SoruCevap
Yeni Üye
- Katılım
- 17 Ocak 2024
- Mesajlar
- 350.999
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 17
- Puan
- 308
- Yaş
- 36
Fatıma Binti Hattab (ra) kimdir
Fatıma Binti Hattab (ra) hayatı
Hanım Sahabeler Fatıma Binti Hattab (ra)
Fatıma Binti Hattab radıyallahu anha kocası ile birlikte İslam’la şereflenen ilk muslumanlardan
İmandaki kararlı duruşu, sabır ve sebatıyla kardeşi Omer’in İslam’a gelmesine vesile olan bir iman eri Kocası Said bin Zeyd (ra) hayatta iken Cennetle mujdelenen bahtiyarlardan
Karıkoca olarak ikisi birlikte Allah ve RasUlu yoluna baş koymuş samimi, fedakar bir hanım sahabi Umeyme onun lakıbıdır
O Mekke’de doğdu Kureyş’in MahzUmi koluna mensuptu Soy sop bakımından seckin bir kabilesi vardı Babası Hattab İbni Nufeyl, annesi, Hanteme binti Haşim’dir Hattab’ın evinde buyuyen Fatıma olgun yaşa gelince akrabalarından, amcası Amr bin Nufeyl’in oğlu Said İbni Zeyd ile evlendi
Sevgi ve hurmete dayalı, karşılıklı anlayış icerisinde bir hayat surmekteydiler Yeni din ve son peygamberin geldiği haberleri onlara da ulaşmıştı Kocası Said İbni Zeyd Mekke’de meşhur kılıc ustası Habbab İbni Eret ile samimi arkadaştı Onun yanına sık sık gider gelirdi Yeni din ve son peygambere dair ondan bilgiler almıştı Putlara tapmanın akıllı bir iş olmadığını oğrenmişti Birgun Habbab (ra) arkadaşı Said’i bu konuda ikna etmiş ve Allah RasUlu ile buluşturarak onun İslam’la şereflenmesine vesile olmuştu
Fatıma binti Hattab da kocası Said İbni Zeyd’in nasihatlarıyla yeni dini ve son peygamberi oğrenmiş, hic tereddut gostermeden İslam’a teslim olmuştu Evleri İslam’ın nuruyla dolmuş, huzur ve mutlulukları kat kat artmıştı Karı koca birlikte hareket ederek Allah’a ibadet ediyorlardı Habbab (ra) hergun evlerine geliyor onlara Kur’an oğretiyordu Kalblerindeki iman ağacının gelişmesi icin onlara yeni gelen ayetleri okuyor ve İslam’ı anlatıyordu Sevgili Peygamberimizin ahlaki guzelliklerini ve vasıflarını naklediyordu
Hz Fatıma ile kocası Said (ra) Allah ve RasUlu yoluna baş koymuş birer fedai olmuşlardı Ancak musluman olduklarını gizli tutuyorlardı Zira Omer’in şerrinden cekiniyorlardı Hz Fatıma’nın kardeşi olan Omer, Kureyş’in en cesur, sert ve korkusuz adamıydı Kibir ve gururundan kabına sığmaz, guclu kuvvetli biriydi Mekke’de herkes ondan korkardı Kılıcı keskindi Kureyşli muşrikler onu Peygamberimizin amansız duşmanı olarak saflarında tutmağa calışıyorlardı Kızkardeşi ve eniştesinin musluman olduğundan haberi yoktu
İslam gun gectikce yayılıyordu Birer ikişer musluman olanların haberiyle Mekke sokakları cınlıyordu Azgın muşrikler kimsesiz gariblere ve kolelere akıl almaz işkenceler yapıyordu Bu zalimane hareketleriyle İslam’ın yayılmasını onlemek istiyorlardı Fakat kimseyi de geri donduremiyorlardı Her biri birer iman kalesi olan ashabı kiram, kızgın kumlar ustunde kor parcası kayaların vucutlarını dağlamasına bile aldırış etmiyor, Allah ve RasUlunden asla vazgecmiyorlardı
Gun gectikce iman nuru yeni gonullere giriyor, İslam yeni gonuller fethediyordu Muslumanların sayısının artması ise muşrikleri cileden cıkartıyordu Buna bir care bulmak, İslam’ın onunu almak gayesiyle Kureyş’in ileri gelenleri DarUnnedve’de toplandı Omer de oradaydı Konuşmalar neticesinde azgın muşrikler Sevgili Peygamberimizin vucudunu ortadan kaldırmağa karar vermişlerdi Bu işi gercekleştiren kimseye de buyuk vaadlerde bulunmuşlardı
