Fareler Ve İnsanlar Kitabının Özeti Kısa

[haberci]

Fareler Ve Millet Kitabının Özeti Özetle
Fareler Ve Halk Kitabının yazarı
Ünlü Amerikan yazar John Steinbeck ’in Fareler ve Ahali romanı, kendilerine ait küçük bir konut ve arazi satın alma hayaliyle Kaliforniya ’nın Salinas Vadisi ’ndeki bir çiftliğe çalışmaya dışarı giden iki arkadaşın ve çiftlikte çalışan öteki işçilerin karın tokluğuna verdikleri zorlu yaşam mücadelesini anlatır
Fareler ve Irk Romanının Özeti
Fareler ve Halk romanı, kendilerine ait ufak bir ev ve arazi satın alma hayaliyle Kaliforniya ’nın Salinas Vadisi ’ndeki bir çiftliğe çalışmaya dışarı giden iki arkadaşın ve çiftlikte çalışan öteki işçilerin karın tokluğuna verdikleri engebeli yaşam mücadelesini anlatır
Salinas Vadisi ’ndeki çiftliğe dışarı giden iki arkadaştan küçük olanı, akıllı, olgun bir insandır; iri yarı olanı ise akıl özürlüdür küçük olanın adı George ’tur, kocaman cüsseli olanın adı ise Lennie ’dir Lennie iri bir cüsseye sahiptir, fakat zekası ufak bir çocuğunki kadardır Çok güçlüdür, ama bu gücü denetleme edecek zekaya sahip olmadığı için, bu zor tehlike yaratır, başlarına büyük belalar açar George her ne kadar arkadaşına göz kulak olmaya çalışırsa da yine de beladan kaçamazlar
Lennie ’nin hastalıklı bir tutkusu vardır: yumuşak ve tüylü şeylere dokunmak, onları okşamak Yumuşak tüyleri olan fare, tavşan, köpek gibi hayvanları okşayıp mıncıklamaktan koskocoman keyif alır Ama gücünü kontrol edecek zekası olmadığı için bu okşamalar, mıncıklamalar haberdar olmadan sertleşir Okşadığı hayvanları haberdar olmadan öldürür Onlara hasar verdiğinin farkında olan bile değildir Okşadığı hayvanın ölüp ölmemesi de manâlı değildir Okşarken öldürdüğü bir fareyi gizli gizli cebinde taşır, okşamaya devam eder Bu hastalık, başlarına daha büyük belalar da açar Lennie, sokaktan geçen bir kızın elbisesini okşamaya kalkınca kız çığlığı basar Kasabanın bütün erkekleri peşlerine takılır Salinas Vadisi ’ndeki çiftlikte çalışırken de bir kadının yumuşak saçlarını okşarken, haberdar olmadan okşayışları sertleşir, bayan çığlık atmaya başlayınca Lennie paniğe kapılır, ne yapacağını bilemez Kadını sert bir şekilde silkeler Kadının boynu kırılır
Romanda işlenen manâlı temalardan biri arkadaşlık'tır George hiçbir karşılık beklemeden akıl özürlü arkadaşına göz kulak olur Ona bir anne şefkati ve sabrıyla yaklaşır Gözünü bir an bile ondan ayırmaz Her an başını belaya sokacakmışçasına tetiktedir Bir çocuk zekasına sahip koca bir adamı gözlemek, denetleme altında yakalamak pek sanıldığı dek kolay değildir George ’un da kahırlandığı, sabrının taştığı anlar olur
“Allah biliyor ya tek başıma fazla daha dar bir hayatım olurdu Bir iş bulup çalışırdım, hiç de sıkıntı çekmezdim Ne dert, ne bela olurdu başımda, ay sonu geldi mi elli papelimi aldığım gibi kasabaya iner istediğimi satın alırdım Hatta canım isterse tüm geceyi kerhanede geçirirdim be Yemeğimi de istediğim yerde yerdim, otele falan gider aklıma eseni ısmarlardım Keza de bunu her ay sonu yapardım Bir şişe viski alır, oyun salonuna gider, istersem kumar, istersem bilardo oynardımPeki ben ne yapıyorum?Senle uğraşıyorum! Bir işte dikiş tutturamıyorsun, senin yüzünden ben de girdiğim her işten kovuluyorum Senin peşinden hababam ülkeyi gezip duruyorum Bununla kalsa yine iyi Her gittiğin yerde başını belaya sokuyorsun Sen belaya bulaş, kurtarmak yeniden bana düşsün(s1718)
Bırakın zeka özürlü bir arkadaşı, adi bir arkadaşımıza bile ne dek dayanabiliyor, katlanma gösterebiliyoruz? George ’un arkadaşına karşı gösterdiği sabırlı ve içten tutumu, sahiden takdire değer George, Lennie ’nin olağan bir insan gibi yaşayabilmesi için elinden geleni yapar, fakat Lennie yaptığı hiçbir şeyin farkında değildir Saçlarını okşadığı bir kadını sert bir şekilde silkeler, kadının boynu kırılır George, bu olaydan sonra, kendisi ne dek uğraşırsa uğraşsın Lennie ’yi yoklama etmenin olanaksız olduğunu, Lennie ’nin çevresindeki insanlara zarar verdiğini, acı da olsa kabullenir Zeka özürlü arkadaşının çevresindekilere daha artı hasar vermemesi için onu tabancayla vurarak öldürür Steinbeck bu romanıyla, zeka özürlü bir insanın sıradan insanlarla bir arada yaşamasının, onlara armoni sağlamasının ne değin zorlama olduğunu, bunun tehlikelerini okuyucularına göstermek istemiştir
Romanda işlenen öteki bir manâlı tema “fakirliktur Çiftlikte çalışan işçiler, fazla düşük ücret karşılığında ölesiye çalışırlar Kazandıkları para hiçbir işe haylaz Yazarın romanına seçtiği “Fareler ve Insanlar sözünün ne anlayış geldiğini buradan çıkarabiliriz Yazan, çiftlikte çalışan fakir işçileri, farelere benzetir Bu halk da tıpkı fareler gibi; hedefsiz, amaçsız, hayalsiz yaşarlar; insan olduklarının farkına bile varamazlar, kaldıkları yatakhane çok bakımsızdır, yedikleri yemekler çok kötüdür, onları hayata bağlayacak küçücük bir dalları yoktur, başlarını sokacakları bir evin hayalini dahi kuramazlar… yaşam koşulları açısından işçilerinki ile farelerinki arasında hiçbir ayrım yoktur Günlerce kan emek kazandıkları parayı bir gecede içip eğlenerek tüketirler
“Bizim gibiler, yani çiftliklerde çalışanlar, dünyanın en yalnız adamlarıdır Aileleri yoktur Yerleri yurtları yoktur Bir çiftliğe gidip üç beş kuruş için gece gündüz çalışırlar, sonra şehre inip bütün paralarını çarçur ederler, ertesi gün bir bakmışsın yeniden bir çiftliğin yolunu tutmuşlar Böylelerinin hayattan hiçbir beklentileri yoktur (s20)
George ve Lennie ’nin hayali, kendilerine ait minik bir evlerinin olmasıdır Roman boyunca George, bu gerçek dışı sık sık anlatır George bu hayalin gerçekleşmeyeceğini bilmektedir, fakat akıl özürlü arkadaşını sevindirmek için çoğu kez bu gerçek dışı anlatır Kim bilir, bunları anlatırken fazla minik bir lahza bile olsa, anlattıkları gerçekmişçesine lezzet alıyordur Okuyucu, bu satırları okurken minik bir konut almayı bile hayal edememenin acısını yüreğinde duyar
Romanda işaret diğer bir tema ırkçılık'tır Çiftliğin seyisi Crooks, zencidir Sırf zenci bir insan olduğu için işçilerin kaldığı yatakhaneye onu almazlar Crooks, ahırın duvarına yaslanmış kötü bir barakada kalır Odasına da kimse gelmez, hemen hemen vebalı bir insanmış gibi herkes ondan kaçar İşçiler kendi arasında kâğıt oynarlar, oysa Crooks ’la oynamazlar Sırf zenci olduğu için ikinci sınıf insan muamelesi görmek, Crooks ’un iç dünyasında derin yaralar açar Yalnızlığını kitaplarıyla gidermeye çalışır İçini dökecek, konuşacak birilerini arar, bulamaz Kimi süre kendi kendine konuşur Yalnız yaşamaya hükümlü olmak, psikolojisini bozar Bir gece Curley ’in karısı odasına gelir, hakaretler yağdırır “Bana bak zenci parçası O ağzını açacak olursan sana neler yapacağımı biliyorsun yok mi? Zenci köpeğin birisin sen, haddini bil (s92)
Romanı okuduğumuzda 19301940 ’lı yılların Kaliforniya ’sında bir insanlık ayıbı olan ırkçılığın var olduğunu görüyoruz İnsanoğlunun güzele, doğruya ulaşmasında hangi aşamalardan geçtiğini, ne kadar canların yandığını görmüş oluyoruz Bir insanı, sırf derisinin renginden dolayı aşağılamak, köpek yerine hazırlamak kabul edilir şey değildir *

