AdBlock kullandığınızı tespit ettik.

Bu sitenin devam edebilmesi için lütfen devre dışı bırakın.

Elif Şafak Firarperest Anarşist Aşklar

haberci

Yeni Üye
Katılım
4 Şubat 2025
Mesajlar
52.415
Tepkime puanı
1
Puan
1
Firarperest anarşi yanlısı aşklar
Firarperest Anarşist aşklar Elif Şafak
Anarşist Aşklar
Adam ve kadın, uzun yıllardır evliler Seviyorlar birbirlerini, orası belirlenmiş lakin eskisi gibi yok Zaten nicedir hiçbir şey eskisi gibi değil Bir Zamanlar sevdalar daha mı tutkuluydu, hasretler daha mı derin Sevgilinin saçının bir teline ne şiirler yazılırdı hani Bir defa görmekle ne değin fazla sevilirdi insan Kapı aralığından uzanan bir baş, perde peşinde bir bayan gölgesi, belli belirsiz bir gülümseme, gözbebeklerinde saklı alev ve har Uzak da sevilirdi yar Mümkündü Keza muhtemel hem imkânsızdı aşk Hayatın bir parçasıydı dokunmadan sevmek Yaklaşmadan Aşk bugün var yarın kaçtı kaçacak bir ada tavşanıydı güya Öylesine ürkek Kimse yüzde yüz kesin olamazdı aşka sahipolduğundan Mülkü yok, tapusu yoktu Daha mı anarşistti önceden aşklar? Sahi yarimne güzel kelimeydi Ağızda akide şekeri Yarimder, sonradan bir es verir, gayriihtiyari susardın Söyleyecek söz kalmazdı peşinde kimsesiz kaç cümleye bedeldi kelimeler Vaktiyle harfler daha mı kıymetliydi? Bir mektup yeterdi aylar süren ayrılıkların sessizliğini kapatmaya Tek bir yemin yeterdi aradaki mesafeleri azaltmaya Bundan Böyle hiçbir şey o kıvamda değil İbre şaştı, akort bozuldu sözde El titredi, akord bozuldu sanki İlişkilerimizin ahengi eskisi gibi yok Kelime cömerti, duygu cimrisi bugünün insanı Konuşmaya gelince açıyor ağzını, duygulanmaya gelince tutuyor kendini Vakit yok ya, her zaman bir acele halindeyiz ya, bunca koşuşturma arasında kimsenin durup da duygulanmaya vakti yok Bütün meslekler insan ruhunu kemirir durur Bir her birine hariç: ŞairlikBöyle demişti Charles Baudelaire Bundan Böyle bu şart da değişti Şimdilerde şairlik dahil bütün meslekler ruhumuzu kemirip duruyor, inceden inceden Makyajla kapatıyoruz kemirilen yerlerin üstünü, ruhumuzdaki gedikleri, benliğimizdeki oyukları Meşguliyetle, sosyallikle, unvanla, kariyerle, şan şöhretle kapatıyoruz Fakat alttan alta birçoğumuz benzer dertten mustaribiz: Tamamlayamadığımız bir eksiklik duygusunu, azalmayan bir bezginliği sırtımızda un çuvalı gibi taşıyoruz Biteviye bir değirmen taşı günlerin akışı Dönüyor kendi ritmiyle Bizi o çarkın dışına çıkaracak bir aşk arıyoruz Sıradışı bir sevda Ama gel gör ancak ne Ferhat´ız dağları delecek, ne Simurg kuşlarıyız mavilikte kanat çırpacak Ayrıca gizliden gizliye masalsı ve epik bir sevda arıyor keza de masalları ve destanları hayatımızdan satır satır siliyoruz *
 
Firarperest anarşist aşklar konusu, ilişkilerin, aşkların ve duyguların geçmişten günümüze olan değişimini ele alıyor. Metinde geçen aşk kavramı, eskiden daha tutkulu, derin ve umut dolu olarak betimlenirken, günümüzde ise yüzeyselleştiği ve hızlı tüketildiği vurgulanıyor. Aşkın eskiden daha anarşist, özgür ve belirsiz olduğu ifade ediliyor. Sahip olunamayan, kontrol edilemeyen ve belirsiz olan aşkın, bugün daha planlı, belirgin ve maddi değerlere dayalı hale geldiği belirtiliyor.

Metinde ayrıca iletişim ve duygusal derinlik konularına da değiniliyor. Kelimelerin eskiden daha kıymetli ve anlamlı olduğu, mektupların uzun ayrılıkları kapatabildiği vurgulanıyor. Ancak günümüzde insanların duygularını ifade etmekte zorlandığı, duygusal cimrilik yaşandığı ve iletişimin yüzeyselleştiği ifade ediliyor. İnsanların koşuşturma içinde duygusal derinliklere vakit ayıramadığı, ruhlarını gizleyerek yaşadığı belirtiliyor.

Son olarak, metinde aşkın insanları çıkışsızlıktan kurtaracak bir mecra olarak sunulduğu, sıra dışı ve epik bir sevda arayışının dile getirildiği görülüyor. Ancak metinde aşkın gerçekten dönüştürücü olabileceğini dile getiren efsanelere ve masallara rağmen, insanların gerçek hayatta bu duygusal derinliği bulmakta zorlandığına ve kendilerini yüzeysel ilişkilere ve maddi değerlere hapsettiğine işaret ediliyor.

Bu metin, aşkın değişen dinamiklerini, duygusal iletişimdeki zorlukları ve insanların gerçek duygusal tatmini bulma arayışlarını eleştirel bir bakış açısıyla işlemektedir.
 
Geri
Üst