Gozleri, ofkeden kıpkızıl kesilen Omer ayağa kalktı ve bu vazifeyi uzerine aldı Derhal oradan ayrılıp evine geldi Kılıcını kuşandı ve vakit kaybetmeden dışarı cıktı
Kin, kibir ve ofkesinden adeta yeri delercesine attığı sert adımlarla yurumeğe başladı Hz Muhammed (sa)’in Erkam’ın evinde olduğunu oğrendi O tarafa yonelmişken karşısına Nuaym cıktı ve kızkardeşi ile eniştesinin musluman olduğunu soyledi Buna cok ofkelenen Omer once onları halletmek duşuncesiyle yolunu cevirdi Bu sırada eniştesi ile kızkardeşi Habbab (ra)’dan yeni gelen ayetleri oğreniyorlardı Dışardan Omer’in geldiğini gorunce okumalarını kestiler Habbab’ı ve okudukları ayetleri saklayarak evin kapısını actılar
Omer butun hiddetiyle iceriye girdi “İşitmiş olduğum ses ne idi? dedi ve ofke ile: “İkinizin de Muhammed’in dinine girdiği bana haber verildi diyerek eniştesinin uzerine yurudu Kızkardeşi araya girmeye calıştı Omer ikisini de kan revan icinde yere serdi
Artık olan olmuştu Gizledikleri imanı haykırma zamanı gelmişti Bir iman fedaisi olan Hz Fatıma (ranha) o gune kadar hic cesaret edemediği bir davranış sergiledi Karşısında herkesin titrediği korkusuz kahraman diye anılan Omer’e şoyle seslendi:
“Omer! Omer! Sen kadın dovmekten utanmıyor musun? Evet! Artık biz musluman olduk Allah’a ve ResUlune iman ettik Biz inanıyoruz ki, Allah’tan başka ilah yoktur Muhammed de Allah’ın ResUludur Artık ne istersen yap, donmeyiz diyerek kardeşi Omer’in kendine gelmesini sağladı
Hz Fatıma’nın bu kararlılığı Omer’i duşunmeye sevketti Kızkardeşinin bu cesareti onun kalbini yumuşattı ve: “Az once sizden işittiğim şeyi getirin Nedir onlar? Bir de ben bakayım dedi Hz Fatıma: “Senin ona bir şey yapmandan korkarız dedi Omer: “Korkmayın! dedi ve okuyup geri vereceğine dair ilahlarına yemin etti Bu durum Hz Fatıma’yı umitlendirdi Kardeşinin musluman olacağını umdu Derhal okudukları Kur’an sahifelerini getirdi Taha SUresinin ilk ayetlerini okumaya calıştı Bu ilahi kelam’ın yuceliğine ve manasının derinliklerine daldı Yuzunde hidayet nurları parlamağa başladı “Bu ne şerefli, ne yuce soz! dedi Okuduğu ayetlerin meali şoyle idi:
“Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla Ta ha, (Ey resUlum!) Biz, Kur’an’ı sana gucluk cekesin diye değil, ancak Allah’tan korkanlara bir oğut olsun diye indirdik
(Kur’an) yeri ve yuce gokleri yaratan Allah tarafından peyderpey indirilmiştir Rahman, Arş’a istiva etmiştir (Rahman, Arş’ı hukmu altına almıştır)
Goklerde, yerde ve ikisi arasında bulunan şeyler ile toprağın altında olanlar hep O’nundur
Eğer sen, sozu acıktan soylersen, bilesin ki, O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir
Allah, kendisinden başka ilah olmayandır En guzel isimler O’na mahsustur
(ResUlum!) Musa (olayının) haberi sana ulaştı mı? Hani o, bir ateş gormuş ve ailesine: Bekleyin! Eminim ki bir ateş gordum Belki ondan size bir meş’ale getiririm veya ateşin yanında bir rehber bulurum demişti
Oraya vardığında kendisine (tarafımızdan): Ey Musa! diye seslenildi Muhakkak ki ben, evet ben senin Rabbinim! Hemen pabuclarını cıkar! Cunku sen kutsal vadi Tuva’dasın!
