Kul hakkına dair bir Hadisi kudside Benim huzuruma ne ile gelirseniz gelin affederim fakat kul hakkı ile gelmeyinbuyrulmuşturKul hakkına dair bir fazla Ayet ve hadisi şerif mevcuttur
Mazlumun bedduasından sakınınız Çünkü onun duasıyla ALLAH aralarında perde yoktur
(Buharî, Müslim)
Ümmetimden müflis odur ki, kıyamet günü namaz ve zekâtla gelir Ama, bu vesileyle sövdüğü şu kimse, dövdüğü bir diğer kimse zeka kazanç Bunun üzerine kendisinin hasenatından şuna verilir, buna verilir Üstünde haklar bitmeden kendi hasenatı tükenirse, o vakit onların hatalarından alınır kendisine yüklenir daha sonra cehenneme atılır
(Müslim)
Kaçmayarak, yalnız ALLAH'tan sevap bekleyip sabrederek, düşmana karşısında durduğun halde öldürülürsen, borçlarından diğer tüm günahlarına kefaret olur Bunu bana Cibril söyledi
(Müslim)
1 16:71 Allah kiminize kiminizden daha bol rızık verdi Bol rızık verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere verip de bu hususta kendilerini onlara eşit kılmazlar Koşul böyle iken Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
enNAHL, Ayet 71 2 17:26 DAHASI akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver gereksizce de saçıp savurma
elİSRÂ, Ayet 26
3 30:38 O halde sen, akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver Allah'ın rızasını
isteyenler için bu, en iyisidir İşte onlar kurtuluşa erenlerdir
erRÛM, Ayet 38
4 4:9 Geriye Doğru eli ermez, gücü yetmez çocuklar bıraktıkları takdirde (halleri ne olur) diye korkacak olanlar (yetimlere haksızlık etmekten) korkup titresinler; Allah'tan sakınsınlar ve içten laf söylesinler
enNİSA, Ayet 9
5 2:42 Kasıtlı Olarak hakkı bâtıl ile karıştırmayın, hakkı gizlemeyin
elBAKARA, Ayet 42
6 22:19 Şu iki gurup, Rableri hakkında çekişen iki hasımdır: İmdi, inkâr edenler için ateşten bir elbise biçilmiştir Onların başlarının üstünden kaynar su dökülecektir!
elHACC, Ayet 19
7 37:113 Kendisini ve İshak'ı mübarek (kutlu ve verimli) eyledik Lâkin her ikisinin neslinden
iyi kimseler olacağı gibi, kendine açıktan açığa musibet edenler de olacak
esSÂFFÂT, Ayet 113
8 58:22 Allah'a ve öbür dünya gününe inanan bir toplumun babaları, oğulları, kardeşleri, yoksa akrabaları da olsa Allah'a ve Resûlüne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir Onları içlerinden ırmaklar akıcı cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır İşte onlar, Allah'ın tarafında olanlardır İyi bilin oysa, kurtuluşa erecekler de sadece Allah'ın tarafında olanlardır
elUĞRAŞ, Ayet 22 9 60:3 Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size menfaat vermezler Çünkü Allah aranızı ayırır Allah, yaptıklarınızı görendir
elMÜMTEHINE, Ayet 3
10 64:14 Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır Onlardan sakının Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, kusurlarını örterseniz, bilin ama, Allah çok bağışlayan, fazla esirgeyendir
etTEĞABÜN, Ayet 14
11 4:7 Belli Başlıbabanın ve yakınların bıraktıklarından erkeklere bir pay vardır; anababanın ve yakınların bıraktıklarından kadınlara da bir pay vardır Lüzum azından, lüzum çoğundan muhakkak bir hisse ayrılmıştır
enNİSA, Ayet 7
12 4:11 Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (servet vermenizi) emreder (Çocuklar) ikiden pozitif bayan iseler, ölünün bıraktığının üçte ikisi onlarındır Eğer yalnız bir kadınsa yarısı onundur Ölenin çocuğu varsa, belli başlıbabasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır Eğer çocuğu değil da belli başlıbabası ona vâris olmuş ise, anasına üçte bir (düşer) Eğer ölenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir (düşer Bütün bu paylar ölenin) oluşturacağı vasiyetten ve borçtan sonradır Babalarınız ve oğullarınızdan hangisinin size, menfaat bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz Bunlar Allah göre konmuş farzlardır (paylardır) Kuşkusuz Allah ilim ve hikmet sahibidir
