AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Hacı Bektaş-i Veli

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
350.999
Çözümler
1
Tepkime puanı
17
Puan
308
Yaş
36
Osmanlı devletinin kurluş yıllarında yaşayan evliyanın buyuklerinden İsmi, Seyyid Muhammed bin İbrahim Ata, lakabı Bektaş'tır Horasan'ın NişabUr şehrinde 1281 (H 680) senesinde doğdu Hacı Bektaşı Veli'nin soyu hazreti Ali'ye dayanır 1338 (H738) senesinde Kırşehir'e yakın bir yerde vefat etti Vefatı hakkında başka rivayetler de vardır Turbesinin bulunduğu kasabaya sonradan Hacıbektaş ismi verildi

Daha cocukken ilim oğrenmesi icin ailesi tarafından Şeyh Lokmanı Perende'ye teslim edildi Lokmanı Perende, Ahmedi Yesevi hazretlerinin halifelerinden olup, zahir ve batın ilimlerinde cok derinleşmişti Bektaşı Veli'nin daha cocukken bircok kerametleri goruldu Bir gun Lokmanı Perende onun yanına girmiş ve odasını nur ile dolu gorunce şaşırmıştır Bu sırada; Bektaşı Veli'nin iki yanında, Kur'anı kerim okuyan iki nUrani zat duruyordu Lokmanı Perende onun yanına girince, bunlar kayboldu Lokmanı Perende, Bektaşı Veli'ye onların kim olduğunu sordu O da; Birisi Serveri alem efendimiz diğeri ise hazreti Ali idicevabını verdi

Yine bir gun hocasından ders dinlerken, namaz vakti geldi Hocası hizmetcisinden abdest almak icin su istedi Bektaşı Veli hocasına; Bir nazar etseniz de, su buradan aksa, dışarıya gitmeye gerek olmasadedi Hocası; Benim kudretim bunu yapmaya yetmezcevabını verdi Bunun uzerine o sırada Bekaşı Veli, Allahu tealaya dua etti Hocası da Amindedi O anda medresenin ortasında latif bir su cıkıp, kapıya doğru akmaya başladı Pınarın başında renk renk cicekler actı

Bu hadiseden bir sure sonra, Lokmanı Perende hacca gitti Arafat'ta kıbleye doğru dondukleri esnada, talebelerine; Yarenler! Bugun Arefedir Şimdi bizim evde yemekler pişirlirdedi Bu soz, Allahu tealanın kudretiyle, Bektaşı Veli'ye malum oldu Tam o sırada hocasının evinde yemekler pişiyordu Bektaşı Veli hemen bir tepsi yemeği aldığı gibi, bir anda hocasına sundu Hocası NişabUr'a donunce, onun bu kerametini herkese anlattı ve Hacı lakabını verdi Bu esnada Horasan'da bulunan alimler, Lokmanı Perende'ye hac mubarekesine geldiklerinde, medresede akan suyu gorunce şaşırdılar Bunun sebebini sordular Lokmanı Perende; Bu keramet, Hacı Bektaş'ındırdedi Sonra onun gosterdiği kerametlerini gelen alimlere anlattı Onlar butun bunların bir cocuktan zuhUr etmesine şaştılar Bunun uzerine Hacı Bektaşı Veli, alimlere; Ben, ResUli ekremin soyundanım Bana bunları cok gormeyiniz Bunlar, Allahu tealanın bana bir ihsanıdırdedi

