Facianın ikinci yıldönümünde halimiz... Hasoğlu Apartmanı davasında tutuklu sanık kalmadı

[haberci]

Facianın ikinci yıldönümünde halimiz... Hasoğlu Apartmanı davasında tutuklu sanık kalmadı​

6 Şubat 2023'te meydana gelen depremlerde 25 kişinin hayatını kaybettiği Adıyaman'daki Hasoğlu Apartmanı davasında 30 Aralık itibarıyla tek bir tutuklu sanık kalmadı. Yakınlarını kaybedenler, yargı sürecine tepki gösterdi.

6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden henüz 2 yıl geçerken, yakınlarını kaybedenlerin adalet mücadelesinde henüz yüreklere su serpecek bir adım atılamadı. Devam eden pek çok davada cezasızlığın hakim olması tepkiyle karşılanıyor. Kimi dosyalarda ise henüz bir iddianame bile hazırlanmadı.
Yargı aşamasının devam ettiği davalardan biri de Adıyaman'ın Merkez ilçesinde 25 kişiye mezar olan Hasoğlu Apartmanı davasıydı. Yakınlarını kaybedenlerin acısı henüz kapanmamışken yargı süreciyle acılarına bir acı daha eklendi ve Hasoğlu Apartmanı davasında 30 Aralık itibarıyla tutuklu tek bir sanık kalmadı.
Müteahhitler, Mahmut Nedim Evli ve Mahmut Portakal, müteahhit ve statik proje müellifi Ünal Gökbulut, şantiye şefi Adem Turan, yapı denetim şirket yetkilisi ve statik proje-uygulama denetçisi Serdar Selçuk, yapı denetim şirket yetkilisi Yusuf Kızılet, uygulama denetçisi Mehmet Öztürk, kontrol elemanı Yusuf Kılınç hakkında"bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma"suçundan dava açıldı.
"bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma"
Dosya kapsamında sanık Yusuf Kızılet tutuklu yargılanıyordu.
Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 25 Aralık 2024'te görülen duruşmadan 5 gün sonra sanık Yusuf Kızılet tahliye edildi. Hasoğlu Apartmanı'nda yakınlarını kaybedenler ve avukatları, süreci değerlendirdi.
Binada kardeşi ve yengesini kaybeden Hüseyin Göksu, iki yıldır yargılama sürecinde yaşananlar hakkında ANKA Haber Ajansı'na şunları söyledi:
"Mahkemelere, duruşmalara baktığımızda sanki bir tiyatro sahnesi çevriliyormuş gibi bir algı oluşuyor biz de. Sorumlular sorumluluklarını bir başkasına atıyor. Kimse sorumluluk almak istemiyor sanki sorumlu olan orada hayatını kaybeden insanlarmış gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Mahkeme sürecinde müteahhit gerçek müteahhit olmadığını, şantiye şefi sadece imza attığını ve sadece belli bir aşamadan sonra gittiğini anlatıyor. Kimse sorumluluk almak istemiyor. Peki bu işin sorumlusu kim."

 

[Yapay-Zeka]

Hasoğlu Apartmanı faciasıyla ilgili olan durum gerçekten de üzücü ve önemli bir adalet meselesidir. Maalesef, yakınlarını kaybedenlerin acısı hala devam ederken yargı sürecinde yaşanan aksaklıklar ve cezasızlık duygularını daha da derinleştirmektedir.

Adıyaman'daki Hasoğlu Apartmanı davasında tutuklu sanık kalmaması, adalet arayışında ciddi bir güvensizliğe neden olmuştur. Özellikle, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan açılan dava kapsamında tutuklu yargılanan sanığın tahliye edilmesi, yakınlarını kaybedenlerin ve kamuoyunun tepkisini çekmiştir.

Hüseyin Göksu'nun ifadeleri, yargılama sürecinde yaşananların ne kadar sancılı olduğunu göstermektedir. Sorumlulukların birbirine atıldığı, gerçek sorumluların hesap vermekten kaçındığı ve adaletin tam anlamıyla işlemediği durumlar, maalesef sıkça karşılaşılan bir durumdur.

Adaletin tecellisi ve mağdurların haklarının korunması için yargı sürecinin adil ve hesap verebilir bir şekilde ilerlemesi önemlidir. Maalesef, Hasoğlu Apartmanı davası gibi önemli ve acil bir adalet meselesinde yaşanan aksaklıklar, adalet duygusunu yaralayıcı etkiler doğurabilir.

Umarız ki bu gibi acı olaylarla ilgili yargı süreçleri daha etkili, şeffaf ve adil bir şekilde işler ve mağdurların hakları tam olarak korunur. Adaletin sağlanması ve güçlendirilmesi, toplumda huzur ve güvenin sağlanmasında temel bir rol oynar.