AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Farabi Ahlak Felsefesi

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
Farabinin Ahlak Anlayışı
Farabi, kendileri ile, milletlerin ve şehirlerin bu hayatta dunya mutluluğu ve oteki hayatta ustun mutluluğu elde ettikleri insani nesneleri dorde ayırır Bunlar:
1) Nazari erdemler, 2) duşunme erdemleri, 3) ahlaki erdemler, 4) işlek (ameli) sanatlardır Farabi, tum bu insani nesnelerin birbirinden ayrılmamaları gerektiği, aksi takdirde bunların eksik ve sakat olacaklarını duşunuyor En guclu duşunme erdemiyle en guclu ahlaki erdemi birbiriyle bağlantılı goruyor Burada sadece ahlaki erdemler uzerinde durulacak fakat duşunme erdemleriyle birlikte incelenmesi daha doğru olacaktır (Farabi, 2008a: 2143)
Ahlaki erdemler (fazilet) ve aşağılıklar (rezilet) ancak belirli bir huydan doğan eylemlerin, belli bir zamanda defalarca tekrar edilmesi ve ona alışık hale gelmesiyle, insanda meydana gelir ve yerleşir Bu sebeple huyun değişmesi zordur Bu huylar, iyiyseler erdem; kotuyseler aşağılık olacaklardır (Ozgen, 1997: 87)
Farabi, bircok milletin, bir milletin veya bir şehrin başına ortak bir olay geldiğinde, onların ortak (erdemli) faziletli amacları icin en faydalı olan nesneyi iyice keşfetmeyi sağlayan bir duşunme erdemi (fazileti) olduğunu soyluyor Ona gore, bir erdemli amac icin en faydalı olan ile en guzel olan arasında fark yoktur Bu duşunme erdeminin siyasi bir duşunme erdemi olduğunu ifade ediyor (Farabi, 2008a:38)
Siyasi (duşunce) erdemler ile ahlaki erdemler arasında karşılıklı bir etkileşim vardır Bir yandan siyasi (duşunce) erdemlerinin gercekleşmesi ahlaki erdemlerin miktarıyla doğru orantılı iken, diğer yandan siyasi lider kadronun yonetim tarzları ve oncelikleri bireylerin hayattaki gayelerini ve ahlaklarını belirleyebilmektedir (Etik Turkiye com ETİK PLATFORM)
Farabi, ahlaki erdemleri ve aşağılıkları belirli bir huydan oluşan eylemlerin tekrar edilmesiyle alışkanlıkla yerleşmesinden dolayı huyların değiştirilemeyeceğini duşunuyor Ahlaki erdemleri ve aşağılıkları, huyların iyi olup olmamasına bağlıyor Ona gore faziletli amac icin en faydalı nesne duşunme erdemiyle birlikte keşfedilir
Farabi, duşunce erdemlerine ornek olarak, hikmet, akıllılık, anlayış yetkinliği gibi erdemleri sıralar Ahlaki erdemler, ise iffet, yiğitlik, comertlik ve adalet gibi istekle ilgili olan erdemlerdir Bu erdemlerin ise alışkanlık ile edinildiğini soyluyor Bu sebeple ahlaki erdemlerin kazanılmasını duşunce erdemlerinde olduğu gibi insani bir cabayı gerektirdiğini belirtiyor (Ozgen, 1997: 86)
Farabi, araştırılan nesnenin, ister insanın kendisi icin arzuladığı gercek bir iyi, ister başkasının sahip olmasını istediği gercek iyi veya onu arzulayacak kimse tarafından iyi olduğuna inanılan bir nesne olsun, bu en faydalı, en guzel olanın ve iyi erdemli bir amacın kendisiyle araştırıldığı bir erdeme sahip olan kimsenin ahlaki bir erdeme sahip olmadan bu guce sahip olamayacağını duşunuyor Erdemin, ahlaki davranışları ve işleri, duşunme gucunun en faydalı ve en guzel olanı keşfetme kabiliyeti olduğu olcude gercekleşeceğini duşunuyor (Farabi, 2008a:40) Farabiye gore doğru, şeylerin zihnin dışında, zihinde inanıldığı şekilde bulunmasıdır Kişinin ilk inancı hakkında herhangi bir inanc alındığında, bu inanc, onun nezdinde ilk inanctan farklı olamaz ve bu, sonsuza kadar boyle devam eder Farabi bunu zorunlu kesinlik olarak tanımlıyor Zorunlu olmayan kesinliğin ise değişmesi ve boylece zihinde bir eksiklik meydana gelmeksizin yanlış olması mumkundur Zorunlu olmayan kesinin mukabilinin varlığı, olası yanlıştır Zorunlu olanın mukabili ise, varlığının imkansız yanlış olduğunu belirtiyor Yanlışın bir kısmının mumkun olmadığını bir kısmının ise mumkun olabileceğini ifade ediyor (Farabi, 2008 b:3)
