasanın 38, CK ’ un 2 maddesi gereğince, TCK ’ unu uygulanması laf konusu olamaz
Canice Kanunu, yukarıda belirtildiği üzere, hangi suçların kovuşturmasının kanunun hükümranlığı içinde olduğunu ( ör m 12 ) dobra dobra göstermiş bulunmaktadır Talebin konusu fiilin bu suçlardan birini oluşturması halinde, yabancı ülke hükümetinin talebi kabul edilemez
öte taraftan, talebin konusu fiilin oluşturduğu kabahat, TCK ’ una tarafından zamanaşımına veya affa uğramışsa, apaçık kovuşturulabilir bir kabahat bulunmadığından, tanıdık olmayan ülke hükümetinin talebi kabul edilemeyecektir
Suçun Türkiye devletine ya da Türk vatandaşına karşısında işlenmesinden ne anlaşılması gerektiği daha önce açıklanmıştır Burada benzer düşünceleri yinelenmek istiyoruz
3 Fikir suçu, siyasi ve askeri kabahat
Kanun, düşünce sucu, siyasi kabahat ve askeri kabahat faillerinin geri verilmesini mutlak surette yasaklamıştır Ancak, bunların ne olduğu konusunda gerekçede bir tarif veya bir izah etme bulunmamaktadır
Akıl suçundan amaç, salt düşüncenin, inancın veya kanaatin kendisinin kabahat sayılmasıdır Aslında, salt düşüncesi, inancı veya kanaatinden ötürü, bir kimse hakkında, ülkesinde suç oluşturan kovuşturması yapılması ya da bu kimsenin cezaya çarptırılması imkansız değildir Bu birey, Türkiyeye sığındığında, geri verilmeyecektir Biz, düşüncesi, inancı veya kanaatinden ötürü haklarında canice kovuşturması yer alan ya da mahkum edilen şahısların siyasi suçlu olduklarını düşünüyoruz O nedenle “ düşünce suçu ifadesinin fazlalık olduğu kanaatindeyiz
Siyasi suçun ne olduğu doktrinde anlaşmazlığa neden olan bir konudur
İCK, 9son maddesinde siyasi suçu tanımlamıştır Kanun, “Ceza kanununun uygulanmasında sıyası suç, Devletin siyasi çıkarlarını veya vatandaşın siyasi bir hakkını ihlal eden her suçtur Ayrıca iyice ya da kısmen siyasi bir maksatla işlenen alışılagelmiş suçlar da siyası kabahat sayılırlar demektedir
Bu durumda, siyasi suç, Devletin siyasi çıkarlarına zarar veren ya da vatandaşın siyasi bir hakkını kullanmasını engelleyen fiillerdir Bu demektir ancak, Devlet idaresine, halk düzenine ve adliye karşısında suçlar, Devletin siyasi çıkarlarını ilgilendirmemektedirler Öyleyse, siyasi suçlar, Devletin toprak bütünlüğünü, egemenliğini, Devletin toplumsal, idareli, siyasi ve hukuki esas düzenlerini, Devletin güvenliğini ihlal eden, vatandaşı Devletine isyanına kışkırtan suçlardır
Fakat, 765 s Kanun “ siyasi ya da ona murtabıt cürümlerden söz etmesine rağmen, Kanun, murtabıt siyasi suçlardan, yani siyasi suçla benzer olan suçlardan laf etmemektedir Gerekçede bu konuda bir açıklık yoktur Nasıl Olursa Olsun, siyasi suçtan, esasen adi kabahat olmasına karşın, ayrıntılarıyla ya da kısmen siyasi maksatla işlenen suçu da çakmak gerekmektedir Bu anlamda, ör siyasi saikle banka soymak, adam öldürmek, ulaşım araçlarını harap etmek, halk mallarına zarar vermek vs suçları da, siyasi suçturlar
Devlet başkanı, eşi ve çocuklarına karşı suikasta bulunma fiilleri Devletlerin genel kabulünden ötürü siyasi suç sayılmamaktadır Buna “Belçika şartı denmektedir
Kanun vatandaşın siyasi haklarını kullanmasının engellenmesinde de söz etmemektedir 765 s Kanunda da bu konuda bir açıklık bulunmuyordu Ancak, doktrin, vatandaşın siyasi haklarını kullanmasının engellenmesini siyasi kabahat saymaktadır Bu bağlamda, ör şahısların seçme ve seçilme haklarını kullanmalarının engellenmesi, kişilere dilekçe haklarının kullandırılmaması siyasi suçtur Öyleyse, kanunda açık sözlülük olmamasına rağmen, vatandaşın siyasi haklarına vaki saldırıları da siyasi suç kavramı içinde dikkate almak gerekmektedir
Doktrinde, en fazla tartışılan konu, terör saiki ile işlenen suçlardır
Bugün genel kanaat, sadece fikir, inanç veya kanaatlerinden ötürü ülkelerinde cinayet kovuşturmasına uğrayan kişilerin siyasi suçlu sayılmalarıdır Her ne amaçla olursa olsun, siyasi, dini, ırksa, ideolojik, vs, zorla, kitleleri sindirme, korkutma ve canından bezdirmeye karşın bütün güç fiilleri, yani, ör adam öldürme, yol kesme, kundaklama, soygun vs, gibi bütün tedhiş fiilleri, siyasi suç haricen bırakılmak istenmektedir Ama, Devletlerin uygulamalarında, terör saiki ile işlenen suçlar hala siyasi kabahat sayılmaktadır
Askeri suçlar, ACK ’ un cezalandırdığı fiillerdir Bunlar, salt askeri suçlar ve askeri suç benzeri suçlardırlar Kanun bunlar bakımından bir ayırım yapmadığına göre, fiilleri ACK ’ unu ihlal eden kişiler, geri verme işleminin konusu yapılamazlar
4 Yurttaş geri verilemez
Kanun, 182 maddesinde, Anayasanın 38 maddesine uygun bir şekilde, vatandaşın geri verilmezliği esasını kabul etmiştir Fakat, bu kaide mutlak değildir Kanun, “ Uluslararası Cinayet Divanına taraf olmanın getirdiği yükümlülükleri hariç bırakmıştır Böyle olunca, vatandaş, sadece Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın Devlete getirdiği yükümlülükler gerektirdiğinde, Divanda yargılanmak üzere geri verilebilir demektedir