Ben seni sectim Şimdi vahyedilene kulak ver
Muhakkak ki ben, yalnızca ben Allah’ım Benden başka ilah yoktur Bana kulluk et; beni anmak icin namaz kıl
Kıyamet gunu mutlaka gelecektir Herkes peşine koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye neredeyse onu (kendimden) gizleyeceğim
Ona inanmayan ve nefsinin arzularına uyan kimseler sakın seni ondan (kıyamete inanmaktan) alıkoymasın; sonra mahvolursun! (Ta Ha sUresi; 116)
Omer’in yumuşadığını anlayan Hz Habbab (ra) saklandığı yerden cıktı ve: “Ya Omer! RasUlullahın yaptığı duadan Allah’ın seni tercih edeceğini umarım Cunku ben RasUlullah (sa)’ın dun: “Allahım, bu dini Ebu’lHakem b Hişam veya Omer b elHattab ile kuvvetlendir diye dua ettiğini duydum Allah’tan kork ya Omer! diyerek ona iman telkininde bulundu
Omer’in icinde tufanlar kopuyordu İman ışığı kalbine girmişti Gonlu İslam’ın nUruyla ışımıştı RasUlullah (sa) nerededir? diye sordu Erkam’ın evinde olduğunu oğrenince kalkıp oraya gitti Huzura kabul edilen Omer kelimei şehadet getirerek İslam’la şereflendi
Hz Fatıma binti Hattab (ranha)’ın bu korkusuz davranışı, iman kuvvetiyle kibirli, azgın Omer’e meydan okuması, ve onun imandaki sabır ve sebatı, tavizsiz duruşu tarihin kahramanlık sahifelerine gecmesine sebeb oldu Allah ondan razı olsun
Ne kahramanca bir duruş! Ne tavizsiz bir iman! Ne kararlılık! Ne sebat! Allahım cumlemize boyle şahsiyetli duruşlar ve kahramanca davranışlar sergileyebilmeyi nasib et!
Kocası ile birlikte Medine’ye hicret eden Fatıma binti Hattab (ranha) omrunun sonuna kadar faziletli, ornek davranışlar sergileyerek hayatını devam ettirdi Kardeşi Hz Omer (ra)’ın adaletle hukum surduğu seadet devrini gordu Onun halifeliği doneminde de ruhunu teslim etti
Cenabı Hak’tan şefaatlerini niyaz ederiz
Fatıma Binti Hattab (ra) hayatı
Hanım Sahabeler Fatıma Binti Hattab (ra)
Fatıma Binti Hattab radıyallahu anha kocası ile birlikte İslam’la şereflenen ilk muslumanlardan
İmandaki kararlı duruşu, sabır ve sebatıyla kardeşi Omer’in İslam’a gelmesine vesile olan bir iman eri Kocası Said bin Zeyd (ra) hayatta iken Cennetle mujdelenen bahtiyarlardan
Karıkoca olarak ikisi birlikte Allah ve RasUlu yoluna baş koymuş samimi, fedakar bir hanım sahabi Umeyme onun lakıbıdır
O Mekke’de doğdu Kureyş’in MahzUmi koluna mensuptu Soy sop bakımından seckin bir kabilesi vardı Babası Hattab İbni Nufeyl, annesi, Hanteme binti Haşim’dir Hattab’ın evinde buyuyen Fatıma olgun yaşa gelince akrabalarından, amcası Amr bin Nufeyl’in oğlu Said İbni Zeyd ile evlendi
Sevgi ve hurmete dayalı, karşılıklı anlayış icerisinde bir hayat surmekteydiler Yeni din ve son peygamberin geldiği haberleri onlara da ulaşmıştı Kocası Said İbni Zeyd Mekke’de meşhur kılıc ustası Habbab İbni Eret ile samimi arkadaştı Onun yanına sık sık gider gelirdi Yeni din ve son peygambere dair ondan bilgiler almıştı Putlara tapmanın akıllı bir iş olmadığını oğrenmişti Birgun Habbab (ra) arkadaşı Said’i bu konuda ikna etmiş ve Allah RasUlu ile buluşturarak onun İslam’la şereflenmesine vesile olmuştu
