Hoş Geldin!

Bize kaydolarak topluluğumuzun diğer üyeleriyle tartışabilir, paylaşabilir ve özel mesaj gönderebilirsiniz.

Şimdi Kaydolun!

Ege'de deprem fırtınası! Santorini'deki hareketlilik Türkiye'yi etkiler mi?

Admin

Yönetici
Site Sorumlusu
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
265.132
Çözümler
4
Tepkime puanı
1
Puan
38
082449307-aa-20250203-36947301-36947294-depremuyarisininardindanyunanadasisantorinidentahliyeedilenlerpireyeulasti.jpg


Santorini Adası, tarih boyunca depremler, volkanik patlamalar ve tsunamilerle anıldı. Bölge, M.Ö. 1600'lerde yaşanan büyük volkanik patlama sonrası şekil değiştirerek hilal formuna büründü. En son 2012 yılında görülen deprem fırtınası, şubat ayının ilk günlerinde yeniden etkisini gösterdi.
1956 yılında yaşanan 7.4 büyüklüğündeki iki deprem, büyük bir tsunamiye neden olmuştu.
VOLKANİK AKTİVİTELER AÇISINDAN KRİTİK NOKTA
VOLKANİK AKTİVİTELER AÇISINDAN KRİTİK NOKTA
Santorini ve çevresi, Ege Volkanik Arkı’nda yer aldığı için volkanik aktiviteler açısından kritik bir noktada bulunuyor.
Muğla’ya 180 km, İzmir’e 250 km uzaklıkta bulunan bölgedeki hareketlilik, Türkiye kıyılarını da etkileyebilir.
"DEPREM FIRTINASI TSUNAMİYE YOL AÇABİLİR"
"DEPREM FIRTINASI TSUNAMİYE YOL AÇABİLİR"
Milliyet'e konuşan ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, Ege’de yaşanan depremlerin Helenik Yayı'nda bulunan aktif fay hareketleriyle bağlantılı olduğunu belirtti.
"Santorini’de gözlemlenen sismik hareketlilik, bölgedeki aktif fayların ve volkanik yapının hala canlı olduğunu gösteriyor. 1956'da Amorgos Depremi sonrası Fethiye’de 1 metreyi bulan tsunami dalgaları kaydedilmişti. Şu an yaşanan hareketlilik, benzer bir riskin olduğunu ortaya koyuyor."
Yalçıner, Türkiye kıyılarında deprem süresi 25-30 saniyeyi aşarsa, tsunami riskine karşı yüksek noktalara çıkılması gerektiğini de vurguladı.
"1999 GÖLCÜK DEPREMİ'NDE DE BENZER SESLER DUYULDU"
"1999 GÖLCÜK DEPREMİ'NDE DE BENZER SESLER DUYULDU"
Kocaeli Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi ve Yerbilimci Doç. Dr. Bülent Doğan, Santorini ve çevresinde yaşanan sismik hareketlerle birlikte duyulan uğultuların, yeraltı gaz çıkışları veya deniz tabanı hareketleriyle ilişkili olabileceğini belirtti.
"1999 Gölcük Depremi’nde de benzer sesler duyulmuştu. Eğer Santorini’de şu anda yer kabuğunda ısı değişimi ya da gaz çıkışı varsa, bu durum volkanik bir hareketin işareti olabilir."
Bölgedeki hareketliliğin Akdeniz ve Ege kıyılarında ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirten Doğan, Türkiye’nin mavi sınırlarında da 6 ve üzeri büyüklüğünde depremler olabileceğini vurguladı.
DEPREM FIRTINASI BÜYÜK DEPREM ÜRETİR Mİ?
DEPREM FIRTINASI BÜYÜK DEPREM ÜRETİR Mİ?
Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Barış, deprem fırtınalarının her zaman büyük bir depremle sonuçlanmayabileceğini belirtti.
"Zaman zaman deprem fırtınaları birkaç gün, bazen aylarca sürebilir. Ancak her zaman büyük bir deprem üretmeleri şart değildir. 1995 Dinar Depremi’nde de önce 4-5 büyüklüğünde depremler yaşanmış, insanlar dışarı çıkmış ama 3 gün sonra büyük deprem gerçekleşmişti. Yunanistan’da da benzer bir senaryo yaşanabilir."
Prof. Dr. Barış, Türkiye kıyılarında tsunami riskine karşı acil durum planlarının güncellenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
TÜRKİYE DEPREME VE TSUNAMİYE HAZIR MI?
TÜRKİYE DEPREME VE TSUNAMİYE HAZIR MI?
Türkiye, aktif fay hatları üzerinde bulunan bir ülke ve her an büyük bir depremle karşı karşıya kalabilir. Uzmanlara göre, bireysel ve kurumsal afet planlarının artırılması hayati önem taşıyor.
AFAD’ın Türkiye genelinde yürüttüğü"İl Risk Azaltma Planları"eksiksiz uygulanmalı.
"İl Risk Azaltma Planları"
Deniz kıyısındaki şehirlerde tsunami tatbikatları ve erken uyarı sistemleri güçlendirilmeli.
Şirketler ve kamu kurumları, afet senaryoları oluşturmalı.
Prof. Dr. Şerif Barış’ın önerisiyle, Avrupa Birliği ülkeleri, Japonya ve ABD’de olduğu gibi Türkiye’de de Afet Bakanlığı’nın kurulması gerektiği bir kez daha gündeme geldi.
Haber Kaynağı :12punto
 