Kanun kişinin suçu işlediği tarihte ya da daha sonra Türk vatandaşı olması aralarında bir fark gözetmemiştir Kişinin geri istendiği tarihte Türk vatandaşı olması geri verilmemesi için yeterlidir
Bir kimsenin vatandaş olup olmadığı Türk kanunlarına kadar belirlenecektir Kişinin çifte vatandaşlığı olduğunda esas olan Türk vatandaşlığıdır
5 Geri verme işlemleri
Kanun, tanıdık olmayan ülke hükümetinin geri verilmesini istediği kişinin geri verilmesine hukuki bir engelin bulunup bulunmadığına, mahkemenin karar vermesini istemiştir( m 184 )
Görevli mahkeme istenen kişinin bulunduğu yer ağır suç oluşturan mahkemesidir Yabanı ülke hükümetinin talebi diplomatik yoldan Hükümete ulaştığında, Yargı Bakanlığı talebi geri istenen kişinin bulunduğu yer Cumhuriyet savcılığına iletecektir Cumhuriyet savcısı, ağır ceza mahkemesinde geri verme davası açacaktır
Duruşma, Türkiyenin taraf olduğu anlaşmaları, TCK ’ un ve CMK ’ unu göz önünde tutarak karar verir Ancak, 184 maddede bulunan “… bu madde ifadesinin doğru olmadığı kanaatindeyiz Bunun “ …bu kanun olarak anlaşılmasının daha doğru olduğunu düşünüyoruz Mahkemenin kararı son karar niteliğindedir Bunun içindir ancak, tarafların, karara aleyhinde, temyiz yoluna başvurabilmeleri kabul edilmiştir
Duruşma, 181 karşı, önce birey hakkında geçerli bir talebin olup olmadığına bakacak, istek yerinde değilse esasa girmeyecek, geri verme talebinin geçerli olmadığına karar verecektir Duruşma, sonradan, talebe konu fiile bakacaktır Sahiden, mahkeme, kararında, fiilin, Türk kanunlarına kadar suç olup olmadığını, hafıza veya siyasi ya da askeri suç oluşturup oluşturmadığını, Türkiye Devletinin güvenliğine aleyhinde, Türk Devletinin veya Türk vatandaşının ya da Türk kanunlarına göre yerleşmiş bir tüzel kişinin zararına işlenmiş olup olmadığını, suçun Türkiyenin yargılama yetkisine girip girmediğini, affa veya zamanaşımına uğrayıp uğramadığını, kişinin yurttaş olup olmadığını, dolayısıyla uluslar arası bir yükümlülüğün bulunup bulunmadığını tespit edecek, fiil sanılan bu yasaklar dıştan kalıyorsa istenen kişinin geri verilebilir olduğuna karar verecektir
Duruşma istenen kişinin geri verilebilir olduğu kararıverirse, bu kararın yerine getirilip getirilmemesi artık hükümetin işidir Kanun, bu kararın yerine getirilip getirilmemesi Bakanlar Kurulunun taktirine bağlıdır demektedir (m 185 )
Hükümet, taktirini kullanırken, kişiyi ülkesine isteyen hükümetin, kanun önünde eşitlik ilkesini ihlal edeceği, ayırımcılık yapma yasağına uymayacağı, kişiye ülkesinde cefa ve fena muamele yapılacağı konusunda önemli kuşkuları olduğunda, talebi yerine getirmeyebilir ( 183 ) Bu hüküm, Kanunda, 4 fıkra hükmünden önce 3 fıkrada yer almış olmasına ve yorumcuda bu işin de mahkemeye ati olduğu izlenimi uyanmasına karşın, Talepte bulunan hükümetin belirtilen hususlara uymaması konusunda “ adaleli tereddüd sebeplerinin “ bulunup bulunmadığının taktiri, mahkemenin işi değildir Tanıdık Olmayan ülkenin davranışını taktir, siyasidiplomatik bir meseledir O nedenle, bu konuda karar yeri hükümettir
Talepte bulunan tanıdık olmayan ülke hükümeti, mutlak surette talebiyle bağlıdır Açık Konuşmak Gerekirse, hükümet, talebinde kişiyi hangi suçtan veya hangi hükümden sorumlu tutacağını söylemişse, oysa o suçundan nedeniyle yargılayabilir ve hakkındaki o hükümden dolayı operasyon yapabilir Kanun, bunu “ geri verme halinde kişi ancak geri verme kararına destek teşkil eden suçlardan dolayı yargılanabilir ya da mahkum olduğu suç oluşturan infaz olunabilir biçiminde açıklama etmiştir (188) Buna, geri vermede “uzmanlaşma ilkesi denmektedir Natürel, kanun, bir diğer ülke hükümetinin iradesini bağlayamaz Bu hüküm Türk Hükümetini bağlar Bundan ötürüdür fakat, Hükümetin, ayrıca bu konuda, önemli kuşkuları varsa, teminat istemekte, tatmin olmadığı taktirde talebi yerine getirmemekte serbesttir
6 Koruma tedbirleri
Geri verilmesi istenen birey hakkında, mahkeme önüne çıkarılmasını karşılamak bakımından, koruma tedbirlerine başvurulabilir Ancak, koruma tedbirlerine, Türkiyenin taraf olduğu ilgili uluslar arası kontrat hükümlerine kadar karar verilir ( 186 )
Karar verecek mercii her halde mahkemedir
öte yandan, mahkeme, geriverme talebinin olduğuna karar verdiğinde, muhakkak “keza Cinayet Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine göre tutuklama kararı verebilir ve öteki koruma tedbirlerine başvurabilir ( 187) Burada “Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ifadesinden gaye, 5271 s Ceza Muhakemesi Kanunudur Kanun, 3132005 tarihinde yürürlükten kalkmış olan 1412 s Kanuna göndermede bulunmuştur Kanun çoğu kere değiştirilmiş olmasına rağmen, yürürlükten kalkmış olan bir kanuna göndermede yer alan kanun hükmü, değiştirilmemiş, tersine yanlış, maalesef, her ne nedense, ya ciddiye alınmamış, veya inatla korunmuştur *
 