Hacı Bektaşı Veli, tahsilini tamamladıktansonra Anadolu'ya geldi Halka doğru yolu gostermeye başlayan ve kıymetli taleeler yetşitiren Hacı Bektaşı Veli, kısa zamanda tanınarak buyuk rağbet gordu Bu sırada Anadolu'da dini, iktisadi, askeri ve sosyal teşekkul olan ve kendisinin de bağlı olduğu Ahilik teşkilatıile buyuk hizmetler yapan Hacı Bektaşı Veli ve talebeleri, Osmanlı sultanları tarafından da sevildi ve hurmet gordu Bu sıralarda kuruluş devrinde olan Osmanlı devletinin sağlam temeller uzerine oturmasında buyuk hizmetleri ve himmetleri oldu Sultan Orhan zamanında teşkil edilen Yeniceri ordusuna dua ederek, askerlerin sırtlarını sıvazladı Onlara İslamiyetten ayrılmamalarını nasihat etti Boylece Hacı Bektaşı Veli'yi kendilerine manevi pir olarak kabul eden Yeniceri ordusu, manevi hayatını ve disiplinini ona bağladı Hacı Bektaşı Veli, asırlarca Yeniceriliğin piri, ustadı ve manevi hamisi olarak bilindi Bu bağlılık ve muhabbet, Yenicerilerin sulh zamanındaki talimleri ve harplerdeki gayret ve kahramanlıklarında cok musbet neticeler verdi Butun bunlar, halk ile Yeniceriler arasındaki yakınlığı kuvvetlendirdi Yeniceriler, dervişler gibi cihad azmiyle dolu ve gorulmemiş derecede kahraman ve fedakar oluşlarında, bu hadiseler musbet tesirler gosterdi Yenicerilerin;

Allah, Allah! İllallah! Baş uryan, sine puryan, kılıc al kan Bu meydanda nice başlar kesilir Kahrımız, kılıcımız duşmana ziyan! Kulluğumuz padişaha ayan! Ucler, yediler, kırklar! Gulbangi Muhammedi, NUri Nebi, Keremi Ali Pirimiz, sultanımız Hacı Bektaşı Veli

diyerek savaşa başlamaları, bunun manidar bir ifadesidir

Hacı Bektaşı Veli'nin Malalat adlı Arapca bir eseri vardır Sonradan nefes adıyla yazılan ve ona nisbet edilen şiirler onun değildir

Buyurdu ki: Tarikatın, tasavvuf yolunun ilk makamı, bir alime can u gonulden bğlanıp, tovbe etmektir Tovbe, can u gonulden olan pişmanlıktır ve mutlaka yapılmalıdır Tovbe ederken gozyaşı dokmelidir Tovbeyi kabul edecek Allahu tealadır Tovbe ettikten sonra O'na tevekkul etmelidir İkinci makamı, talebe olmaktır Ucuncu makamı, mucahede, nefse zor gelen, nefsin istemediği şeyleri yapmaktır Dorduncu makamı, hocaya hizmettir Beşinci makamı, korkudur Altıncı makamı, umitli olmaktır Yedinci makamı, şevktir ve fakirliktir

Marifetin birinci makamı edep, ikinci makamı, korkudur Ucuncu makamı, az yemektir Dorduncu makamı, sabır ve kanattır Beşinci bakamı, utanmaktır Altıncı makamı, comertliktir Yedinci makamı, ilimdir Sekizinci makamı, marifettir Dokuzuncu makamı, kendi nefsini bilmektir

1338 senesinde vefat eden Hacı Bektaşı Veli'nin derslerini ve sohbetlerini takib ederek onun tarikatına bağlananlara, tasavvuftaki usUle uyularak Bektaşidenildi bu temiz, itikadları duzgun olan ve ibadetlerini yapan Bektaşiler zamanla azaldı Daha sonra yapılan bir takım değişiklikler sebebiyle, hakiki Bektaşilik unutuldu ve zamanımızdan yuz sene once ise hic kalmadı Herkes tarafından sevilen, hurmet ve itibar edilen bu isim, HurUfi denilen sapık kimseler tarafından da siper olarak kullanıldı İslamiyeti yıkmak icin kurulan bozuk yollardan biri olan HurUfiliğin kurucusu Fadlullah HurUfi, TimUr Han tarafından oldurulunce, dokuz yardımcısı kacarak Anadolu'ya geldiler Bunlardan AliyyulA'la ismindeki kimse, bir Bektaşi tekkesine geldi Cavidan adlı kitaplarını gizlice yaymaya, cahilleri aldatmaya başladı Hacı Bektaşı Veli'nin yolu budur dedi Halbuki Hacı Bektaşı Veli'nin yolundan ayrılmayan hakiki Bektaşiler, bunlardan tamamen ayrıldılar HurUfilik, haramlara helal, nefsin arzu ettiği kotu arzulara, serbesttir dediği icin, bozuk rUhlu insanlar arasında cabucak yayıldı Sozlerine Sırdeyip, cok gizli tutulmasını emrederlerdi Sırları yabancılara acanları oldurdukleri bile olurdu Sırları Cavidan kitabında a, c, v, z, gibi harflerle işaret edilmektedir HurUfiler, Bektaşilik ismini kendilerine perde yaparak, bu perde arkasında calışmışlardır

