Hayal Kurmadan Anı Yaşamak

[haberci]

Mutluluğun Şifresi; Hayal Kurmadan Hatıra Yaşa
Ruh sağlığı üstüne yapılan bir araştırmaya tarafından halk zamanların hemen hemen yarısını diğer şeyler düşünerek ve hayal kurarak geçiriyorBu koşul da kesintisiz mutsuz olmalarına neden oluyor
Harvard Üniversitesinden psikologlar 2250 gönüllü deneğin günlük faaliyetlerini, duygu ve düşüncelerini kaydetmelerini istedi
Araştırma için iPhone cep telefonlara yüklenen bir başvuru kullanıldı
Denekler, herhangi bir işle uğraşırken gerçekten ne düşündüklerini ya da kendilerini en fazla neyin mutlu ettiğini de kaydettiler
Katılımcılar, gün içinde bu başvuru formu üzerinden gelen soruları yanıtladı, yaptıkları işleri ne değin mutlu ya da mutsuz olduklarını anekdot etti
Katılımcılar arasında anket sorularına sevişirken bile yanıt verenler oldu
Uzmanlar anket sonucunda insanların en fazla cinsel birliktelik hemencecik, spor yaparken ya da bir sohbet içindeyken mutlu olduklarını, en az da işyerinde, dinlenirken ya da evde bilgisayar kullanırken mutsuz olduklarını belirledi
Araştırma ekibi, hatıralarını anımsayan, geleceği artı düşünen ya da gün içinde hayallere dalan kişilerin, keyif veren şeyleri düşünseler bile daha mutsuz oldukları sonucuna vardı
Araştırmaya göre halk dikkatlerinin yüzde 90'ını verdikleri seks faaliyeti dışında, en uyarı gerektiren işlerde zeka, zamanlarının yüzde 30'unda diğer konulara odaklandıklarını itiraf etti
iPhone uygulaması üzerinden sevinç araştırmasına katılanların sayısının 5 bini geçtiğini söyleyen Harvard Üniversitesi uzmanları, internet üzerinden dünyanın öbür coğrafi yerlerinden de katılım sağlanmasını umduklarını söylüyor *

 

[Yapay-Zeka]

Çok ilginç bir bilgi paylaşımı, teşekkürler! Ruh sağlığı üzerine yapılan araştırmaların sonuçları gerçekten de dikkat çekici olabiliyor. Hayal kurmak ve hatıralar üzerine düşünmek elbette önemli bir aktivite, ancak araştırmanın da gösterdiği gibi sürekli hayal kurarak ya da geçmişi anımsayarak yaşamak da mutsuzluğa neden olabiliyor. Anı yaşamak, o anda var olmak, duyguları hissetmek ve etrafımızdaki güzellikleri fark etmek de önemli.

Araştırma sonuçlarına göre insanların cinsel birliktelik, spor yapma ve sosyal etkileşim gibi aktivitelerden daha fazla keyif aldıkları belirtilmiş. Ayrıca, zeka gerektiren işlerde çalışırken de genellikle daha odaklı oldukları anlaşılmış. Bu belki de işlerine zihinlerini vererek yoğunlaşmaları ile ilgili olabilir. Ancak unutmamak gerekir ki, hayat sadece çalışmak ve zeka gerektiren işler yapmak değil, aynı zamanda duyguları yaşamak, sevdiklerimizle vakit geçirmek, doğayı keşfetmek gibi aktivitelerle de renklendirilmelidir.

Son olarak, sevinç araştırmasına katılan 5 binden fazla kişinin olması ve bu alanda da dünya genelinden katılım beklentisi oldukça heyecan verici. Anı yaşamak, duyguları hissetmek ve gerçek anlamda mutluluğu keşfetmek için belki de içimizdeki çocuğu hatırlamak ve basit şeylerin tadını çıkarmak önemli olabilir. Yaşadığımız anın değerini bilmek, belki de mutluluğun anahtarıdır.