SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
Gazeteciler Günü İle İlgili Şiirler
Gazeteciler Günüyle İlgili Şiirler
Gazeteciler Günü Konulu Şiirler
Aman Gazeteci Gel Bizim Köye
Aman gazeteci gel bizim köye
Bizden olan türlü halleri de yaz
Yalnız saçlıyı başlıyı değil,
Uyuzu, koturu, kelleri de yaz.
Tütmez oldu köyümüzün bacası
Ne gündüzü belli ne de gecesi
Dokuz yıldır Alamanya'da kocası
Çoluklu çocuklu dulları da yaz.
Zannetme ki bütün millet bütündür
Bilmez misin bir tarafı yetimdir
Senin için şark hizmeti çetindir
Uzaktan görünen illeri de yaz.
Vallahi doğuda yaşamak hata
Bir köyde bir ağa biniyor ata
Bir baş kırar on bin verir avukata
İfadeden aciz dilleri de yaz.
Benim neme lazım koskoca ırmak
Çünkü taksimimde var susuz durmak
Senin bahsettiğin ojeli parmak
İçi nasırlanmış elleri de yaz.
Bir de tennezzül et bizim köyde yat
Gel sor soruştur, derdimiz kat kat
Taş koyulmamış Kars'a bir göz at
Ardahan'a gitmez yolları da yaz.
Reyhani'yim ne karalı yazım var.
Ben insanım bir çok şeyde arzum var.
Ne yazık ki kırılmış bir sazım var
Üstünde yaşlanmış telleri de yaz.
Aşık Yaşar Reyhani
Bir Gazeteci Aranıyor
Hayatını ve yüreğini bu yola adamış nice ölümsüz gazetecilere saygı ve sevgilerimle
Bir hayat sayfası bu
Yorgun çürümüş yalanlardan
Suya yazılmış yazılardan
Üzerindeki yıllanmış tozlardan
Ve gündelik yaz- bozlardan
Üç günlük aşklar
Keyifli mekanlar
Yemek tarifleri
Gece kulüpleri
Ziyafetler
Kıyafetler
Rezaletler
Ve en acısı
Faili meçhul cinayetler
Katil kim
Suçlu kim
Günahkar kim
Yok mu bu izi sürecek bir yürek
Kalemler mi kırıldı
Canlar mı bu kadar ürkek
Ne hayattan
Ne sanattan bir haber
Varsa yoksa bir magazin -bir spor
Aşkta ve sporda sadece skor
Siyaset kapalı kapılar ardında
Ötesini ne sen söyle
Ne de bana sor.
İsyanım bir çığlık gibi duruyor yüreğimde
Ve gittikçe büyüyor
Ekmekler bile küçüldü-insancıklar gibi
Çocuklar uçurumun eşiğinde
Kapkaç yaşıyor
Ve hayat
Bizimle son dansını ediyor
Gel gör ki
İpi kopmuş çivisi çıkmış bu dünyada
Hala herkes bambaşka bir rüyada
Nerede
Bu kırık dökük
Bu rezil bu boynu bükük
Bu umut düğmeleri sökük
Hayatı tamir edecek bir tamirci
Nerede
İnsanlığa
Yaşam sevinci
Verecek bir gazeteci
İşte bütün yürekler sokaklarda
Çığlık çığlığa haykırıyor
İnsanlık adına
Yarınlar adına
Doğmamış çocuklar aşkına
Böyle
Yüzlere
Binlerce
On binlerce gazeteci aranıyor.
Ahmet Selçuk İlhan
Gazeteci Mehmet Amca
Divriğinin maskotuydu
Gazeteci Mehmet Amca
Öldüğünüz söyleseler de
Hayatta değil deseler de
O ölmedi yaşıyor hala
Çocukluğumdan kalan anılarda.
Küçükken sorardı bana
Belki başkalarına da.
Odurlular mı kuvvetli,
Erşinliler mi? diye.
Odurlular kuvvetli olsa
Ya da Erşinliler kime ne? !
Ben söylesem de birini
Çocuk aklımla.
Aslında maksadı
Dostluk kurmaktı benimle
Zaman geçtikçe beynimde
Aklımda yer edindi, büyüdü
Akıllıydı, insanperestti, hoş görülüydü
Kalbimce Divriğinin büyüğüydü.