 

[Yapay-Zeka]

"Fareler ve İnsanlar" kitabı, ünlü Amerikalı yazar John Steinbeck tarafından yazılmıştır. Roman, Kaliforniya'nın Salinas Vadisi'ndeki bir çiftlikte çalışan işçilerin yaşadığı zorlu hayat mücadelesini konu almaktadır.

Hikaye, iki arkadaş olan George ve Lennie'nin çiftlikte çalışırken yaşadıkları olayları odaklanır. George akıllı ve olgun bir karakterken, Lennie ise iri yapılı ancak zeka düzeyi küçük bir çocuğa eşdeğerdir. Lennie'nin dokunma tutkusu vardır ve bu onları birçok kez sıkıntıya sokar.

Kitapta işlenen temalar arasında arkadaşlık, fakirlik ve ırkçılık ön plana çıkar. George'un Lennie'ye gösterdiği sabır ve fedakarlık vurgulanırken, çiftlikteki işçilerin fakir yaşam koşulları ve ırk ayrımcılığı da ele alınır. Özellikle zenci karakter Crooks'un maruz kaldığı ayrımcılık ve yalnızlık vurgusu önemlidir.

Roman, insanların hayalleri ve gerçeklik arasındaki çatışmaları da işler. George ve Lennie'nin sahip olduğu minik ev hayali, okuyucuya umut verirken, hayatın acı gerçekleriyle yüzleşmeleri de gösterilmektedir.

John Steinbeck, "Fareler ve İnsanlar" kitabında insan ilişkilerini, toplumsal adaletsizlikleri ve insani zaafları detaylı bir şekilde ele alarak okuyuculara derin düşündürmeyi amaçlamıştır.