Halil Koç'un Çanakkale Anıları

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
350.999
Çözümler
1
Tepkime puanı
17
Puan
308
Yaş
36
Halil Koç’un Çanakkale Anıları,
Halil Koç’un ÇanakkaleHatıraları

Çanakkale - Haliloğlu Köyü'nden

1309 (1893)'da doğdum 88 yaşındayım Balkan'ı gördüm Arıburnu'nu, Muş cephesinde Rus'u, Halep taraflarını da gördüm Önce Eceabattaydık Kabatepe'ye keşif koluna gittik Kabatepe'de İngiliz gemileri geldiler Şamadıra bıraktılar Bizimkiler kayalıklarda şamandıraları topladılar Bir hafta sonra İngilizler geldiler Ben nöbet yerindeydim Sabaha karşıydı İmroz'un her yanı ateşler içinde kaldı Haber verdim Nöbet onbaşısına Çavuşlar, subaylar hepsi geldiler

İngilizler asker çıkarmaya başladılar Şamandıraları bıraktıkları yerlere Mavnalara dolduruyorlar askerleri Karaya çıkarıyorlar Harp gemileri de denizde Arıburnu taraflarına çıkıyorlar Bizim 4 Bölük Arıburnu'ndaydı Çiğnemiş gavur onları Biz Kabatepe'deyiz, bakıyoruz Bizim toplarımız vardı yanımızda, 4 tane top Toplar ateş ediyordu

Gavurun mavnalarını karaya çıkarken ortadan bölübölüverirken gördüm Dik yarlar var Böyle bir yarın kenarından görüyorum 2-3 gün durduk orada Aldılar bizi de Saat dokuzda hücum yaptırdılar Kanlı Sırt'ta Kanlı Sırt'a bir de varmıştık ki, ortalık hazır gibi insan ölüsü Onların aralarından sürünerek aştık öteki yüze Gavurun süngüleri görünüyor istihkamlarında Orada ateş ederken yanımdaki bütün arkadaşlarım şehit oldular Bir ben kaldım” Ben de vurulurum burada” diye düşündüm hep Kafamı kaldırmışım biraz herhalde Kafama” Küttek” bir taş vurdu Yüzbaşım geldi” Gidebileceksen git” dedi Bıraktım tüfeğimi Elden ele beni geçirdiler Gittim Benim başıma taş değil de, şarapnel parçası gelmiş Barmış kalmış Biga'ya Demetoka Hastanesine gönderdiler Orada çıkardılar şarapnel parçasını 60 sene oluyor çıkarılalı Demetoka'da bir ay kaldım

Tekrar geldik Arıburnu'na Giriverdik cepheye 8 ay kaldık 8 ay istihkamlarda durduk İngilizler tünel kazdılar Lağım ateşlediler Dünyanın toprağını üstümüze kaldırdılar Hiçbir şey olmadı gene de

Çok hücum yaptık İstihkamdan çıkarıyorlar dışarı Hadi bakalım hücum Hücum Süngü hücumu Süngüleri takıyorum İstihkamdan çıkıyoruz Gavurun istihkamı 20 adım Onların istihkamlarına varmadan gavur öldürüyor seni Nereye gideceksin? Enver Paşa hücum yaptırıyor zorla Enver Paşa'yı gördüm, oralara gelmişti Harbiye Nazırı idi

Arıburnu'nda Şefik Bey Alay Kumandanımızdı bizim Gavur, asker çıkarırken 9 Fırka Kumandanı emir veremedi Şefik Bey kendi emriyle koydu bizi muharebeye Şefik Bey başımızda 9 ay durdu Bir de mülazim Kemal Bey vardı şehit olmuştu Ben piyade idim 27 Alay, 2 Tabur, 2 Bölük, 2 Takım'ın 9 Mangasındayım Elimde Alaman mavzeri vardı

Gavur sonra Anafarta'ya asker çıkardı Biz gitmedik Anafarta'ya Düşman ordan da hücum etti Geçemediler 9 ay durduk Geçirmedik kafiri Çanakkale'den

