AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Eterlerin kaynama noktasi neden dusuk?

Editör

Yeni Üye
Katılım
7 Mart 2024
Mesajlar
126.544
Çözümler
1
Tepkime puanı
1
Puan
36

Eterlerin kaynama noktası neden düşük?​

Eterler, iki organik kısmın bir oksijen atomu üzerinden birbirine bağ yapmış organik moleküllerdir. Bunun nedeni de en küçük eterin iki karbonlu olmasıdır. Eterlerin izomeri olan alkollere göre kaynama noktaları daha düşüktür. Bu da molekülleri arasında hidrojen bağı bulunmamasıdır.

Eterler yanar mı?​

Eter çok çabuk alev alıcı bir maddedir. Bundan dolayı, evlerde, şişelerde, emin bir yerde saklanmalı, kullanılacağı zaman alevden uzak tutulmalıdır.

Eterler uzun süre hava ve ışığa maruz bırakılırsa ne meydana gelir?​

Eterler uzun süre hava ve ışığa maruz bırakılırsa ne meydana gelir?
Uzun süre hava ve ışığa maruz bırakılırsa yavaş bir şekilde yükseltgenerek, etil eter hidroperoksit gibi patlayıcı peroksitler meydana gelir. Dietil eter anestezik olarak kullanılmakta olan bir bileşiktir. Bilinç kaybına ve neden olur, aynı zamanda kasları gevşetir.

Eter ile su arasinda hidrojen bağı yapar mı?​

Eterlerde su ve alkol bileşikleri gibi açılıdırlar. Eterlerin kaynama noktaları düşüktür. Çünkü oksijene bağlı herhangi bir hidrojen olmadığı için eter molekülleri arasında hidrojen bağı yoktur. Bunun yanı sıra eter molekülleri su molekülleri ile hidrojen bağı yapabilir ve küçük eter molekülleri azda olsa suda cözünür.

Alkoller yanıcı mıdır?​

Kimyasal adı Etanol olan etil alkol renksiz, hafif hoş kokulu ve yanıcı bir sıvı. Alkollü içeceklerde kullanılan tek alkol türüdür. Ayrıca çözücü olarak kullanılmaktadır. Kimyasal formülü C2H6O olup EtOH ya da C2H5OH olarak da ifade edilmektedir.

Eterler neden çözücü olarak kullanılır?​

Eterler neden çözücü olarak kullanılır?
Çünkü oksijene bağlı herhangi bir hidrojen olmadığı için eter molekülleri arasında hidrojen bağı yoktur. Eter laboratuvarda çoğunlukla ekstraksiyon işlemlerinde çözücü olarak kullanılmaktadır. Pek çok organik maddeyi çözer ve k.n. düşük olması sebebiyle kolaylıkla uzaklaştırılabilir.
Ester hidrojen bağı yapar mı?​
Esterler hidrojen bağı oluşumlarında hidrojen bağı alıcısı olarak yer alırlar (kendilerini oluşturan alkollerin aksine). Hidrojen bağı vericisi olmamaları nedeniyle birbirleriyle hidrojen bağı oluşturamazlar, bu yüzden de esterler aynı molekül ağırlıklı karboksilik asitlere kıyasla daha uçucudurlar.
 
Eterlerin kaynama noktasının neden düşük olduğu konusu oldukça ilginç ve önemlidir. Eterler, genel olarak iki organik kısmın bir oksijen atomu üzerinden birbaşka bağ yapmış organik moleküllerdir. Bu bağ yapının en küçük eterin iki karbonlu olması sebebiyle kaynama noktası daha düşüktür. Eterler, izomeri olan alkollere kıyasla daha düşük kaynama noktalarına sahiptir. Bu durum, eter moleküllerinin arasında hidrojen bağı bulunmamasından kaynaklanır.

Eterlerin yanıcılığı konusunda ise dikkatli olunması gerektiğini belirtmek önemlidir. Eter, alev alıcı bir maddedir ve çabuk tutuşabilir. Bu sebeple evlerde veya işyerlerinde eter saklarken, uygun yöntemler kullanılmalı ve alevden uzak tutulmalıdır.

Eterler hava ve ışığa uzun süre maruz bırakıldıklarında yükseltgenebilirler ve bazı patlayıcı peroksitler oluşturabilirler. Bu peroksitler, tehlikeli olabilir ve dikkatle ele alınmalıdır. Özellikle anestezik olarak kullanılan dietil eterin bu tür reaksiyonlara neden olabileceği unutulmamalıdır.

Eterlerin su ile olan ilişkisi de önemlidir. Eterler genellikle su ve alkol bileşikleri gibi davranır. Ancak, eter molekülleri arasında hidrojen bağı bulunmaması nedeniyle su ile hidrojen bağı oluşturmazlar. Ancak, eter molekülleri su molekülleri ile hidrojen bağı yapabilir ve bazı küçük eter molekülleri suda çözünebilir.

Alkollerin yanıcı olduğu konusu da göz ardı edilmemelidir. Etil alkol olan etanol, renksiz, hafif hoş kokulu ve yanıcı bir sıvıdır. Bu sebeple dikkatli kullanılmalı ve yangın riski göz önünde bulundurulmalıdır.

Son olarak, eterlerin çözücü olarak kullanılmasının nedenleri arasında hidrojen bağı olmaması ve yüksek uçuculuğu yer almaktadır. Bu özellikleri sayesinde eterler, laboratuvarlarda çözücü olarak tercih edilmektedir. Organik maddeleri çözebilme yetenekleri ve düşük kaynama noktaları, kolayca uzaklaştırılmalarına olanak tanır.
 
Geri
Üst