Suçluların geri verilmesi konusunda oldukça detaylı ve kapsamlı bilgiler verilmiş. Suçluların geri verilmesinin temelini oluşturan prensip “ya geri ver ya ceza al” ilkesi olarak belirtilmiş. Suçluların geri verilmesinde üç ayrı sistem bulunduğu belirtilmiş ve en iyi sistemin karma sistemi olduğu vurgulanmış. Vatandaş ve siyasi suçluların geri verilemeyeceği vurgulanmış ve bu durumun ortaçağ İtalyasından beri var olan bir kural olduğu ifade edilmiş. Ayrıca, terörizmin ve tedhişin artmasıyla siyasi kabahatler ve suçluları üzerinde yoğun bir şekilde düşünülmesinin zorunlu hale geldiği belirtilmiş.

Kanunun suçluların geri verilmesini düzenleyen maddeleri ise detaylı bir şekilde açıklanmış. Suçluların geri verilmesi için belirli koşulların bulunduğu ve uluslararası anlaşmalarla düzenlendiği belirtilmiş. Suçluların geri verilmesinde mahkemelerin görevi, suçun niteliğini belirlemek ve karar vermek olduğu detaylı bir şekilde açıklanmış. Ayrıca, yurttaşın geri verilmemesi ilkesi Anayasa ve uluslararası hukuk çerçevesinde ele alınmış ve iyice açıklanmıştır.

Fikir suçları, siyasi ve askeri kabahatler konusunda da detaylı bilgiler verilmiş. Siyasi suçun tanımı ve siyasi kabahatlerin neleri içerdiği belirtilmiş. Ayrıca, terörizmle mücadelede siyasi suçlar ve fikir suçları arasındaki ayrımına da değinilmiş.

Son olarak, kanunun geri verme işlemleri ve koruma tedbirleri konuları açıklanmış. Mahkemelerin geri verme taleplerini değerlendirdiği ve karar verdiği süreç hakkında bilgi verilmiştir. Koruma tedbirlerine de mahkemenin karar verdiği ve uluslararası anlaşmalara uygun olarak hareket ettiği belirtilmiş.

Genel olarak, suçluların geri verilmesi konusunda oldukça detaylı ve kapsamlı bilgiler verilmiştir. Emeğinize sağlık.
 

Similar threads

Geri
Üst