Bir gece keşif koluna gönderdiler bizi, iki kişiyiz Gebeçınar Köyü'nden Mehmet Dayı vardı yanımda Zifir gibi karanlık bir gece Vardık gavurun siperine Dinledik Gavurlar” mınır mınır” konuşuyorlar Geri döndük Geri dönerken bir gavur ölüsünün üzerine bastık Matrası falan tangur tungur etti Gürültü oldu Gavurlar siperlerinden başladılar üzerimize ateş etmeye kaçamadık Birer top mermisi çukuru bulup sindik içlerine Dört saat sonra ateş yatıştı da çıkabildik dışarıya 27 Alayın mevziilerini bulamadık 72 Alayın mevziilerine düşmüşüz O gece 27 Alayda parola” Kasatura” idi Gavur o gece sabaha karşı kaçmış gitmiş Dört gün daha durduk orada biz Aldılar bizi Kırklareli'ne getirdiler Kırklareli'nde biz 2 günlük peksimetle, 250'şer mermi verdiler

Arkamızda 30 okka yük Çıktık hıdrellezde yola, Mart'ın l'inde Diyarbakır'a vardık Hep yayan Diyarbakır'da yeni birlikler teşkil ettiler Ben 24 Alay'ın, 3 Bölüğüne düştüm Alay kumandanımız Süleyman Bey adında biriydi Muş cephesine vardık Mevziilere girdik Karşımızda Ruslar var Bize hücum ettiler bozdular Sonra biz onlara hücum ettik Rus'dan 2 tane top ele geçirdik Onlar hayvanlarını süngüleye süngüleye Muş'a çekildiler Ruslar geri çekilmeye devam ediyorlar Fakat geriye bir takım asker bırakmışlar Bu takım bize hücumlar yapıyor, oyalıyor bizi Biz de arkadan kovalıyoruz Rus kuvvetlerini derken, Ruslar bize asıl kuvvetleriyle tekrar hücuma geçtiler Biz bozulduk, üç gün geriye kaçtık Batıya Billuriye'ye geldik 15 gün sonra biz hücum ettik Ruslara Ruslar geriye çekildiler O sırada Ruslar içlerinden bozulmuşlar Muş'a kadar Rusların ardından gittik Muş'ta durduk

Ben Muş'ta piyadeden, gönüllü olarak makinalı tüfeğe geçtim Orada bir kış geçirdik Geçirdik ama nasıl?

Bir açlık Bir açlık O kadar işte Ayaklarımızdaki çarıkların derilerini yiyoruz At, mat eti de çok yedik Olü mü, canlı mı, sorma gari Ben makinalıya geçtim demiştim ya Hayvanların yeminden alıp kavurup yiyoruz Yok ki başka bir şey Ne yiyeceksin?

Bizim bir küçük Zabit vardı Zeki Efendi Aç kalmış Herkes aç Bana dedi ki:” Bana da kavuruver de ben de yiyeyim” Kavuruverdim hayvanların yeminden O da yedi Sani Milazim'di

Benim makinalı tüfek kızaklı makinalıydı Alaman malı Makinalı da iken savaş olmadı 17 Alaya teslim ettik Şam'a giderken makinalıyı

İngiliz hücum etmiş Şam taraflarında Yüzbaşımız Cemil Bey telgraf çekti” Gelliyoruz” diye Halep'e kadar yürüdük

Halep'te Yüzbaşımız Cemil Bey'in yanında 8 ay durdum Biz bozulunca Arabistan'da İngilizler her yeri teslim aldılar Terk-i Silah oldu Biz de Adana'ya geldik Sonra Konya'ya geldik Ben Alaşehir'den teskeremi alıp köye geldim

Halep'te İaşe Zabiti Remzi Efendi'nin verdiği atlara baktım Ötede beride otlatırdım atları 3 ay da hastanede yattım Sürgün olmuşum Bir türlü sürgünüm kesilmedi