enNİSA, Ayet 11
13 4:12 Yapacakları vasiyetten ve borçtan sonradan eşlerinizin, eğer çocukları yahut, bıraktıklarının yarısı sizindir Çocukları varsa bıraktıklarının dörtte biri sizindir Çocuğunuz yahut, sizin de, yapacağınız vasiyetten ve borçtan sonra, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır (zevcelerinizindir) Çocuğunuz varsa, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır Eğer bir erkek veya kadının, anababası ve çocukları bulunmadığı halde (kelâle şeklinde) malı mirasçılara kalırsa ve bir erkek yahut bir kızkardeşi varsa, her birine altıda bir düşer Bundan fazla iseler üçte bire ortaktırlar (Bu taksim) yapılacak vasiyetten ve borçtan daha sonra, kimse zarara uğramaksızın (yapılacak)tır Bunlar Allah'tan size vasiyettir Allah her şeyi hakkıyle bilendir, halîmdir
enNİSA, Ayet 12
14 4:19 Ey iman edenler! Kadınlara cebren vâris olmanız size helâl değildir Açıkça bir nezaketsizlik yapmadıkça, onlara verdiğinizin bir kısmını ele geçirmeniz için de kadınları sıkıştırmayın Onlarla iyi geçinin Eğer onlardan hoşlanmazsanız (biliniz ama) Allah'ın hakkınızda çok bahtı açık kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz
enNİSA, Ayet 19
15 4:33 (Erkek ve kadından) herkes için, belli başlı, baba ve akrabanın bıraktığından (hisselerini alacak olan) vârisler kıldık Yeminlerinizin bağladığı kimselere de paylarını verin Çünkü Allah her şeyi görmektedir
enNİSA, Ayet 33
16 4:127 Senden kadınlar hakkında fetva istiyorlar De oysa, onlara ait hükmü size Allah açıklıyor: Kitap'ta, kendileri için yazılmışı (mirası) vermeyip nikâhlamak istediğiniz babasız kadınlar, biçare çocuklar ve yetimlere aleyhinde âdil davranmanız hakkında size okunan âyetler (Allah'ın hükmünü anlaşılır biçimde ortaya koymaktadır) Hayırdan ne yaparsanız şüphesiz Allah onu bilmektedir
enNİSA, Ayet 127
17 4:176 Senden fetva isterler De ancak: Allah, babası ve çocuğu olmayan kimsenin mirası hakkındaki hükmü şöyle açıklıyor: Eğer çocuğu olmayan bir kimse ölür de onun bir kızkardeşi bulunursa, bıraktığının yarısı bunundur Kızkardeş ölüp çocuğu olmazsa erkek kardeş de ona vâris olur Kızkardeşler iki tane olursa (erkek kardeşlerinin) bıraktığının üçte ikisi onlarındır Eğer erkekli kadınlı daha artı kardeş mevcut ise erkeğin hakkı, iki kadın payı kadardır Şaşırmamanız için Allah size açıklama yapıyor Allah her şeyi bilmektedir
enNİSA, Ayet 176
18 2:229 Boşama iki defadır Bundan sonrası ya iyilikle yetişmek ya da güzellikle salıvermektir Kadınlara verdiklerinizden (boşanma sırasında) bir şey almanız size helâl olmaz Ancak erkek ve bayan Allah'ın sınırlarında kalıp izaç haklarını bütün tatbik edememekten korkarlarsa bu koşul müstesna (Ey müminler!) Siz de karı ile kocanın, Allah'ın sınırlarını, hakkıyla muhafaza etmelerinden kuşkuya düşerseniz, kadının (erkeğe) fidye vermesinde her iki taraf için de sakınca yoktur Bu söylenenler Allah'ın koyduğu sınırlardır Sakın onları aşmayın Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir
elBAKARA, Ayet 229
19 2:237 Kendilerine mehir tahsis ederek evlendiğiniz kadınları, temas etmeden boşarsanız, ödev ettiğiniz mehrin yarısı onların hakkıdır Ancak kadınların vazgeçmesi veya nikâh bağı elinde bulunanın (velinin) vazgeçmesi hali müstesna, affetmeniz (mehirden vazgeçmeniz), takvâya daha uygundur Aranızda iyilik ve ihsanı unutmayın Şüphesiz Allah yapmakta olduklarınızı hakkıyla görür
elBAKARA, Ayet 237
20 4:4 Kadınlara mehirlerini gönül rızası ile (cömertçe) verin; eğer gönül hoşluğu ile o mehrin bir kısmını size bağışlarlarsa onu da afiyetle yeyin
enNİSA, Ayet 4
21 4:20 Eğer bir eşi bırakıp da yerine diğer bir benzer almak isterseniz, onlardan birine yüklerle mehir vermiş olsanız deha ondan hiçbir şeyi geri almayın Siz iftira ederek ve apaçık günah işleyerek onu geri alır mısınız?
