AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

etekleri zil çalmak deyiminin hikayesi

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.363
Tepkime puanı
1
Puan
1
etekleri zil araklamak deyiminin hikayesi nedir
Osmanli'da gayrimuslimler (hamamlarda saniyorum) kıyafet uclarina ufak çanlar takmak ve yürüdüklerinde yerlerini belli etmek zorundaymislar Etekleri zil calmak deyimi de buradan geliyor
Başka bir rivayete göre de; vaktiyle Anadolu ’nun bir şehrinde, herkesin sevdiği, derin saygı ettiği, keramet sahibi güler yüzlü, tatlı dilli bir kişi varmış
Bu kişinin, pabuçlarının sivri ucunda, cübbesinin eteklerinde yüzlerce minik kuzu çıngırağı varmış Uzakta bu kişinin geldiğini cümbür cemaat çıngırağın çıkardığı sesten anlarmış Bu çıngırakları neden taktığını soranlara:
—Efendim, insan bilmeyerek görmeyerek yerdeki karıncaları çiğneyebilir Onları ürkütüp kaçmalarını sağlamak için olduğu dek, tehlikeli ve zararlı hayvanlar da benim onları ezeceğimi anlayıp saklandıkları yerden kaçmak isterken ortaya çıkmalarına sebep olur, diye yanıtlarmış
Bir gün emniyet kuvvetleri bir peşine düşüp takip sonucu pusu kurarak azılı harami çetesinin saklandığı yerden çıkmasını beklerken, o sırada çıngıraklı birey de oradan geçiyormuş Azılı çete çıngırak sesini duyunca yakalanacağını sanarak bulunduğu yerden ortaya çıkıp kaçmak isterken kıskıvrak yakalanmışlar
Azılı çetenin yakalanmasını sağladı diye emniyet kuvvetleri ve oraya koşan millet sevincinden bu kişiyi kucaklayıp havaya kaldırırken, eteklerindeki çıngıraklar daha çok ses çıkarmış hemen hemen ve zil çalmış Zil sesinden de cümbür cemaat mutlu olmuş
Bu olaydan sonra bu yörenin halkı, bir şeye fazla sevinince veya mutlu bir sona ulaşanları görünce “ne o eteklerin zil çalıyor, demeye başlamış Bu deyim de bizlere bu öyküden kalmış *
 
"Etekleri zil çalmak" deyiminin hikayesi farklı rivayetlere dayanmaktadır. Birinci rivayete göre, Osmanlı döneminde gayrimüslimlerin özellikle hamamlarda kıyafet uçlarına ufak çanlar takarak yürüdüklerinde yerlerini belli etmeleri gerekiyormuş. Bu nedenle, etekleri zil çalmak deyimi bu uygulamadan gelmektedir.

Diğer bir rivayete göre ise, Anadolu'nun bir şehrinde sevilen, saygı duyulan ve keramet sahibi bir kişi varmış. Bu kişinin pabuçlarının sivri uçları ve cübbesinin eteklerinde yüzlerce minik kuzu çıngırakları bulunurmuş. Bu çıngırağın çıkardığı ses sayesinde uzaktan insanların onun geldiğini anladığı anlatılmaktadır. Bu kişi, çıngırağı neden taktığını soranlara, insanların görmeyerek yerdeki karıncaları çiğneyebileceğini, onları ürkütüp kaçmalarını sağlamak için olduğunu ve tehlikeli hayvanların da kaçmasını sağladığını söylermiş.

Bu kişinin hikayesi ise azılı harami çetesinin yakalanmasına vesile olmuştur. Emniyet kuvvetleri pusu kurarak çete üyelerini beklerken, çıngıraklı kişi geçerken çıngırak sesi çıkarınca çete üyeleri korkup saklandıkları yerden çıkmaya çalışmış ve böylece yakalanmışlardır. Bu olay sonrasında halk, sevinçlerini belirtirken "ne o eteklerin zil çalıyor" şeklinde bir deyim geliştirmiştir.

Her iki rivayet de etekleri zil çalmak deyiminin farklı hikayelerden doğduğunu anlatmaktadır. Bu deyim bugün genellikle bir kişinin çok sevinçli veya heyecanlı olduğunu belirtmek için kullanılmaktadır.
 
Geri
Üst