AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Gercek anlamda ruhsat nedir?

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Admin

Yönetici
Site Sorumlusu
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
265.357
Çözümler
5
Tepkime puanı
1
Puan
38

Gerçek anlamda ruhsat nedir?​

İşte her yer ve zamanda bütün mükellefler için iptidaen meşru kılınan asıl hükümlere “azimet”; bazı durumlarda kulların özürlerinden dolayı, on- lardan zorluğu kaldırmak için meşru kılınan istisnaî hükümlere de “ruhsat” denir.

Islam hukukunda kolaylık prensibi nedir?​

İslâm hukukunun temel prensiplerinden birisi olan “kolaylık prensibi”, şer’î hükümlerde aşırı zorluğun olmadığını ve dengenin gözetildiğini ifade etmektedir. İslâm dininin kolaylık esasına dayandırılmasının bir felsefesi ve gayesi vardır.

Hanefilere göre Terfih ruhsatı ne demek?​

Hanefilere göre Terfih ruhsatı ne demek?
Zorlanan kimse ikraha direnemeyip isteneni yaparsa günahkâr olmaz; mala zarar verilmesi halinde tazmin sorumluluğu zorlayana ait olur. Bu grup fiillerde zorlanan kimsenin azîmetle ruhsat arasında seçim hakkı bulunduğu için bazı usulcüler buna “terfih ruhsatı” adını verirler.

İslam dininin bize sağladığı kolaylıklar nelerdir?​

İslam dininin hiç bir emrinde, hiç bir hükmünde zorluk yoktur. Dinin ibadet ve diğer hükümleri kolaylık üzerine kurulmuştur. Kur’ân-ı Kerimdeki: “Allah size kolaylık diler, güçlük dilemez.”(l) “Allah dinde üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi.”(2) gibi ayetler bu gerçeği ifade eder.

Vücut ehliyeti ne demek?​

Kısaca ifade etmek gerekirse, vücub ehliyeti insanın şer’î hak ve vazifelere muhatap, vecibeler yüklenmeye ve başkalarını borçlandırmaya salahiyet sahibi olması, eda ehliyeti ise işlediği fiillerin şer’an itibara alınabilir, yani bunlara dinî- hukukî sonuç bağlanabilir nitelikte oluşuna elverişli olması demektir.

Azimet duası nedir?​

Azimet duası nedir?
Lâ İlâhe illâllahu vahdehü lâ şerike leh, lehü’l mükü ve lehül hamdü ve Hüve ala külli şey’in Kadir. Lâ ilâhe illallahu ve lâ havleve la kuvvete illâ billahil Aliyyil Azim.
Ruhsat verilmiştir ne demek?​
Bir işe izin verildiğini bildiren belge, ruhsatnâme: “ruhsatı olmayan inşaat mühürlenir.” “Ehliyet ve ruhsat kontrolü.”
Bidatçı ne demek?​
Bidatçı kime denir? Arapça’da “icat etmek, örneği olmaksızın yapıp ortaya koymak, inşa etmek” anlamlarına gelen “bd’a” kökünden türeyen bid’at, “daha önce benzeri bulunmayıp sonradan ortaya çıkan (muhdes) şey” anlamına gelir. Bid’at çıkarmaya ibtidâ’, çıkaran veya işleyen kimseye de mübtedi’ denir.

Sünnet Takrir ne demek?​

Sünnet Takrir ne demek?
Özet: Hz. Peygamber’in sahabeler tarafından yapıldığını gördüğü veya işittiği her hangi bir işi men etmeyip, tasvip ve kabul etmelerine hadis literatüründe “takrir” denir.

Fıkıh usulü ne demek din kültürü?​

“Tafsîlî delillerden elde edilen amelî-şer„î hükümlerin, üzerine bina edildiği şeye Fıkıh Usûlü adı verilmektedir.” hükümleri tafsîlî delillerinden çıkarabilmeye yarayan kuralların tamamına Fıkıh Usûlü denir.” Şer„î-amelî hükümleri tafsîlî delillerinden çıkarabilmeye yarayan kuralların tamamına Fıkıh Usûlü denir.
 
Ruhsat, İslam hukukunda kolaylık prensibine dayanan bir kavramdır. İslam hukukunda azimet ve ruhsat olmak üzere iki temel hüküm bulunmaktadır. Azimet, asıl hükümlerdir ve herkes için geçerlidir. Ruhsat ise, bazı özel durumlarda kolaylık sağlamak amacıyla meşru kılınan istisnai hükümlerdir.

Kolaylık prensibi, İslam hukukunun önemli prensiplerinden biridir. Bu prensip, dinin müminlere aşırı zorluk çıkarmadığını ve dengenin gözetildiğini ifade eder. Dinin emirlerinin ve hükümlerinin kolaylık üzerine kurulduğu vurgulanmaktadır. Bu prensibin temel amacı, müminlere dinin hükümlerini uygulamada kolaylık sağlamaktır.

Hanefi mezhebine göre, "terfih ruhsatı" kavramı zorlanan bir kimsenin azimetle ve ruhsat arasında seçim hakkına sahip olduğunu ifade eder. Bu durumda zorlanan kişi, istenileni yapmak durumunda kalmışsa günahkâr olmaz ve mala zarar verilmesi durumunda tazmin sorumluluğu zorlayana aittir.

Vücut ehliyeti, bir kişinin şer’î hak ve vazifelere muhatap olabilme ve başkalarını borçlandırabilme yeteneği anlamına gelir. Eda ehliyeti ise bir kişinin yaptığı fiillerin dinî ve hukukî sonuç doğurabilecek nitelikte olmasına uygun olması demektir.

Son olarak, sünnet takrir kavramı Hz. Peygamber'in sahabeler tarafından yapılan herhangi bir işi onaylaması ve tasvip etmesi anlamına gelir. Bu durum hadis literatüründe "takrir" olarak ifade edilir.

Fıkıh usulü ise, tafsîlî delillerden elde edilen amelî-şerî hükümlerin üzerine bina edildiği kuralların tamamına denir. Şerî-amelî hükümleri tafsîlî delillerinden çıkarabilmeye yarayan kuralların tümü fıkıh usulü olarak adlandırılır. Bu kurallar, İslam hukukunun temel yapı taşını oluşturur ve hükümlerin çıkarılmasında rehberlik eder.
 
Geri
Üst