Okuturdu oğlu Tahsini gurbet ellerde
Yetişsin memlekete faydalı olsun diye
Memleket severdi, yurtseverdi.
Atatürke en büyük insan derdi
Tren tehir yapar
Ya da kardan selden
Kapanırsa yollar
İki gün sonra gelirdi gazeteler
Tasnif eder, saklardı.
Bir Hürriyet, bir Cumhuriyet
Yeni Ortam sonraları Vatan
Onun bizde çok emeği vardı.
Büyüdükçe biz
Yeni gazeteler çıktı
Bir de boyalı basın
Tarkanı takip ettim günlerce
Kara Oğlanı
Ara sıra aldımsa da Tekis Tokus
Sinema yanında satardı
Onları çocuklar ucuz ucuz.
Anarşist diye boy boy basılırdı
Denizlerin, Mahirlerin resimleri
'Oğlum etraf çok karışık' derdi
Daima nasihat verirdi.
Biraz büyüyünce
Halkın Sesi alırdım.
Karakol almazsa
Bayiden toplamazsa
Sonraları Aydınlık oldu
Evimize giren.
Her seferinde güler yüzlü
Saygılı derinden.
Küçükken
Küçükken odamda
Gizli gizli kısa dalgadan
Dinlerdim Bizim Radyoyu, Tiranı
Moskovayı, Sofyayı,
Pekini, Londrayı
Hatta Amerikanın Sesi'ni
Dinler, öğrenir, tartardım aklımda
Doğru habere varmak için.
Gerçeği yakalamak için.
Ama hiç bir radyo çalmazdı
Bayrak Radyosuyla
Bizim Radyonun çaldığı
Şarkıların, türkülerin tekini.
Olsa da Ankara, Erzurum, Çukurova.
Tek kanaldı radyolar
Gerçi çoğaldı ama şimdi
Yine de cılız duyuluyor
Emeğin, emekçinin sesi.
Geliyorsa da şıngırtısı
Çekiyorsa da tıngırtısı
Çoğu Markın, Doların paranın hışırtısı
Trenden sonra
Beklerdik gazeteleri
Posta arabacısı Getirirdi
At arabasıyla
Bir de uzun kulaklı köpeğiyle
Teslim ederdi Mehmet Amcaya..
Kıbrıs Savaşının
Birkaç sene sonrasında
Tanıdık kasabada
İki saat yayın yapan
Siyah beyaz televizyonu.
Dinlettiler Dalası, Ceyyarı
Onun da geldi sonu.
Gazetelerin kokusu bir başka
Bir başka haberi elle tutmak
Tutup şöyle bir
Evire çevire
Yeniden yeniden okumak
Çok çabaladılar ama
Ayıramadılar gazetelerden
Bir de okuyuculardan Onu
Haber alma her insanın
En doğal hakkı
Ama alabilirsen.
Zor şey yaşamak
İnsanca yaşayabilirsen
Yaşıyorsa Gazeteci Mehmet Amca
Bu hakkın güvencede yıllarca.
Ölmedin sen.
Çok yaşa!
Mehmet Amca.
İsmail Aydoğmuş
Gazeteciler Marşı
Vatanın en bilinçli, aydın habercisiyiz,
Yurttaşların gözüyüz, kulağıyız, sesiyiz;
İlkeli ve tarafsız, bağımsız kitlesiyiz
Cumhuriyetimizin, sarsılmaz bekçisiyiz.
10 Ocaktır bizlerin, en coşkulu günümüz,
Çünkü bugün tanındı, sosyal özgürlüğümüz.
Halka sorumluluğu, en önlerde tutarız,
Doğru haberciliğe, yürekten can atarız;
Sıcak, soğuk bilmeyiz; her ortamda yaşarız
Afet,savaş demeyiz; her göreve koşarız..
10 Ocaktır bizlerin, en coşkulu günümüz,
Çünkü bugün tanındı, sosyal özgürlüğümüz.
Gazetecilik
Gazetecilik, yürek ister
Objektif olmayı gerektirir
Gazetecilik fedakarlık ister
İnançla, azimle çalışmayı gerektirir.