Fatıma binti Hattab da kocası Said İbni Zeyd’in nasihatlarıyla yeni dini ve son peygamberi oğrenmiş, hic tereddut gostermeden İslam’a teslim olmuştu Evleri İslam’ın nuruyla dolmuş, huzur ve mutlulukları kat kat artmıştı Karı koca birlikte hareket ederek Allah’a ibadet ediyorlardı Habbab (ra) hergun evlerine geliyor onlara Kur’an oğretiyordu Kalblerindeki iman ağacının gelişmesi icin onlara yeni gelen ayetleri okuyor ve İslam’ı anlatıyordu Sevgili Peygamberimizin ahlaki guzelliklerini ve vasıflarını naklediyordu
Hz Fatıma ile kocası Said (ra) Allah ve RasUlu yoluna baş koymuş birer fedai olmuşlardı Ancak musluman olduklarını gizli tutuyorlardı Zira Omer’in şerrinden cekiniyorlardı Hz Fatıma’nın kardeşi olan Omer, Kureyş’in en cesur, sert ve korkusuz adamıydı Kibir ve gururundan kabına sığmaz, guclu kuvvetli biriydi Mekke’de herkes ondan korkardı Kılıcı keskindi Kureyşli muşrikler onu Peygamberimizin amansız duşmanı olarak saflarında tutmağa calışıyorlardı Kızkardeşi ve eniştesinin musluman olduğundan haberi yoktu
İslam gun gectikce yayılıyordu Birer ikişer musluman olanların haberiyle Mekke sokakları cınlıyordu Azgın muşrikler kimsesiz gariblere ve kolelere akıl almaz işkenceler yapıyordu Bu zalimane hareketleriyle İslam’ın yayılmasını onlemek istiyorlardı Fakat kimseyi de geri donduremiyorlardı Her biri birer iman kalesi olan ashabı kiram, kızgın kumlar ustunde kor parcası kayaların vucutlarını dağlamasına bile aldırış etmiyor, Allah ve RasUlunden asla vazgecmiyorlardı
Gun gectikce iman nuru yeni gonullere giriyor, İslam yeni gonuller fethediyordu Muslumanların sayısının artması ise muşrikleri cileden cıkartıyordu Buna bir care bulmak, İslam’ın onunu almak gayesiyle Kureyş’in ileri gelenleri DarUnnedve’de toplandı Omer de oradaydı Konuşmalar neticesinde azgın muşrikler Sevgili Peygamberimizin vucudunu ortadan kaldırmağa karar vermişlerdi Bu işi gercekleştiren kimseye de buyuk vaadlerde bulunmuşlardı
Gozleri, ofkeden kıpkızıl kesilen Omer ayağa kalktı ve bu vazifeyi uzerine aldı Derhal oradan ayrılıp evine geldi Kılıcını kuşandı ve vakit kaybetmeden dışarı cıktı
Kin, kibir ve ofkesinden adeta yeri delercesine attığı sert adımlarla yurumeğe başladı Hz Muhammed (sa)’in Erkam’ın evinde olduğunu oğrendi O tarafa yonelmişken karşısına Nuaym cıktı ve kızkardeşi ile eniştesinin musluman olduğunu soyledi Buna cok ofkelenen Omer once onları halletmek duşuncesiyle yolunu cevirdi Bu sırada eniştesi ile kızkardeşi Habbab (ra)’dan yeni gelen ayetleri oğreniyorlardı Dışardan Omer’in geldiğini gorunce okumalarını kestiler Habbab’ı ve okudukları ayetleri saklayarak evin kapısını actılar
Omer butun hiddetiyle iceriye girdi “İşitmiş olduğum ses ne idi? dedi ve ofke ile: “İkinizin de Muhammed’in dinine girdiği bana haber verildi diyerek eniştesinin uzerine yurudu Kızkardeşi araya girmeye calıştı Omer ikisini de kan revan icinde yere serdi
Artık olan olmuştu Gizledikleri imanı haykırma zamanı gelmişti Bir iman fedaisi olan Hz Fatıma (ranha) o gune kadar hic cesaret edemediği bir davranış sergiledi Karşısında herkesin titrediği korkusuz kahraman diye anılan Omer’e şoyle seslendi:
“Omer! Omer! Sen kadın dovmekten utanmıyor musun? Evet! Artık biz musluman olduk Allah’a ve ResUlune iman ettik Biz inanıyoruz ki, Allah’tan başka ilah yoktur Muhammed de Allah’ın ResUludur Artık ne istersen yap, donmeyiz diyerek kardeşi Omer’in kendine gelmesini sağladı