enNİSA, Ayet 20
22 4:21 Eskiden siz birbirinizle haşirneşir olduğunuz ve onlar sizden sağlam bir güvence almış olduğu halde onu nasıl geri alırsınız!
enNİSA, Ayet 21
23 4:24 (Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlar da size haram kılındı Allah'ın size emri budur Bunlardan başkasını, namuslu elde etmek ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helâl kılındı Onlardan faydalanmanıza karşılık hemfikir olunmuş olan mehirlerini verin Mehir kesiminden sonra (bir arz indirim için) müşterek anlaşmanızda size günah yoktur Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir
enNİSA, Ayet 24
24 4:25 İçinizden, imanlı hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, ellerinizin aşağı bulunan imanlı genç kızlarınız (farzedilen) cariyelerinizden alsın Allah sizin imanınızı daha iyi bilmektedir Daima benzer köktensiniz (insanlık bakımından aranızda ayrım yoktur) Böylece ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve bakımlı dost da tutmamaları şartı ve sahiplerinin izni ile onları (cariyeleri) nikâhlayıp alın, mehirlerini de olağan miktarda verin Evlendikten daha sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınların cezasının yarısı (uygulanır) Bu (cariye ile evlenme izni), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır Allah fazla bağışlayıcı ve esirgeyicidir
enNİSA, Ayet 25
25 4:34 Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması nedeniyle ve mallarından masraf yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara tavsiye verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün Eğer size itaat ederlerse bundan böyle onların aleyhine diğer bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür
enNİSA, Ayet 34
26 7:85 Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik) Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur Size Rabbinizden açık bir kanıt gelmiştir; bundan böyle ölçüyü, tartıyı bütün yapın, insanların eşyalarını beceriksiz vermeyin Düzeltilmesinden sonradan yeryüzünde bozgunculuk yapmayın Eğer inananlar iseniz bunlar sizin için daha hayırlıdır
elA ’RÂF, Ayet 85
27 11:85 Ve ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adaletle yapın; insanlara eşyalarını beceriksiz vermeyin; yeryüzünde bozguncular olarak dolaşmayın
HÛD, Ayet 85
28 26:183 İnsanların hakkı olan şeyleri kısmayın Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın
benzerŞUARÂ, Ayet 183
29 6:152 Rüşd çağına erişinceye kadar, yetimin malına, sadece en iyi tutumla yaklaşın; ölçü ve tartıyı adaletle yapın Biz herkese ancak gücünün yettiği kadarını yükleriz Laf söylediğiniz zaman, yakınlarınız zeka olsa adil olun, Allah'a verdiğiniz sözü tutun İşte Allah size, en ince ayrıntısına kadar düşünesiniz diye bunları emretti
elEN ’AM, Ayet 152
30 7:85 Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik) Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur Size Rabbinizden açık bir delil gelmiştir; artık ölçüyü, tartıyı bütün yapın, insanların eşyalarını yetersiz vermeyin Düzeltilmesinden daha sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın Eğer inananlar iseniz bunlar sizin için daha hayırlıdır
elA ’RÂF, Ayet 85
