AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Evliya Çelebi hakkında bilgi

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
Evliya Çelebi hakkında bilgi,Evliya Çelebi,Evliya Çelebi hakkında ,
Evliya Çelebi hakkında Ansiklopedik data,
Çoğu kendi ağzından derlenen bilgilere göre, Evliya Çelebi, 25 Mart 1611 tarihinde, İstanbul, Unkapanı ’nda doğdu Babası, Kütahya asıllı saray kuyumcu başısı Derviş Mehmed Zıllî Efendidir Medrese öğrenimini istanbul´da tamamlayan Evliya Çelebi, müzik ve yazı dersleri almış, hafız olmuş, şairliğe özenmiş ve çoğu el sanatlarında maharet kazanmıştı Arapça, Farsça ve Rumca bilirdi
Sesi de güzel olan Evliya Çelebi, 1630´da, bir Kadir Gecesi, Ayasofya Camii´nde karşılıklı olma okurken, Sultan IV Murat´ın, dikkatini çekmişti Maiyetiyle camiye gelen Sultan, sesine hayran kaldığı bu genci sormuş, hakkında data almıştı Silâhtar Melek Ahmet Paşa´nın da aracılığıyla musahip olarak sarayda hizmete alınmasına irade buyrulmuştur Evliya Çelebi´ye devlet kapısında memuriyet verilmesine aracılık eden Silâhtar Melek Ahmet Paşa, Evliya ’nın teyzesinin kocasıydı
O günden sonradan dört sene süreyle sarayda padişah musahibi olarak kalmış, sonunda sipahiler zümresine katılarak, 1640 yılında meşhur seyahatlerine başlamıştı
Kendi ifadesine kadar, bir gece düşünde, Ahî Çelebi Camiine gitmiştir Burada Hazreti Peygamberi sahabesiyle birlikte görmüş, Peygambere hayran kalarak mübarek ellerini öpmüş: (Şefaat Ya Resulûllah!) diyeceği yerde, heyecandan dili dolaşmış: Yolculuk Ya Resulûllah! diyerek ondan seyahat dilemiştir
Şefkatli ulu Peygamber, onun her iki dileğini de yerine getirmiştir Bu mutlu rüyadan sonra, gezilerine başlayan Evliya Çelebi, önce istanbul´un bütün cami ve türbelerini, kahvehane ve anlarını dolaşmış, gördüklerini, öğrendiklerini bir bir defterine geçirmiştir sonra Bursa ve İzmir´e gitmii, ardındaki Trabzon´a gezgin olmuştur
Evliya Çelebi, kendi anlattığına göre, daha 19 yaşındayken, istanbul civarında, yürüyerek dolaşmadık yer bırakmamıştır Gezip gördüklerini, o tatlı sohbetinde anlatırken, oturup bunları kâğıda dökmek aklına gelmiş ve o günden sonradan bütün hâtıralarını kaleme almaya başlamıştır İşte, meşhur Seyahatname ’si böylece doğmuştur
Artık, Evliya Çelebi için bütün kapılar açılmıştır Askerî seferler, resmî görevler, elçilikler onun için bütün bir fırsattır
1650 yılında, büyük saygı beslediği, bununla beraber akrabası olan Melek Ahmed Paşa´nın sadrazam oluşu, daha sonra onun azledilerek Rumeli Beylerbeyliğine tahsis edilişi ile birlikte ziyarete gitmek, bakmak imkânını bulmuş, gezileri Osmanlı Devleti sınırlarını da aşmıştır
Kendisini (Seyyahy evren ve nedimi beni âdem Evliyayı bîriyâ) yani (Dünya gezgini, insanoğlunun dostu, riyâsız Evliya) diye ibraz eden Evliya, gördüklerini tatlı üslûbu içinde, biraz da abartarak yazmış, yolculuk edebiyatımıza ölümsüz bir eser kazandırmıştır
Ziyaret ettiği yerlerin tarihçesi, eski eserleri, halkının yaşayış tarzı, folkloru, gelenekleri, giyimleri, sanatları, inançları, ne varsa seyahatnâmesinde dile getirilmekte, sırası gelmişken günlük, olaylar, bu olayların yorumu da yer almaktadır On büyük ciltte toplanan Evliya Çelebi Seyahatnâmesi bir kültür, sanat ve analiz hazinesi olarak büyük önem taşır
Evliya Çelebi´nin soyu, Kütahya´ya uzanır Seyahatnâme´sinin altıncı cildinde, aile kökünün Germiyanoğulları´ndan Yakup Bey´e, onun sülâlesinin de Ahmet Yesevî´ye ulaştığını yazan
Evliya Çelebi 70 yılı aşkın bir hayat yaşamış ve bu ömrünün 50 yılını seyahatlerde geçirmiştir Üç yüz yıl önceki Osmanlı İmparatorluğunun derhal tüm şehirlerini ve kasabalarını gezen Çelebi´nin, tanıdık olmayan ülkelere de bol bol yolculuk ettiği, ünlü Seyahatname ’sinden öğrenilmektedir
Gittiği başlıca yerler şunlardır: Anadolu, Rumeli, Suriye, Irak, Mısır, Girit, Hicaz, Macaristan, Transilvanya, Moldavya Potonya, AvusturyaAlmanya, Hollanda, BosnaHersek, Dalmaçya, Güney Rusya, Kırım, Kafkasya ve İran
Dolaştığı yerlerin âdetlerini, yaşayışlarını, çarışı pazar bütün binalarını, ünlü kişilerini, tarihçelerini ve lisanlaryny kendine has, samimî üslubuyla ve böylece merakly bir biçimde incelemi? olan Evliya Çelebi´nin zaman zaman batıl inanç, efsane ve mübalâ?alara da geni? bir ?ekilde yer verdi?i görülür Zaten bunlar, onun e?siz eserine bamba?ka bir renk katmy?tyr
Evliya Çelebi Seyahatnâmesi, bu üslûp üzerine köy, kasaba, büyük kasaba devam eder, ara sıra at üstünde, ara sıra gemiyle, ülkeler aşılır Bir macera romanı gibi, okuyucuyu sürükler XVII asır tüm yaşantısıyla Evliya Çelebi´nin ekranında görünür
Bu büyük eser, diğer milletlerin de dikkatini çekmiş, üzerinde çoğu çalışmalar yapılmış, 10 dan pozitif yabancı dile çevrilmiştir
Evliya Çelebi´nin ne vakit öldüğü, nerede gömülü olduğu belirlenmiş değildir Araştırıcılar onun 71 yaşlarında, 1682 yıllarına doğru istanbul´da öldüğünü kaydederler *
 