Hz Fatıma’nın bu kararlılığı Omer’i duşunmeye sevketti Kızkardeşinin bu cesareti onun kalbini yumuşattı ve: “Az once sizden işittiğim şeyi getirin Nedir onlar? Bir de ben bakayım dedi Hz Fatıma: “Senin ona bir şey yapmandan korkarız dedi Omer: “Korkmayın! dedi ve okuyup geri vereceğine dair ilahlarına yemin etti Bu durum Hz Fatıma’yı umitlendirdi Kardeşinin musluman olacağını umdu Derhal okudukları Kur’an sahifelerini getirdi Taha SUresinin ilk ayetlerini okumaya calıştı Bu ilahi kelam’ın yuceliğine ve manasının derinliklerine daldı Yuzunde hidayet nurları parlamağa başladı “Bu ne şerefli, ne yuce soz! dedi Okuduğu ayetlerin meali şoyle idi:
“Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla Ta ha, (Ey resUlum!) Biz, Kur’an’ı sana gucluk cekesin diye değil, ancak Allah’tan korkanlara bir oğut olsun diye indirdik
(Kur’an) yeri ve yuce gokleri yaratan Allah tarafından peyderpey indirilmiştir Rahman, Arş’a istiva etmiştir (Rahman, Arş’ı hukmu altına almıştır)
Goklerde, yerde ve ikisi arasında bulunan şeyler ile toprağın altında olanlar hep O’nundur
Eğer sen, sozu acıktan soylersen, bilesin ki, O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir
Allah, kendisinden başka ilah olmayandır En guzel isimler O’na mahsustur
(ResUlum!) Musa (olayının) haberi sana ulaştı mı? Hani o, bir ateş gormuş ve ailesine: Bekleyin! Eminim ki bir ateş gordum Belki ondan size bir meş’ale getiririm veya ateşin yanında bir rehber bulurum demişti
Oraya vardığında kendisine (tarafımızdan): Ey Musa! diye seslenildi Muhakkak ki ben, evet ben senin Rabbinim! Hemen pabuclarını cıkar! Cunku sen kutsal vadi Tuva’dasın!
Ben seni sectim Şimdi vahyedilene kulak ver
Muhakkak ki ben, yalnızca ben Allah’ım Benden başka ilah yoktur Bana kulluk et; beni anmak icin namaz kıl
Kıyamet gunu mutlaka gelecektir Herkes peşine koştuğu şeyin karşılığını bulsun diye neredeyse onu (kendimden) gizleyeceğim
Ona inanmayan ve nefsinin arzularına uyan kimseler sakın seni ondan (kıyamete inanmaktan) alıkoymasın; sonra mahvolursun! (Ta Ha sUresi; 116)
Omer’in yumuşadığını anlayan Hz Habbab (ra) saklandığı yerden cıktı ve: “Ya Omer! RasUlullahın yaptığı duadan Allah’ın seni tercih edeceğini umarım Cunku ben RasUlullah (sa)’ın dun: “Allahım, bu dini Ebu’lHakem b Hişam veya Omer b elHattab ile kuvvetlendir diye dua ettiğini duydum Allah’tan kork ya Omer! diyerek ona iman telkininde bulundu
Omer’in icinde tufanlar kopuyordu İman ışığı kalbine girmişti Gonlu İslam’ın nUruyla ışımıştı RasUlullah (sa) nerededir? diye sordu Erkam’ın evinde olduğunu oğrenince kalkıp oraya gitti Huzura kabul edilen Omer kelimei şehadet getirerek İslam’la şereflendi
Hz Fatıma binti Hattab (ranha)’ın bu korkusuz davranışı, iman kuvvetiyle kibirli, azgın Omer’e meydan okuması, ve onun imandaki sabır ve sebatı, tavizsiz duruşu tarihin kahramanlık sahifelerine gecmesine sebeb oldu Allah ondan razı olsun
Ne kahramanca bir duruş! Ne tavizsiz bir iman! Ne kararlılık! Ne sebat! Allahım cumlemize boyle şahsiyetli duruşlar ve kahramanca davranışlar sergileyebilmeyi nasib et!
Kocası ile birlikte Medine’ye hicret eden Fatıma binti Hattab (ranha) omrunun sonuna kadar faziletli, ornek davranışlar sergileyerek hayatını devam ettirdi Kardeşi Hz Omer (ra)’ın adaletle hukum surduğu seadet devrini gordu Onun halifeliği doneminde de ruhunu teslim etti
Cenabı Hak’tan şefaatlerini niyaz ederiz