AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Hacı Tevfik Rıfkı Efendi

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
350.999
Çözümler
1
Tepkime puanı
17
Puan
308
Yaş
36
HACI TEVFİK RIFKI EFENDİ

Harput'un buyuk velilerinden 1863 (H1280) senesinde Harput'ta doğdu BabasıEminhafızgiller adı ile tanınan sulaleden Ahmed Fehmi Efendidir Tevfik Rıfkı Efendi, ilk tahsilini Harput'ta yaptı Sonra, yaşı kucuk olmasına rağmen, hemen medrese tahsiline başladı Zamanın buyuk alimlerinden Beyzade Hacı Ali Rıza Efendiden ders aldı Hacı AliRıza Efendi yetişmesi icin buyuk itina ve gayret gosterdi Kısa zamanda bircok ilimde yetişerek soz sahibi oldu

Hacı Tevfik Efendi, tasavvuf yolunda da ilerlemek icin MahmUdı Samini'nin sohbetlerine devam etti Bu sohbetlerin birinde MahmUdı Samini'ye; Gun olur, serin su icmek sunnettir, dersiniz ve serin su icersiniz Lakin gun olur serin su yerine sıcak su icersiniz Bunun hikmeti nedir?diye sual edince, o mubarek zat biraz duşundukten sonra; Gun olmuş icim Allahu tealanın aşkı ile alev alev yanmış Biraz serinlemek ve nefes almak icin icmişimdir Gun olmuş icim buz gibi olmuştur O zaman da yakmak icin sıcak su icmişimdir Her şeyi akıl ve mantıkla cozmeye kalkma Her gorduğun manzarayı da acıklamaya kalkışma Aksi halde yanılırsın Ama akılsız ve mantıksız da edemiyoruz Bazı işler vardır ki, ne akılla olur, ne de akılsızbuyurduHocasından aldığı bu cevap uzerine henuz ham olduğunu anlayan Tevfik Efendi, buyuk bir istekle hocasının hizmet ve sohbetlerinde bulundu Kısa zamanda tasavvufun yuksek derecelerine kavuştu

Hocası Beyzade Efendi sık sık ona; Sen sanma ki ilim sadece yazılandır En buyuk ilim daha yazılmamış olandır Biri yazılı ilimse, diğeri de sozlu ilimdir Yeter ki hak ve doğru ola O vakit ikisi de mUteberdir Cok şeyler yazılmış; fende, cebirde, ama şu dağlar, şu nehirler ve taşlar ve guneş bile bir ilimdir Onları yazmakla aslını anlatamazsınbuyururdu

Bir sure sonra hocası Beyzade Efendi vefat etti Kendisini oksuz hisseden Hacı Tevfik Efendi, Osman Bedreddin Efendiye talebe oldu Cok şeyler oğrendim ama, sanki hicbir şey oğrenmedimdustUruyla hakkı ve hakikatı oğrenmeye doymayan, oğrendikce buyuk bir aşkla kendisini ilme veren Tevfik Efendi, Osman Bedreddin Efendiden ceşitli ilimleri oğrendi Tasavvuf ve diğer ilimlerde kemale gelen Hacı Tevfik Efendi, oğretmen oldu ve Ma'muratulAziz Mulkiye İdadisi Mektebinde din, Arabi ve mantık dersleri verdi

