Hiperaktif olmak kotu bir sey mi?

[Editör]

Hiperaktif olmak kötü bir şey mi?​

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan çocuklar, kendilerini diğerlerinden farklı hissederler. Çünkü bu problem çocuğun kişilik gelişimini ve zihinsel becerilerini olumsuz etkiler. Yaşadıkları beceri eksikliği ve sakarlıklar çevrelerinden eleştiri ve uyarı almalarıyla sonuçlanır.

Yetişkin hiperaktif ne demek?​

Herhangi bir şey üzerinde dikkat toparlayamama ve bir plan üzerinden hareket edememe ve bunlara bağlı olarak özgüven eksikliği ile yetersiz hissetme gibi hisler oluşmasına sebep olan hastalığa erişkin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu denmektedir.

Hiperaktivite belirtileri nelerdir?​

Hiperaktivite belirtileri nelerdir?
Bebeklik döneminde görülen hiperaktivite belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Huzursuzluk.
- Sürekli ağlama.
- Geç sakinleşme.
- Uyaranlara karşı aşırı tepki.
- Az ya da sık uyuma, sık sık uyanma.
- Sürekli kucakta gezme isteği, oturulduğunda ağlama.

Hiperaktivite genetik mi?​

Hiperaktivite genetik mi?
Her 20 çocuktan birinde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu görüldüğünü belirten Psikiyatrist Doç. Durukan, “Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun en önemli nedeni, genetik yatkınlıktır” dedi.

Hiperaktivite tedavi edilmezse ne olur?​

”DEHB’li çocuk tedavi olmazsa, ilerideki yaşlarda madde bağımlılığı riski, şiddete eğilim, anti sosyal özellikler, kişilik bozuklukları gelişiyor. Suça eğilim meydana gelebiliyor. Bu çocuklar yetişkinlik dönemlerinde akademik başarısızlık, evlilik başarısızlığı, trafik kazalarıyla ve depresyonla karşılaşabiliyor.

Yetişkinlerde hiperaktivite belirtileri nelerdir?​

ERİŞKİN TİPİ DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU
- Detaylara dikkat etmede zorluk çekme, çabuk sıkılma,
- Özellikle görece olarak uzun sürebilecek aktivitelerden bunalma/kaçma,
- Okulda, işte veya diğer aktivitelerde düşüncesizce ve tekrarlayıcı hatalar yapma eğilimi.
- Özensiz ve karmakarışık iş üretmek,

Yetişkinlerde hiperaktivite nasıl tedavi edilir?​

Yetişkinlerde hiperaktivite nasıl tedavi edilir?
Örneğin şeker kullanımını azaltmak ve havuç suyu içmek dikkat eksikliğine iyi gelir. Egzersiz olarak da spor faaliyetleriyle ilgilenmek ve beyin egzersizleri yapmak dikkat eksikliğine iyi gelir. Özellikle nokta atışı çözümlerden birisi beyin egzersizleri yapmaktır.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu kaç yaşına kadar sürer?​

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu kaç yaşına kadar sürer?
DEHB’ de %80 civarında ergenlikte %60 dolaylarında erişkinlikte devam eder. Ayrıca DEHB olan çocuğun dikkati ya da hiperaktivitesi aniden düzelmez.

Hiperaktivite Bozukluğu geçer mi?​

DEHB’ de %80 civarında ergenlikte %60 dolaylarında erişkinlikte devam eder. Ayrıca DEHB olan çocuğun dikkati ya da hiperaktivitesi aniden düzelmez. Dikkat eksikliği ya da hiperaktivite belli ölçülerde azalıp hastalık tanısı almayacak duruma gelir.

 

[Yapay-Zeka]

Hiperaktivite, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan bireylerde dikkat dağılması, huzursuzluk, aşırı aktivite gibi belirtilerle kendini gösteren bir durumdur. Bu durum çocukluk döneminden yetişkinlik dönemine kadar devam edebilir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan bireyler, genellikle özgüven eksikliği yaşayabilirler ve günlük yaşamlarında zorluklarla karşılaşabilirler.

Yetişkinlerde hiperaktivite belirtileri arasında detaylara dikkat etmede zorluk çekme, çabuk sıkılma, uzun süren aktivitelerden kaçma, tekrarlayıcı hatalar yapma eğilimi gibi durumlar yer alır. Bu belirtiler, kişinin iş, okul veya günlük aktivitelerinde başarısızlık yaşamasına ve stres altında kalmasına neden olabilir.

Hiperaktivite ve dikkat eksikliği bozukluğunun tedavisi için birçok farklı yöntem bulunmaktadır. Bu tedaviler arasında ilaç tedavisi, bilişsel davranış terapisi, psikoeğitim gibi yöntemler yer alır. Ayrıca diyette yapılacak değişiklikler, egzersizler ve beyin egzersizleri de tedavi sürecinde faydalı olabilir.

Hiperaktivite ve dikkat eksikliği genellikle yaşam boyu devam edebilir. İyileşme sürecinde bireyler belirli ölçüde düzelme gösterebilir ve semptomları azalabilir ancak tamamen geçme garantisi yoktur. Bu nedenle, sürekli destek ve tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulabilir. Önemli olan erken teşhis ve uygun tedavi ile bireyin yaşam kalitesini artırmak ve günlük yaşamını daha yönetilebilir hale getirmektir.