Ehl-i sünnet nedir?

zeberus

Yeni Üye
Katılım
29 Ocak 2024
Mesajlar
74.060
Tepkime puanı
2
Puan
38
Yaş
36
Ehli sünnet kavramı
Ehl-i Sünnet dini literatürde Hz. Muhammed ve sahabeyi örnek alarak dini yaşantısını onlara göre yönlendirdiğini iddia edenlere denir. Genelde kısaca “sünnilik” olarak bilinir, “Ehl-i Sünnet ve’l-cemaat” adıyla da anılır. Ehli sünnet mezhepleri hanefi, şafi, hanbeli, maliki olmak üzere dört kola ayrılır. Ehli sünnet itikadı Maturiyye ve Eşariyye olarak ikiye ayrılır.

Tanımına baktığımızda Ehl-i Sünnet Müslümanlığın ve İslam’ın tanımı ile uyumlu gibi gözüküyor. İlk bakışta böyle ama hemen akılllara bir soru geliyor:

Madem Ehl-i Sünnet ve Müslümanlık aynı şey Kuran’da yüzlerce kez geçen Müslüman tanımı dururken Kuran’da bir defa bile geçmeyen Ehl-i Sünnet sıfatı neden kullanılıyor? Bakın ne diyor ayette:

Hac 78: ”…..O (Allah) bundan daha önce de, bunda (Kur’an’da) da sizi “müslümanlar” olarak isimlendirdi…”

Allah’ın verdiği ismi beğenmiyorsunuz yada yeterli gelmiyorda siz daha iyi bir isim mi buldunuz?

İşte bu noktada konuyu daha iyi anlamak için tarihe bakmak gerekiyor. Ehl-i sünnet tanımının tam olarak ortaya çıkışı Mezheplerin ortaya çıktığı döneme yani Hz. Muhammed’den yaklaşık 250 yıl sonrasına denk gelmektedir.

Ehl-i Sünnet Şia ve benzeri diğer mezheplere tepki olarak doğmuştur. Yani ortaya çıkış sebebi ideolojiktir. Şiilik, Vahhabilik ve benzeri mezhepler ile Ehl-i Sünnet arasında hurafeler ve bidaatler yönünden hiç bir fark yoktur. Aslında her mezhep Hz. Muhammed ve Sahaberin yolundan gittiğini hatta en çok kendilerinin uyduğunu iddia eder ama ne gariptirki işi birbirlerini kafir ilan etmeye kadar vardırırlar. Geçimişte mezhep çatışmaları yüzünden çok kan dökülmüştür ve halen bu çatışmalar sürmektedir..

”Ehl-i Sünnet İslam’ın kendisidir” iddiasında bulunanlar aslında üzeri kapalı şekilde bizden başkası kendine Müslüman’da dese de inanmayın diyorlar. Bunlar için bir kişi İslam’ın bütün şartlarını yerine getirsin namaz, oruç, zekat, hac vs. ifa etsin yeterli değil ”Ehl-i Sünnet” tabirini kullanmadıkça Müslüman saymıyorlar. Gerçekte yaptıkları kurallarını kendi belirledikleri yeni bir din uydurmaktan başka bir şey değil.

Madem Ehl-i Sünnet Hz. Peygamberin yolu bunları yerine getiren zaten onun yolu üzerinde değil midir?

Kuran’da defalarca zikredildiği şekilde Müslüman’dan öte Allah’ın kabul ettiği bir sıfat yok.

Fussilet 33: ”Allah’a çağıran, salih amelde bulunan ve: “Ben Müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir?”

Günümüzde Ehli Sünnet tabirinin en ateşli savunucuları olarak yanmaz kefen, rüyada peygamber gördüren terlik satan Cübbeli Ahmet, Buhari çökerse İslam çöker diyen İhsan Şenocak, 500 tane ayette getirseler ben ulema ne demiş ona bakarım diyen, insanlara deve sidiği içirmeye çalışan ebubekir sifil, 700 bin liralık mercedeslerle gezen, trilyonluk villalarda oturan ama başkalarına gelince mütevazılıktan bahseden Menzil gavsı ve bunların benzerlerini görmekteyiz. Bu tablo bize Ehl-i Sünnet propagandası ile din tüccarlığı yapıldığını açıkça göstermektedir.

Son dönemlerde Ehl-i Sünnet sıfatının bu kadar fazla vurgulanması geçmişte olduğu gibi ideolojik sebeplere dayanmaktadır. Teknolojinin gelişimi ile birlikte bilgiye erişimin kolaylaşması Ehl-i Sünnet adı altında söylenen yalanları ve uydurulan hurafeleri ifşa etmektedir. Özellikle gençler sünnet ve hadis adı altında uydurulan çoğu şeyin Hz. Muhammed’e iftira olduğunun farkına varmakta ve bu iftiraları yayan din adamı görünümlü hurafecileri eleştirmektedir. Bu durumdan rahatsız olan Tarikat ve Cemaat gurupları hurafeler üzerine kurdukları sistemlerini müdafaa etmek için mezhepçi tartışmaları alevlendirerek ümmete nifak sokmaya çalışmaktadırlar. Gerçekte dertleri ne İslam nede Hz. Muhammed’e duyulan sevgi değildir. Zaten biraz Allah korkusu olan bir kimse bu hurafeleri bırakın savunmayı zikretmekten bile korkar.

Allah geçmişte Yahudilik, Hristiyanlık gibi bir din indirmediği gibi Ehl-i Sünnet diye bir dinde indirmemiştir. Müslüman’dan öte hiç bir sıfat bize lazım değildir.

Hac 78: ”Allah için gerektiği gibi cihad edin. O, atanız İbrahim’in milletinde olduğu gibi sizi seçmiş ve din konusunda size bir güçlük yüklememiştir. O (Allah) bundan önce de, bunda (Kur’an’da) da sizi “Müslümanlar” olarak isimlendirdi; Resül sizin üzerinize şahid olsun, siz de insanlar üzerine şahidler olasınız diye. Artık dosdoğru namazı kılın, zekatı verin ve Allah’a sarılın, sizin Mevlanız O’dur. İşte, ne güzel mevla ve ne güzel yardımcı.”

Enam 159: ”Şu dinlerini parça parça edenler ve kendileri de gurup gurup ayrılmış olanlar var ya, (senin) onlarla hiçbir ilişiğin yoktur. Onların işi ancak Allah’a kalmıştır. Sonra (O), yapmakta olduklarını kendilerine haber verecektir.”
 
Geri
Üst