Evliya Çelebi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşamış olan ünlü bir gezgin ve yazardır. 25 Mart 1611 tarihinde İstanbul Unkapanı'nda doğmuştur. Babası Kütahyalı saray kuyumcusu Derviş Mehmed Zıllî Efendidir. Evliya Çelebi, İstanbul'da medrese eğitimini tamamlamış, müzik ve yazı dersleri almış, hafız olmuş, şairliğe ilgi duymuş ve el sanatlarında maharet kazanmıştır. Arapça, Farsça ve Rumca bilmektedir.

1630 yılında Ayasofya Camii'nde Kadir Gecesi okurken Sultan IV. Murat'ın dikkatini çeken Evliya Çelebi, Saray'a musahip olarak alınmıştır. Daha sonra sipahi olmuş ve 1640 yılında meşhur seyahatlerine başlamıştır. Evliya Çelebi'nin seyahatlerinin kaynağı rüyasında Hazreti Peygamberi görmesi ve seyahat dilemesidir.

Evliya Çelebi seyahatlerinde İstanbul'un camileri ve türbeleri başta olmak üzere birçok şehri ve kasabayı gezip, gözlemlerini not almıştır. Bursa, İzmir, Trabzon gibi şehirleri ziyaret etmiştir. Seyahatlerinde tarih, kültür, sanat, giyim, gelenekler, inançlar gibi konuları detaylı bir şekilde ele almıştır.

Evliya Çelebi'nin Seyahatnâmesi, on büyük ciltte toplanmış ve kapsamlı bir kültür, sanat ve analiz hazinesi olarak önem taşımaktadır. Seyahatnamesinde gittiği yerlerin ayrıntılı tanıtımları ve yaşanan olayların yorumları yer almaktadır. Eser, okuyucuya Evliya Çelebi'nin gözüyle bir macera romanı gibi tarihi ve coğrafi bilgiler sunmaktadır.

Çeşitli ülkeleri de gezen Evliya Çelebi'nin eseri başka milletlerin de ilgisini çekmiş, birçok dilde çevirileri yapılmıştır. Evliya Çelebi'nin ölüm tarihi ve mezar yeri kesin olarak bilinmemekle birlikte, 71 yaşlarında olduğu ve yaklaşık olarak 1682 yılında İstanbul'da vefat ettiği tahmin edilmektedir.
 
Geri
Üst