Gazetecilik, apayrı bir meslektir
Avantaj ve dezavantajları vardır
Hem para hem itibar kazandırır
Bazen her ikisini de bazen de hayatı kaybettirir
Gazetecilik, faydalı kullanılmalıdır
Yoksa toplumsal boyutta derin yaralara yol açar.
Hakan Kul
Gazetecinin Yüreği
Evet
Güzel günlerdi
Yüreğimizi bülten masalarında paylaştığımız...
Yaşamak adına verdiğimiz kavgada
Haberci kaygılarıyla örüp dünyamızı
Memleketti ağladığımız kendi acılarımızdan öte
Bazen kızarak
Bazen sabırla ve umutla
Koparmadan gülleri
Kimsenin yarasına tuz basmadan
Karşılıksız fedakarlıklarla
Birbirimizi omuzladığımız
Zor günlerdi
Güzel günlerdi arkadaşım
Yüreğimizi bülten masalarında paylaştığımız...
Bahadır Erdem Bülbül
Minik Gazeteci
1/:
Minik minik elleri,
Dalar siyah mürekkebe.
Minik gazeteci sayfayı bağlar...
Havada uçuşur bütün haberler:
Ankara'da acı bir trafik kazası,
Maraş'ta zor söndürülen bir yangın,
Sel almış yine Çarşamba'yı
Muş'a gidenlerden hiç biri dönmemiş.
.................
Küçük gazeteci yüreğine taş bağlar.
Minik gözleri dalar kara haberlere
Yufka yürekli gazeteci ağlar.
Minik minik elleri,
Dalar siyah mürekkebe.
Minik gazeteci sayfayı bağlar...
2/:
Hayat erken başlar burada,
Hatta hiç durmaz hayat
Su gibi, sel gibi akar...
Kamerayı sırtlanıp ağır bir çuval gibi.
Minik gazeteci haber peşine düşer.
Gece gündüz fark etmez.
Ha yaz olmuş ha da kış.
Minik ayaklar hiç bir zaman yorulmaz.
Yol verir ona dağlar.
Minik minik elleri,
Dalar siyah mürekkebe.
Minik gazeteci sayfayı bağlar...
Ahmet Yozgat
Gazeteciler Günüyle İlgili Şiirler
Gazeteciler Günü Konulu Şiirler
Aman Gazeteci Gel Bizim Köye
Aman gazeteci gel bizim köye
Bizden olan türlü halleri de yaz
Yalnız saçlıyı başlıyı değil,
Uyuzu, koturu, kelleri de yaz.
Tütmez oldu köyümüzün bacası
Ne gündüzü belli ne de gecesi
Dokuz yıldır Alamanya'da kocası
Çoluklu çocuklu dulları da yaz.
Zannetme ki bütün millet bütündür
Bilmez misin bir tarafı yetimdir
Senin için şark hizmeti çetindir
Uzaktan görünen illeri de yaz.
Vallahi doğuda yaşamak hata
Bir köyde bir ağa biniyor ata
Bir baş kırar on bin verir avukata
İfadeden aciz dilleri de yaz.
Benim neme lazım koskoca ırmak
Çünkü taksimimde var susuz durmak
Senin bahsettiğin ojeli parmak
İçi nasırlanmış elleri de yaz.
Bir de tennezzül et bizim köyde yat
Gel sor soruştur, derdimiz kat kat
Taş koyulmamış Kars'a bir göz at
Ardahan'a gitmez yolları da yaz.
Reyhani'yim ne karalı yazım var.
Ben insanım bir çok şeyde arzum var.
Ne yazık ki kırılmış bir sazım var
Üstünde yaşlanmış telleri de yaz.
Aşık Yaşar Reyhani
Bir Gazeteci Aranıyor
Hayatını ve yüreğini bu yola adamış nice ölümsüz gazetecilere saygı ve sevgilerimle
Bir hayat sayfası bu
Yorgun çürümüş yalanlardan
Suya yazılmış yazılardan
Üzerindeki yıllanmış tozlardan
Ve gündelik yaz- bozlardan
Üç günlük aşklar
Keyifli mekanlar
Yemek tarifleri
Gece kulüpleri
Ziyafetler
Kıyafetler
Rezaletler
Ve en acısı
Faili meçhul cinayetler
Katil kim
Suçlu kim
Günahkar kim
Yok mu bu izi sürecek bir yürek
Kalemler mi kırıldı
Canlar mı bu kadar ürkek
Ne hayattan
Ne sanattan bir haber
Varsa yoksa bir magazin -bir spor
Aşkta ve sporda sadece skor
Siyaset kapalı kapılar ardında
Ötesini ne sen söyle
Ne de bana sor.