Farabi, uzun bir sure gecmeden değişmeyen ve bircok millette, butun bir millette veya butun bir şehirde ortak olan amaclara gore en faydalı ve en guzel olanın kendisiyle keşfedilen duşunme erdemi, ortak bir olay karşısında en olgun reisliğe (nufuza) ve en buyuk kuvvete sahip olursa, onunla beraber bununla (ahlaki) erdemlerin hepsinden en ustun nufuza ve en buyuk kuvvete sahip olacaklarını ifade ediyor Bunu, her ne kadar kısa sureli muvakkat olsa da, ortak bir amac icin en faydalı olanın kendisiyle iyi araştırmayı sağlayan duşunme erdemi takip eder; onunla beraber bulunan (ahlaki) erdemler ona gore kıyaslanabilecektir (Farabi, 2008 a:40)
Farabi, Tenbih Ala SebilisSaade adlı eserinde, insanın arzuladığı her yetkinliğin ve amacın, iyi olduğu icin arzulandığını ifade ediyor Kesinlikle her iyinin tercih edilebileceğini soyluyor Herkes kendisinin kesin olarak mutluluk olduğunu duşunduğu şeyin, en cok tercih edilen, en ustun ve en yetkin iyi olduğuna inandığını belirtiyor (Ozgen, 1997: 7576) O, sonunda amaclarla beraber tek sanatlarla, tek tek evler halkı olarak tek tek insan varlıklarıyla ilgili olan duşunme erdemlerine gelineceğini bunların da onlara gore kıyaslanabilen (ahlaki) bir erdemle beraber bulunduklarını belirtiyor (Farabi, 2008 a:41) Farabiye gore insanlar amacları, iyi olduğu icin arzular En ustun iyinin mutluluk olduğuna inanıldığı icin kişilerin mutluk olarak duşundukleri şeyler en cok tercih edilendir
Farabi hangi erdemin olgun ve en kuvvetli erdem olduğunun araştırılması gerektiğini duşunuyor Hangi erdemin kuvveti butun erdemlerin kuvvetine eşit olmalıdır ki en kuvvetli erdem olsun Bu erdem, insan, onun işlerini yapmaya karar verdiği zaman diğer butun erdemlerin işlerini kullanarak onları yapabileceği bir erdemdir İnsanların, diğerlerince sahip olunan erdemlerin işlerini kullandığı bir erdem ahlaki bir erdem olacaktır (Farabi, 2008 a:41) Farabi, FusululMedeni ve Tenbih Ala SebilisSaade adlı eserlerinde iyi ahlakın meydana getirilmesini sağlıklı olmaya benzetiyor Sağlıklı olmak icin yenilen şeylerin orta derecede olduğu durumda sağlıklı olunabildiği ve fazla ya da eksik olduğu durumda sağlıklı olunmadığı gibi iyi ahlak da ahlak elde edilen eylemlerin orta derecede olması durumunda iyi ahlak gercekleşecek eylemler mutedillikten uzaklaşıp alışkanlık haline gelirlerse iyi ahlakı meydana getirmez (Akt Ozgen:1997:90) Farabi eylemlerin orta halini, cesaret, comertlik, iffet, incelik, sadakat ve dostluk olarak sıralar Bu ornekler pratik yetkinliğin ilk ornekleri olarak ahlaki davranış olarak yol gosterici ve karşılaştırma olcutu olarak iş gorurler (Ozgen, 1997:91)
Farabiye gore duşunme erdemine sahip olan bir kişi ahlaki erdemlerin duşunme erdemlerine sahip olmaz Eğer duşunme erdemi tek ise doğuştan iyilikler olan erdemleri keşfetme yeteneği olan kişiler bile sadece bu erdemle iyi olamazlar Eğer kişi iyi değilse, kendileri veya diğer insanlar icin iyiyi isteyemezler Farabi, duşunce erdeminin tek başına olduğu durumda ahlaki erdemi keşfetmenin imkansız olduğuna inanıyor Eğer kişide duşunme erdeminin ve ahlaki erdemin ikisi de varsa, duşunce erdemi ahlaki erdemi keşfedemez Cunku beraber iseler, duşunme erdeminin ahlaki erdemi keşfetmemesi gerekir Duşunce erdemi ahlaki erdemi keşfederse, bu, duşunce erdeminin ahlaki erdemden ayrı olmasını gerektirir Bu sebeple duşunce erdeminin kendisi ya iyilik erdemidir ya da duşunme gucu tarafından keşfedilen ahlaki erdemden farklı başka bir erdem olduğu duşunulmelidir (Farabi, 2008a: 43)
Duşunme kuvveti sayesinde iyi amaclar ve bu amaclara goturecek araclar tespit edildiğinde, bunun adı duşunme erdemi olur Bunun sayesinde erdemli bir amaca yonelik en yararlı olan şeyler keşfedilir Duşunce kuvveti ile iyi işlere yonelen bir kimsenin ahlaki erdemlere sahip olması gerekir Cunku ahlaki erdemlere sahip olmayan bir kişi kendisi ve başkaları icin iyiyi isteyemez (Kuyurtar, 1992:50) Yani insanlar duşunme kuvvetiyle iyi işlere yonelirlerse ahlaki erdeme sahiptirler Eğer ahlaki erdeme sahip değillerse kendileri ve başkaları icin iyiyi isteyemezler
Farabi, nazari erdemin, en yuksek duşunme erdeminin, en yuksek ahlaki erdemin ve en yuksek sanatın doğuştan techiz edilmişlerde bulunduğunu soyluyor Bunların pek buyuk bir kabiliyet, ustun tabiatlara sahip insanlar olduğunu duşunuyor Farabi, milletlere ahlaki erdemleri ve iş sanatlarını var etmenin yonteminin eğitim olduğunu ifade ediyor (Farabi, 2008a:45)
 
