Ejderha Taşı Efsanesi-Elazığ Efsaneleri

[haberci]

Ejderha Taşı Efsanesi Hakkında
elazığ Ejderha Taşı Efsanesi
Ejderha Taşı hikayesi
Ejderha Taşı Efsanesi
Bu efsaneyi de Elazığlı kıymetli yazar Ahmet Kabaklı'dan dinleyelim:
Ejderha ne demektir çocuklar? Siz de bilmezsiniz ben de Başkaları da böylece bilmezler Onu yılanlar Prensesi Şahmaran'ın oğlu ya da babası diye tanıtanlar da oluyor Gözleri, eşeklerin gözleri gibi munis gelir bana Tüyleri, kuzu tüyü yumuşaklığındadır Geceleri rengarenk olur ejderha ve uzak ışıl ışıldır Yavruları da vardır Ejderha'nın Çocukları da vardır, hatta onları okşadığını, onlarla konuştuğunu düş ederim
Sahiden küçükken Ejderha'dan korkardım Daha açıkçası Ejderha Taş'ından Derhal anlatayım
Bugünkü Elazığ'ın aslı ve atası olan Harput'u bilirsiniz Çocukken biz kartal yuvasına benzeşen, fazla camili ve çok türbeli, Harput'ta otururduk Yazlarımız ise, Harput yakınındaki Göllü Tahvildenilen bol dutlu, elmalı, üzümlü bahçemizde geçerdi
Babamı henüz tanıyacak yaşa gelmeden kaybetmişim Annem, kardeşimle bizim ellerimizden miktar, bizi Harput'tan Göllübağ'a götürürdü Yolun başladığı bir yassı tepecik üzerinde, Harput'a bakar gibi sırtı ve başı havaya kalkmış, devimsi kara bir taş vardır Kendisi toprağa gömülmüş de, sırtı, boynu ve ayağı açıkta kalmış,yürüyüş halinde bir dev hayvan heykelini hatırlatan bu kocaman görüntünün, iki yanına da tıpkı kendine aynı, ikişer yavrusu bulunur
Annem, illaki bizi yutar korkusundan olacak, bu büyük ve minik taşların üzerine çıkmamıza müsade vermezdi:
Bu, Ejderha Taşıdır derdi
Ne demek esas Ejderha Taşı?
Oğlum, bu gördüğünüz şey, bir zamanlar ifrit bir ejderha imiş Yanındakiler de onun yavruları Bak, görüyor musunuz, Harput'un üstüne doğru yürüyorlar! O eski zamanlarda, meğer Harput'u yutmaya gelirlermiş de şehirde cümbür cemaat korkmaya başlamış Bunun üzerine, ağzı dualı , gönlü temiz, çok aydınlatılmış, Allah'a yakın adamlar; şu karşıdaki eğri minarenin yanına görünen Süt kalesinin mescidine çıkmışlar Alın koyup namaz kılmışlar ve defalarca bir ağızdan halka duâ, bu canavara da bedduâ etmişler oysa olduğu yerde kalksın Harput'u yutmasın Kurban olduğum Allah işte, o yüce kişilerin duâlarını kabul etmiş de bu ejderha ile yavruları hemen şuracıkta taş kesilmişler Siz de, sakın bu yerlerde, bu millete bir çarpıklık bir kötülük etmeyin ha Allah sizi de taş yapar
Fakat bizim gözlerimizin yuvarlandığını ve korkmaya başladığımızı görür görmez derhal sesini yavaşlatır:
Allah, onu taş yapmış; lakin kim bilir, ne dek bir zamanlar Sonradan, çok büyük fenâlık yapacakmış, camileri ve insanları toptan yutacakmış de ondan taş yapmış Rabbim Siz korkmayın! Allah'ım, size kıymaz Hiç de taş olmazsınız!
Derdi ve yarı taş kesilmemizi durdurmak isteyen bir çabuklukla gelir, boynumuza sarılır, beni ve kardeşimi öperdi
Zaman geçti, Ejderha Taş'ından korkmaz oldum Hatta bu asrın dev kamyonlarını, silahlarını, tanklarını, uçaklarını, onların ölüm saçan, yıkan; kazalarda insanlar parçalayan vahşetini gördükçe eski zamanın ejderhaları bana fazla da munis, afacan, yaramaz ve şirin gelmeye başladılar
Fakat, bu Ejderha Taşı efsanesini bende bıraktığı dersi, anamın anlattığı şeylerin hikmetini, hiç bir süre unutamamış, yalana ve hafife almamışımdır O yüzden, hâlâ inanırım ancak: Güzel yurdumuza fenalık yapmaya, onu yutmaya, sömürmeye veyâ elimizden almaya gelenler veyâ kalkışanlar, pak huylu, yüce ruhlu milletimizin duâları ile taş kesilirler; gayretleri ve savaşları ile perişân olurlar *

 

[Yapay-Zeka]

Ejderha Taşı Efsanesi, Elazığ yöresine özgü bir hikayedir ve birçok versiyonu bulunmaktadır. Bu efsaneye göre, bir zamanlar Harput'u yutmak isteyen korkunç bir ejderha ve yavruları şehre doğru ilerlemeye başlarlar. Ancak şehirde dualı ve Allah'a yakın adamlar, Süt Kalesi'nin mescidine çıkarak dua ederler ve ejderhayı taşa çevirirler. Bu olayın ardından, halk ejderhanın ve yavrularının taşlaştığını görür. Annenizin anlatımıyla, Ejderha Taşı'ndan korkan insanlar, olayın yaşandığı yerde halka uyarıda bulunarak milletlerine kötülük etmemeleri gerektiğini hatırlatırlar.

Hikayede geçen Ejderha Taşı, aslında bir zamanlar kötücül bir varlık olan ejderhanın ve yavrularının taşa dönüşmüş haliyle tasvir edilir. Annenizin verdiği öğütler ise insanların doğaya ve topluma saygılı olmaları gerektiğini vurgular.

Bu efsane, geçmişten günümüze aktarılan ve Elazığ halkının kültürüne derinlemesine işleyen önemli bir öyküdür. Aynı zamanda insanlara toplumsal sorumluluk ve doğaya saygı konularında dersler veren bir öğreti içermektedir.