Santorini Adası, tarihi boyunca depremler, volkanik patlamalar ve tsunamilerle ön plana çıkmış bir bölgedir. Özellikle M.Ö. 1600'lerde yaşanan büyük volkanik patlama sonrasında adanın şekli değişerek hilal formuna bürünmüştür. Son olarak 2012 yılında yaşanan deprem fırtınası, adanın hareketliliğini tekrar gündeme getirmiştir. Adanın bulunduğu Ege Volkanik Arkı'nda yer alması sebebiyle volkanik aktiviteler açısından kritik bir noktada olduğu belirtilmektedir.

Muğla'ya 180 km, İzmir'e 250 km uzaklıkta bulunan Santorini ve çevresindeki hareketlilik, Türkiye'nin kıyılarını da etkileyebilecek potansiyele sahiptir. ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner'e göre, Santorini'deki sismik hareketlilik, Helenik Yayı'nda bulunan aktif fay hareketleriyle ilişkilidir ve bölgedeki aktif fayların ve volkanik yapının hala aktif olduğunu göstermektedir. Benzer bir riskin bulunduğu belirtilen sismik hareketlilik, Türkiye kıyılarında tsunami riskine karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgulamaktadır.

Kocaeli Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi ve Yerbilimci Doç. Dr. Bülent Doğan'a göre, Santorini ve çevresindeki sismik hareketlerle duyulan seslerin, yeraltı gaz çıkışları veya deniz tabanı hareketleriyle ilişkili olabileceği öne sürülmektedir. Eğer Santorini'de yer kabuğunda ısı değişimi veya gaz çıkışı gibi olaylar yaşanıyorsa, bu durumun volkanik bir hareketin habercisi olabileceği belirtilmektedir.

Deprem fırtınalarının her zaman büyük bir depremle sonuçlanmayabileceği, ancak tsunami riskine karşı acil durum planlarının güncellenmesi gerektiği belirtilmektedir. Türkiye'nin deprem ve tsunamiye karşı hazırlıklı olması gerektiği vurgulanmaktadır. Özellikle AFAD'ın yürüttüğü "İl Risk Azaltma Planları"nın eksiksiz bir şekilde uygulanması, deniz kıyısındaki şehirlerde tsunami tatbikatları ve erken uyarı sistemlerinin güçlendirilmesi ve şirketler ile kamu kurumlarının afet senaryoları oluşturması gibi adımların alınması gerektiği belirtilmektedir. Prof. Dr. Şerif Barış'ın önerisiyle Afet Bakanlığı'nın kurulması gerekliliği de vurgulanmıştır.

Türkiye'nin afetlere karşı daha hazırlıklı olması ve gerekli tedbirleri alması büyük önem taşımaktadır.
 
Geri
Üst