31 11:84 Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik) Dedi oysa: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin! Sizin için ondan başka tanrı yoktur Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayın Zira ben sizi hayır (ve bereket) içinde görüyorum Ve ben, doğrusu sizin için kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum
HÛD, Ayet 84
32 11:85 Ve ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adaletle yapın; insanlara eşyalarını beceriksiz vermeyin; yeryüzünde bozguncular olarak dolaşmayın
HÛD, Ayet 85
33 17:30 Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır hiç kuşkusuz O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür
elİSRA, Ayet 30
34 17:35 Ölçtüğünüz vakit tastamam ölçün ve içten terazi ile tartın Bu, ayrıca daha iyidir ayrıca de neticesi bakımından daha güzeldir
elİSRA, Ayet 35
35 26:181 Ölçüyü tastamam yapın, (insanların hakkını) eksik verenlerden olmayın
eşŞUARÂ, Ayet 181
36 26:182 Dürüst terazi ile tartın
benzerŞUARÂ, Ayet 182
37 55:8 Sakın dengeyi bozmayın
erRAHMÂN, Ayet 8
38 55:9 Ölçüyü adaletle tutun ve yetkisiz tartmayın
erRAHMÂN, Ayet 9
39 83:1 Yetkisiz ölçüp noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun!
elMÜTAFFİFÎN, Ayet 1
40 83:2 Onlar insanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam,
elMÜTAFFİFÎN, Ayet 2
41 83:3 Onlara atamak için ölçüp tarttıklarında ise eksik ölçer ve tartarlar
elMÜTAFFİFÎN, Ayet 3
42 83:4 Onlar düşünmezler mi oysa, yeniden diriltilecekler!
elMÜTAFFİFÎN, Ayet 4
43 83:5Büyük bir günde
elMÜTAFFİFÎN, Ayet 5
44 83:6O Kadar bir gün oysa, halk o günde âlemlerin Rabbinin huzurunda an duracaklardır
elMÜTAFFİFÎN, Ayet 6
*
Mazlumun bedduasından sakınınız Çünkü onun duasıyla ALLAH aralarında perde yoktur
(Buharî, Müslim)
Ümmetimden müflis odur ki, kıyamet günü namaz ve zekâtla gelir Ama, bu vesileyle sövdüğü şu kimse, dövdüğü bir diğer kimse zeka kazanç Bunun üzerine kendisinin hasenatından şuna verilir, buna verilir Üstünde haklar bitmeden kendi hasenatı tükenirse, o vakit onların hatalarından alınır kendisine yüklenir daha sonra cehenneme atılır
(Müslim)
Kaçmayarak, yalnız ALLAH'tan sevap bekleyip sabrederek, düşmana karşısında durduğun halde öldürülürsen, borçlarından diğer tüm günahlarına kefaret olur Bunu bana Cibril söyledi
(Müslim)
1 16:71 Allah kiminize kiminizden daha bol rızık verdi Bol rızık verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere verip de bu hususta kendilerini onlara eşit kılmazlar Koşul böyle iken Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
enNAHL, Ayet 71 2 17:26 DAHASI akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver gereksizce de saçıp savurma
elİSRÂ, Ayet 26
3 30:38 O halde sen, akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver Allah'ın rızasını
isteyenler için bu, en iyisidir İşte onlar kurtuluşa erenlerdir
erRÛM, Ayet 38
4 4:9 Geriye Doğru eli ermez, gücü yetmez çocuklar bıraktıkları takdirde (halleri ne olur) diye korkacak olanlar (yetimlere haksızlık etmekten) korkup titresinler; Allah'tan sakınsınlar ve içten laf söylesinler
enNİSA, Ayet 9
5 2:42 Kasıtlı Olarak hakkı bâtıl ile karıştırmayın, hakkı gizlemeyin
elBAKARA, Ayet 42
6 22:19 Şu iki gurup, Rableri hakkında çekişen iki hasımdır: İmdi, inkâr edenler için ateşten bir elbise biçilmiştir Onların başlarının üstünden kaynar su dökülecektir!
