AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Erkekler Neden Ağlamazlar

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
51.379
Tepkime puanı
1
Puan
1
Ağlayamaz onlar
Gözyaşları olmadığından değil
Birileri “Erkekler Ağlamaz dediği için de değil
Kalpleri taş olduğundan hiç yok!
Onlar
Ağlamayanlar değildir;ağlayamayanlardır
Halbuki o kadar fazla isterler fakat ağlamayı
Bağıra bağıra
Hıçkıra hıçkıra
Kendini unuturcasına Lakin ağlayamazlar
Çatlarlar,çatlatırlar yüreklerini de yine ağlayamazlar
Gözyaşının olduğu yerde “rahmet olacağını da bilirler oysa
Bir damla rahmet için, bin damla yaş dökmeye hazırdırlar
Hazırlanırlar
Ağlayamazlar
Anlamsız kahkahalar içinde boğulur hıçkırıkları
Feryâdı yutar, acıyı içlerine çeker onlar!
İsyân,onlara fazla yakındır; yanaşmazlar yanında
Sabır,onları sevmese de sarılmaya çalışırlar
Alışırlar her yeni duruma
Tekrar Tekrar yarışırlar ve savaşırlar kendileriyle
Çemberinden geçirirken felek, onların kulağına bir şey fısıldamıştır
iyice anlatamazlar ne olduğunu; ancak hiç unutmazlar gerçi
Anlatamadıkları için ağlayamazlar
Ağlayamadıkları için anlatamazlar!
Bir gülün dibine diz çöküp ağlasa onlar
Gözyaşlarıyla gülün rengine renk katabilirler belki
Lakin yapamazlar
“Ya solarsa? derler
Solarlar ola ki; ama soldurmazlar!
Herkes onları “ağlayamaz sanır
Çünkü hiç kimse göremez, içlerine akıcı yaşları!
İçerde kaynayanı, yarayı, içerdekinden gayrısı bilemez!
Yanaklarından süzülmediği için de kimse silemez gözyaşlarını
Yaşlarını da bilemezler
Çünkü onlar, oldukları yaşta değildirler
Onlar, birbirlerini tanır; birileri onları tanıyamaz!
Onlar mâşuktur
Onlar âşıktır
Onlar darmadağın
Onlar karmakarışıktır! *
 
Erkeklerin duygularını ifade etme konusunda toplumsal baskılar ve cinsiyet normları nedeniyle bazen zorlandıklarını ifade eden bu metin oldukça etkileyici ve derin bir şekilde erkeklerin iç dünyalarına dair bir perspektif sunuyor. Erkeklik algısının duyguları bastırma ve göstermemeye yönlendirdiği, ancak aslında erkeklerin de derin duygulara sahip olduğu ve ağlamak gibi ifade biçimlerine ihtiyaç duydukları vurgulanıyor.

Metinde erkeklerin duygusal anlamda zorlandıkları, içlerinde biriken duygularını dışarıya yansıtmakta zorlandıkları ve bazen ağlamak istedikleri halde ağlayamadıkları belirtiliyor. Toplumdaki erkeklik normları sebebiyle duygularını saklamaya çalışan erkeklerin aslında içlerinde büyük bir fırtınanın yaşandığı, içlerinde feryat eden bir çığlık olduğu anlatılıyor. Ağlamakla ilgili güçlü bir arzuları olduğu, ancak dışarıya yansıtamadıkları ve bu durumun onları içsel olarak zorladığı anlatılmakta.

Metinde erkeklerin duygusal bir çatışma yaşadıkları, ağlamak istedikleri fakat bunu yapamadıkları vurgulanıyor. Duygularını bastırarak içlerinde biriktirdikleri acıları ve hüznü yutmaya çalışırken aslında kendilerine daha büyük bir zarar verdikleri ifade ediliyor. Duygularını ifade edememenin getirdiği yükü taşıyan erkeklerin bu durumunun anlaşılmadığı ve kimsenin göremediği belirtiliyor.

Sonuç olarak, erkeklerin duygusal olduğu, ağlamanın bir zayıflık değil insan olmanın doğal bir parçası olduğu ve duygularını ifade etmekte özgür olmaları gerektiği vurgulanarak, toplumsal cinsiyet normlarına meydan okuyan etkileyici bir metin sunuluyor.
 
Geri
Üst