Erkek egemenlik, toplumda erkeklerin güç ve otorite açısından üstün olduğu ve kadınların ise bu erkek egemen yapının altında kaldığı bir sosyal düzen anlayışını ifade eder. Bu düzen içinde genellikle erkeklerin belirli ayrıcalıkları ve hakları bulunurken, kadınlar ise daha düşük konumda yer almaktadır. Bu durum genellikle toplumsal cinsiyet rolleri, iş bölümü, karar alma süreçleri ve diğer birçok alanda kendini gösterir.
Erkek egemenlik, toplumun hemen her alanında kendini hissettirebilir; siyaset, ekonomi, medya, kültür, eğitim gibi alanlarda erkeklerin hakimiyeti görülebilir. Bu durum, kadınların eşit fırsatlardan yararlanmasını engelleyebilir, kadın-erkek eşitliği ve adaleti konusunda sorunlar yaratabilir.
Erkek egemen yapının sorgulanması ve bu yapıya karşı mücadele etmek, cinsiyetler arası eşitliği sağlamak ve toplumsal adaleti desteklemek için önemlidir. Kadınların seslerini duyurabildiği, haklarını savunabildiği, toplumsal yaşamın her alanında eşit şekilde temsil edilebildiği bir düzenin oluşturulması için toplumsal bilincin artırılması ve cinsiyet eşitliği politikalarının desteklenmesi gerekmektedir.