elHACC, Ayet 19
7 37:113 Kendisini ve İshak'ı mübarek (kutlu ve verimli) eyledik Lâkin her ikisinin neslinden
iyi kimseler olacağı gibi, kendine açıktan açığa musibet edenler de olacak
esSÂFFÂT, Ayet 113
8 58:22 Allah'a ve öbür dünya gününe inanan bir toplumun babaları, oğulları, kardeşleri, yoksa akrabaları da olsa Allah'a ve Resûlüne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin İşte onların kalbine Allah, iman yazmış ve katından bir ruh ile onları desteklemiştir Onları içlerinden ırmaklar akıcı cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır İşte onlar, Allah'ın tarafında olanlardır İyi bilin oysa, kurtuluşa erecekler de sadece Allah'ın tarafında olanlardır
elUĞRAŞ, Ayet 22 9 60:3 Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size menfaat vermezler Çünkü Allah aranızı ayırır Allah, yaptıklarınızı görendir
elMÜMTEHINE, Ayet 3
10 64:14 Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır Onlardan sakının Ama affeder, kusurlarını başlarına kakmaz, kusurlarını örterseniz, bilin ama, Allah çok bağışlayan, fazla esirgeyendir
etTEĞABÜN, Ayet 14
11 4:7 Belli Başlıbabanın ve yakınların bıraktıklarından erkeklere bir pay vardır; anababanın ve yakınların bıraktıklarından kadınlara da bir pay vardır Lüzum azından, lüzum çoğundan muhakkak bir hisse ayrılmıştır
enNİSA, Ayet 7
12 4:11 Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (servet vermenizi) emreder (Çocuklar) ikiden pozitif bayan iseler, ölünün bıraktığının üçte ikisi onlarındır Eğer yalnız bir kadınsa yarısı onundur Ölenin çocuğu varsa, belli başlıbabasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır Eğer çocuğu değil da belli başlıbabası ona vâris olmuş ise, anasına üçte bir (düşer) Eğer ölenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir (düşer Bütün bu paylar ölenin) oluşturacağı vasiyetten ve borçtan sonradır Babalarınız ve oğullarınızdan hangisinin size, menfaat bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz Bunlar Allah göre konmuş farzlardır (paylardır) Kuşkusuz Allah ilim ve hikmet sahibidir
enNİSA, Ayet 11
13 4:12 Yapacakları vasiyetten ve borçtan sonradan eşlerinizin, eğer çocukları yahut, bıraktıklarının yarısı sizindir Çocukları varsa bıraktıklarının dörtte biri sizindir Çocuğunuz yahut, sizin de, yapacağınız vasiyetten ve borçtan sonra, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır (zevcelerinizindir) Çocuğunuz varsa, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır Eğer bir erkek veya kadının, anababası ve çocukları bulunmadığı halde (kelâle şeklinde) malı mirasçılara kalırsa ve bir erkek yahut bir kızkardeşi varsa, her birine altıda bir düşer Bundan fazla iseler üçte bire ortaktırlar (Bu taksim) yapılacak vasiyetten ve borçtan daha sonra, kimse zarara uğramaksızın (yapılacak)tır Bunlar Allah'tan size vasiyettir Allah her şeyi hakkıyle bilendir, halîmdir
enNİSA, Ayet 12