Yunan çıktığında İzmir'e biz köydeydik Burada biz İngilizlerin elindeydik Anadolu'ya Kuvayı Milliye'ye gidemedik İngilizler köyümüze avlanmaya gelirlerdi Çanakkale'deki İngilizler Bazı da İngiliz Süvarileri köyden geçip giderlerdi Çan'ın Bahadırlı Köyü'nde İngilizlerin bir zararını görmedik biz Çanakkale'ye tel örgüden girip çıkardık

Atatürk'ü görmedim

Yalnız Şerbetli Köyünden Adem vardı O Atatürk'ün yanında durmuş Borazanmış Anlatırdı

"Grup Kumandanımızdı” diye

Arıburnu'na babam da geldi benim yanıma Beni dolaşmaya gelmişti O da aynalı tüfekle ateş etmişti düşmanaAynalı tüfek dediğim aynı elimizdeki tüfeklerden de, önlü arkalı iki tane aynası var Aynalarından bakıyoruz düşmana doğru

Babam helva, yoğurt, yumurta getirmişti Daha başka arkadaşların da babaları gelirlerdi tabii yakın yerlerdekiler Buradakiler Babam:” Bunlarda, bu evlatlarda umut yok Bunlar buralarda kalırlar ” derdi Ateşin içinde nasıl umut olsun?

8 ay boyunca 24 saat ateş hattında, 24 saat geride istihkamda durdurduk İstihkamın içine kaç defa bomba düşmüştü Böyle çok arkadaşımız şehit oldu gittiSigara paketleri atarlardı gavurlar bizim istihkamlarımıza

Birinde İngilizler, kavurma kutusuna barut ve fişek doldurup, fitilini ateşleyip bizim istihkama attılar Fısır fısır yanıyor kutu istihkamın içinde Biz kaçayım derken dirsek siperini yıktık 7 kişi bu yıkıntının altında kaldık Kutunun lehimleri eriyince açılıverdi Deste deste fişekler yayılakaldı orta yerde Kimseye bir şey olmamıştı Masal gibi hep bunlar

İstanbul'dan Muş'a, Muş'tan Halep'e yayan gittik Potinlerimizin altı tahta idi Takunya gibi Tahtalar dağılıverdi de, potinlerle çıplak ayak yürüdük Sonra sığır çarığı dağıttılar Çarıklar da çıkı çıkıverirdi ayaklarımızdan Çok çile çektik

Balkan Harbi'nde, İstanbul'da Eski Saray'da talimhaneydi İçinde yangın kulesi filan var Mahmut Şevket Paşa Harbiye Nazırıydı Mahmut Şevket Paşa'yı bizim talimhaneye geldiğinde görmüştüm

Mahmut Şevket Paşa'yı Beyazıt önünde öldürdüler Topal Tevfik diye biri öldürmüştü Beyazıt Meydanı'na 24 tane darağacı dikildi bir gece sabaha karşı Ben de darağaçları diken askerler arasındaydım O ara marangozhanede çalışıyordum Topal Tevfik dedikleri adamın asılısını Eski Sarayın bahçesindeki parmaklıkların arasından gördüm Topal Tevfik, 12 olarak asıldı Darağacına çıkarılırken” Domuzun başını öldürdüm Yaşasın millet bin sene” diye bağırdı Birincide urgan koptuydu İkincide astılardı Ölüsü dört saat sallandı durdu meydanda

Sultan Reşat'ı da gördüm Aksakallı bir ihtiyardı

Edirne muhasaradaydı Babam 100 Osmanlı lirası bedel verdi de ben köye döndüm Babamın ödediği bedelle teskere alıp köye döndükten 7 ay sonra seferberlik açıldı Bizi tekrar askere aldılar Arıburnu'na gittim İngiliz bir sene sonra yaza karşı asker çıkardı 18 Mart'ta Arıburnu'ndaydım, top seslerini oradan duydum

Askere gitmeden evlendim Nine sağ Esma adı İki kızım bir oğlum olmuştu Kızlardan bir öldü Altı torunum var şimdi Sağlığım iyi Bir şikayetim yok Maaş filan almıyorum Madalyam yok
 
Geri
Üst