Farabi'nin ahlak anlayışı oldukça detaylı ve kapsamlı bir düşünce sistemine sahiptir. Ona göre insanlar, dünya mutluluğu ve öteki dünya mutluluğunu elde etmek için dört tür nesneye sahiptir: nazari erdemler, düşünme erdemleri, ahlaki erdemler ve işlek (ameli) sanatlar. Farabi, bu insan nesnelerinin birbirinden ayrılmamaları gerektiğini vurgulayarak, en güçlü düşünme erdemleri ile en güçlü ahlaki erdemlerin birbiriyle bağlantılı olduğunu belirtir.

Ahlaki erdemler ve aşağılıklar, belirli bir huydan doğan eylemlerin tekrar edilmesi ve alışkanlık haline gelmesi sonucunda insanın içinde yerleşir. Bu nedenle, huyun değişmesinin zor olduğunu düşünen Farabi, ahlaki erdemleri ve aşağılıkları huylara bağlar. Farabi'ye göre, ahlaki erdemlerin kazanılması, düşünme erdemlerinde olduğu gibi insanın çabasını gerektirir ve alışkanlık ile edinilir.

Farabi, siyasi düşünce erdemleri ile ahlaki erdemler arasında karşılıklı bir etkileşim olduğunu belirtir. Siyasi lider kadronun yönetim tarzları ve öncelikleri bireylerin hayattaki amaçlarını ve ahlaklarını belirlerken, ahlaki erdemler de siyasi düşünce erdemlerinin gerçekleşmesini etkiler.

Ayrıca, Farabi'nin düşünce erdemleri ve ahlaki erdemler arasındaki ilişkiyi analiz ederken, düşünme erdeminin ahlaki erdemleri keşfetmede kilit bir rol oynadığını ve birbirleriyle bağlantılı olduğunu görebiliriz. İyi ahlakın sağlamlaştırılması için alışkanlıkların doğru şekilde olması gerektiğini vurgular.

Farabi'nin çalışmalarında çeşitli örneklerle desteklediği düşünce erdemleri ve ahlaki erdemler arasındaki ilişki, insanın doğası üzerinde derinlemesine bir analiz sunmaktadır. Ona göre, duşunme erdemine sahip olan bir kişinin aynı zamanda ahlaki erdemlere de sahip olması gerekmektedir.

Sonuç olarak, Farabi'nin ahlak anlayışı insanın iç dünyasını, erdemleri, düşünme süreçlerini ve toplumsal ilişkileri ele alan kapsamlı bir felsefi sistem sunmaktadır. Onun düşünceleri, hem birey hem de toplum için doğru yaşamın ve mutluluğun temelini oluşturan önemli bir referans noktası olmaya devam etmektedir.
 
Geri
Üst