14 4:19 Ey iman edenler! Kadınlara cebren vâris olmanız size helâl değildir Açıkça bir nezaketsizlik yapmadıkça, onlara verdiğinizin bir kısmını ele geçirmeniz için de kadınları sıkıştırmayın Onlarla iyi geçinin Eğer onlardan hoşlanmazsanız (biliniz ama) Allah'ın hakkınızda çok bahtı açık kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz
enNİSA, Ayet 19
15 4:33 (Erkek ve kadından) herkes için, belli başlı, baba ve akrabanın bıraktığından (hisselerini alacak olan) vârisler kıldık Yeminlerinizin bağladığı kimselere de paylarını verin Çünkü Allah her şeyi görmektedir
enNİSA, Ayet 33
16 4:127 Senden kadınlar hakkında fetva istiyorlar De oysa, onlara ait hükmü size Allah açıklıyor: Kitap'ta, kendileri için yazılmışı (mirası) vermeyip nikâhlamak istediğiniz babasız kadınlar, biçare çocuklar ve yetimlere aleyhinde âdil davranmanız hakkında size okunan âyetler (Allah'ın hükmünü anlaşılır biçimde ortaya koymaktadır) Hayırdan ne yaparsanız şüphesiz Allah onu bilmektedir
enNİSA, Ayet 127
17 4:176 Senden fetva isterler De ancak: Allah, babası ve çocuğu olmayan kimsenin mirası hakkındaki hükmü şöyle açıklıyor: Eğer çocuğu olmayan bir kimse ölür de onun bir kızkardeşi bulunursa, bıraktığının yarısı bunundur Kızkardeş ölüp çocuğu olmazsa erkek kardeş de ona vâris olur Kızkardeşler iki tane olursa (erkek kardeşlerinin) bıraktığının üçte ikisi onlarındır Eğer erkekli kadınlı daha artı kardeş mevcut ise erkeğin hakkı, iki kadın payı kadardır Şaşırmamanız için Allah size açıklama yapıyor Allah her şeyi bilmektedir
enNİSA, Ayet 176
18 2:229 Boşama iki defadır Bundan sonrası ya iyilikle yetişmek ya da güzellikle salıvermektir Kadınlara verdiklerinizden (boşanma sırasında) bir şey almanız size helâl olmaz Ancak erkek ve bayan Allah'ın sınırlarında kalıp izaç haklarını bütün tatbik edememekten korkarlarsa bu koşul müstesna (Ey müminler!) Siz de karı ile kocanın, Allah'ın sınırlarını, hakkıyla muhafaza etmelerinden kuşkuya düşerseniz, kadının (erkeğe) fidye vermesinde her iki taraf için de sakınca yoktur Bu söylenenler Allah'ın koyduğu sınırlardır Sakın onları aşmayın Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa işte onlar zalimlerdir
elBAKARA, Ayet 229
19 2:237 Kendilerine mehir tahsis ederek evlendiğiniz kadınları, temas etmeden boşarsanız, ödev ettiğiniz mehrin yarısı onların hakkıdır Ancak kadınların vazgeçmesi veya nikâh bağı elinde bulunanın (velinin) vazgeçmesi hali müstesna, affetmeniz (mehirden vazgeçmeniz), takvâya daha uygundur Aranızda iyilik ve ihsanı unutmayın Şüphesiz Allah yapmakta olduklarınızı hakkıyla görür
elBAKARA, Ayet 237
20 4:4 Kadınlara mehirlerini gönül rızası ile (cömertçe) verin; eğer gönül hoşluğu ile o mehrin bir kısmını size bağışlarlarsa onu da afiyetle yeyin
enNİSA, Ayet 4
21 4:20 Eğer bir eşi bırakıp da yerine diğer bir benzer almak isterseniz, onlardan birine yüklerle mehir vermiş olsanız deha ondan hiçbir şeyi geri almayın Siz iftira ederek ve apaçık günah işleyerek onu geri alır mısınız?
enNİSA, Ayet 20
22 4:21 Eskiden siz birbirinizle haşirneşir olduğunuz ve onlar sizden sağlam bir güvence almış olduğu halde onu nasıl geri alırsınız!
