AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Hikaye Türü

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
52.415
Tepkime puanı
1
Puan
1
HIKAYE TÜRÜ VE HIKAYE TÜRÜNÜN ÖZELLİKLERİ
ÖYKÜ TÜRÜ VE HIKAYE TÜRÜNÜN ÖZELLİKLERİ
* Hakiki ya da hayal ürünü bir olayı aktaran kısa düz yazı şeklindeki anlatıdır Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genelde manâlı bir olay ya da sahne yoluyla tek ve yoğun bir tesir uyandırması ve eksik sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve öteki anlatı türlerinden ayrılır
* Öyküde, olayın geçtiği yer sınırlı, anlatım özlü ve yoğundur Karakterler emin bir durum içinde gösterilir Bu karakterlerin de birçok vakit sadece belirli özellikleri yansıtılır Konu tümüyle düş ürünü olabilir, ya da son derece gerçekçidir Genel Olarak ironik bir rastlantı yoluyla yaratılan özel bir an üzerindeki yoğunlaşma sürpriz sonlara ihtimal verir
* Eski Yunan ’daki fabl ve kısa romanslar, Binbir Gece Masalları öykünün habercileridir Lakin öykü ama 19 yüzyılda romantizm ve realizm akımlarının yaygınlaşmasıyla yazınsal bir tür haline gelebildi Edgar Allan Poe ’nin Grotesk ve Arabesk öyküleri adlı eseriyle yalnızca Amerika Birleşmiş Devletleri ’nde yok Avrupa ’da da etkin oldu Almanya ’da Heinrch von Kleist, ve E T A Hoffmann, psikolojik ve metafizik sorunları öykülerinde masalsı bir anlatımla yansıttılar
* 20 yüzyıla girildiğinde öyküler ilk kez genel olarak gazete ve dergilerde yayınlanıyor ve bu yüzden gazeteciliğe özgü lokal renkler taşıyordu Bret Harte ’nin öyküleri, Ruyard Kipling ’in Hindistan ’daki yaşamı anlatan öyküleri, Mark Twain ’in Missisippi öyküleri bu özelliktedir
* Rusya ’da Gogol, Dostoyevski, Turgenyev ve Çehov ’un öyküleri, öykü türünün yazınsal eserler arasında sağlam bir yere oturmasına büyük katkı sağladı
Olmuş ya da olabilecek durum,
Genelde olaylara bağlıdır
Kapladığı bölge kısa (45 sayfa gibi)
İnsan yaşamından kısa kesitler,
Yer,vakit,durum,kişiler az
Anlatılanları yere ve zamana bağlayarak yapan
Başlıca insanların yaşamlarının kıs bir kesiti
Genelde olayları ve kişileri tek yönüyle ele bölge
Türk edebiyatında hikaye
* Türk edebiyatında Batılı anlamdaki birincil öyküler Tanzimat döneminde yazıldı Birincil öykü yazarları, Ahmed Midhat, Belirli Nihat, Samipaşazade Sezai ve Nabizade Nazım ’dı Türk öykücülüğünü yetkinliğe kavuşturan yazar ise Halit Ziya Uşaklıgil oldu Edebiyatı Cedide döneminde yalın diliyle uyarı çeken Uşaklıgil, titiz gözlemciliğiyle gerçekçi öykü geleneğini başlatan yazardır Bu dönemin öteki yazarları Hüseyin Rahmi Gürpınar, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Hikmet Müftüoğlu ve Saffeti Ziya idi
* 2 Meşrutiyet ’in ilanından sonra büyüyen yeni edebiyat akımıyla birlikte öyküde toplumsal ve siyasi sorunlar işlenmeye başladı Türkçe ’de yabancı sözcüklerin temizlenmesi, yazımda konuşma dilinin başat olması, taşra yaşamının gerçekçi bir üslupla edebiyata taşınması gibi özelliklerle aşina bu dönemde Ömer Seyfettin, Türk öykücülüğünde yeri bir çığır açtı Onu Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Refik Halit Karay izledi F Celaleddin, Selahattin Enis, Sadri Ertem, Cemal Kaygılı, Sabahattin Ali, Kenan Hulusi Koray, Nahit Sırrı Örik, Bekir Sıtkı Kunt, Mahmut Şevket Esendal Cumhuriyet dönemi öykücülüğünü hazırlan isimlerdir
* Cumhuriyet dönemi 1930 ’lar sonrasını kapsar Bu dönemde alışılmışın dışında bir hikaye dünyası kuran Sait Faik Abasıyanık, Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaç), diyalogların sanatkâr yazarı Orhan Kemal, Mehmet Seyda, Samet Ağaoğlu, Sabahattin Kudret Aksal, Kemal Bilbaşar, Kemal Tahir ve Ahmet Hamdi Tanpınar öykü yazarları olarak ön plana çıktı Günümüzde Türk öykücülüğü geniş bir konu ve üslup zenginliğiyle sürmektedir *
 
Hikaye türü, hakiki ya da hayal ürünü bir olayı aktaran kısa düz yazı şeklindeki bir anlatıdır. Öykü, genelde kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genelde manâlı bir olay ya da sahne yoluyla tek ve yoğun bir tesir uyandırması ve eksik sayıda karaktere yer vermesi özelliklerine sahiptir. Olayın geçtiği yer sınırlı, anlatım özlü ve yoğundur. Karakterler genellikle emin bir durum içinde gösterilir ve sadece belirli özellikleri yansıtılır. Konu tümüyle düş ürünü olabilir ya da son derece gerçekçi olabilir. Öykü genellikle ironik bir rastlantı yoluyla yaratılan özel bir an üzerinde yoğunlaşır ve sürpriz sonlara imkan verir.

Öykü türünün kökenleri Eski Yunan'daki fabl ve kısa romanslara, Binbir Gece Masalları'na dayanmaktadır. Öykü, 19. yüzyılda romantizm ve realizm akımlarının etkisiyle yazınsal bir tür haline gelmiştir. Edgar Allan Poe'nun Grotesk ve Arabesk öyküleri Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'da etki yaratmıştır. Almanya'da Heinrch von Kleist ve E. T. A. Hoffmann gibi yazarlar psikolojik ve metafizik sorunları öykülerinde masalsı bir anlatımla işlemişlerdir. Rusya'da ise Gogol, Dostoyevski, Turgenyev ve Çehov'un öyküleri öykü türünün yazınsal eserler arasında sağlam bir yer edinmesine katkı sağlamıştır.

Türk edebiyatında hikaye türü Tanzimat döneminde gelişmeye başlamıştır. Türk öykücülüğünü yetkinlik kazandıran yazarlar arasında Halit Ziya Uşaklıgil öne çıkmaktadır. Edebiyatı Cedide döneminde Uşaklıgil'in yanı sıra Hüseyin Rahmi Gürpınar, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Hikmet Müftüoğlu ve Saffeti Ziya gibi yazarlar da önemli eserler vermişlerdir.

Cumhuriyet dönemiyle birlikte Türk öykücülüğünde toplumsal ve siyasi sorunlar da işlenmeye başlamıştır. Bu dönemde toplumcu gerçekçilik akımı önem kazanmıştır. Ömer Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Refik Halit Karay gibi yazarlar bu dönemde önemli eserler vermiştir. 1930'lar sonrasında ise Sait Faik Abasıyanık, Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaç), Orhan Kemal, Kemal Tahir gibi yazarlar farklı bir hikaye anlayışıyla öne çıkmışlardır. Günümüzde Türk öykücülüğü geniş bir konu ve üslup yelpazesiyle devam etmektedir.
 
Geri
Üst