İsyanım bir çığlık gibi duruyor yüreğimde
Ve gittikçe büyüyor
Ekmekler bile küçüldü-insancıklar gibi
Çocuklar uçurumun eşiğinde
Kapkaç yaşıyor
Ve hayat
Bizimle son dansını ediyor
Gel gör ki
İpi kopmuş çivisi çıkmış bu dünyada
Hala herkes bambaşka bir rüyada
Nerede
Bu kırık dökük
Bu rezil bu boynu bükük
Bu umut düğmeleri sökük
Hayatı tamir edecek bir tamirci
Nerede
İnsanlığa
Yaşam sevinci
Verecek bir gazeteci
İşte bütün yürekler sokaklarda
Çığlık çığlığa haykırıyor
İnsanlık adına
Yarınlar adına
Doğmamış çocuklar aşkına
Böyle
Yüzlere
Binlerce
On binlerce gazeteci aranıyor.
Ahmet Selçuk İlhan
Gazeteci Mehmet Amca
Divriğinin maskotuydu
Gazeteci Mehmet Amca
Öldüğünüz söyleseler de
Hayatta değil deseler de
O ölmedi yaşıyor hala
Çocukluğumdan kalan anılarda.
Küçükken sorardı bana
Belki başkalarına da.
Odurlular mı kuvvetli,
Erşinliler mi? diye.
Odurlular kuvvetli olsa
Ya da Erşinliler kime ne? !
Ben söylesem de birini
Çocuk aklımla.
Aslında maksadı
Dostluk kurmaktı benimle
Zaman geçtikçe beynimde
Aklımda yer edindi, büyüdü
Akıllıydı, insanperestti, hoş görülüydü
Kalbimce Divriğinin büyüğüydü.
Okuturdu oğlu Tahsini gurbet ellerde
Yetişsin memlekete faydalı olsun diye
Memleket severdi, yurtseverdi.
Atatürke en büyük insan derdi
Tren tehir yapar
Ya da kardan selden
Kapanırsa yollar
İki gün sonra gelirdi gazeteler
Tasnif eder, saklardı.
Bir Hürriyet, bir Cumhuriyet
Yeni Ortam sonraları Vatan
Onun bizde çok emeği vardı.
Büyüdükçe biz
Yeni gazeteler çıktı
Bir de boyalı basın
Tarkanı takip ettim günlerce
Kara Oğlanı
Ara sıra aldımsa da Tekis Tokus
Sinema yanında satardı
Onları çocuklar ucuz ucuz.
Anarşist diye boy boy basılırdı
Denizlerin, Mahirlerin resimleri
'Oğlum etraf çok karışık' derdi
Daima nasihat verirdi.
Biraz büyüyünce
Halkın Sesi alırdım.
Karakol almazsa
Bayiden toplamazsa
Sonraları Aydınlık oldu
Evimize giren.
Her seferinde güler yüzlü
Saygılı derinden.
Küçükken
Küçükken odamda
Gizli gizli kısa dalgadan
Dinlerdim Bizim Radyoyu, Tiranı
Moskovayı, Sofyayı,
Pekini, Londrayı
Hatta Amerikanın Sesi'ni
Dinler, öğrenir, tartardım aklımda
Doğru habere varmak için.
Gerçeği yakalamak için.
Ama hiç bir radyo çalmazdı
Bayrak Radyosuyla
Bizim Radyonun çaldığı
Şarkıların, türkülerin tekini.
Olsa da Ankara, Erzurum, Çukurova.
Tek kanaldı radyolar
Gerçi çoğaldı ama şimdi
Yine de cılız duyuluyor
Emeğin, emekçinin sesi.