enNİSA, Ayet 21
23 4:24 (Harp esiri olarak) sahip olduğunuz cariyeler müstesna, evli kadınlar da size haram kılındı Allah'ın size emri budur Bunlardan başkasını, namuslu elde etmek ve zina etmemek üzere mallarınızla (mehirlerini vererek) istemeniz size helâl kılındı Onlardan faydalanmanıza karşılık hemfikir olunmuş olan mehirlerini verin Mehir kesiminden sonra (bir arz indirim için) müşterek anlaşmanızda size günah yoktur Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir
enNİSA, Ayet 24
24 4:25 İçinizden, imanlı hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, ellerinizin aşağı bulunan imanlı genç kızlarınız (farzedilen) cariyelerinizden alsın Allah sizin imanınızı daha iyi bilmektedir Daima benzer köktensiniz (insanlık bakımından aranızda ayrım yoktur) Böylece ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve bakımlı dost da tutmamaları şartı ve sahiplerinin izni ile onları (cariyeleri) nikâhlayıp alın, mehirlerini de olağan miktarda verin Evlendikten daha sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınların cezasının yarısı (uygulanır) Bu (cariye ile evlenme izni), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır Allah fazla bağışlayıcı ve esirgeyicidir
enNİSA, Ayet 25
25 4:34 Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması nedeniyle ve mallarından masraf yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara tavsiye verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün Eğer size itaat ederlerse bundan böyle onların aleyhine diğer bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür
enNİSA, Ayet 34
26 7:85 Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik) Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur Size Rabbinizden açık bir kanıt gelmiştir; bundan böyle ölçüyü, tartıyı bütün yapın, insanların eşyalarını beceriksiz vermeyin Düzeltilmesinden sonradan yeryüzünde bozgunculuk yapmayın Eğer inananlar iseniz bunlar sizin için daha hayırlıdır
elA ’RÂF, Ayet 85
27 11:85 Ve ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adaletle yapın; insanlara eşyalarını beceriksiz vermeyin; yeryüzünde bozguncular olarak dolaşmayın
HÛD, Ayet 85
28 26:183 İnsanların hakkı olan şeyleri kısmayın Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın
benzerŞUARÂ, Ayet 183
29 6:152 Rüşd çağına erişinceye kadar, yetimin malına, sadece en iyi tutumla yaklaşın; ölçü ve tartıyı adaletle yapın Biz herkese ancak gücünün yettiği kadarını yükleriz Laf söylediğiniz zaman, yakınlarınız zeka olsa adil olun, Allah'a verdiğiniz sözü tutun İşte Allah size, en ince ayrıntısına kadar düşünesiniz diye bunları emretti
elEN ’AM, Ayet 152
30 7:85 Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik) Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin ondan başka tanrınız yoktur Size Rabbinizden açık bir delil gelmiştir; artık ölçüyü, tartıyı bütün yapın, insanların eşyalarını yetersiz vermeyin Düzeltilmesinden daha sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın Eğer inananlar iseniz bunlar sizin için daha hayırlıdır
elA ’RÂF, Ayet 85
31 11:84 Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik) Dedi oysa: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin! Sizin için ondan başka tanrı yoktur Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayın Zira ben sizi hayır (ve bereket) içinde görüyorum Ve ben, doğrusu sizin için kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum
HÛD, Ayet 84
32 11:85 Ve ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adaletle yapın; insanlara eşyalarını beceriksiz vermeyin; yeryüzünde bozguncular olarak dolaşmayın
HÛD, Ayet 85
33 17:30 Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır hiç kuşkusuz O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür
elİSRA, Ayet 30
34 17:35 Ölçtüğünüz vakit tastamam ölçün ve içten terazi ile tartın Bu, ayrıca daha iyidir ayrıca de neticesi bakımından daha güzeldir
elİSRA, Ayet 35
35 26:181 Ölçüyü tastamam yapın, (insanların hakkını) eksik verenlerden olmayın
eşŞUARÂ, Ayet 181
36 26:182 Dürüst terazi ile tartın
benzerŞUARÂ, Ayet 182
37 55:8 Sakın dengeyi bozmayın
erRAHMÂN, Ayet 8
38 55:9 Ölçüyü adaletle tutun ve yetkisiz tartmayın
erRAHMÂN, Ayet 9
39 83:1 Yetkisiz ölçüp noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun!
elMÜTAFFİFÎN, Ayet 1
40 83:2 Onlar insanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam,
elMÜTAFFİFÎN, Ayet 2
41 83:3 Onlara atamak için ölçüp tarttıklarında ise eksik ölçer ve tartarlar
elMÜTAFFİFÎN, Ayet 3
42 83:4 Onlar düşünmezler mi oysa, yeniden diriltilecekler!
elMÜTAFFİFÎN, Ayet 4
43 83:5Büyük bir günde
elMÜTAFFİFÎN, Ayet 5
44 83:6O Kadar bir gün oysa, halk o günde âlemlerin Rabbinin huzurunda an duracaklardır
elMÜTAFFİFÎN, Ayet 6
*