Hacı Bektaşı Veli'nin şiilikle ilgisi bulunduğunu soyleyenler yanında, bazıları da onun sapık Baba ResUl'un halifesi olduğunu, namaz kılmadığını ve şeriata aldırmadığını kaydetmektedirler Oysa Makalat'ın asıl nushaları tetkik edildiğinde, onun; İslam dinine sıkı sıkıya ve sağlam bir şekilde bağlı, İslamiyete uymayan davranışlara şiddetle karşı cıkan mubarek bir veli olduğu anlaşılmaktadır

Diğer taraftan Hacı Bektaşı Veli devrine en yakın zamanda yazılmış olan Tiryaku'lMuhibbin'de Vasıti onun Ahmedi Yesevi'ye mensUb olduğunu zikretmekte ve şu silsileyi vermektedir:

EsSeyyid Bektaş elHorasani, Ahmedi Yesevi, Abdulhalık Goncduvani, YUsufı Hemedani, EbU Ali Farmedi, Ebu'lHasan Harkani, Abdulkasım Gurgani, EbU Osman Mağribi ve Cuneydi Mağdadi yolu ile hazreti Ali'ye ulaşmaktadır

BİR DERGAH İSTIYORUZ

Hacı Bektaşı Veli, her gun gelip, şimdiki dergahının bulunduğu yere otururdu Onu sevenler; Galiba Hacı Bektaşı Veli hazretleri burada bir dergah bina edilmesini istiyor, o yuzden gelip buraya oturuyordediler Daha sonra Hacı Bektaşı Veli'nin hizmetini goren Sarı İsmail'e, Hacı Bektaş'ı sevenlerden biri, buraya bir dergah yaptırmaya niyet ettiğini soyledi Sarı İsmail de, gelip durumu hocasına arz etti Hacı Bektaşı Veli; Ona soyle Bir usta getirsin Biz istediğimiz buyuklukte bir daire cizelim Ayrıca yeteri kadar taş getirtip, yonttursun, hazır etsindedi

Sarı İsmail, bu durumu o şahsa bildirince, cok sevindi ve hemen bir mimar getirdi Hacı Bektaşı Veli de kalkıp, mubarek eliyle şimdiki dergahın bulunduğu yeri cizdi O mimar da, dergahın inşası icin yetecek kadar taş getirtip, yontturdu Taşların yontulma işinin bittiği gecenin sabahı, herkes, dergahın yapılmış olduğunu gordu Dergahı yaptıracak kimse, derhal Sarı İsmail'in yanına gelip; Ben bu binanın yaptırılması icin usta getirdim, taş getirdimv e yaptırma sevabına kavuşmak istedim Fakat her kimse bir gecede yaptırmışdiyerek uzuntulerini belirtti Sarı İsmail, durumu derhal hocası Hacı Bektaşı Veli'ye bildirdi Bunun uzerine Hacı Bektaşı Veli; Ey İsmail! O beni sevene soyle, bu dergahı zahirden birisi gelip yaptırmadı Allahu tealanın izni ile bir anda yapıldı Sevabı yine onun amel defterine yazılmıştırdedi İsmail durumu derhal o kimseye bildirdi O zat da Allahu tealaya şukur secdesi yaptı

1) Şakayıkı Nu'maniyye Zeyli (Mecdi Efendi); s44
2) Rehber Ansiklopedisi; c7, s8
3) Tam İlmihal Seadeti Ebediyye; (49 Baskı) s1080
4) Makalat, Suleymaniye Kutuphanesi, Denizli Kısmı, No: 1314)
5) TiryakulMuhibbin; s47
6) TıbyanulVesail; c1, s129
7) KaşifulEsrar; s3
8) İslam Alimleri Ansiklopedisi; c10, s129
9) Sefinetu'lEvliya; c1, s395
10) Makalat E Coşan
 
Geri
Üst