Geliyorsa da şıngırtısı
Çekiyorsa da tıngırtısı
Çoğu Markın, Doların paranın hışırtısı
Trenden sonra
Beklerdik gazeteleri
Posta arabacısı Getirirdi
At arabasıyla
Bir de uzun kulaklı köpeğiyle
Teslim ederdi Mehmet Amcaya..
Kıbrıs Savaşının
Birkaç sene sonrasında
Tanıdık kasabada
İki saat yayın yapan
Siyah beyaz televizyonu.
Dinlettiler Dalası, Ceyyarı
Onun da geldi sonu.
Gazetelerin kokusu bir başka
Bir başka haberi elle tutmak
Tutup şöyle bir
Evire çevire
Yeniden yeniden okumak
Çok çabaladılar ama
Ayıramadılar gazetelerden
Bir de okuyuculardan Onu
Haber alma her insanın
En doğal hakkı
Ama alabilirsen.
Zor şey yaşamak
İnsanca yaşayabilirsen
Yaşıyorsa Gazeteci Mehmet Amca
Bu hakkın güvencede yıllarca.
Ölmedin sen.
Çok yaşa!
Mehmet Amca.
İsmail Aydoğmuş
Gazeteciler Marşı
Vatanın en bilinçli, aydın habercisiyiz,
Yurttaşların gözüyüz, kulağıyız, sesiyiz;
İlkeli ve tarafsız, bağımsız kitlesiyiz
Cumhuriyetimizin, sarsılmaz bekçisiyiz.
10 Ocaktır bizlerin, en coşkulu günümüz,
Çünkü bugün tanındı, sosyal özgürlüğümüz.
Halka sorumluluğu, en önlerde tutarız,
Doğru haberciliğe, yürekten can atarız;
Sıcak, soğuk bilmeyiz; her ortamda yaşarız
Afet,savaş demeyiz; her göreve koşarız..
10 Ocaktır bizlerin, en coşkulu günümüz,
Çünkü bugün tanındı, sosyal özgürlüğümüz.
Gazetecilik
Gazetecilik, yürek ister
Objektif olmayı gerektirir
Gazetecilik fedakarlık ister
İnançla, azimle çalışmayı gerektirir.
Gazetecilik, apayrı bir meslektir
Avantaj ve dezavantajları vardır
Hem para hem itibar kazandırır
Bazen her ikisini de bazen de hayatı kaybettirir
Gazetecilik, faydalı kullanılmalıdır
Yoksa toplumsal boyutta derin yaralara yol açar.
Hakan Kul
Gazetecinin Yüreği
Evet
Güzel günlerdi
Yüreğimizi bülten masalarında paylaştığımız...
Yaşamak adına verdiğimiz kavgada
Haberci kaygılarıyla örüp dünyamızı
Memleketti ağladığımız kendi acılarımızdan öte
Bazen kızarak
Bazen sabırla ve umutla
Koparmadan gülleri
Kimsenin yarasına tuz basmadan
Karşılıksız fedakarlıklarla
Birbirimizi omuzladığımız
Zor günlerdi
Güzel günlerdi arkadaşım
Yüreğimizi bülten masalarında paylaştığımız...
Bahadır Erdem Bülbül
Minik Gazeteci
1/:
Minik minik elleri,
Dalar siyah mürekkebe.
Minik gazeteci sayfayı bağlar...
Havada uçuşur bütün haberler:
Ankara'da acı bir trafik kazası,
Maraş'ta zor söndürülen bir yangın,
Sel almış yine Çarşamba'yı
Muş'a gidenlerden hiç biri dönmemiş.
.................
Küçük gazeteci yüreğine taş bağlar.
Minik gözleri dalar kara haberlere
Yufka yürekli gazeteci ağlar.
Minik minik elleri,
Dalar siyah mürekkebe.
Minik gazeteci sayfayı bağlar...
2/:
Hayat erken başlar burada,
Hatta hiç durmaz hayat
Su gibi, sel gibi akar...
Kamerayı sırtlanıp ağır bir çuval gibi.
Minik gazeteci haber peşine düşer.
Gece gündüz fark etmez.
Ha yaz olmuş ha da kış.
Minik ayaklar hiç bir zaman yorulmaz.
Yol verir ona dağlar.
Minik minik elleri,
Dalar siyah mürekkebe.
Minik gazeteci sayfayı bağlar...
Ahmet Yozgat