Halktan bazıları Hacı Tevfik Efendiye; Bu kadar ilim oğrendin, ama sonunda bir mektebe hoca oldundediklerinde; Siz benden ne bekliyordunuz? Bir koşede oturup, ciltler dolusu kitap yazmamı mı? Yoksa kulluk borcunu dahi yerine getirmekten aciz olan insanlar gibi meydanlara cıkıp; İslamiyeti kuralımdiyerek nara atıp dolaşmamı mı? Yine cevabını vereyim Eser yazmaya gelince, bize oğretenler bile buna curet gostermedi ki, biz onlardan oğrendik Yuce mukaddes kitabı okuyup, bunu tefsir etmemi bekliyorsanız bu cahilliktir ve aptallıktır Cunku buna şu Tevfik'in gucu yetmez Kafasına gore tefsir eden ve o ufacık beyni ile anladıklarını yorumlayan, anlatan ve kendinden bir şeyler katan ise imansız olur Onun icin derim ki, bu dunyada en buyuk huner, insan yetiştirmektir Yok eğer meydanlarda, din elden gidiyor, diye nutuk atmamı istiyorsanız, işte bu en buyuk aptallıktır İslamiyeti kurtarmayı bırakalım, İslamiyetle kurtulmaya bakalım Siz ve biz kimiz ki? O yuce dinin koruyucusu ve gozeticisi yuce Mevla'dır O, bu dini insanların kurtuluşu icin gondermiştir Ama bu yolda cihad ayrı bir husustur Mucadeleyi elden bırakmak anlamına yormayınız Calışınız, oğreniniz, yaşayınız ve calıştırınız, oğretiniz ve yaşatınız Bunları yapabiliyorsak, bizler cok bahtiyar ve mesuduzbuyurdu

Hacı Tevfik Efendi, uzun boylu, zayıf bir bunyeye sahipti Yuzundeki tebessumu hic eksik etmezdi En sıkıntılı ve en kederli anlarında bile; Ben kederli isem elaleme ne?diyerek kendi dert ve elemi ile başkalarını huzursuz etmez ve uzmezdi O sıkıntılı hali ile başkalarına sert muamele etmekten daima kacardı Şefkatli nazarları ile karşısındakileri kendisine ceken manevi bir kuvvete sahipti

O, bilgisi ve ilmi az olan kimselerle konuştuğu zaman onların seviyesine inerek, anlayacakları dilde nasihat ederdi Bu durum karşısında ahaliden bazıları; Efendi siz alim birisiniz Bu cahillerle neden oturuyorsunuz? Siz bunları adam edemezsinizdemeleri uzerine cok uzulen Tevfik Efendi; İnanan ve imanı olan kimselere cahil denilemez Hakka ve hakikate inanmayan en buyuk cahildir Oğrenmeyen olmasaydı oğretene ne iş duşerdibuyurdu

Hacı Tevfik Efendi, omrunun son zamanlarında Elazığ'a goc etti Doksan yaşında olmasına rağmen haftanın bazı gunlerinde Hacı İzzet PaşaCamiinde, insanlara Allahu tealanın emir ve yasaklarını bildirdi 1951 (H1371) senesinde Elazığ'da vefat etti CenazesiHarput'a goturulerek hocası Beyzade Efendinin mezarının yakınındaki aile kabristanına defnedildi

AF ALLAH'A MERHAMET KULA MAHSUSTUR

Bir gun Hacı Tevfik Efendi camiye giderken bir fırının onunden geciyordu Birden fırının onunde durdu ve iceri girerek hamur yoğuran işciyi yanına cağırdı Ona; Oğlum! Bu parayı al ve hemen hamama git Gusul abdesti alarak temizlen ve pislikten kurtul Bir daha da burada bu vaziyette calışmadedi

Hacı Tevfik Rıfkı Efendinin bu sozleri karşısında utanan ve sıkılan fırın işcisi, hemen ellerine kapanarak af diledi O ellerini gencin omuzuna koyup; Af, Allahu tealaya, merhamet ise kula mahsustur Maksad, hatayı anlayıp ve bildikten sonra tekrarlamamaktır Tekrarlamadığın muddetce, Allahu teala affederbuyurdu

Tevfik Efendinin bu sozlerini gozleri yaşlı bir halde dinleyen fırın işcisi, hemen hamama giderek gusul abdesti aldı Bir daha da abdestsiz dolaşmadı

1) Harput Yollarında; c2, s239
 
Geri
Üst