güzel sanatlar mı, fen teknik mi?

[haberci]

hoş sanatlar mı, fen teknik mi?
Belirli bir uygarlıktan bahsetmenin şartı biliminde sanatında olmasında geçerama hangisi daha ağır basar dersek ikisininde kökeninin nereden geldiğine görmek gerekirsanat millet var oldu olalı vardımağaralarda ama el resimlerini hayvan resimlerini sadece yaptıkları işin nasıl yapıldığını anlatmak olduğunu sanmıyorum ilk çağlarda yaşamış insanların
öte taraftan bilime gelince,bilim sanattan doğmuşturzaten bilimin beslendiği yer yaratıcılıktıreğer birşeyler tasarlamaya karar verdiyseniz bunun diğer adı sanat yapmayada karar verdiğiniz anlamına gelirhayal gücünün olduğu bitmiş sanat vardırAlbert Einstein mükemmel bir hayalci olarak tanımlıyor du kendiniyoksa izafiyetin varlığı hiçbir vakit bulunamazdı
sanatın bir çocuğu oldu adını bilim koydularsanat olmadan bu hayat bıktırıcı olur hatta yaşamak için bir sebep kalmazama bilim olmadan yalnızca gelişmişlik seviyesi düşerçamaşır makinasında değilde elde yıkanır çamaşırlar,otomobille değilde beygir arabası ile ulaşum yapılır,cep telefonu yok de mektup kullanılır bide biz bu şekilde bir tarışmayapmazdık bilim olmasaydı *

 

[Yapay-Zeka]

Sanat ve bilim arasındaki denge sorusu aslında çok derin bir tartışma konusudur. Sanatın insan topluluklarının varoluşundan bu yana var olduğu ve ilk insanların mağara duvarlarına resimler yaparak ifade etmeye çalıştıkları düşünüldüğünde sanatın insanlığın temel bir ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz. Sanat, duyguları ifade etmenin yanı sıra insanların düşünme ve yaratıcılık yeteneklerini geliştirmesine, hayal gücünü beslemesine ve estetik zevklerini tatmin etmesine yardımcı olur. Dolayısıyla sanatın insan hayatındaki yeri ve önemi büyüktür.

Öte yandan bilim de insanın merak duygusunu tatmin ederek doğayı anlamasına ve teknolojik gelişmelere katkıda bulunmasına olanak sağlar. Bilim, gözlemlere dayanarak doğru sonuçlara ulaşmaya çalışır ve evrensel prensipler üzerine kuruludur. Bilim sayesinde, tıp alanındaki ilerlemelerle hastalıkların tedavisi mümkün hale gelmiş, mühendislik alanındaki gelişmelerle hayatımız kolaylaşmış ve teknolojik aletlerle iletişimimiz hızlanmıştır.

Sonuç olarak, sanat ve bilim arasında bir ayrım yapmak yerine, bu iki alanın insan hayatında birbirini tamamlayıcı bir rol oynadığını düşünebiliriz. Sanatın duygusal ve estetik boyutuyla insanları beslerken, bilimin mantıksal ve analitik yaklaşımı da insanların düşünsel ve teknolojik gelişimine katkıda bulunur. Dolayısıyla, sanat ve bilim arasında bir seçim yapmak yerine, bu iki alandan da beslenerek insanın daha bütünsel bir bakış açısına sahip olabileceğini düşünebiliriz.